21
sümbül, bostan, reyhan ile bezenmiş geniş bir arazi içinde halkı keyifli bir
memlekettir.”
85
Şehrin fiziki yapısı içerisinde ki doğal güzelliklerden Evliya’nın ifadesiyle;
“
İmanım Baba ziyaretgahından yıldız tarafındaki dağa Ceviz Dağı derler.
Gökyüzüne başını yükseltmiş, cevizli ormanlıktır. İç Kale’den bir top menzili
uzaklıkta, yaz ve kış başından kar eksik olmaz. Temmuz ayında bu dağdan aşağı
şehrin su değirmenlerine ve yeni yapılan kale içindeki camii, medrese, saray,
havuzlu şadırvanlarına bütün çeşmelerine gelen su Ceviz Dağı’nın suyudur.”
86
a. Kale
Seyyahımız Aydın Güzelhisarı’nı şu şekilde anlatır. “
Kale eski zamanlarda
gayet küçükmüş daha sonra genişletilmiş. Büyük şehrin kuzey tarafında bir tepe
üzerinde kargir taş binadır. Kuzeye bakan bir kapısı var, taşrasında bir kat kale
duvarının dahi kuzeye bakan büyük kapısı var. İç kale küçük çakıl taşlı yalçın kayalı
bir yüksek duvarlı ve gökyüzüne baş vermiş dört köşe binadır. Çevresi sekiz yüz
adımdır. Herhangi bir tarafında hendeği yoktur. Dört tarafı yüksek kayalarla çevrili
baştan aşağı sahraya yayılmış şehir kaleden görülür. Şehir tarafı oldukça
uçurumdur.
87
Kale içinde elli miktar kiremit örtülü ev vardır, bunlarda askerler
kalırlar. İç Kalede bir mescit ve buğday ambarı vardır.”
88
Evliya Çelebi Kale ile ilgili şu bilgileri vermeğe devam etmektedir. Sene (…)
tarihinde bu şehir gayet mamur olup zengin bezirganlar sakin iken ahalisi Celali ve
Cemali Karayazıcı, Said Arab korkusunda bir yere toplanıp “İşi onlara danış. Ali
İmran 159.” Fermanı üzere ortak karar alarak vilayetlerini celaliden rikab-ı
hümayuna arz etmişlerdir, arzuhallerinde:
“ Kendi malımız ile şehrimizin etrafına sur çekip devletimizi, namusumuzu,
evladımızı, celali zulmünden korumak için Anadolu Valisinden mübaşir talep
85
Seyahatname, s.83
86
Seyahatname, s.80
87
Seyahatname, s.80
88
Seyahatname, s.80
22
ederiz.” Diye padişaha arzları olup Padişah tarafından arzları kabul edilip, hatt-ı
hümayunla izin verilen Mabeyinci Selim Ağa adında selim kalpli bir Ağa gelip
Güzelhisarlı Yusuf Paşa’ya Sultanın emri ve hattını verince, Yusuf Paşa kendi rızası
ile malından bin kese, vilayet ayanından üç bin kese toplamışlardır. Aydın
Sancağı’nın cümle kazalarının reaya ve berayalarının yardımı ile taş, kireç, kereste,
usta, çivi, ahşap, çekenler bütün asker derya gibi bir araya gelip sene (…) tarihinde
Sultan (…) (…) arasında bu büyük şehrin üç tarafını yeni sur ile bir kale gibi bina
edip aşağı eski şehir taze can bulup günden güne daha da şenlenmiştir.
89
Yeni Kale, Ceviz Dağı eteklerinde kıble ve güney taraflarında bir geniş
sahrada yer alır. Çevresi dört bin sekiz yüz adımdır. Beş köşe, yalın kat bir kat
duvarlıdır. Tamamı yedi kapıdır, batı tarafında Kuşadası Kapısı, güney tarafında
Çufud Kapısı gayet küçüktür. Bu taraf bostanlara açılır, Kıble tarafında Menteşe
Kapısı, doğu tarafında Nazlı Kapısı.
90
Nazlı Kapısı’ndan üç yüz adım içerde
Tabakhane Kapısı var, bunun önünde bir göz taş köprü vardır. Tabakhane
Kapısı’ndan içeri girildikten sonra yıldız tarafına iki yüz adım gidilince Değirmenler
kapısına varılır. Değirmenler Kapısı’ndan yokuş yukarı İman Dağı Kapısı’dır. Bu
kapı İç Kalenin taşra katındaki kapıdır. Dağlara çıkan yedi kapı böylece tamam
oldu. İç Kale’nin İman Kapısı’ndan yokuş aşağı kıbleye açılan Menteşe Kapısı’na
varıncaya kadar yedi yüz adımdır.
91
Kale çevresine bulunan önemli doğal güzellikler hakkında da Evliya Çelebi
bilgi verir.
“Değirmenler Kapısı’ndan taşraya çıkıldığında nezübilillah cehennem
kuyusu gibi karanlık bir mağara, Hümeze ile Lümeze dereleri vardır. İnsan aşağı
bakmaya cesaret edemez.
92
Kalenin Tabakhane Çarşısı tarafında akan derenin iki
tarafında yalçın kayalar vardır. Allahın hikmeti ile bu dere kalenin doğu tarafına bir
hendek oluşmuştur. Öyle bir hendekki bu taraftan kaleye asla düşman erişemez.
Kalenin başköşesindeki bu tarafında başka hendek yoktur. Allahın kudreti ile
oluşmuştur.”
93
89
Seyahatname, s.80
90
Seyahatname, s.80.
91
Seyahatname, s.83
92
Seyahatname, s.80
93
Seyahatname, s.83
23
Bugün Aydın’a baktığımızda Evliya’nın hakkında çok
değerli bilgiler verdiği
Güzelhisar Kalesi ile ilgili hiçbir kalıntıya rastlayamıyoruz. Farklı eserleri de
taramamıza rağmen Kale ile ilgili her hangi bir bilgiye ulaşabilmiş değiliz.
Muhtemelen şehrin sonraki dönemlerde ihtiyaç duymaması veya gelişmesine bağlı
olarak zamanla kale tahrib edilmiş olabilir. Eski Aydınoğulları Hisarı yıkılmış ve
Cumhuriyet devrinde Aydınoğulları güzelhisarı’nı hatırlatmak için Tabaklı Mahallesi
ve çevresine Güzelhisar Mahallesi adı verilmiştir.
94
b. Mahalleler
Evliya şehre ulaşmasının ardından yerleşme unsurları açısından Aydın’ın
evleri ve mahalleleri hakkında şu bilgileri verir.
“Evvela bu şehir içinde büyük küçük
tamamı altı bin yedi yüz saraylar gibi haneler ile süslü bağlar ve bahçelerle tertip
edilmiş bir güzel sultanın Aydın Güzelhisarı’dır. Hakikaten süslü ve güzel bir
şehirdir.
95
Bu şehrin içinde ve dışında iki yüz çeşme vardır. Bütün evlerde, camilerde,
birer çeşme vardır.”
96
Evliya Çelebi Aydın’ın tamamı
yirmi altı mahalle olduğunu
belirtmektedir.
97
Sadece
“Göllüce ve Yarbaşı Mahallelerinin” isimlerini verir.
98
Evliya anlatımına şu şekilde devam eder
. “Bu şehir varoşunun Ova Kapısı’ndan
Nazlı Kapısı’na varınca şehir içinden o cadde ile şehrin boyu bin büyük adımdır. İç
Kale’nin İman Kapısı’ndan yokuş aşağı kıbleye açılan Menteşe Kapısı’na varıncaya
kadar yedi yüz adımdır.
99
Çarşı caddesine güneş tesir etmeyip buz gibi soğuk yollara
ayrılmıştır. Bütün yollar kaldırımlıdır.”
100
1530 tarihli Tapu Defterinde Cami, Hacı İsa, Köprülü, Kadı, Hisar Yakası,
Kilise Camii, Yenice Mahalleleri bulunmakta idi.
101
Evliya Çelebi’nin Aydına
gelmesinden altı sene sonra 1676 tarihinde yapılan avarız yoklamasında ise mahalle
94
H. Hilmi Bayındır-H. Fehmi Poyrazoğlu,
Aydın Kenti Tarih, Coğrafya ve Bugünü,1966 Aydın, s.41
95
Seyahatname, s.80
96
Seyahatname, s.83
97
Seyahatname, s.80
98
Seyahatname, s.81
99
Seyahatname, s.83
100
Seyahatname, s.82
101
BOA-TD-166, s.438