Pirandello'nun psikolojik rölatiVİZMİ Doç. Dr. Durdu k u n d a k ç I i ö y k ü L e r



Yüklə 213,93 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/8
tarix21.06.2018
ölçüsü213,93 Kb.
#50124
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8

186 DURDU KUNDAKÇI 

kendisinin anlatacağını söyleyerek doktoru Silvio'nun yanına götürür. 

Burada her şeyi olduğu gibi nişanlısına anlatır ve odasına çıkar. Bir süre 

ağlayıp rahatladıktan sonra, kendi kendisi ile çetin bir hesaplaşmaya 

girişir. Pirandello'nun bu iç hesaplaşmayı anlattığı şu satırlar onun ne 

yaman bir içgözlemci, ne yaman bir psikolog olduğunu gösterir: "Dok­

torun, o soğuk ve iğneleyici tavrı ile kendisine söylediği her şeyi, uzun 

zamandır, kendi kendisine, daha doğrusu içindeki  b i r i ona söylemiş de, 

o bunu duymazlıktan gelmiş gibi bir duyguya kapıldı. Evet, hep, hep 

hatırlamıştı doktor Falei'yi ve ker kezinde onun hayali, bir pişmanlığın 

hayaleti gibi aklına gelmiş, kendisi de onu 'şarlatan!' diyerek geri çevir­

mişti. Çünkü -neden yadsımalı artık?- o, Silvio'sunun kör kalmasını is­

tiyordu gerçekten. Onun körlüğü kendi aşkının vaz geçilmez koşulu idı\ 

Eğer o, yarın, görme gücüne yeniden kavuşursa, yakışıklı, genç, zengin 

ve beyefendi olduğuna göre, kendisi ile neden evlensindi ki? Şükran duy­

duğu için mi? Yoksa acıdığı için mi? Evet, bir başka şey için olamaz, 

Öyleyse hayır, hayır! O istese bile, kendisi istemeyecekti. Onu seven ve 

onu başka bir şey için istemeyen kendisi, bunu nasıl kabul edebilirdi ? 

Kendisi değil miydi, onun felaketinde kendi aslanın nedenini ve, başka­

larının kötülüğü karşısında, bahanesini gören? Şu halde insan, kendi 

bilinci ile, farkında olmadan, işi suç işlemeye; kendi mutluluğunu bir 

başkasının felaketi üzerine kurmaya vardıracak kadar ters düşebilir 

miydi? Kendisi, evet, geıçekten, o adamın, o düşmanının, Silvio'suna 

görme gücünü yeniden verme mucizesini göstereceğine inanmamıştı o 

zaman; buna şimdi de inanmıyordu;  i y i ama neden susmuştu? O adama 

güvenmek gerektiğine gerçekten inanmadığı için mi? Yoksa, doktorun 

dile getirdiği ve Silvio için bir umut ışığı olabilecek kuşkunun, sonradan 

gerçekleştiği taktirde, kendi aşkının sonu olabileceğini düşündüğü için 

mi?"

8



Görüldüğü gibi Lydia Venturi'nin bilinçU olarak kesinlikle düşün­

meyeceği bu şeylerin hepsi bilinçaltında olmaktadır. Çünkü özsaygımız, 

bencil içgüdümüz, kendi çıkarları söz konusu olduğu zaman, ahlâk kural­

larını bir yana bırakıp bu çıkarların gerçekleştirilmesini sağlayan ikinci 

derecede önemli nedenleri güzel ve soylu görünümlerle öne çıkarmakta­

dır. Böylece bilinçaltının oynadığı oyunu fark etmeyen birçok kimse, 

iyilik yaptığını sanarak kötülük, haksizlik yapmaktadır. Lydia da, dok­

torun uyarıları olmasaydı, aynı duruma düşecekti. Silvio'nun, sesine 

8 Luigi Pirandello: Novelleper un arma, A. Moadadori Editöre, Milano 1966, cilt: I, 9.1061-

1062. 



PlRANDELLO'NUN PSİKOLOJİK RÖLATİVİZMİ 187 

vurulup hayalinde bir melek olarak canlandırdığı Lydia'nın hiç te öyle 

olmadığı böylece ortaya çıkmaktadır. 

Sonunda Silvio ameliyatla iyileşir ve Lydia, bu kez bilinçli olarak, 

onun anısında, hiç olmazsa, sürekli olarak arayacağı tatlı 'bir ses' olarak 

kalmak amacıyla, Silvio eve dönmeden bit gün önce, hiç bir iz bırak­

madan sessizce çıkıp gider. 

Lydia'nın bu son davranışı soylu bir davranıştır. Bu tür soylu dav­

ranışlarda bulunan kişilerden biri de, Pirandello'nun kendisinin de özel 

bir önem verdiği ve içgözleme dayalı öykülerinin en güzeli sayılan Pena 



di vivere cosi (Böyle yaşama cezası) adlı öykünün baş kişisi bayan Leu-

ca'dır. Bayan Leuca, henüz genç, güzel, seçkin, zengin, şiddet, bayrğılık 

ve aşırı tutkulardan uzak bir kadındır. Kısa bir evlilik döneminden sonra, 

kocası kötü bir kadın yüzünden onu bırakıp gittiği için, onbir yıldan be i 

yalnız yaşamaktadır. Kocasına karşı bir eş olaıak görevini eksiksiz ye i-

ne getirmesine rağmen çocukları olmamıştır. Bunda onun suçu yoktur, 

Tanrı istemediği için böyle olmuştur. Kocasının onu bırakıp gitmesi ço­

cuksuzluktan çok onun düzensiz tutkularından kaynaklanmaktadır. 

Durumu olduğu gibi kabullenen bayan Leuca, küçük, tertemiz ve 

sessiz evinde, evişleri ve özellikle hayır işleri ile uğraşarak geçirir günle, i-

n i . Giyim kuşamına ve kendisine özen gösterir, sessiz ve sakin bir yaşam 

sürer. Görüştüğü kimseler, mahallenin  k ü l t ü r l ü rahibi, malî danışman­

lığını da yapan avukatı ve hayır işlerinde bblikte çalıştığı arkadaşlarıdır. 

Bu sırada kocasının, birlikte yaşadığı kadından üç kızı olmuştur. 

Karısından yıllardır ayrı olan ve onu hiç aramayan kocası, bir gün, 

birlikte yaşadığı kadının onulmaz hastalığa yakalandığını öğrenir. Ka­

dın öldüğü zaman başına kalacak olan bu üç çocuktan kurtulmak için 

aklına haince bir kurnazlık gelir. Kimsesiz çocuklara yardım etmek için 

uğraşan karısına bırakacaktır üç kızını. Ve bunu, karışına belli etmeden, 

çok ince oyunlarla yapacaktır. Bu amaçla, karısının  i y i görüştüğü ve 

uyarılarına her zaman kulak verdiği rahiple avukatını devreye sokar. 

Onlara, yaptığı işten büyük pişmanlık duyduğunu, sakin bir yuvanın 

sıcaklığını yeniden duyabilmek için her şeyi yapabileceğini söyler. Ger­

çekten pişmanlık duyduğunu sanan rahip ve avukat, bayan Leuca'yı 

razı edebilmek için, çok uğraşırlar. Kadınlık onuru kırılmış birisi olarak 

bayan Leuca, bu inanılma'? öneriyi geri çevirirse yerden göğe kadar haklı 

olacaktır. Ancak bağışlanması zor bir suçu bağışlamadaki büyüklükten 

söz eden bir din adamı ile yaşamın neler getireceğinin bilinmezliğinden, 

uzlaşarak yaşamı güzelleştirmenin erdeminden söz eden bir yasa adamı-



Yüklə 213,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə