47
vindobonense adlı eserlerinde, bu efsaneye Macarların kökenini açıklamak üzere yer
verilmiştir.
160
19.yüzyılın son çeyreğinde Macaristan’da geliştirilen Türklerle akrabalık
tezleri büyük ölçüde dil üzerinden yürümüştür. Bu dil akrabalığı tezlerine karşı
eleştiriler de gecikmemiştir. Macar bilim dünyasında yaşanan Ugor-Török Háború
[Ugor-Türk Savaşları] sırasında Macar dilinin Türkçe ile akrabalığını savunan
Vámbéry, tartışmanın Türk tarafını temsil eder. Ancak sonunda karşı tarafın tezleri
Macar bilim dünyasınca daha inandırıcı bulunmuştur.
Bu arada 1870’li yılların ortalarından itibaren Macar kamuoyunda yoğun bir
Türk ve Osmanlı yandaşlığının başladığı görülmektedir. 1876 yılında bir Macar
generalin Osmanlı Devleti’ni ziyareti sırasında Harbiye ve Tıbbıye öğrencilerinin
Vakit’te yayınlanan bir mektubunda da görüldüğü gibi Osmanlı ülkesinde de
Macarlara karşı sempati yükselmektedir. Harbiye ve Tıbbiye öğrencileri bu açık
mektuplarında Macarlarla Türklerin ırksal bağlılıklarını vurgulamışlardır.
161
İki halk
arasındaki bu yakınlaşma 1877 yılında Osmanlı-Rus Savaşı sırasında iade-yi ziyaret
amacıyla Macaristan’a bir Osmanlı heyetinin gelmesi ile de doruk noktasına
çıkmıştır.
162
İki halk arasındaki yakınlaşma, her iki ülkenin de Rusya ve Slav
korkusu/tehdidini yakından hissetmelerinin bir sonucudur.
163
93 Harbi sırasında
Macarların Türklere duydukları sempati, “kardeşlik” duygularının yanı sıra,
160
Bu eserlerin ilgili bölümleri için Gyula László, The Magyars, Their Life and Civilisation adlı
eserinin s.177-190 arasına bakılabilir.
161
Vakit, no 372, 11 Kasım 1876’dan aktaran David Kushner, The Rise of Turkish Nationalism 1876-
1908, Londra, Frank Cass and Company Ltd., 1977, s.45.
162
Osmanlı heyetinin Macaristan ziyareti için Yılmaz Gülen, “Csok Jasa!,” Tarih ve Toplum, Cilt:36,
Sayı: 215 ( Kasım 2001- Macaristan Özel Sayısı), s.4-7 ve Ebubekir Sofuoğlu, “ “Her Bir Macar için
Elli Bin Osmanlı’yı Feda Ederim” Abdülmecid ve Macar mültecileri,” a.g.d., s.41-46.
163
David Kushner, The Rise of Turkish Nationalism, s.45.
48
Balkanlarda statükonun bozulmasının Macar çıkarlarını tehdit edebileceği endişesi
üzerinde yükselmiş görünmektedir.
164
19.yüzyıl Macaristanının daha iyi anlaşılabilmesi, bu ülkenin bu dönemdeki
sosyo-ekonomik yapısının temel unsurlarını da bilmeyi gerekli kılmaktadır.
Çifte Monarşinin kurulması izleyen yıllar Macaristan açısından ekonomik
olarak büyük bir gelişmeyi gösterir. Ulusal gelir 1867-1913 yıllları arasında
%429’luk büyük bir artış gerçekleştirmiştir.. Ulusal gelirin son derece hızlı artışında
sanayinin gelişmesinin payı büyük olmuştur. Aynı dönem içerisinde tarımsal
üretimin sağladığı ulusal gelir %290 artarken, sanayi üretimi %1450’lik bir artış
sergilemiştir.
165
Buna paralel olarak aktif nüfusun tarımda istihdam edilen bölümü
1867’de %80 iken 1913 yılında %66.7’ye gerilemiştir.
166
1846-1866 arasında inşa edilen 2160 km.’lik demiryoluna karşılık 1867-1913
yılları arasında 19.638 km’lik demiryolu yapımı gerçekleştirilmiştir.
167
Ekonomik gelişme özellikle 1867-1873 ve 1887-1899 yılları arasında büyük
hıza sahip olmuştur. 1887-1899 yılları arasında sanayide yıllık büyüme hızı ortalama
6-7 dolaylarında gerçekleşmiştir.
168
Sanayinin hızlı gelişimi, Macaristan’ın ithalat-
ihracat yapısında da kendisini göstermiştir. 1864’te ithalatın %92’si mamul
164
Gábor Ágostan’ın verdiği bilgiye göre Haziran 1877’de Macar Parlamentosundaki parlamenterlerin
çoğu Türkiye’nin bütünlüğünün ve Balkanlardaki statükonun korunmasını istemişlerdir. (Gábor
Ágostan, “ Siyaset ve Histografi: Macaristan’da Türk ve Balkan Çalışmalarının Gelişimi ve
İstanbul’daki Macar Araştırma Enstitüsü,” Türkler Ansiklopedisi, Cilt:15, s.93.)
165
Iván T.Berend- Miklós Szuhay, A Tőkés Gazdaság története Magyarországon, 1848-1944, Kossuth
Könyvkiádo, 1973, s.117-118. 1867-1913 yılları arasındaki gayri safi yurtiçi fiziki ürün’e ait rakamlar
da bu olguları desteklemektedirler. 1913 rakamlarıyla, 1867’de tarım %81, sanayi %13, ulaşım ve
ticaret %5.2’lik paylara sahiplerken; 1913 yılında tarım %56, sanayi, %30.4, ulaşım ve ticaret
%13.6’lık paylara sahip olmuşlardır. Ortalama yıllık büyüme hızları tarım için 1.7, sanayi için 4.2,
ulaşım ve ticaret için 4.6 olmuştur. (Lajos Katus, Social-Economic Researches on the History of East-
Central Europe, s.108-109, Tablo 40-41.)
166
Lajos Katus, Social-Economic Researches on the History of East-Central Europe, s.111, Tablo 46.
167
a.g.e. , s.108, Tablo 39.
168
Lajos Katus, “ Economic Growth in Hungary During the Age of Dualism,” Social-Economic
Researches on the History of East-Central Europe, ed.: E.Pamlényi, Budapeşte, Akadémiai kiadó,
1970, s.56.
49
mallardan, %5’i hammaddelerden ve %3’ü de yarı-mamullerden; ihracatının %65’i
hammadde, %12’si mamul mal ve %23’ü de yarı-mamullerden oluşurken; 1913
yılında ithalat içerisindeki mamul mal oranı %61.7’ye gerilemiş, hammadde oranı
%25’e, yarı-mamul oranı da %13’e yükselmiştir. 1913 yılında ihracat içerisinde
mamul malların oranı %38’e yükselmiş, yarı-mamul malların oranı %10’a ve
hammadde oranı da %52’ye gerilemiştir.
169
Bununla birlikte sınayi ve ticari
etkinlikler büyük ölçüde Alman asıllıların ve özellikle Yahudilerin kontrolünde
gelişmiştir.
Macaristan’daki Yahudi nüfusu 1848’de 336.000 dolaylarındayken, 1910
yılına geldiğinde nüfusun %5’ini oluşturacak biçimde 909.500 kişiye ulaşmıştır. Bu
son derece hızlı artışın nedeni olarak Doğu Avrupa’dan ve özellikle Galiçya’dan
göç eden Yahudilerin, Macar hükümetinin de ekonomik gelişmeyi desteklemek üzere
onları teşvik etmesi ile Macaristan’a gelmeleri olarak gösterilmektedir.
170
Ancak
nüfus sayımlarında Yahudi unsurlar, Macar kategorisi altında yer almışlar; Yahudiler
de Macar uyum göstermişlerdir.1910 yılında sanayideki ücretlilerin %21.8’i,
tüccarların %54’ü ve bankacılık ve finans sektöründeki işletmecilerin %85’i
Yahudilerden oluşmaktaydı.
171
Bununla birlikte Yahudi toplumunun büyük kısmı
fakirlik içerisindeydi. Ayrıcalıklı Yahudi aileleri içerisinden 25’i Franz Jozsef
tarafından baronluk, diğer 290 Yahudi aile de soyluluk ünvanları ile
ödüllendirilmişlerdi. Bu durum eski aristokratik aileler ile yeni Yahudi soyluluğu
arasında bağ kurulmasını beraberinde getirmiştir.
172
169
Iván T.Berend- Miklós Szuhay, A tőkés gazdaság története Magyarországon, 1848-1944,
Budapeşte, Kossuth Könyvkiádo, 1973, s.119.
170
István Deák, “Hungary,” içinde, The European Right, A Historical Profile, ed.: Hans Roger ve
Eugen Weber, Berkeley, University of California Press, 1966, s.367.
171
a.g.e., s.367-368.
172
a.g.e., s.368.
Dostları ilə paylaş: |