3
Sosyoloji Konferansları, No: 46 (2012-2) / 1-33
Genel olarak Niyazi Berkes’e ve eserlerine dair az da olsa çeşitli değerlen-
dirme yazıları kaleme alınmıştır. Bu yazılarda Türkiye’de Çağdaşlaşma da
genellikle ana hatlarıyla incelenmiş, temel iddiaları ve önemi ortaya konmaya
çalışılmıştır.
2
Elinizdeki yazı yapılmış olanları tekrar etmekten ziyade, bu-
güne değin konunun pek değinilmemiş bir yanına odaklanmaktadır. Bu da
Berkes’in opus magnumu olarak kabul edilen Türkiye’de Çağdaşlaşma’nın
oluşum sürecini, yani entelektüel arka planını ortaya koymaktır. Bunun için
iki sorunun izini sürmek gerekmektedir: (1) Bir yazar olarak Niyazi Berkes’i
böyle bir çalışma yapmaya iten toplumsal ve siyasal etkenler nelerdir? (2)
1960’da tamamlanmış halde olan esere gelinceye dek, içerik ve temalar
yönünden Berkes geride bıraktığı otuz yıl boyunca nasıl bir düşünsel seyir
izlemiştir? Bir başka ifadeyle eser nasıl bir entelektüel gelişimin neticesi
olarak ortaya çıkmıştır? Bu bağlamda burada Berkes’in yalnızca 1960 yı-
lına kadar olan makaleleri, kitapları ve fikirleri dikkate alınacaktır. Esasen
sonraki çalışmaları da zaten bu başyapıtının içinden çıkmış yahut onun
etrafında işlenmiş fikirlerdir.
Çalışma dört kısma ayrılmaktadır. Öncelikle Türkiye’de Çağdaşlaşma’nın
içeriği ve ana tezleri üzerinde durulmuş, ardından ikinci kısımda Berkes’in
bir aydın olarak bu kitaba yansıyan düşünce yapısının izleri gösterilmeye
çalışılmıştır. Üçüncü ve dördüncü kısımlar ise kitabın içeriğine dönüktür.
İlkin anlatının yaslandığı üç ismin (Müteferrika, Namık Kemal ve Ziya
Gökalp) Berkes’in entelektüel hayatında izlediği seyir irdelendikten sonra
son kısımda İslam ve laiklik ilişkisinin yazar tarafından zaman içinde nasıl
kavramsallaştırıldığına değinilmiştir. Bunların tümü yukarıda sorulan iki
soruya aranan cevaplar olacaktır.
2
Sözü edilen incelemelerden bazıları şunlardır: Kurtuluş Kayalı, “Niyazi Berkes ya da
İyimserlikten Kötümserliğe Sürüklenmesine Karşın Düşünsel Tercihinde Israrlı Bir En-
telektüelin Portresi”, içinde, Türk Kültür Dünyasından Portreler, İletişim Yay, İstanbul,
2002; Fahrettin Altun, “Niyazi Berkes ve Eserleri Hakkında”, Türkiye Araştırmaları Lite-
ratür Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2004, s.439-474; Kurtuluş Kayalı, Türk Düşünce Dünyasın-
da Yol İzleri, İletişim Yay., İstanbul, 2001; Gökhan Atılgan, “Niyazi Berkes’in Kemalizm
Yorumu”, Bilgi ve Bellek, Yıl 4, Sayı 8, Yaz 2007, s.17-37; İsmail Coşkun, “Niyazi Ber-
kes Üzerine”, Sosyoloji Dergisi, Sayı 2, 1990-1991, s. 49-86; Kurtuluş Kayalı, “Niyazi
Berkes”, içinde, Türkiye’de Sosyoloji-I, M. Çağatay Özdemir (der.), Phoenix Yay., Anka-
ra, 2008, s.739-752. Bütün bu incelemeler içinde Kayalı’nın çalışmaları Berkes’e dönük
ilginin derinliğiyle diğerlerinden apayrı bir yerde durur.
4
Niyazi Berkes ve Türkiye’de Çağdaşlaşma’nın Gelişimi / Aytaç YILDIZ
1. Eserin Içeriği ve Temel Argümanları
Türkiye’de Çağdaşlaşma 1973 yılında yayımlanmıştır ama esas olarak
1964 yılında Kanada’da basılan The Development of Secularism in Turkey
başlıklı çalışmanın bizzat Berkes tarafından bazı ekleme ve çıkarmalarla
beraber Türkçeye tercüme edilmiş halidir. Bu iki baskı arasında kimi farklar
olmakla birlikte, ana anlatı, temel savlar, sunulan örnekler, bölümler vs.
açısından ikisi de aynıdır.
3
O nedenle bu yazıdaki referansların İngilizce
baskıya değil, Türkiye’de Çağdaşlaşma’ya (1973) yapılmış olmasında bir
sakınca bulunmamaktadır.
4
İki çalışmanın isim farklılığına da yansıdığı üzere, Berkes için sekülerleşme
aslında çağdaşlaşmadır çünkü Osmanlı’da olup bitenleri “laiklik” sözcüğün-
den ziyade “sekülerleşme” kavramı daha iyi ifade eder. Laiklik daha çok
din ve devlet ya da dünyevi ve kutsal otoriteler arasında olması beklenen
farklılaşma ve ayrışmayı anlatırken, sekülerizm kavramı politik bir otori-
teler çatışmasının yanı sıra bir süreç olarak belirli bir toplumdaki sosyal ve
kültürel yapıların kutsal olandan dünyevi olana doğru kayması, dönüşüm
3
Niyazi Berkes 1952-1975 yılları arasında Kanada’da McGill Üniversitesi İslam Çalış-
maları Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır.
The Development of Secu-
larism in Turkey başlıklı çalışmasını bu kurumda 1960’da tamamlamış ancak bir süre
beklettikten sonra 1964’de yayımlamaya karar vermiştir. Berkes’in çalışmayı 1960 yı-
lında bitirmiş olduğunun iki açık kanıtı vardır: a) Berkes 1964’de yazdığı önsözde, Şerif
Mardin, Bernard Lewis ve Robert Devereux’un kitaplarından bahsederek “kitabımı, bu
üç çalışma yayımlanmadan evvel tamamlamıştım” der. Bunlardan Lewis’in Emergen-
ce of Modern Turkey başlıklı eseri 1961’de çıkmıştır; (b) Lewis’in tespit ettiği üzere,
Berkes’in kitabının kaynakçasında 1959’dan sonra basılmış hiçbir esere atıf yoktur. An-
laşılmaktadır ki çalışma, en geç 1960 yılında bitmiş durumdadır.
4
İki baskı arasında göze çarpan ilk fark “üslup”tadır. İngilizce baskıdaki akademik ve
daha teknik ifadelerle bezeli üslup yerini çok rahat ve denemeye yakın bir dile bırakmış-
tır. İkincisi, ilk baskıda Atatürk, sadece kronolojik sırası geldiğinde (yani 1919’dan sonra-
ki kısımlarda) anılırken, Türkçe baskıda neredeyse baştan sona, gerekli-gereksiz Atatürk
atıfları ve karşılaştırmaları bulunur. Üçüncüsü, 1973 baskısında 18.yy’dan 20.yy’a dek
gerçekleşen yeniliklere din adamlarının ve ulemanın karşı çıkmak bir yana, destek bile
verdiğinin belirtildiği değişik sayfalara yayılmış ifadeler, 1964’deki ilk baskıda bulun-
maz. Dördüncüsü, ilk baskıda daha az yer verilen iktisadi unsurlar, Türkçe baskıda geniş
olarak kitaba dâhil edilmiş, hatta orijinal baskıda pek rastlanmayan “sınıf” ve “sınıflar”
kavramı öne çıkmıştır.