11
...bütün Ortado u'da
ve bu arada slami toplumda, siyasi iktidar n ikincil yap lar tek
ba na, me ru ve kuvvetli organizmalar olarak kabul etmedi ini görmekteyiz. Bu
özellik bilhassa ehirlerin örgütlenmesinde gözükmektedir. ehir, Ortado u'da, Bat 'da
oldu u ekilde müstakil, siyasi bir güce sahip, kendi kanunlar n ç karan ve özel
mahkemeleri olan bir birim de ildir.
... bu meselenin di er bir yönü ise, slam toplumlar nda tüzel ki ili e hiçbir zaman
Roma'da tan nd kadar
geni bir örgütlenme, me ruiyet ve hareket serbestisi
tan nmam olmas d r.
Tüzel ki ili in geli memi olmas , insanlar n toplum hayat nda, etraf nda toplan p kendi
maksatlar için büyük bir serbestlikle kullanabilecekleri kurulu lar n olmay , di er
taraftan dinsel bir örgütlenme ilkesinin zaten toplumun yap unsurunda yer alm
olmas , slami toplumlara çok özel bir ekil vermi tir. Bir kere devletle fert aras ndaki
yap lar ortadan kalkmaktad r. kincisi, toplumsal seyyali yet çok daha kolayca
sa lanmaktad r.
Üçüncüsü... Bat 'da ikincil kurulu lar n yaratt tutumlar, al kanl klar, de erler slam
toplumlar nda yoktur.
Bat 'da gelir kayna , zengin burjuvalar n ehir halk n n bir bölümüne koyduklar
vergilerdir. Do uda ehrin gelir kayna , vak flar ve hay rseverlerin yapt i lerdir.
Bat 'da burjuva, haklar n senyöre kar yapt bir mücadelede elde etmi , bazen
senyörlerin ordular na kar ç km ve onlar yenmi tir. Ona göre, hak al n r, verilmez.
Fakat bu anlay Do u ehirlerinde hiçbir ekilde yoktur. Hak, me ru olarak devletindir;
Allah' n ba nda, bulundu u devletin tan d payd r. ... Haklar, devletin otoritesini e raf
olarak payla an kimselere verilir.
Devlet ile fert aras nda ikincil yap lar bir tampon vazifesini göremeyince, ferdin
bunlar n yerine geçecek bir s nak aramas gerekir. Bat 'da ikincil yap lar n yerine
getirdikleri bu koruma fonksiyonunu Do uda bir taraftan ümmet yap s , di er taraftan
ümmet yap s na ba l olarak "tarikat" yap s görmektedir.
Gardet e göre ... Her Müslüman da, silik bir ekilde de olsa, bu cemaatin
mevcudiyetinin ve yüksek de erinin bilincine rastlan r. ... Günümüzde do rudan
do ruya dini duygulardan en uz ak olanlar, mesela ehirsel merkezlerde oturan ve
Marksizm in en çok etkiledi i i çiler bile, Muhammet in cemaatine mensup olmaktan
gurur duymaktad rlar.
Bu cemaat hissi Bat Avrupa'daki ikincil yap lar n yerine geçen yap sal unsurdur. Ki i,
belirli bir kurulu un ayr cal klar aras na saklanaca na; cemaat içinde,
birincil ili kilere
benzer "do rudan" duygusal (affektif) ba lar n mevcudiyetinden destek bulur.
Cemaatin yap unsurunu te kil eden ikinci de i ken din de i kenidir. Din, burada ikincil
yap larda tüzel ki ili in fonksiyonunu yerine getirir. Din, s n lacak, kendisinden kuvvet
al nacak, me ru toplum eyleminin yap lar n tan mlayacak olan, hem koruyucu z rh ve
hem de "had"d r.
12
Dinin hem genel "toplum k lavuzu" rolü, hem bilgisel fonksiyonu Bat 'daki toplumlardan
daha geli mi tir. Bat 'da burjuvalar n dind (secular) ideolojileri, ç karlar n n
korunmas n sa layan mythos'lar , eninde sonunda dinsel fikirlerle çat r. Ayd nlanma
devrinin felsefesi bunun tipik bir örne idir. Müslüman toplumunda rakip ideolojiler
hemen hemen yoktur. Hemen hemen diyorum, zira devletin korunmas ideolojisi bir
dereceye kadar ba ms z bir ideolojik küme olarak çal r. ... Bir di er rakip ideoloji,
dinin içinde oldu u izlenimini yanl olarak veren sufiliktir.
slam toplumu, esas itibariyle, s n rlar silik, katlar belirsiz yayg n (diffuse) bir
toplumdur.
Gardet: Her mümin, mümin olarak ancak ümmetin bir unsuru oldu u derecede bir
varl a sahiptir. ...
Cahen'in daha somut ifadesiyle ümmet bir tesanüt yarat c s d r. Fakat i birli i yarat c s
de ildir.
Kirchoff yeryüzünde esas itibariyle iki sop tipi oldu undan bahsetmektedir. Bunlardan
biri zamanla farkl la ma ve s n fla maya yol açan türden, ikincisi s n fla maya yol
açmayan türden bir yap ya sahiptir. ... slamiyet yaln z bir din olarak de il, bir sosyal
kimlik arac olarak da çal maktad r.
slam topluluklar n n kaypakl
kar s nda din, ba ka daha farkl la m toplumlardaki
çok çe itli terbiyevi, yön verici rollerin ye rini tutmaktad r. Bat toplumlar nda toplumsal
eylemi ekillendiren bu rollerin yerine slam toplumunun sundu u, slam dininin
kapsay c talimatlar d r. Ümmet iyiyi emreder, kötüyü yasaklar.
Böylece, slami toplumlarda, Bat toplumlar nda çok daha önemli bir fonksiyonu olan
"de er"lerin yerine "normlar" geçmektedir. Ki isel planda tercihler daha azd r.
nsanlar, ... Ne yapmalar gerekti ini, kendi vicdanlar yla yapt klar bir muhasebeden
çok, toplum normlar nda ararlar. ...toplumsal 'normlara ba l l n Türk toplumunda
di er toplumlara göre ne kadar daha önemli oldu unu göstermi tir.
slami toplumlarda ki inin kendisine bir ki ilik imal etme sürecinde din etkisinin
Bat 'dakine göre, çok daha fazla oldu unu dü ündürmektedir. ..."siz nesiniz ?" (What
are you ?) sorusuna Türk çocuklar , verdikleri cevaplarda dinsel bir nitelik zikretmekte
Lübnan'dan sonra, ba tan ikinci geliyorlard .
Erikson, insan n hayat n ard ard na rastlanan ve çözülmesi gereken bunal mlar olarak
tan mlam t .
Bunlar n tümü sekiz bunal md r.
Birinci sorun, çocu un, do umundan ba layarak hayat güvenle kar lamas d r. ...
efkat, güven, düzen; bunlar çocu u "dünyaya bakabilir" hale getirir.
kinci sorun, çocu un utanç ve üphe hislerinden uzak tutulmas d r.