Microsoft Word broca'nin beyn\335- carl sagan 05 02 2014. doc



Yüklə 307,73 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/10
tarix17.04.2018
ölçüsü307,73 Kb.
#38962
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

 

www.ozetkitap.com 



 

 

atmosfere  sahip  olabileceğine  ve  hava  sıcaklığının  beklenenden  daha  yüksek  olabileceğine 



işaret eden kanıtlar sununca, birçok kimse bana Vonnegut’un bilimsel ön görüşünden bahsetti. 

Ama  Vonnegut  Cornell  Üniversitesinde  fizik  eğitimi  aldığı  için  astronomideki  son 

bulgulardan  doğal  olarak  haberdardı.  (Önde  gelen  bilimkurgu  yazarlarını  çoğu  bilim  veya 

mühendislik  eğitimi  almıştır;  örneğin  Poul  Anderson, saac  Asimov,  Arthur  C.  Clarke,  Hall 

Clement  ve  Rosert  Heinlein.)

  1944’de  Titan’da  metan  atmosferi  keşfediliyor,  böylece  Titan 

güneş sisteminde atmosferi olduğu belirlenen ilk uydu oluyordu. Birçok benzer vakadaki gibi 

burada sanat hayattan etkileniyordu. 

Mesele  şu  ki,  diğer  gezegenler  hakkında  bildiklerimiz  bilimkurgunun  bunları 

temsilinden  daha  hızlı  değişiyor.  Dünya  ile  eş  zamanlı  dönen  Merkür’de  yumuşak  bir 

alacakaranlık  kuşağı,  bataklık  ve  ormanlarla  kaplı  bir  Venüs  ve  kanallarla  işgal  edilmiş  bir 

Mars... Bunların hepsi klasik bilimkurgu temaları. Gelgelelim tamamı gezegen bilimcilerin  

geçmişteki yanlış anlamalarından kaynaklanıyor. Hatta fikirlerin bilimsel kurgu hikayelerine 

inançla  uyarlanması,  takip  eden  bir  neslin  yaşlıların  hatalarını  düzeltmesini  daha  bir 

zorlaştırıyordu. Bununla beraber gezegenlerle ilgili bilgilerimiz değiştikçe yazılan bilimkurgu 

hikayeleri de değişti. 

Mars’ın bilimkurgudaki tasviriyle gerçekten keşfi birbirine o kadar yakındı ki, Mariner 

9’un  Mars  görevinin  hemen  ardından  Mars’taki  birkaç  kratere  bazı  merhum  bilimkurgu 

ş

ahsiyetinin adını verebildik.  



GENÇLER N  B L MKURGUYA  gösterdiği  büyük  ilgiyi  filmler,  televizyon 

programları  ve  çizgi  romanlarda  izlemek  mümkün.  Liselerde,  üniversitelerde  bilimkurgu 

kurslarına yoğun bir talep var. 

Bilimkurgunun insani açıdan en büyük  anlamı, gelecek şokunu en aza indirgemek için 

alternatif  yazgılar  keşfetmek  ve  gelecek  üzerine  deneyimlerde  bulunmak  olabilir.  Güneş 

sisteminin araştırılmasıyla derinlemesine ilişkisi olan (ben dahil) birçok  bilimci, bu taraf ilk 

kez  bilimkurgunun  yönlendirmesiyle  dönmüştür.  Ve  bu  bilimkurgunun  bir  kısmının  en  üst 

seviyede olmaması önemsizdir. On yaşındakiler bilimsel yazı okumazlar. 

Zamanda  geriye  yolculuğun  mümkün  olup  olmadığını  bilmiyorum.  Bunun  ima  ettiği 

nedensellik  problemleri beni bu konuda epeyce kuşkucu yapıyor. 

Bizler bilimkurgu ile büyüyen ilk nesiliz. Dünya dışı bir uygarlıktan bir mesaj alırsak 

birçok  gencin  bunu  ilginç  bulacağını,  ama  hiç  şaşırmayacağını  da  biliyorum.  Onlar  çoktan 

böyle bir geleceğe uyumlular. 

UZAYDAK  KONUMUMUZ 

GÜNEŞ N A LES  

Basit  lenslerin  ve  aynaların  astronomi  amaçlı  yaygın  kullanımı  ilk  kez  17.  yüzyılda 

oldu.  lk  astronomi  teleskopundan  bakarak  Ay’daki  kraterlerle  dağları  ve  Venüs’ü  hilal 

ş

eklinde gören Galileo şaşkınlıkla karışık bir sevince boğulmuştu.  



Johannes Kepler kraterleri o dünyada  yaşayan zeki varlıkların  yaptığını düşünmüştü. 

Ancak 17. yüzyılın Hollandalı fizikçisi Christianus Huygens aynı fikirde değildi. Ona göre Ay 

kraterlerini  oluşturmak  için  harcanması  gereken  çaba  mantığa  sığmayacak  denli  aşırıydı. 

Huygens bu yuvarlak çukurları açıklamanın alternatif yolları olabileceğini düşünüyordu. 

Bir gezegen hakkındaki faydalı bir bilgi indeksi, o gezegen yüzeyini anlayışımıza yön 

verebilmek için gerekli sayıdaki bilgidir. 

1965’tarihinde Mariner 4’ün yakından geçerken elde ettiği yirmi fotoğraf beş milyon 

birim,  yani  kabaca  gezegen  hakkında  daha  önce  elde  edilmiş  tüm  fotoğrafa  dayalı  bilgiyle 

kıyaslanabilecek  bilgiyi  içeriyordu.  Buna  rağmen  bu  bilgi  gezegenin  tümü  söz  konusu 

olduğunda  hala  çok  küçük  bir  orana  eşdeğerdi.  1969’da  Mariner  6  ve  7’nin  ikili  yakın 

geçişleri bu sayıyı 100 misli büyüttü, 1971 ve 1972’de Mariner  9 ise bunu bir 100 misli daha 

büyüttü. Mars’ın Mariner 9 yoluyla elde edilen fotoğrafa dayalı bilgileri, insanlık tarihi  




 

10 


www.ozetkitap.com 

 

 



boyunca Mars’la ilgili daha önce elde edilen tüm bilginin kabaca 10.000 misli fazlasına denk 

geliyordu. 

Elde  ettiğimiz  bilginin  miktar  olarak  gelişimine  paralel  kalitesinde  de  olağanüstü  bir 

ilerleme  kaydedildi.  Mariner  4’ten  önce  Mars  yüzeyinde  güvenilebilir  anlamda  farkına 

varabilen  en  küçük  özellikle    yüzlerce  kilometre  uzaktaydı.  Mariner  9’dan  sonra  gezegenin 

yüzdelik oranda bir bölümü 100 metrelik etkin çözünürlükte görülmüştü.  

DÜNYA  YÖRÜNGES NDEN  çekilecek  fotoğraflarda  100  metre  çözünürlüğüne 

erişmeden  yeryüzündeki  hayatı  gözlemleyebilmek  mümkün  değildir.  Eğer  Mars’ta 

Dünya’dakiyle  kıyaslanabilir  seviyede  bir  uygarlık  olmuş  olsaydı,  fotoğraflar  Mariner  9  ve 

Viking misyonlarına kadar bunu tespit edemeyecekti. 

Açıkça  anlaşıldığı  kadarıyla  herhangi  bir  gezegenin  araştırması  diğerleriyle  ilgili 

bilgilerimizi  netleştiriyor.  Yeryüzünü  bütünüyle  anlamak  istiyorsak  diğer  gezegenleri 

yakından tanımak zorundayız. 

Mars’ta  ve  Dünya’daki  kum  tepeciklerinin  toplam  yayılma  alanları,  birbirleri 

arasındaki  mesafeleri  ve  yükseklikleri  hep  aynı.  Buna  rağmen  Mars’ın  atmosfer  basıncı 

Dünya’nın  1/200’ü  kadar.  Kum  taneciklerinin  başlangıçtaki  savrulmasında  rol  oynayan 

rüzgarlar Dünya’dakinin on misli ve tanecik büyüklüğü dağılımı iki gezegende farklı olabilir. 

Ş

u halde rüzgarla savrulan kumlardan oluşan kum tepecikleri nasıl bu kadar benzer olabilir? 



Jüpiter  yüzeyinde  her  biri  100  km’den  az  bir  alana  dağılmış  ve  fasılalarla  uzaya  yayılan 

dekametre dalga boyundaki radyo dalgalarının kaynağı nedir? 

Mariner  9  gözlemleri,  Mars’taki  rüzgarların  en  azından  ara  sıra  lokal  ses  hızının 

yarısının üzerine çıktığına işaret ediyor. Yoksa rüzgarlar çok daha mı büyük? Ses hızına yakın 

bir  meteorolojinin  yapısı  nasıldır?    Mars’ta  tabanı  yaklaşık  3  km’ye  yayılan  1  km 

yüksekliğinde  piramitler  var.  Bunlar  Marslı  Firavunlarca  yaptırılmış  olamaz.  Parçacıkları 

daha  ince  Mars  atmosferinde  hareket  ettirebilmek    için  daha  yüksek  hız  gerektiğinden, 

rüzgarla  savrulan  kumların  meydana  getirdiği  kum  fırtınalarının  oranı  Dünya’dakinin  en  az 

10.000  katıdır.  Acaba  Mars  piramitlerinin  yüzleri,  farklı  yönlerden  esen  bu  tip  kum 

fırtınalarıyla milyonlarca yıldan beri aşınmış olabilir mi? 

Geçmiş  çağlarda  bilinen  gezegenlerin  hepsine  başarıyla  bilimsel  uzay  araçları 

gönderildi. Kısmen incelenmiş ve onaylanmamış bir dizi görev bulunuyor. Eğer bu görevlerin 

çoğu  gerçekten  uygulamaya  konabilirse,  hali  hazırdaki  gezegensel  araştırmaların  parlak  bir 

geleceği olacağı açık. Ama bu muhteşem keşif  yolculuklarının, en azından ABD tarafından, 

devam  ettirilip  ettirilmeyeceği  pek  belli  değil.  Son  yedi  senede  onaylanan  tek  büyük  proje 

Jüpiter’i hedefleyen Galileo projesi ki o bile tehlikede. 



GÜNEŞ S STEM NDE YAŞAM 

Güneş  sistemimizdeki  diğer  dünyaları  birbirinden  ayıran  önemli  bir  fark 

atmosferlerinin yoğunluğudur. Atmosferin tümüyle yok olduğu bir ortamda hayatın varlığını 

düşünebilmek son derece zordur. Dünya’mızda olduğu gibi diğer gezegenlerde de biyolojinin 

Güneş’le  hayat  bulduğunu  düşünüyoruz.  Gezegenimizde  bitkiler  güneş  ışığıyla  beslenirken 

hayvanlar  da  bitkileri  yiyerek  besleniyorlar.  Eğer  Dünya  üzerindeki  tüm  organizmalar 

(tanımlayamayacağımız  bir  felaket  yüzünden)  yeraltında  yaşamaya  zorlansaydı,  birikmiş 

besin kaynakları tükenir tükenmez hayat son bulurdu. Hangi gezegende olursa olsun, yaşamın 

temel  organizması  olan  bitkiler  Güneş’i  görmek  zorundadır.  Ama  atmosfer  olmayan  bir 

gezegende sadece ultraviyole radyasyon değil, X-ışınları, gamma ışınları ve Güneş rüzgarıyla 

taşınan  yüklü  parçacıklar  hiçbir  engelle  karşılaşmadan  yüzeye  ulaşacak  ve  bitkileri  yakıp 

kavuracaktır. 

Güneş  sistemimizdeki  bazı  dünyalarda  atmosfer  tabakası  aşırı  derecede  incedir. 

Örneğin  Ay  üzerindeki  atmosfer  basıncı  Dünya’daki  atmosfer  basıncının  milyon  kere 

milyonda  birinden  daha  azdır.  Ay’ın  yakın  kısmındaki  altı  bölgeyi  inceleyen  Apollo 

astronotları üst kısmın alt kısmına oranla daha büyük yapıda veya kocaman hayvanlara  




Yüklə 307,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə