Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
118
yorsun, yoksa, öyle gətirmisən den bana? ") aslında, gurbet duygularının hakim
olduğunu görüyoruz.
M.Araz yaratıcılığında vatandaşlık lirikasının felsefesine "anahtar kelimeler"
kaya, taş, Araz (sınır) idiyse, S.Tahirdə bu işlevi daha çok dil, özgürlük, Vatan,
sınır (Araz), M.İsmayıl ise gurbet, Vatan, Araz (sınır ) məhfumları yerine getirir;
her üç sanatçının ortak yönü (Araz, Vatan) ortadadır. Vatandaşlık lirikasının özgü
örnekleri sayılmaya hak olan "Ayağa dur, Azerbaycan", "Taş Çığlığı", "Profesör
Gül'e mektup", "Bizi Vatan çağırır", "İnsan kayalar", "Benden otdu kardeşime
çarptı", "Ana yurdum, her taşına yüz koyayım "," Vatan ödülü "," Bu millete ne
verdik "," Azerbaycan-dünyam benim "," Vatan bana oğul dese "vb. (M.Araz);
"Azərbaycanım", "Benim", "Konuşuyor Vatan", "Ben ateş oğlu Azeriyem", "Va-
tan", "Tebrizi geziyorum", "Savalan" vb. (S.Tahir); "Böyle mi oldu", "Merhaba,
Bakü", "ulaşacağıma bir arzu var", "Bir ikiye bölünmez" ve b. (M.İsmayıl) şiirlerin
felsefi gücü bu şiirsel metinlerin sosyal içerik taşıyıcısı olmasını gösteriyor.
Yaradıcılıqlarının mihenk taşı özgür vatandaşlık lirikası sayılan M.Araz,
S.Tahir ve M.İsmayıl Azerbaycan şiirinde bütün Azerbaycan idealine hizmet eden,
Azerbaycan'ın bütünlüğü için şiirin geçerli "cephe hattı" ni çekmiş mübariz şairler-
dir. Özellikle, 90'lı yıllarda Vatanın bölünmezliği, bütünlüğü uğruna mücadeleye
şiirsel çağırışların dönemin edebi, sosyal-siyasi talepleri seviyesine kaldırılmasında
onların aktif katılımı inkar edilemez. M.Araz "İstiklal Marşı", "Asker yemini",
"Bizi Vatan çağırır", "Asker oğlum", "Ata millet, ana millet, ağlama", "Düşman
önünden kaçan" erkekler "," Kelbecer qaçqınlarına "vb .; S.Tahir AzərAzər "Ana
yurdum", "Söz veriyorum", "dönmüştür səngərimə", "Bir avuç toprak" ve i.a .;
M.İsmayıl "Odlar diyarı" silsile şiirlerinde bağımsız Azerbaycan'ın bütünlüğü ve
bölünmezliği görüşünün, bağımsızlık ve topraklarımız uğruna düşmana karşı ölüm
kalım mücadelesinin, hayatta birinci olmak demek olan "Vatan yolunda birinci
ölmek" (M.Araz) düşüncesinin ve Vatanın ağır günlerinde milleti ayağa kaldırmak-
ta birinciliği üstlenmek misyonunun üstünlüğünü ön plana çıkarır.
Bu şairlerin eserlerindeki sosyal güç lirik kahramanın şiirsel "ben" inin arzu ve
isteklerini okuyucunun kendisinde görmesi ve kendini yeniden tapmasındadır.
M.Araz kaleminin ürünü olan "Nişancı özümüz, hedef özümüz", "Tarihçi alime",
"Vatan desin", "Bu milletin derdi-seri", "Nobel Ödülü", "ilhamım" ve başka şiirle-
rin Azerbaycan'da sosyal düşüncenin dirçəlişinə önemli etki gösterdiği bilimsel
filoloji tahlile (ve onaya) ihtiyacı olan şiirsel olgudur. Bahsettiğimiz şairlerin şiirsel
deyim tarzlarındaki sosyal çalarlar da onların topluma, yaşam olaylarına azerbay-
cançılıq kavramından hareket ederek yaklaşımların ileri gelmiştir. Dünyaya Azer-
baycan dünyasandan, azerbaycançılıq prizmasından bakan her üç şairin sanatında
lirik "ben" in sosyo-politik ortamın ədalətsizliklərinə itirazı ve milli düşünceye,
azerbaycançı davaya sahip olması, Sovyet döneminde imparatorluk politikasına
karşı şiirsel sembollerle şu veya bu derecede çıkması, tayfabazlıq, yerlibazlıq gibi
negatif durumlara karşı ulusal birliğe çağrıları onların şiirsel mirasının toplumsal
ağırlığını daha da artırmış olur.
Bilimsel Eksen-Sicientific Axis-Научный Меридиан/Yıl-Year-Год 2017/Sayı-Number-Число 20
119
Böylece, yirminci yüzyılın ikinci yarısında edebiyata gelen şairlerin, özellikle,
ulusal mefkurenin şekillenmesinde önemli katkıları olan M.Araz, S.Tahir,
M.İsmayıl gibi sanatçıların vatandaşlık lirikası "parçala, yönet" siyasetine karşı
bedelsiz silah olmuş, imparatorluk adamlarının yürüttüğü siyaset aleyhine halkın
manevi deqradasiyasının önlenmesinde eşsiz pol oynamıştır. Bu şairlerin eserleri
toplumun gen temizliğinin ve kan hafızasının korunmasına önemli katkıda bulun-
muştur. Azerbaycan'ın bağımsızlığa gittiği yolda M.Araz, S.Tahir ve M. İsmail'in
şiirleri az iş görmemiştir. Bu şiirler uzun yıllar vatansever insanları daima ayakta
tutmuş, halkın özgürlügü uğrunda son kritik mücadeleye hazırlamıştır. Bu söz usta-
ları kendi yaradıcılıqları ile vatan tarihindeki coğrafi-siyasi parçalanmanın, tüm
ulusal-fiziksel ayrılıkların doğurduğu vahim komplikasyonlar halkımızın kaderinde
daha ağır sonuçlara yol açmaması için milli-manevi birliğimizin saklanmasına
yardımcı olmuşlardır.
Duyduk, duymadık demeyin
Türk'ün toyu başlamıştır.
Herkese haber eyleyin
Türkmen toyu başlamıştır.
Vatanımız servetlidir
Ulusumuz gayretlidir
Bütün dünya davetlidir
Türk'ün toyu başlamıştır.
Töremiz,dinimiz ulu,
Ulu babaların yolu
Gözün aydın Mahtumkulu
Türkmen toyu başlamıştır.
Türkmen cigitler atlanır
Düşmanlar kaçıp saklanır
Axaltekeler şahlanır
Türkmen toyu başlamıştır.
Burda zaman olmaz heder
Gelen dostlar memnun gider
Zeynel hoca ilan eder
Türk'ün toyu başlamıştır.
Ana yurttan ata yurdum Türkmen'e
Yetmiş dokuz milyon candan selam var.
Deryada balıkdan, meşede şirdin
Semada kartaşahandan selam var.
Sevinç sedalerı yükselsin göye
Bu duygular çağalara hediye.
Başkanının Berdi Muhammed Beye
Liderimiz Edoğan'dan selam var.
Yaşa ey ulusum, hep azad yaşa!
Birlik ol, fermanın işlesin taşa.
Dostları ilə paylaş: |