________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
29
Fig. 1 Orta Asya Bronz Çağı tapınakları
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
30
Fig. 2 Orta Asya Antik Çağ tapınakları
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
31
Fig. 3 Orta Asya Antik Çağ tapınakları.
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
32
Fig. 4 Orta Asya Antik Çağ tapınakları.
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
33
Fig. 5 Orta Asya Erken Orta Çağ tapınakları.
______________________________________________________ART-SANAT 2014/1________________________________________________________
ÂMİN ALAYI VE RESİMLERDE ELE ALINIŞI
MEHMET ÜSTÜNİPEK
Doç., İstanbul Kültür Üniversitesi
Sanat Tasarım Fakültesi
Sanat Yönetimi Bölümü
m.ustunipek@iku.edu.tr
ŞEYDA ÜSTÜNİPEK
Yrd. Doç. Dr., Arel Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
ÖZET
Sübyan mektepleri, Osmanlı eğitim sisteminde öncelikle çocuklara Kuran- ı Kerim
öğretmek ve din eğitimi vermek üzere kurulmuştur. Bununla birlikte, Kuran’ı
okuyabilmeleri için elifba öğrenmeleri öncelikli önem taşımış ve zamanla çeşitli dersler
eklenerek düzenlemeler yapılmış, eğitimin içeriği çeşitlendirilmiştir. Çocuğun okula
başlaması için özellikle varlıklı aileler tarafından düzenlenen ve Bed-i Besmele töreni
ya da Âmin Alayı önemli bir gelenektir. Bu törenin ritüelleri, eğitim tarihi ve toplumsal
yönleriyle çeşitli araştırmalarda ele alınmıştır. Yazılı kaynakların yanı sıra yabancı ve
Türk ressamlar tarafından üretilmiş resimler de birer belge niteliği taşımakta ve Türk
resminde günlük yaşam konusu dahilinde özel bir alan teşkil etmektedirler.
Onsekizinci yüzyılda Van Mour’un bu konuyu ele alan resimleri, bazı on dokuzuncu
yüzyıl gravürleri ve Türk ressamları Rıfat Çeteci ile Malik Aksel’in çalışmaları bu
geleneği farklı yönleriyle yansıtmaktadır.
Anahtar Kelimeler:
Sübyan mektebi, Âmin alayı, Van Mour, Rıfat Çeteci, günlük
yaşam resmi.
AMEN PARADE AND USED IN PAINTINGS
ABSTRACT
Primary schools (sübyan mektebi) in Ottoman educational system were primarily
established to teach Kuran- Kerim and had religious context. Besides children had to
study alphabet (elifba) to read and write Kuran and in time some lessons were added
to course programmes. Therefore, the context was enriched. Amen parade for children
(Âmin alayı) were mostly organised in response to beginning of primary school for the
children of wealthy families. It was an important tradition in Ottoman social history.
The rituals of this procession have been analysed by scholars in the context of
education and social history. Besides the literature, there are also some paintings
made by foreign and Turkish artists which are satisfactory documents for this subject.
The subject matter of these paintings may be considered as genre paintings focusing
on a special event. In the eighteenth century the paintings of Van Mour, some
nighteenth century gravures and the paintings of Rıfat Çeteci and Malik Aksel reflect
this tradition from different points of view.
Keywords:
Sübyan Mektebi (Primary school), Âmin alayı (Amen parade for children),
Van Mour, Rıfat Çeteci, genre painting.
______________________________________________________ART-SANAT 2014/1________________________________________________________
36
Giriş
Bu çalışmanın amacı bir Osmanlı geleneği olarak çocuğun okula başlatılması
töreninin resimlerde ele alınışını incelemektir. Bu geleneği yansıtan konu,
18.yüzyıldan itibaren farklı ressamlar tarafından ele alınmıştır. Araştırma konusuyla
ilgili olarak eğitim tarihini, Âmin Alayı geleneğini ve sübyan mekteplerini içeren
araştırmalar, Falaka gibi bazı edebi eserler, Jean Baptiste Van Mour üzerine
hazırlanan katalog ve kitaplar, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonu ve
Gravürlerle Türkiye katalogu başlıca kaynaklar arasında yer almaktadır.
Osmanlı’da Sübyan Mektepleri, Âmin Alayı ve Resimlerde Ele Alınışı
Sübyan Mektepleri
Osmanlı’da ilk eğitim hemen her mahalle bünyesinde bulunan sübyan
mekteplerinde (Mahalle Mektebi) alınmakta, sabi denilen beş altı yaşına gelmiş kız
ve erkek çocuklar bu okullara devam etmektedirler. Sübyan mektebi taş
malzemeden inşa edildiği için taş mektep olarak da isimlendirilmiş ve İstanbul’da bu
isimli okullar Cumhuriyet döneminde de kullanılmıştır (Ergin 1936: 68). Osmanlı
döneminde pek çok külliye yapısının bünyesinde barındırdığı sübyan mektepleri,
padişahların yanı sıra devletin ileri gelenleri ya da varlıklı kimseler tarafından
bağımsız olarak da yaptırılmışlardır. Fatih Sultan Mehmet ile birlikte özellikle fakir
ailelerin çocukları ve yetimlerin bu okullara alınması şart koşulmuş, ayrıca
padişahlar tarafından yaptırılan mekteplerde öğrencilerin giysi ihtiyaçları ve
aşevleri bünyesinde günlük yeme içme ihtiyaçları da karşılanmıştır (Ergin 1936:
69).
Sübyan mekteplerinde dini eğitim verilmektedir. Bu eğitimin süreci, Kur’an-ı
Kerim öğrenmek üzere alfabe (elifba) öğretilmesi ile başlamakta, daha sonra Kur’an
okutulması ve yazdırılması şeklinde gelişmektedir. Başlangıçta Kur’an öğretmenin
hedeflendiği bu okullarda zaman zaman eğitim yetersiz görülmüş ve çeşitli dersler
eklenerek düzenlemeler yapılmıştır. 18. yüzyılda, I.Abdülhamit döneminde
yaptırılan Hamidiye Mektebi’nin vakfiyesinde, bu okullarda olasılıkla Bab-ı Ali’ye
memur yetiştirmek üzere eğitim programına Arapça ve Farsça’nın eklenmiş olduğu
bilgisinin yer alması bu anlamda dikkat çekicidir (Ergin 1936: 73). Ayrıca zaman
içinde okullar bünyesinde musiki dersine de yer verilerek eğitimin içeriği
çeşitlendirilmiştir.
Mimari bünye olarak sübyan mekteplerinin plan şeması, öğrencilerin yer
aldığı geniş bir asıl oda ve buna bitişik muallim (öğretmen) ve kalfa (öğretmen
yardımcısı) odasından oluşmaktadır. Yapılar kubbelidir, kimi zaman iki kattan
oluşmaktadırlar. İç mekân düzenlemesi incelendiğinde yalın bir dekorasyona sahip
olduğu görülür. Hocanın oturduğu mihrap benzeri bir girintiden oluşan kısım
bulunmaktadır ve öğrencilerin oturması için minderleri ve önlerinde rahleleri
başlıca kullanım objelerdir. Okullarda muallim ve kalfanın yanısıra bevvab adı
verilen okulu açıp, kapamakla, mahalleden çocukları toplayıp okula getirmekle ve
Dostları ilə paylaş: |