6
İÇİNDEKİLER
Türkiye’de Çocuk İstismarı …………………………………………………………………
7
Cinsel Şiddet
.
…………………………………………………………………………
. 10
Çocuk İzlem Merkezleri
.. ……………………………………………………………..
11
Çocuğun Cinsel İstismarı Ve Yasal Boyut ………………………………………………
. 15
Dünyada Çocuğun Cinsel İstismarı İle İlgili Yasal Düzenlemeler
…...…………..
19
Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısında Öngörülen Düzenlemeler
..…………………………………………………….
21
Çocuk Hakları Farkındalık Araştırması Sonuçları ……………………………………...
.. 29
Suça Sürüklenmiş Çocuklara Toplumun Bakış Açısı Araştırması Sonuçları ………
34
7
TÜRKİYE’DE ÇOCUK İSTİSMARI
Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalayalı 30 yıl, meclisten geçmesinin üzerinden 25 yıl
geçmesine karşın halen sözleşme prensiplerinin çocukların yaşamında yeterince yer
alamadığı görülmektedir. İmzacı taraf devletin çocuğunun her türlü hakkını korumak zorunda
olduğu prensibini hatırlayacak olursak istismar edilen çocukların sayısının bu denli artıyor
olması bu durumla bağdaşmamaktadır.
Çocukta cinsel istismar olgularının yelpazesinin pedofiliden başladığı , ensest , pornografi,
çocuk seks turizmi , çocuk fuhuşu ve cinsel sömürüyle devam ettiği görülmektedir. Özellikle
2012 den başlayarak devam eden mülteci sorununun insan kaçakçılığını ve ona bağlı olarak
çocuk kaçırma ve seks amaçlı kullanılma olaylarını arttırdığı düşünülmektedir. Düşünülmekte
dememizin sebebi bu konuda somut rakamlara sahip olmamamızdır. Çocuk istismarı
konusun
da çok kısıtlı sayısal veri bulunmaktadır Bazı alanlarda ise bu rakam hiç denecek
düzeye düşmektedir. Bu alanların başında da organize suç çeteleri tarafından yürütülen çocuk
seks turizmi ve çocuk fuhuşu rakamları gelmektedir. Bu olgulara dünya genelinde sınır
kontrollerinin zayıfladığı
bölgelerde, çatışma ve savaş
alanlarında daha sık rastlanıldığı tahmin
edilmektedir.
Yapılan çalışmalarda cinsel istismara uğramış olan çocuklarda fiziksel etkilerin olduğu,
enfeksiyon ve istenmeyen hamileliklerin gözüktüğü görülmektedir. Bunlara ek olarak ruhsal
etkileri de eklemek gerekmektedir. Ruhsal travma sonuçlarının kalıcı olabildiği ve çocuğu çok
uzun sure etkileyebilmesi istismarın en ciddi ve önemli sebepleri olarak ön plana çıkmaktadır.
Türkiye'de çocuk istismarı ile ilgili kapsamlı ve ülkeyi kapsayan araştırmalar yapılmamakta
ve bulunmamaktadır. Olan ender çalışmalarında yapılma yılına baktığımızda üzerinden çok
zaman geçtiği gözlenmektedir. TUİK verileri çok kısıtlı bilgi edinmemizi sağlamaktadır.
Konu multidisipliner bir çalışmayı gerektirdiğinden bu alanda çalışan sağlık , hukuk , psikoloji
, sosyal hizmet , güvenlik konusunda eğitim alan öğrencilerin eğitim programlarında çocuk
istismarı konusunun yer almadığı sadece bir kaç üniversitede yer aldığı dikkati çekmektedir.
Fiziksel cezaların eğitim sistemimizde geleneksel bir yere sahip olması, bu eylemi insanların,
ebeveynler, öğretmenler ya da sadece yetişkinler olarak çocuklara yapma hakkına sahip
olduğuna kanaat getirmelerine neden olmuştu
r.
Atasözlerimizde bu etkinliğe nazikçe benzeyen sözler bile vardır; “Kızını dövmeyen dizini
döver” ve “annenin dövdüğü yerde bir gül biter”.
Türkiye'de aile içi şiddet yaygındır.
Gördüğü şiddete bağlı olarak yaralanan ve güvenlik birimine getirilen mağdur
çocukların
sayısal istatistikleri (2014
-
2016) şöyledir. (Tablo1, Tablo 2)