Ortodontik anomaliler ve maloklüzyonlar, uzayın
her yönünde, baş ve yüzün değişik
dokularında (yüz kemikleri,
dental arklar, dentoalveolar yapılar, yumuşak dokular gibi) ve çok çeşitli
nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilmektedirler. Bu maloklüzyonların tedavileri için yapılacak tedavi
plalamalarında gerek yön ve doku, gerekse etyolojik faktörün bilinmesi ortodontik tedavi planlamasının
temelini oluşturacaktır. Ortodontik bölgenin hangi bölümü ne yönde normalden sapmış ise ortodontik
tedavisi sırasında uygulanacak mekanik ortodontik kuvvetlerde onun aksi yönünde uygulanacaktır;
maloklüzyonun nedeni ne ise o etyolojik faktörün ortadan kaldırılmasına ya da etkisinin azaltılmasına
çalışılacaktır.
Ortodontik anomalilerin ortaya çıkışında pekçok faktör etkili olmaktadır. Katılım,
en önemli
faktör olmasına rağmen, gerek annenin gebelik sırasındaki sağlığı, beslenmesi, psikolojik durumu, v.b.
faktörler; fetüsün ana rahmindeki pozisyonu, doğum sırası bebeğin uğradığı travmalar, bebeğin
beslenme durumu, beslenme şekli, çocukluk dönemindeki pekçok iç ve dış etkenler, çocuğun parmak
emme, uzun yıllar yalancı
meme emmesi, dudak emmesi gibi edindiği kötü alışkanlıklar, v.b. gibi
pekçok etkenler, katılımı etkileyerek çok değişik türde maloklüzyonların, ortodontik anomalilerin ortaya
çıkamasına neden olabilmektedir.
Ortodontik anomalileri, ortak özellikleri bakımından sınıflandırmak uzun yıllardan beri
yapılmaktadır. Değişik araştırıcılar, değişik özellikler bakımından ortodontik anomalileri
sınıflandırmışlardır. Ortodontik anomalileri 1841 yılında SCHANCE; a) Dişlerin Sayı
Anomalileri, b)
Şekil anomalileri, c) Durum anomalileri, d) Yön anomalileri olarak sınıflandırmıştır. Daha sonra 1859
yılında BRIDGMAN, anomalilerin sınıflandırılmasında diş dizilerine etki eden kuvvetlerin gözönüne
alarak; a) Dış Kas Basınçları
ile oluşan; b) Iç Kas Basınçları ile oluşan, c) Oklüzyon Basınçları ile
oluşan olarak sınıflama yapmış ve ortodontik anomalileri; a) Kalıtım
ile ilgili olanlar, b) Kötü
alışkanlıklar sonucu ortaya çıkanlar, c) Kazalar sonucu ortaya çıkanlar, d) Erken Çekimler ile ortaya
çıkan anomaliler olarak sınıflandırmıştır. 1898 yılında, Ortodontinin kurucusu olarak kabul edilen
Edward
ANGLE (engıl gibi okunur), alt ve üst dişlerin, diş kavislerinin birbirleriyle olan sagital (ön-arka)
yön kapanış ilişkilerini tanımlayan ve bugün hala geçerliliğini koruyan ve kullanılan bir sınıflamayı
sunmuştur. Bu sınıflamaya göre dişlerin ve diş kavislerinin kapanış ilişkileri sagital yönde; Angle Klas I;
Angle Klas II; Angle Klas III olmak üzere üç sınıfta incelenmiştir.
Günümüzde kadar çeşitli araştırıcılar değişik faktörleri gözönüne alarak çok geniş ve değişik
sınıflamalar yapmıştır. Ortodontik anomalilerin sınıflandırılmaları, tedavi yöntemleri ve tedavi
planlamaları gözönüne alınarak bulundukları yapılara göre, anomalilinin yönüne göre de yapılabilir. Bu
bakımdan ortodontik anomalilerin sınıflandırılmasının bulundukları yapı ve yönlerine göre yapılmaları
ve daha sonra etyolojilerine göre sınıflandırılmaları daha uygun olacaktır.
Dostları ilə paylaş: