Otizm nediR


OTİSTİK ÇOCUKLARLA GÖZ KONTAĞI KURABİLME



Yüklə 271,5 Kb.
səhifə3/3
tarix15.07.2018
ölçüsü271,5 Kb.
#56076
1   2   3

OTİSTİK ÇOCUKLARLA GÖZ KONTAĞI KURABİLME


Bir iletişim problemi olarak da tanımlanan otizmin en belirleyici özelliği, iletişimin temel öğesi olan ilişki kurmakta yaşanan güçlüktür. İnsanlarla iletişim kurmanın başlangıç noktası önce bakmaktır, diğer bir deyişle göz kontağı kurmaktır. Çocuğa öncelikle göz kontağı kurma becerisinin öğretilmesi onu öğrenme ortamına hazır hale getirmeye yardımcı olacaktır. Göz kontağı kurma, çocuğunuzun verdiğiniz yönergeyle sizin gözünüze bakmasıdır.

Göz göze gelmenin öğretilmesinde aileler için yardımcı olacak bazı ipuçları şunlardır:



  • Çocuğunuzun, sizin yüzünüzü görecek şekilde oturmasını sağlayın.

  • Her 5 veya 10 saniye arayla çocuğunuza "bana bak" komutunu verin.

  • Işıklı bir nesneye çocuğun dikkatini çekerek nesneyi gözünüze doğru getirin ve söndürün.

  • Ses çıkaran oyuncakları yüzünüze yakın tutarak ses çıkartın.

  • Adını söyleyerek kucağınızda hoplatın.

  • Dikkat çekici şekilde boyanmış göz kapaklarıyla abartılı göz kırpma hareketi yaparak, çocuğun dikkatini gözlerinize çekin.

  • Ce-e oyunu oynayarak dikkatini çekin.

  • İsmi ile seslenerek sevdiği bir oyuncağı ya da yiyeceği gözönüze yakın tutarak size bakmasını teşvik edin.

  • Çocuğunuz size bakmadan bir şey isterse gözünüze bakmasını sağlamadan kesinlikle vermeyin.

  • Yönergeyi vermenizden 2 saniye sonra en azından yüzünüze 1 saniye süre ile bakmışsa istenilen davranışı göstermiş demektir. Yani çocuğunuzun sizin yönergenizi algılayarak doğru tepki göstermiştir ve ne için onu ödüllendirdiğinizin farkındadır. "Ne kadar güzel baktın" diyerek hemen sevdiği yiyeceği ödül olarak verin.

  • Yönerge sonrası istenilen davranışı gözlemleyemediğinizde, çocuğunuzun çenesinden tutarak yüzünüze bakması için yönlendirin.

  • Çocuğunuzun yönergeyi vermenizden 2 saniye sonra yüzünüze bakmazsa 5 saniye sonra başka bir yönden bakarak aynı yönergeyi verin.

  • Çocuğunuz kendisine "bana bak" dediğinizde, size bakmıyorsa yönergeyi işaret ederek verin. Aynı zamanda sevdiği bir yiyeceği ya da oyuncağı sallayarak komutu tekrar edin.

  • 2 saniye aralarla 10 kez yönerge verdiğinizde göz kontağı kurmayı sağlarsanız, kademeli ve sistematik olarak işaret yardımınızı gittikçe azaltın ve yavaş yavaş elinizdeki nesneyi hareket ettirmeyi durdurun.

  • Çocuğunuzun göz kontağı kurma süresini arttırmak istediğinizde, ödülünüzü vermekte biraz yavaş davranın. İçinizden önce ikiye kadar sayın. Bu süreyi aşamalı olarak (3 sn, 5 sn, v.s.) arttırarark ödülünüzü verin. Böylece size daha fazla bakması gerektiğini öğrencektir.

  • Göz kontağı kurma davranışını öğrendiğinden emin olduğunuzda, ödülü kesin.

Bu Etkinliklerin Başarıya Ulaşabilmesi İçin Şu Hususlara Dikkat Edilmesi Gerekir.

  • Göz kontağı kurma eğitimine, çocuğunuzu sandalyeye oturtarak vermeye başlamanız kontrolü ele almanızı kolaylaştıracaktır.

  • Çalışma ortamında çocuğun dikkatini dağıtabilecek tüm uyaranları kaldırın (sesler, yanan dönen cisimler, tv, vb).

  • Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını giderin (yemek, uyku, tuvalet vs).

  • Bu etkinlikleri rutin zamanlarda ve mekanlarda (kahvaltıdan sonra oturma odasındaki masada) yapmaya özen gösterin.

  • Çocuğunuzla göz göze geldiğiniz an, çocuğunuzun sevdiği bir nesneyi pekiştireç olarak kullanın. Bunu her göz kontağı kurduğunuzda tekrar edin. Aferin demenin, gülümsemenin, başını okşamanın da bir pekiştireç olduğunu ve daha uzun süre kullanabileceğinizi unutmayın.

  • Göz kontağı kurma davranışı günlük yaşam içinde genelleştirilmelidir. Bunun için her fırsatta çocuğa ismi ile seslenilmeli, hemen ardından çocuğun göz hizasına gelerek göz göze gelme çalışmaları yapılmalıdır. Sandalyede otururken size bakmayı öğrendikten sonra (ayakta, mutfakta, bahçede v.s.) farklı oturumlarda da size bakmasını sağlayınız.

Çocuğunuzun günlük yaşam içinde göz kontağı kurmayı her başardığında (uykuya yatırırken, saçlarını tararken vb) bu davranışı anında pekiştirdiğinizde göz kontağı kurma davranışının sıklaştığını göreceksiniz.

Çocuğunuz bu etkiler sonrasında göz kontağı kurma davranışını gerçekleştirebilirse, yani çocuğunuza seslendiğiniz de çocuğunuz artık size bakarsa iletişimin ilk ve en önemli adımını atmış olacaksınız.



Toplumdaki yaygınlığı :

On bin kişide 4 oranında görülmektedir. Erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha çok rastlanmaktadır.Rahatsızlık kızlarda erkeklere göre daha ağır seyretmekte, zeka testleri daha düşük bir değeri göstermektedir.



ODER DUYURULAR
GENETİK ÇALIŞMALARDA YENİ BİR IŞIK
20 Ekim 2004
Orijinal Haber (Ýngilizce) Haberin Türkçe Özeti: Kaliforniya Üniversitesi araştırmacıları Joubert Sendromu olarak bilinen 10,000'de 1 görünen ve beynin denge ve koordinasyon merkezini etkileyen rahatsızlığa neden olan geni buldular. Bu çalışma Amerikan İnsan Genetiği Dergisi'nin Kasım 2004 sayısında yayınlandı. "Bu buluş çok önemli, çünkü bu tür bir rahatsızlığa sebep olan bir gen ilk defa bulunuyor. Jouber Sendromu oldukça ender görülse de, bu rahatsızlığa neden olan genin otizm, mental retardasyon ve zayıf koordinasyon gibi daha sık görülen çocukluktaki beyinsel ve davranışsal bozukluklarda da rol oynayabileceğini düşünüyoruz" Joseph Gleeson, M.D., Nörolojik Bilimler Asistan Prof. Sen Diego Cocuk Hastahanesi

CİNSİYET DİL GELİŞİMİNİ ETKİLİYOR
16 Ekim 2004
Otistik Çocuklarda Cinsiyet Dili Etkiliyor
Araştırmacılara göre bazı otistik erkek çocuklarda beyindeki dil bölgesi farklılıklar göstermektedir. İletişim konusundaki zorluklar otizmin en önemli parçasıdır. Yeni bir beyin tarama çalışması gösterdi ki, dil problemi olan otistik erkek çocukları, dil problemi olmayan otistik çocuklara kıyasla yapısal farklılıklara sahipler. Otizm sosyal etkileşim ve sözlü-sözsüz iletişim becerilerini etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Ayrıca, otistik çocuklar çevrelerine farklı şekillerde yanıt verirler. Normal çocuk gelişim süreçlerine uymazlar. Bu durum normalde 3 yaşından önce fark edilebilir. Genellikle, anne-babalar ilk önce bebeklerinin ilişki kuramadığını, konuşmadığını ya da diğer çocuklar gibi yanıt vermediğini fark ederler ve bazen önce duyma probleminden şüphelenirler. Boston Massachusetts Hastanesi’nden Gordon Haris ve arkadaşları neden bazı otistik çocuklarda dil problemi görülmezken diğerlerinde görüldüğünü öğrenmeye çalıştı. Cinsiyetin beyin organizasyonunu etkileyebileceği düşünüldüğünden yalnızca erkek çocukların MRI sonuçları üzerinde çalışıldı. Çalışmada 4 grup vardı: - dil bozukluğu olan otistik erkek çocuklar - dil bozukluğu olmayan otistik erkek çocuklar - özgül dil bozukluğu olan ve otistik olmayan erkek çocuklar - sağlıklı erkek çocuklar Özgül dil bozukluğu olanların dilden sorumlu beyin yapılarının farklı olduğu bulundu. Otistik olsun olmasın dil bozuluğu olan çocuklarda benzer MRI örüntüleri saptandı ve bunların normal dil gelişimi gösteren çocuklardakinin tersi olduğu görüldü. Bu tersliğin merkezi, Broca alanı olarak bilinen dilden sorumlu beyin bölgesidir. Bu bölgedeki yapısal farklılıklar, niçin otistik erkek çocukların dil konusunda zorluk çektiğini açıklayabilir. Bu sonuçların doğrulanması ve yetişkin ve kız otistiklere de uyarlanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Kaynaklar: De Fossé, L. Annals of Neurology, online edition, Oct. 11, 2004. News release, John Wiley & Sons. WebMD Medical Reference from Healthwise: "Autism." Bu yazıyı, sizinle paylaşmamız için Türkçe’ye çeviren sayın Dilek Demirtepe’ye sonsuz teşekkürler.bu yazıyı, sizinle paylaşmamız için Türkçe’ye çeviren sayın Dilek Demirtepe’ye sonsuz teşekkürler.


YENİ GEN ARAŞTIRMASI
15 Ekim 2004
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından otizmin genetik faktörlerini araştırmaya yönelik yeni bir çalışma için fon sağlandı. Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi Eczacılık Okulu’ndan Aravinda Chakravarti bu araştırmayı gerçekleştirecek olan ekibe liderlik ediyor. Bu ekip 465 ailenin ve 979 otizmli kişinin generini inceleyecek. Projede, Hopkins ve Şikago Üniversitesi araştırmacıları birlikte çalışacaklar. Uzmanlar her 500 çocuktan birinde otizm görüldüğünü belirtiyorlar. Otizmin aile içinde geçiş yaptığı gözlemlense de, henüz tek bir genin otizm ile bağlantısı kanıtlanamadı. Teorilerden birisi genlerin ya da kromozomların ekstra kopyalarının otizme neden olduğu. Chakravarti “Kayda değer bir hipotez olarak şunu söyleyebiliriz ki, genlerin sıralanması değil, kaç kopya gen sıralaması olduğu önem taşıyor” diyor ve ekliyor “Bizim hepimizde her genin iki kopyası vardır, ancak arasıra bir gen iptal olur ya da bir gen eklenir. Araştırmacılar bu güne kadar otizmde kromozom farklılıklarını araştırdılar, sağlam bulgular olmamakla birlikte elimizde bazı ipuçları mevcut” Araştırmacılar, Yakınlarda Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi’nden, aynı zamanda bu projede de yer alan, Victor Velculescu tarafından geliştirilen kromozomları incelemek için dijital teknolojiden yararlanacaklar. Eğer araştırmacılar, otizmli bireylerde yaygın olarak ekstra gen kopyalarına rastlarlarsa, o zaman bu durumun otizme yol açmadaki rolünü inceleyecekler. Bir başka hedef ise, otizmdeki geniş kapsamlı semptomlarda genlerin rolünü saptamak. Otizmin sosyal davranış ve iletişim zorluklarındaki şiddeti ve tekrar eden hareketler, saplantılar yönünden kişiden kişiye çok farklılaşmakta. Kaynak: www.genomenewsnetwork.org 15 Ekim 2004


OTİZM VE DİL GELİŞİM BOZUKLUĞU BAĞLANTISI

14 Ekim 2004
Otistik erkek çocukları ile dil gelişim zorluğuna bağlı bir bozukluk olan (SLI) Specific LanguageImpairment hastalığı olan erkek çocukları arasında benzer yanlar bulundu. Bu benzer yanların bulunması doktorların otizmi daha iyi anlamasına ve en iyi tedavi için durumun daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olabilir. . Boston’daki Massachusetts General Hospital hastahanesindeki araştırmacılar, dil gelişimi zorluğu çeken otistik erkek çocukları ile, dil zorluğu bulunmayan otistik erkek çocuklarının, SLI hastalğı olan çocukların ve normal çocukların beyinlerinde, dil merkezi olan Broca bölgesinin MR çekimlerini incelediler ve karşılaştırdılar. Normalde Broca bölgesi, sağ elini kullananların beyninin sol bölümünde, sol elini kullananların ise sağ bölümünde daha büyük olur. . Bu araştırmadaki çocukların hepsi sağlaktı (sağ ellerini kullanıyorlardı). . Araştırma sonuçları, SLI hastalığı olan çocukların ve dil gelişim sorunu olan otistik çocukların hepsinde Broca bölgesinin beynin sol tarafında daha büyük olması gerektiği halde, sağ tarafında büyük olduğunu gösterdi. Dil gelişim sorunu olmayan otistik çocuklar ve normal çocuklarda ise olması gerektiği gibi, Broca bölgesi sol tarafta daha büyüktü. Araştırmacılar bu bulgunun otizme yeni bir ışık tuttuğunu ve otizmin tek bir bozukluktan öte birbirine bağlı bozuklukların bir birleşimi, üst üste binen semptomların bir sonucu olduğunu gösterdiğine inanıyorlar. . Bu araştırmaya katılan, New Orleans Tulane Üniversitesi’nden Doktor Anne L. Foundas “Otizmli bireylerin genellikle tedaviye yanıt vermediği iyi bilinir” diyor ve ekliyor “Eğer bazı kesin kriterlere göre, bu kişileri belli alt gruplara ayırabilirsek, o zaman tedavide daha seçici ve etkin olabilir, otistik bireylere ve SLI hastalığı olanlara daha çok yardımcı olabiliriz” . Kaynak: Annals of Neurology, On- line yayın 11 Ekim 2004

OTİZMİN BİYOLOJİK TEMELLERİ KEŞFEDİLİYOR!
11 Ekim 2004
Bilim adamları Otizmin Biyolojik Temelini Keşfediyor Carnegie Mellon ve Pittsburgh Üniversiteleri’nden bir grup bilim adamı beyinde sözlü ve sözsüz iletişim ve sosyal etkileşimi etkileyen gizemli bir bozukluk olan otizmin biyolojik temeli ile ilgili önemli bulgulara ulaştılar. Araştırmacılar fMRI kullanarak normal IQ’lu otistiklerin beyinlerinde birçok anormallik olduğunu buldular ve bunun sebebini beyin bölgeleri arasında bir koordinasyon bozukluğu olarak yorumladılar. Çalışmayı yöneten bilim adamlarından biri olan Marcel Just, otizmi olmayan bir insan beynini, oyuncuların işbirliği yaparak ve ortak çalışarak güçlerini birleştirdiği bir spor takımına benzetmektedir. Otizmli bir beyinde ise bazı oyuncular hayli becerikli olmalarına rağmen, takım olarak iyi çalışamazlar. Sonuç olarak otistiğin kapsamlı bilişsel işleri tamamlaması engellenir. Çünkü koordinasyon becerisi, karmaşık düşünce ve sosyal etkileşim için önemlidir. Bu yeni bulgular sayesinde, otizmi beyin bölgeleri arasındaki koordinasyon ve uyumu sınırlayan ve tüm sistemi kapsayan bir beyin hastalığı olarak tanımlayan ‘Yetersiz Bağlantı Teorisi’ (Underconnectivity Theory) adlı yeni bir teori önerildi. Bu teori, bazı otistiklerin bazı konularda normal ve hatta üstün becerilere sahipken diğer düşünce alanlarının niçin bozuk olduğunu açıklamaya yardımcı olacaktır. Yapılan deneylerde, beynin 2 temel dil ve konuşma bölgeleri olan Broca ve Wernicke alanlarında (normal beyinlere kıyasla) aktivasyon dağılımının ters olduğu ve dil için gerekli diğer beyin alanlarında daha az aktivasyon olduğu bulundu. Cümle okuma ve anlama konusunda normal ve otistik bireylerin beyinlerinde yapılan bir diğer çalışmada dil fonksiyonlarının aynı bölgede gerçekleştiği fakat otistiklerde uyumun daha az ve Broca alanının daha az aktif olduğu bulundu. Buna göre beyin, bölgeler arası iletişimin azlığına her bölgede bağımsız beceriler geliştirerek adapte olmaktadır. Bu da belli bölgelerde bağımsız ya da üstün beceriler anlamına gelir. Bu sonuçlar bilim adamlarına otizmin belli bir bölgede aranması yerine ona tüm sistemi etkileyen bir bozukluk olarak bakmaları gerektiğini göstermiştir. Bu yeni teori yeterli bağlantı kuramamanın sebepleri ve tedavisi konusunda yeni araştırmalar önermektedir. Eğer problem yeterli bağlantı kuramama ise, sistemler arası bağlantıları uyaracak, geliştirecek bir davranışçı-bilişsel terapi geliştirilebilir.ayrıca farmakolojik ve genetik araştırmalarla yeni bilgiler ve çözüm yollarına ulaşılabilir. Amerikan Bilim Dergisi Brain’de yayınlanan bu yazıyı, sizinle paylaşmamız için Türkçe’ye çeviren sayın Dilek Demirtepe’ye sonsuz teşekkürler.




Yüklə 271,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə