163
davanın kabulünde istem sonucu kabul edildiği halde, ikrarda talep sonucunu haklı
kılan olaylara ilişkin bir kabul beyanı vardır.
637
TMK Md. 184/1, bent 3’e göre, tarafların boşanma davasının dayandığı olgu
ve olaylara yönelik her türlü ikrarı hâkimi bağlamaz. Kanun, bu hükmüyle, tarafların
önceden anlaşmak suretiyle boşanmak istemelerine engel olmak istemiştir. Örneğin,
evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı olarak açılan bir davada davalının “evet, ben
dövdüm”, zina sebebiyle açılan davada davalının “evet, ben zina yaptım”, haysiyetsiz
hayat sürme nedeniyle açılan bir davalının “evet, ben haysiyetsiz sürüyorum”
şeklindeki ikrarı hukuki sonuç doğurmayacak; hakim davalının gerçekten dövüp
dövmediğini, zina yapıp yapmadığını, haysiyetsiz hayat sürüp sürmediğini davacıdan
kanıtlamasını isteyecek, boşanma konusu olay ve olguların gerçekten mevcut
olduğuna vicdanen kanaat getirdikten sonradır ki, boşanmaya karar verecektir.
638
Boşanma davalarında hâkimin ikrarla bağlı olmaması, tarafların dava konusu
üzerinde tasarruf yetkisini yeterince haiz olmamalarından ileri gelmektedir. Taraflara,
ikrarda bulunma haklarını kullanarak, yargılamada etkili olma imkânı
sağlanmamıştır.
639
Özel boşanma sebepleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebine
dayanan boşanma davalarında bu kuralın uygulanması bakımından bir sorun
bulunmamaktadır. Ancak TMK 166/son cümlede bizi anlaşmalı boşanma davasında,
hâkimin tarafların ikrarı ile bağlı olacağı sonucuna götüren istisna hükmü ne şekilde
anlamak gerekecektir? Burada kanun hükmünü anlaşmalı boşanma davasında
hakimin, boşanma konusu olay ve olguların gerçekliğinden ziyade, tarafların
boşanma konusundaki iradeleri ile bağlı olduğu şeklinde anlamanın daha doğru
olacağını düşünüyoruz.
640
637
Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 428.
638
Gençcan, s. 1425; Akıntürk/Karaman, s. 281.
639
Petek, s. 42.
640
Benzer olarak bkz. Dural/Öğüz/Gümüş, s. 281; Ayrıntılı bilgi için bkz. yukarıda s. 103, 104.
164
Zira, Yargıtay da böyle bir ayrıma giderek boşanma davasında tarafların her
türlü ikrarının hakimi bağlamayacağını kabul etmekle birlikte
641
; TMK Md. 166/3
maddesinin koşulları gerçekleştiği durumda davalının boşanmayı kabul beyanına
hukuki sonuç bağlanacağını ve boşanmanın gerçekleşeceğini kabul etmektedir.
642
Ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle açılan boşanma davalarında
anlaşmalı boşanma davalarında olduğu gibi kanunen getirilmiş bir istisna hükmü
bulunmamaktadır. Bu nedenle Yargıtay’ın 743 sayılı Türk Kanuni Medenisi’nin
yürürlükte olduğu dönemden, yakın zamanlara kadar tarafların ilk boşanma davasının
kesinleşmesinden sonra geçen üç yıllık süre içinde bir araya gelmediklerine yönelik
ikrarının hakimi bağlamayacağını kabul ettiği söylenebilirse de, Yargıtay şimdiki
uygulamasında davalının bu yöndeki ikrarını kabul etmektedir.
643
4. Delillerin Serbestçe Değerlendirilmesi
Bir hakimin dosyada bulunan tüm delilleri serbestçe değerlendirmesinin
mümkün olup olmadığı, davanın ve dava konusu olaylara ilişkin delillerin niteliğine
göre değişecektir. Zira, kesin delillerle ispatın geçerli olduğu davalarda hâkimin
delilleri serbestçe değerlendirmesi mümkün olmayacaktır, çünkü kesin deliller hâkimi
bağlayıcı niteliktedir.
644
Hâkimin delilleri serbestçe değerlendirmesi ilkesi ancak,
takdiri delillerle ispatın söz konusu olduğu durumlarda geçerlidir.
645
Ancak bu kabul
sadece dava malzemesinin taraflarca getirilmesinin uygulandığı ve dava
641
“…Boşanma davalarında, tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.(TMK Md.
184/3). Taraflara delilleri sorulup, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken taraf beyanları ile
yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”(Y 2 HD, 1.6.2009, 8577-
10443(Gençcan, s. 1425, dn. 653)).
642
“…Davalının boşanmayı kabul beyanı sonuç doğurmaz. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3
maddesi koşulları da gerçekleşmemiştir. Davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemişse
de bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanılgıya işaret etmekle
yetinilmiştir.”(Y 2 HD, 20.07.2009, 12484-14401(Gençcan, s. 1426, dn. 659)).
643
Gençcan, s. 1426; Ayrıntılı bilgi için bkz. yukarıda s. 123 vd.
644
Kuru/Arslan/Yılmaz s. 429.
645
Pekcanıtez/ Atalay/Özekes, s. 264.
165
malzemesinin getirilmesine ilişkin tüm sorumluluğun taraflara ait olduğu davalar için
geçerli olacaktır.
646
Oysa re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu boşanma davalarında, kanuni
delillerin bağlayıcılığı kuralı söz konusu olmayacaktır.
647
Re’sen araştırma ilkesinin
uygulama alanı bulduğu davalarda kanuni delil kuralları uygulanmayacaktır. Bu
davalarda, medeni usul hukukunun gerçeğe ulaşma amacının sağlanabilmesi, hâkimin
tarafların getireceği delillerle bağlı kalmaması yolu ile sağlanabilecektir.
648
Çünkü
kanuni delil, hâkimin maddi gerçeğe ulaşmasını sınırlar.
649
Boşanma davalarına özgü olarak TMK’de düzenlenen, hâkimin delilleri
serbestçe değerlendireceği hususu, esasen HMK’de de düzenlenmiş olan bir
hükümdür. Bu husus kanun koyucu tarafından özel olarak TMK’ de boşanma
davalarında uygulanacak olan usul kuralları kapsamında düzenlenmiş olmasaydı da,
hâkimin delilleri serbestçe takdir edeceği hükmü, HMK’ de yer alan genel kural
sebebiyle boşanma davalarında uygulama alanı bulacaktı.
650
Bununla birlikte boşanma ve ayrılık davalarında hakimce HMK Md. 255’de
düzenlenen genel kural gereğince tanıkların gerçeği söylemiş oldukları kabul
edilecek, taraflar bu durumun aksini iddia ve ispat edebileceklerdir. Bu anlamda
dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli kanıt ve olgu
yoksa, hakim tanık beyanlarına değer vermek durumunda kalacaktır.
Hakimin hükmün hangi nedenlere dayandığını, ileri sürülen olguların varlığı
ya da yokluğuna ilişkin vicdani kanaatini oluştururken hangi delillere itibar edip,
hangi delillere hangi gerekçeyle itibar etmediği hususlarını gerekçeli kararında
açıklamış olması gerekmektedir. Aksi durum mahkeme kararlarının gerekçeli
646
Kuru/Arslan/Yılmaz s. 429; Yıldırım, s. 207.
647
Yıldırım, s. 207.
648
Yıldırım, s. 207.
649
Yıldırım, s. 207.
650
Petek, s. 42.
Dostları ilə paylaş: |