160
Bu hükme göre, hâkim, boşanma davasının taraflarınca ileri sürülen vakıalar
şeklen kanıtlanmış olsa bile, tanıkların açıkladıkları olayların varlığına vicdanen
inanmıyorsa davayı reddedebilecektir.
622
Nitekim Yargıtay’ın da benzer birçok
kararında
623
hakimin boşanma için gösterilen olayların varlığına vicdanen
inanmadıkça onları sabit kabul edemeyeceği, boşanma davalarında hâkime geniş
takdir yetkisi tanındığı ve onun evlilik birliğinin gerçekten onarılamaz şekilde
temelinden sarsılıp sarsılmadığı hakkında bilgi ve kanaat sahibi olmak zorunda
bulunduğuna değindiği görülmektedir.
Ancak bu hüküm hakime dilediği gibi hareket etme serbestliği de
tanımamakta, sadece onu vicdanen kani olmadığı kanıtlara bağlı kalma
zorunluluğundan kurtarmaktadır.
624
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanılarak açılmış bulunan bir
boşanma davasında hakimin taraflarca dayanılan olguların varlığına vicdanen kanaat
getirmesi gerektiğine ilişkin bir tereddüt bulunmamaktadır. TMK’de anlaşmalı
boşanmaya ilişkin Md. 166/3 hükmü ile hâkime tarafları bizzat dinleme, bu anlamda
hakimin
eşlerin
boşanma
konusundaki
iradelerini
serbestçe
açıklayıp
açıklamadıklarını belirleme zorunluluğu getirilmesi karşısında; anlaşmalı boşanma
davalarında da bu hükmün uygulanacağı söylenebilir. Ancak, ortak hayatın fiilen
kurulaması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davalarında “vicdanen kanaat”
ilkesinin uygulanabilirliği açısından bu ölçüde net cevap vermek mümkün değildir.
Zira, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar
verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne
sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden
sarsılmış sayılacak ve eşlerden birinin istemi üzerine hakim boşanmaya karar vermek
zorunda kalacaktır.
kuralı, konusunu hukuki işlemlerin oluşturduğu davalarda geçerli olan bir kuraldır(Gürdoğan, s.
213).
622
Akıntürk/Karaman, s. 281.
623
Y 2 HD, 04.10.2005, 7995/13482/Gençcan, s. 1423, dn. 640); Y 2. HD, 20.10.2003,
12310/13890(KAZANCI BİLGİ VE İÇTİHAT BANKASI).
624
Akıntürk/Karaman, s. 281.
161
2. Hâkimin Boşanma Davalarında Yemin Öneremeyecek Olması
HMK’de açık bir şekilde ayrım yapılmamış olmasına rağmen, hukukumuzda
deliller, kesin delil- takdiri delil ayrımı esas alınarak incelenmekte, özellikle delillerin
değerlendirilmesinde hakimin bağlılığı ve Kanun’da her bir delile bağlanan sonuçlar,
böyle bir ayrım yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
625
Kesin delillere ilişkin olarak hâkime bir takdir yetkisi tanınmış değildir ve
hâkim, taraflarca hazırlanma ilkesinin geçerli olduğu davalarda kesin delillerle ispat
edilen bir vakıayı, ispat edilmiş kabul etmek zorundadır.
626
HMK’ye göre kesin
deliller senet(HMK Md. 200 vd.), yemin(HMK Md. 225 vd.), kesin hüküm (HMK
Md. 303) olmak üzere üç tanedir.
627
Takdiri deliller ise, hâkimin sunulan delilin değerlendirilmesine ilişkin takdir
hakkına sahip olduğu delillerdir. Buna göre, hâkim mahkemeye sunulan takdiri
delillerle bağlı değildir.
628
HMK’ye göre takdiri deliller tanık (HMK Md. 240-265),
bilirkişi (HMK Md.266–287), keşif (HMK Md. 288-292) olmak üzere üç tanedir.
Kesin delil nitelindeki yemin, davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru
olup olmadığı konusunu kanunda belirtilen usule uyarak, mahkeme önünde, kutsal
sayılan değerlerle teyit eden sözlü açıklamalardır.
629
Tarafların üzerinde serbestçe
tasarruf edemeyeceği vakıalar, bir işlemin geçerliliği için, kanunen iki tarafın irade
açıklamalarının yeterli görülmediği hâller ile yemin edecek kimsenin namus ve
onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya
bırakacak vakıalar yemine konu olamaz.
630
625
Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 475.
626
Kuru/Arslan/Yılmaz s. 429.
627
HUMK’de “Deliller ve İkamesi” başlığı altında düzenlenmiş bulunan “ikrar” HMK’de deliller
arasında sayılmamış, “İspat ve Deliller” başlıklı kısmın, “İspatın Konusu” kenar başlıklı 187.
maddesinde düzenlenmiştir.(Ayrıntılı bilgi için bkz. Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 429).
628
Kuru/Arslan/Yılmaz s. 492.
629
Yasal yemin formülü, “Allah ve namus üzerine” (HUMK Md. 339) yemin iken; HMK (Md. 323)
yemin edenin inancını göz önünde bulundurarak, “namus, şeref ve kutsal sayılan bütün inanç ve
değerler üzerine” formülünü benimsemiştir(Yılmaz, (Değişiklikler), s. 29).
630
HMK Md. 226.
162
Boşanma davaları da tarafların dava konusu üzerinde tasarruf yetkilerinin
kısıtlı olduğu davalar olduğundan boşanma davalarında yemin geçerli
olmayacaktır.
631
Bu davalar yemine konu olamayan hallerden birisidir ve yeminin
kesin delil teşkil etmesinin istisnasını oluştururlar. Yine yeminin yerine getirilmesinin
hukuki sonucu ikrar olduğundan, ikrarın delil olarak kabul edilmediği durumlarda
yemine de başvurulamaması gerekir.
632
Anılan nedenlerle, HMK Md. 225- 239’da düzenlenen taraf yemini
633
boşanma davalarında hem davacıya hem de davalıya önerilemeyecek, boşanma
davaları ile diğer davalar arasında farklı bir durum ortaya çıkacaktır. Örneğin, zina
sebebiyle açılan davada hakim, zina yaptığı iddia olunan eşe, zina yapmadığına
ilişkin yemin teklifinde bulunamayacaktır.
634
Yargıtay 2 HD de, 14.05.2005 tarih, 5888/8162
635
no’lu kararında boşanma
davalarında davanın dayandığı olgular hakkında gerek re’sen gerek istem üzerine
taraflara yemin önerilemeyeceğini belirmiş, davacının talebi üzerine davanın
dayandığı olgular hakkında davalıya yemin önerilmiş olması ve davalının da yemini
eda etmiş olmasını usul ve yasaya aykırı bulmuştur.
3. Tarafların İkrarının Hâkimi Bağlamayacağı
HMK Md. 188’de düzenlenen ikrar, taraflardan birinin veya vekilinin
mahkeme önünde kendi aleyhine olan bir vakıanın doğru olduğunu beyan etmesi,
böylece bu vakıayı çekişmeli olmaktan çıkarmasıdır.
636
Bu beyan diğer tarafı ispat
yükünden kurtaracağından, bu anlamda ikrar davanın kabulüne benzetilebilirse de;
631
Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 255.
632
Petek, s. 39.
633
HMK, sadece bir tarafın diğerine yemin teklifini kabul etmiş; yeminin karşı tarafın vicdanına
bırakılan bir durum olması ve bu riski sadece isterlerse tarafların alabileceği gerekçesiyle
hakimin kendiliğinden yemin teklifine izin vermemiştir(Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 504).
634
Dural/Öğüz/Gümüş, s. 127.
635
Gençcan, s. 1424, dn. 646.
636
Kuru/Arslan/Yılmaz s. 432.
Dostları ilə paylaş: |