pik değere ulaşır, erken diastolde, hızlı ventriküler doluş fazında ikinci bir pik yapar.
Diastol sonunda atriyal kontraksiyon sırasında akım kısa bir süre için durur. Genellikle
diyaframın hemen altından ölçülür. Sağ atriuma yakın ölçümlerde tersine dönmüş
akım normalde izlenebilir. İnferior vena kavada akım intratorasik basınçla ilişkili
olup, fetal solunum hareketleri ve kalp atım hızından etkilenir.(17)
Serebral damarlar: Özellikle otoregülasyon kapasitesi nedeniyle
araştırmacıların sıklıkla ilgilendiği vasküler yapılardandır. Ana karotid, internal
karotid, anterior, orta ve posterior serebral arter Doppler dalga formları, çeşitli
çalışmalarla irdelenmiştir. (30,31)Ana karotid arter baş ve boyun bölgelerini
beslediğinden, serebral perfüzyonun doğru olarak değerlendirilebilmesi için spesifik
intrakraniyal damarlardaki kan akımının incelenmesi gerekmektedir. Bu amaçla en sık
orta serebral arter üzerinde çalışılmaktadır.(29,31)
Hipoksik gelişme geriliklerinde, torakal aorta ve umblikal arterde yüksek
dirençli akım paterni mevcut iken ana karotid arter, orta serebral arter ve diğer majör
intrakraniyal dallarda düşük dirençli akım paterni saptanmaktır.
Bu durumun, fetal kan akımının redistribüsyonuna bağlı olduğu
düşünülmektedir (Brain sparing efect) . (29,32,33)Redistribüsyon, asimetrik
gelişme geriliğinin bir özelliği olup, simetrik gelişme geriliğinde saptanmaz. Renkli
kodlamanın yaygın kullanmıyla birlikte, Willis poligonunu oluşturan vasküler
yapılar rahatlıkla değerlendirilebilir hale gelmiştir. Bunlardan orta serebral arter,
kolay tespit edilebilir olması nedeniyle longitudünal çalışmalar için idealdir, özellikle
İUGG ‘de internal karotid arter’e göre daha duyarlı olduğu gösterilmiştir.(29)
Renal arter: Genellikle renal arter Doppler ölçümleri, renal hiluslar
düzeyinden yapılır. Son yıllarda renkli kodlama sayesinde inceleme süresi belirgin
22
olarak azalmıştır. Normal gebelikte ilerleyen gebelik haftalanyla birlikte, fetal renal
arterlarde diastolik akım
giderek artar. Gelişme geriliği olan bebeklerde, renal
arterlerdeki pulsalite indeksleri belirgin olarak yüksek bulunmuş olup, bu bulgunun
redistribüsyona bağlı olarak böbreklere giden kanın azalmasıyla bağlantılı olduğu
düşünülmektedir. Ayrıca gelişme geriliği ile birlikte oligohidroamniozun saptandığı,
olgularda renal arter Doppler indekslerindeki yükselmenin daha belirgin olduğu
belirtilmektedir.(31,34)
İlk trimesterde Renkli Doppler Görüntüleme özellikleri
Tüm canlı gebeliklerin ilk trimesterinde, Doppler, korpus luteumun düşük
impedans vaskülaritesini gösterir. Bu durumda, genellikle 0,5 ± 0,2 veya daha
düşük RI indeksleri düşük impedanslı sinyaller olarak kabul edilir. Overlerin maternal
hipertansiyon, fetal anomaliler ve konjenital anomaliler ile birlikte bulunan durumlarla
olan ilişkisini araştırılmıştır. (20,30,31,32,35,36,44,47,51,57)Renkli Doppler ikinci ve
üçüncü trimesterlerde fetüsün "real time " görüntülemesi için değerli katkılar sağlar ve
spektral Doppler incelemesine yardım eder. Renkli Doppler ve "real time " ultrasonografi
görüntüleri ile elde edilen yapısal bilgiler, fetal plasental ve uterin damarlanmanın grafik
gösterimi ile kombine edilerek normal gelişim ve fonksiyonun değerlendirilmesine katkıda
bulunur. Renkli Dopplerin özellikle önemli bir kullanımı fetusta spektral Doppler
örneklemesi için optimal alanların seçimidir. Umblikal arteryal Doppler örneklemesi için
örnekleme bölgesinin seçiminin Doppler indeksleri ölçümleri üzerine önemli etkisi olduğu
gösterilmiştir. Renkli Doppler ile umblikal kord fetustan plasental insersiyona kadar takip
edilebilir ve örnekleme bölgeleri ile optimal Doppler açılan kolaylıkla seçilebilir. Kordun
seyrini izlemede renkli Doppler görüntülemenin değeri, özellikle oligohidroamniozun
23
bulunduğu ve kord looplarının güçlükle tanımlanabildiği zamanlarda büyüktür. Umblikal
arterden alınan arteryal sinyallerin dalga formu analizi, yüksek riskli gebeliklerde özel bir
anlam taşımaktadır. Ölçümler fetal nefes alma hareketi olmadığı sırada yapılmalıdır.
Korddaki örnekleme alanı ölçümleri etkileyebilir. Kordun fetal ucundaki ölçümler,
distal ölçümlerden belirgin oranda büyüktür ve eğer dalga formları kordun plasental
ucunun tersine fetal uçtan elde edilmiş olursa belirgin oranda yüksek yüzdede
hastada S/D oranı artmış olarak kabul edilecektir.
Umblikal arter S/D oranı normal olarak 20. haftadan (ortalama 4,5) 40. haftaya
(ortalama 2,3) doğru azalır. Fetüslerin çoğu 20–30. haftalarda 3,0 veya daha az bir
orana ulaşır, bununla birlikte bazılarında bu seviyeye düşüş yaklaşık 35. haftaya kadar
olmaz. S/D oranında yükselme, İUGG, maternal hipertansiyon, diabet, lupus, fetal anemi
ve fetal anomalilerle birlikte izlenir. Genel olarak umblikal arter Doppleri gestasyonel
yaşa göre küçük gebeliklerin tespiti için duyarlı değildir. Bununla birlikte anormal
umblikal arter oranları potansiyel fetal uyumsuzluğun tahmininde yararlı bulunmuştur.
Artmış S /D oranının saptanması, daha sık ultrasonografi gözetimini ve eğer daha
önceden normal olan nonstress test veya biofızik profil anormal hale gelmişse veya
diastolik akım tersine dönmüşse doğumu gerekli kılar. Yüksek S/D oranı ( >4,5 ) fetal
hipoksi ile ilişkilidir. Diastol sonu akımın yokluğu da aynı zamanda fetal hipoksiyi
haber verir ve şiddetli İUGG, trizomi 13 veya 18, güçlükle kontrol edilebilen diabet ile
birlikte bulunabilir. Diastol sonu akım yokluğu 1–3 gün içinde fetal ölümle belirgin
birliktelik göstermektedir.
Doppler, fetal anomalili komplike gebeliklerin görüntülemesinde yararlı bir ek
incelemedir. Fetal böbrekler tam olarak vizualize edilemediğinde fetal renal indekslerin
demonstrasyonu ciddi oligohidroamniyozun nedeni olabilecek renal ageneziyi ekarte
ettirebilir. Tek umblikal arter, kord tümörleri ve nukal kord gibi umblikal kord anomalileri
24
Dostları ilə paylaş: |