Bilig 49. sayı



Yüklə 3,45 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə31/90
tarix18.06.2018
ölçüsü3,45 Kb.
#49338
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   90

bilig 
 Vesna 2009 
 Výpusk: 49: 59-82 
© Popeçitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi 
Развитие
 предпринимательства 
и
 предпринимательство в Казахстане 
Салих Эрджан

 
Исмаил Гокдениз
**
 
Резюме:  Несмотря  на  то,  что  предпринимательская  деятельность 
издавна 
известна, 
академические 
исследования 
в 
сфере 
предпринимательства  начались  совсем  недавно.  Экономические, 
политические, культурные изменения текущего тысячелетия привели 
к 
новому 
пониманию 
предпринимательства. 
Понятие 
предпринимательства  в  основном  ассоцируется  с  понятием 
предприятия  малого  и  среднего  масштаба  (ПМСМ),  известно,  что 
многие  из  сегодняшних  больших  предприятий  начинали  свою 
экономическую  деятельность  как  малые  предприятия.  Понятие 
«динамическое  предпринимательство»,  выдвинутое  Джозефом  А. 
Шумпетером, стало очень важным в последние годы. В сегодняшний 
информационный век как никогда востребованы квалифицированные 
специалисты  с  реальным  духом  предпринимательства,  которые 
могут  управлять  динамическими  силами  экономики.  Поэтому 
формирование 
общественного 
механизма, 
готовящего 
потенциальных  предпринимателей,  является  важным  условием 
глобального  успеха.  В  данных  рамках,  рассматривая  со  стороны 
предпринимательского  аспекта,  Казахстан  привлекает  внимание 
общими культурными ценностями и заманчивыми инвестиционными 
возможностями в определенных областях. 
 
Ключевые  Слова:  Предпринимательство,  историческое  развитие 
предпринимательства, 
Казахстан, 
предпринимательство 
в 
Казахстане. 
                                           

 специалист менеджер. 
  
salihhercan@yahoo.com  
**
 университет Кырыккале, факультет экономических и административных наук, кафедра менеджмента / Kырыккале  
   isgokdeniz@mynet.com  
  


bilig   Bahar / 2009   sayı 49: 83-92 
© Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı 
Karapapak Türk Mitolojisinin Yapısı Üzerine  
Araştırmalar 
Valeh Hacılar

 
Özet: Eski Türk mitolojik sistemi içinde yer alan Azerbaycan mitoloji-
siyle ilgili ürünlerin araştırılması, hem Türk mitolojisiyle ilgili bilgilere 
ulaşılması hem de mevcut bazı problemlerin çözümüne katkı saklaması 
bakımından önemlidir. Bu çalışmada Gürcistan sınırları içinde yaşayan 
Karapapak Türklerinin yaşadığı coğrafyadan derlenen mitolojik metin-
ler incelenerek hem Türk yaşayış ve inanışının birçok bilinmezi hem de 
Türklerin bu bölgelerle olan ilişkisi gözler önüne serilecektir. 
 
Anahtar Kelimeler: Türk mitolojisi, mitolojik masallar, mit, ruh, motif.  
 
Anlamı ve yapısı bakımından mitler, ortaya çıkma ve gelişme süreçlerinde 
bazı  aşamalardan geçmekte ve folklorun epik türleri üzerinde derin izler bı-
rakmaktadır. K. Levi-Stros, mitlerin parçalanışını mitolojinin en eski çağlarına 
kadar götürmektedir (1978: 38). Bu süreçte mit yok olma tehlikesiyle karşı 
karşıya kalacak kadar fazla bölünmeye uğramıştır. O dönemlerde mitin par-
çalanması kendiyle ilgili diğer türlere yaramış, bir anlamda mit kendisi için 
bölünmüştür.  
Eski Türk mitolojik sistemi içinde yer alan Azerbaycan mitolojisiyle ilgili ürün-
lerin araştırılıp toplanması / derlenmesi, ne yazık ki, sistemli bir şekilde ya-
pılmamış, bu alanda dikkate değer ilk eser ancak 1988 yılında yayımlana-
bilmiştir (Acalov 1988). Anılan kitaptaki bilgilere göre “dünyanın yaratılışı ile 
ilgili mitler” en eski mitler olarak kabul edilmektedir. Borçalı’nın çeşitli bölge-
lerinden derlenip yazıya geçirilmiş örneklerde de gökyüzüyle, evrenle; güneş, 
ay, yıldızlar ve gezegenlerin düzeni ve birbirleriyle olan ilişkileriyle ilgili son 
derece ilgi çekici, fantastik ve ilkel bilgilerle karşılaşılır. Astronomi ile ilgili 
hususların ortaya çıkması ise, insanın yerleşik hayata geçmesi ve tarıma baş-
ladığı döneme rastlar. Çok dar bir alanda ortaya çıkmalarına rağmen mitler 
insanın ne zaman yerleşik hayata geçtiği hakkında da bilgiler içerir. Bu tür 
örnekler bugün üzerinde oturulan toprakların iskana hangi tarihten beri açıl-
dığını / Türk nüfusunu üzerinde barındırdığını ortaya koyan kıymetli kanıtlar-
dandır. Bu bağlamda bölgede derlenen “Anahatır” miti Azerbaycan Türkle-
rinin yaşadıkları topraklara hangi tarihlerde geldiklerini, onların binlerce yıldır 
bu topraklarda yaşadıklarını ortaya koyması bakımından önemlidir. Söz 
konusu mitte şunlar kaydedilmektedir: 
                                           

 Çavçavadze Devlet Üniversitesi, Azeri Dili ve Edebiyatı Bölüm / TİFLİS-GÜRCİSTAN  
  valehhacilar@mail.ru 


biligBahar / 2009, sayı 49 
 
84 
Dünya yaratıldığında Boşşalı ovasına bir kafile gelir. Aniden gelen sel, 
annesinden ayrı düşen bir çocuğu alıp sürükler. Onu yakalayamaya-
cağını anlayan anne, diz çöküp Tanrı’ya yalvarır. Onun bu yalvarışını 
yakarışını işiten Tanrı, sel sularını azaltır; çocuk da bir şeylere tutuna-
rak sağ kalır. Irmak dile gelip “Ben bu çocuğu annesinin hatırı için 
sapa sağlam bıraktım” der. Olayı görüp toplanan halk da “Bu günden 
itibaren biz de burayı yurt edinip ovanın adını Boşşalı; ırmağın adını 
Anahatır; yanık kokusu gelen ormanın adını da Yanık ormanı koya-
cağız” der (Ehmedoğlu 1988).  
Mitolojik ürünlerden de anlaşılacağı üzere Borçalı coğrafyasının bütün 
toponomik söz varlığı eski Türk yaşayış ve inanışı etrafında şekillenmiştir. 
Türk mitolojisinin değişmez aktörlerinden Oğuz’un / Oğuzlar’ın günümüz insanı-
nın atalarından çok daha önce yaşadığına dair bir metni Gürcü araştırmacı M. 
Canaşvili derleyip; daha XX. yüzyılın başlarında yayımlamıştı (Eski Gürcistan 
1907). Metinde Oğuzların modern insanın atalarından önce yaşadıkları, uzun 
boylu ve iri yarı gövdeye sahip oldukları, ayrıca sonradan yaratılan “cılız insan-
lar”la karşılaşmaları anlatılmaktadır. Metinde ayrıca cılız olmalarına rağmen bu 
insanların beyinlerinin Oğuzlar’a göre daha fazla geliştiği dile getirilir.  
Benzer özelliklere sahip mitler sonraki dönemlerde Azerbaycan’ın Daşkesen 
bölgesinden de derlenip yazıya geçirilmiştir. Anılan hususlar A. Acalov’un da 
dikkatini çekmiş; o da bu konuda şunları kaydetmiştir: 
Oğuzlar’ın bedence iri gövdeli yaratılması, sonradan yok olup gitme-
leri ile ilgili mitler, mitolojik rivayetler Türk boyları arasında oldukça 
yaygındır. Gürcü folklorunda karşılaştığımız husus da bu çerçevede 
değerlendirilmelidir. Zira bu mit bilinmeyen bir tarihte Azerbay-
can’dan / Azerbaycan Türkleri’nden alınmıştır (1988: 181). 
Bölgeden derlenen örnekler arasında totemizmle ilgili mitik-efsanevi metinler 
de  ilgi  çekicidir.  Bu  metinlerde  en  eski  inanışlar “ilk çizgilerini” olduğu gibi 
koruyamasalar da arkaik- mitolojik özelliklerini kaybetmemişler ve mevcut 
mitolojik varlığımızın en kıymetli ögeleri olmuşlardır. Bu çerçevede Kepenek-
çi ve Darvaz bölgelerinde meşhur olan “Qaraner” (Acalov 1988: 63-65) ve 
“Herşenin Ocağı” (Hacılar 1984) metinleri son derece ilgi çekicidir. İlk bakış-
ta ziyaret yerlerinin ortaya çıkması ile ilgili görünen ve efsane   etkisi  uyan-
dıran her iki metnin dikkatli incelendiklerinde mitolojik ögeler taşıdıkları açık-
ça görülür. Mesela: Ceylana dönüşen kadının mitolojik yanları, avcılıkla ilgili 
mitlerdeki “koruyucu tanrıları” hatırlatmaktadır. Ana ceylanın sütü, sihirli, 
sırlı, büyülü olarak kabul edilip, bolluğun, bereketin, huzurun ve mutluluğun 
sembolü olarak nitelendirilir. Bu metinlerde Türk mitolojisinde önemli yeri 
olan “ateş” ve “ocak” kültleri de karakteristik unsurlar olarak karşımıza çık-
maktadır (Alyılmaz 2003: 82-87, Alyılmaz 2004). Herşenin Ocağı’nda kadı-
nın kocasına fırlattığı bir parça ateş (köz parçası), ziyaretgâha çevrilip, ailesi-
ne yarar sağlar; bir anlamda ceylan sütünün yerini tutar.  


Yüklə 3,45 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   90




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə