Doç. Dr. Abdullah KAHRAMAN
22
arasında su da sayılmakta ve bu güzellik içerisinde suya fışkırıcı özelliği ile
yer verilmektedir
12
.
5. Akar su (mâun maînun). Âyetlerden birinde su “akıcılık” vasfı ile
(mâun maînun) anlatılmıştır
13
. Bu âyette suyun vazgeçilmez bir nimet
olduğuna vurgu yapılmış ve suyun kaybolması durumunda insanın
karşılaşacağı felakete dikkat çekilmiştir. Esed’in ifadesiyle bu âyette suyun
bütün organik hayatın vazgeçilmez bir unsuru olduğuna dikkat çekilmiştir
14
.
Aynı zamanda bu nimetin Allah’tan başkası tarafından var edilemeyeceği de
ortaya konulmuştur.
6. Bol yağmur (mâun ğadegun). Bir âyette su, “bol yağmur” ( mâun
ğadegun) şeklinde vasfedilmiştir
15
. Bu âyette geçen su bol nimet olarak da
tefsir edilmiştir
16
. Âyetin ifadesine göre bu bol nimet istikamet üzere bir
hayat yaşayanlara vadedilmiştir.
7. Tatlı su (mâun furâtun). Ayetlerden birinde su, en önemli
özelliklerinden biri olan “tatlılık” ( mâun furâtun) ile vasıflandırılmıştır
17
. Bu
âyet, Allah’ın cansız varlıkları yaratmasına işaret etmekte ve böylece O’nun,
evrenin hem organik hem de inorganik bütün tezahürleriyle yaratıcısı olduğu
gerçeğini teyit etmektedir
18
.
8. Şarıldayan su (mâun seccacun). Ayetlerin birinde su yine insanı
dinlendiren ve ilgisini çeken bir özelliği olan “şarıldama” ( mâun seccâcun)
ile vasıflanmıştır
19
.
9. Bereketli su (mâun mübârekun). Bir âyette suyun yine en temel ve
fonksiyonel özelliğine dikkat çekilmiş ve suyun “bereketli” ( mâun
mübârekun) bir sıvı olduğu ifade edilmiştir
20
.
Suyu değişik vasıflarıyla anlatan âyetleri toplu olarak değerlendirdiğimiz
zaman şunları söyleyebiliriz: Âyetlerin tamamı suyun Allah’ın bir nimeti
olduğunu ve bu nimeti ancak Allah’ın verebileceğini, suyun insanların çeşitli
12
Vâkıa, 56/31.
13
Mülk, 67/30.
14
Muhammed Esed, Kur’ân Mesajı, İstanbul 1999, 1172.
15
Cin, 72/16.
16
Esed, 1197.
17
Mürselât, 77/27.
18
Esed, 1223.
19
Nebe’, 78/14.
20
Kâf, 50/9.
Kur’ân’a göre su nimeti
23
ihtiyaçlarının giderilmesi için indirildiğini, susuz hayatın olamayacağını
vurgulamaktadır. Âyetlerde su, en temel ve en güzel özellikleriyle anlatılmış,
böylece bu nimet hem insanlar nazarında câzip kılınmış, hem önemine hem
de alternatifsizliğine dikkat çekilmiştir.
III. Kur’ân’a Göre Suyun Fonksiyonları
A. Hayatın Kaynağı Olarak Su
Kur’ân pek çok âyetinde hayatın kaynağının su olduğunu beyan
etmektedir. İlgili âyetlerden bazılarının meâli şöyledir:
-“ O’dur gökleri ve yeri altı evrede yaratan (ve hayatı yarattığı sürece)
O’nun kudret tahtı suyun üzerinde idi. (Böylece Allah size O’na olan
bağımlılığınızı hatırlatıyor) ki sizi sınayıp hanginizin eylem ve davranışça iyi
olduğunu ortaya koysun…”
21
. Bu âyette Allah’ın arşının yani kudret tahtının
suyun üzerinde olduğu ifade edilmektedir. Fakat burada esasen her şeyin
sudan yaratıldığı ve hayatın kaynağının su olduğu kastedilmektedir
22
.
-“ Peki hakkı inkâra şartlanmış olan bu insanlar, göklerin ve yerin
(başlangıçta) bir tek bütün olduğunu ve Bizim sonradan onu ikiye
ayırdığımızı ve yaşayan her şeyi sudan yarattığımızı hala görmüyorlar mı?
Hala inanmayacaklar mı?”
23
.
Bu âyet bilim dünyasının üzerinde ittifak ettiği iki önemli gerçeği ifade
etmektedir. Bunlardan birisi yer ve göğün başlangıçta hidrojenden oluşan tek
bir kütle olduğu, diğeri ise yaşayan bütün canlıların sudan yaratıldığı ve
hayatın suda ve su ile başladığı gerçeğidir. Çağdaş müfessir Muhammed
Esed’in bu âyetin yorumu ile ilgili özlü notunda bu hususlar şu şekilde dile
getirilmiştir:
“Kural olarak, Kur’ânî ifadeleri, bugün doğru gibi göründüğü halde yarın
yeni bir buluş ya da teoriyle pekala yanlışlığı ortaya konabilecek durumda
olan “bilimsel buluş ya da teorilerle” açıklamaya, yorumlamaya çalışmak
boş ve yararsızdır. Bununla birlikte, Kur’ân’da deyimsel olarak “gökler ve
yer” diye ifade edilen evrenin başlangıçta bir bütün, tek bir kütle olduğunu
dile getiren yukarıdaki yanılmaz atıf, evrenin başlangıçta tek bir elementten,
21
Hûd, 11/7.
22
Esed, 422-423. Ayetin klasik yorumu için bk. Carullah ez-Zemahşerî, Tefsîru’l-
Keşşâf an hakâiki ğavâmızi’t-tenzîl ve uyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-te’vîl, Beyrut
2003, II, 366.
23
Enbiyâ, 21/30.
Doç. Dr. Abdullah KAHRAMAN
24
yani hidrojenden meydana gelen bir bütün, tek bir kütle olduğunu ve bu
bütünsel kütlenin sonradan merkezi çekim yüzünden büzüşüp muhtelif
noktalarda yoğunlaştığını ve böylece zaman içinde münferit nebula, galaksi
ve güneş sistemlerine ve bunlardan da giderek yıldızlara, gezegenlere ve
onların uydularına dönüştüğü yolundaki bugün hemen hemen bütün
astrofizikçilerin paylaştığı görüşü şaşırtıcı biçimde doğrulamaktadır. Allah
‘yaşayan her canlıyı sudan yarattı’ ifadesi, bugünün bilim dünyasının
evrensel olarak kabul ettiği bir gerçeği son derece özlü bir biçimde dile
getirmektedir. Bu Kur’ânî ifade üç boyutlu bir anlam ortaya koymaktadır:
(1) Su -ve özellikle, deniz- tüm canlı türlerinin ilk örneğinin (prototype)
ortaya çıktığı ortamdır; (2) Var olan ya da tasarlanabilen tüm sıvılar içinde
yalnızca su, hayatın ortaya çıkıp tekâmül etmesi için uygun ve gerekli
özelliklere sahiptir; (3) Hayvansal ya da bitkisel, canlı her hücrenin fiziksel
temelini oluşturan ve içinde hayat olgusunun belirebileceği yegane madde
ortamı olan protoplazma büyük ölçüde sudan ibarettir ve bütünüyle suya
dayanmaktadır. Evrenin başlangıçtaki fiziksel birliğine işaret eden önceki
ifadeyle canlı âlemin elementler birliğine işaret eden bu ifadenin birlikte ele
alınması, tüm yaratılış olgusunun dayandığı tek bir planın, tek ve tutarlı bir
yaratma eyleminin ve buna bağlı olarak da tek bir yaratıcının varlığına
götürmektedir”
24
.
-“ Ve bütün canlıları sudan yaratan Allah’tır; öyle ki, kimi karnı üzerine
sürünür, kimi iki ayağı, kimi de dört ayağı üzerine yürür. Allah dilediğini
yaratır; çünkü O, gerçekten de her şeye kâdirdir”
25
.
-“ Ve bütün canlıları sudan yaratan Allah’tır; öyle ki, kimi karnı üzerinde
sürünür, kimi iki ayağı, kimi de dört ayağı üzerinde yürür”
26
.
-“ Ve insanı (işte bu) sudan yaratan ve onu soy-sop bahşeden ve hısım
bağı ile akraba yapan O’dur. Çünkü Rabbinin gücü her şeye yeter”
27
.
Bu âyetler toplu olarak değerlendirildiği zaman hepsinin hayatın
kaynağının su olduğunu ifade ettiği görülür. Aynı zamanda âyetler hayatın
kaynağı olan suyu ancak Allah’ın verdiğini ve verebileceğini de açıkça ifade
24
Esed, Kur’ân Mesajı, 651.
25
Nûr, 24/45.
26
Nûr, 24/45.
27
Furkân, 25/54. Ayrıca bk. Secde, 32/8; Mürselât, 77/20; Târık, 86/6.
Dostları ilə paylaş: |