I Türkoloji Qurultayın 90 illiyinə həsr olunmuş beynəlxalq konfrans:
TÜRKOLOJİ ELMİ-MƏDƏNİ HƏRƏKATDA ORTAQ DƏYƏRLƏR VƏ YENİ ÇAĞIRIŞLAR (II hissə)
451
“Züleyha, Hz. Yusuf’un güzelliğine dayanamayıp ondan murat almak ister, sonrasında eşi ile
karşılaşınca Hz. Yusuf’un kendisine saldırdığını ileri sürer. Öbür yandan şehrin kadınlarına azizin
karısı, kölesinden murat alması dedikodusu intikal edince, Züleyha’da kendini haklı çıkarmak
istermişçesine, şehrin kadınlarının ellerine bıçak, önlerine de meyve koyar ve kadınlar meyveleri
soyduğu esnada Hz. Yusuf’a kadınların karşısına çıkmasını söyler ve kadınlar Hz. Yusuf’un
güzelliği karşısında şaşırır, ellerini keserler. Züleyha da “ “işte” dedi, "bu gördüğünüz, beni
hakkında kınadığınız (gençtir). Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o,
namuslu davrandı. Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atılacak ve
kesinlikle zelillerden olacaktır” (Yûsuf 12/ 32)
Kızıl desem kızıl, al desem alsın,
Hindistan’da şeker, Bulgarda balsın
Aşk bilen açılan bir taze gülsün.
Yusuf Züleyhânın tayı güzel sen. (s. 15)
“Kızıl desem kızıl, al desem alsın, Hindistan’da şeker, Bulgar’da balsın, aşk ile açılan taze
gülsün, Yusuf Züleyha’nın benzeri gibi güzelsin.”
Dörtlükte anlatılmak istenilen Yusuf ve Züleyha’nın güzelliğine telmihtir. Bu telmihler
benzetmeler yoluyla sağlanmıştır.
5.
Hacı Bektâş-I Velî
Şair,
şiirinde, pek çok büyük zattan yardım ister ve bu zatlardan birisi de Bektaşi tarikatının
kurucusu Hacı Bektâş-ı Velî’dir.
Hacı Bektaş, Abdülkâdir,
Hoca Ahmet, İmam Rızadır,
Feridûn bir evliyâdır,
Barından himmet islerin. (s. 301)
Dörtlüğün manası şu şekildedir Hacı Bektaş, Abdülkâdir, Hoca Ahmet, İmam Rızadır,
Feridun bir evliyadır, hepsinden yardım isterim. Anılan adlar ile Mahtumkulu yine birçok alime
zata evliyaya telmihte bulunmuştur.
6.
Leyla ve Mecnun
Leyla ile Mecnun Doğu edebiyatında aşk ve ızdıraba yönelik güçlü bir telmihtir.
Mahtumkulu eserinde leyla ve mecnuna aşk ile bir telmihte bulunmuştur dörtlük şu şekildedir.
Mahtumkulu gerek manevi gerekse maddi sevgisini aktarırken Mecnun’un sevdasına hatırlatma
yapar. Mahtumkulu, düştüğü müşkülü anlatırken, Mecnun gibi aşık, Leyla gibi yanan olduğunu
ifade eder.
Leyla için cebr ettin Mecnûna,
Zâlim insaf eyle bu nâ-hâk hûna,
Günde kırk at bezep berdin Karûna,
İsâ midâr verdin yeke hâr bile. (s. 49)
Mısralarda aşkı ve sevgiyi dillendirirken aşkın zorluğunu Leyla ve Mecnun ile
ifadelendirmiş aşkın yakıcılığını bu efsanevi kahramanlar üzerinden telmihlemiştir.
7.
Ferhat İle Şirin
Diğer aşk kemiyet kazanan kahramanlarından biri de Ferhat ile Şirin’dir.
Dildi dağların zîrini,
Tapmayan biri birini,
Âşık Ferhât ol Şîrîni,
Seven dek sevmişim seni. (s. 478)
“Birbirini bulamayan, dağları delen o Şirin’ e aşık Ferhat’ın sevdiği gibi sevmişim seni.”
Mahtumkulu Kendi sevgisini, Ferhat’ın sevgisine benzeterek, “Sevmişim Seni” şiirinde “ey
habib, Hak resulüsün, samimi candan sevmişim seni” diyen şair, sevgisini bazı unsurlara benzeterek
gül kokan peygambere olan bağlılığını ifade eder. Bunlardan biri de Ferhat’ın Şirin’e duyduğu
muhabbeti belirtmiştir. Ve sevgiyi manevi olarak Ferhat’a benzeterek hatırlatmıştır.
8.
Nesimi
Klâsik Türk şiirinin kuruluş ve gelişmesine katkıları tartışılamaz kişi olan Nesîmî 15.yy.
I Türkoloji Qurultayın 90 illiyinə həsr olunmuş beynəlxalq konfrans:
TÜRKOLOJİ ELMİ-MƏDƏNİ HƏRƏKATDA ORTAQ DƏYƏRLƏR VƏ YENİ ÇAĞIRIŞLAR (II hissə)
452
Âzerî sahası şairlerindendir.321 “(ö. 820/1417 [?]) Hurûfîliği ile tanınan mutasavvıf şairdir. (Mengi:
2010 :80 ) Mahtumkulu’nun şiirinde nesiminin derisinin soyulmasına da telmihte bulunmuştur
dörtlük şu şekildedir.
Ol didârdır, yemediler, doydular,
Ol namazdır, kıyâmete koydular,
Nesimînin tabanından soydular,
Bizden selâm bolsun, cevap şöyledir. (s. 395)
Mahtumkulu şiirinde, bir şaire “o nedir ki” diyerek çeşitli sorular sorar. İstifhamlardan biri
de “o kim idi ki tabanından soydular” sorusudur. “O Nesimi’dir” diyerek, Nesimi’nin başına gelen
olayı hatırlatır.
9.
Çovdur Han
Mahtumkulu devrin hükümdarıdır. Hükümdarın ölümüne üzülen Çovdur Han için şu sözleri
söyler. “söyle Mahtumkulu, alem bilsin, yeri cennettir, şahit olsunlar, ‘hak rahmet etsin diyerek’
dua kılsınlar, tüm ulus iller Çovdur Han için” diyerek, Çovdur Han’a olan bağlılığını ve onun
vefatından duyduğu hüznü dile getirir.
Çovdur Han, görecim gönül direğim,
Sen vefât bolup sen zârlar içinde.
Göklende pelvânım, ile gereğim,
Halkı koyup gittin, nârlar içinde. (s. 499)
Şair, Çovdur’ın vefatıyla adeta yıkılır. Aşırı hüzünlenir ve derdi artar Çovdur Han,
gözbebeğim, gönül direğim, sen vefat etmişsin, Göklerde pehlivanım, ile gereğim, halkı ateşler
içinde koyup gittin diyerekten şiiri hatırlatmıştır.
Sonuç
Tüm Türk Dünyasında önemli bir yere sahip olan Mahtumkulu şiirlerinin “ Dini-Tasavvufi,
Tarihi- Efsanevi kişi dairesinde incelenmesi gelenek ve geleceği Telmih sanatı yoluyla
birleştirdiğinin en önemli göstergesidir. Çünkü şiir üstü kapalı bir mesaj iletim yapısına sahiptir.
Mahtumkulu´nun şiiri ise üzeri kat kat örtülmüş derinlerine inildikçe cevherin açığa vurulduğu bir
yapıdadır. r. Telmih sanatının geçmişten geleceğe önemli bir taşıyıcı olduğunun geçerliliği
Mahtumkulu şiirinde hatırlatılan şahıslar yoluyla bir kez daha ispat edilmiştir.
KAYNAKÇA
1.
Biray, Himmet. Mahtumkulu Divanı, Kültür Bakanlığı Yayınları/1398, Türk Dünyası
Edebiyatı Dizisi/29, Ankara 1992
2.
Caferoğlu, Ahmet. “Türk Kavimleri”, Ankara, 1983
3.
Kahraman, Alim. “Mahtumkulu”, İslam Ansiklopedisi, “Mahtumkulu”, Basılan Yer İsam,
C.27, Ankara 2003.
4.
Mengi, Mine.” Eski Türk Edebiyatı Tarihi”. Sayfa 80 Akçağ Yay. ,Ankara 2010
5.
Söylemez, Mikail. “Mahtumkulu Divanında İnsanın Psikolojik Yapısı” , Dicle Üniversitesi
Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 16, Sayı 1, 2011.
6.
Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu Yayınları , 2010
7.
Yazır, Elmalı Hamdi. “ Kur’an-ı Kerim Türkçe Meaili ”