Skeç-1: at hirsizi



Yüklə 445,1 Kb.
səhifə2/6
tarix21.06.2018
ölçüsü445,1 Kb.
#50566
1   2   3   4   5   6

ABBAS

 

Oyun için sadece bir kanepe yeterli olmaktadır.



 

Abbas:karıcım bana su getirir misin?(gazete getirir)

Latife(içeri girer suyla)aa manyak mıdır nedir git kendin al(suyu içer)

Abbas:ya hayatım neden böyle yapıyorsun ama?

Latife:bana hayatım deme yapmacık olmayalım lütfen abbas bey  ben sana hayatım diyor muyum benim adım latife edici bana latife diyeceksin ayyy!!

Abbas:latife gibisin hayatım latife

Latife:bak daha hala hayatım diyor.

Abbas:aaa yeter artık lütfen ne zaman yemek yiyeceğiz

Latife:eee sen yemeği ne zaman yaparsan

Abbas:ya hayatım..ay latife yapma böyle zaten işten geldim yorgunum

Latife:vallaha orası beni germez abbas bey okul müdürü olmayı siz tercih ettiniz babam seni şirketine genel müdür yapacaktı fakat sen okul müdürü olmayı tercih ettin eşek gibi yorulacaksın tabii ...ah babacım ah mübarek adam...

Abbas:latife istersen o konuyu hiç açmayalım

Latife:ay kalk daha mutfağı toparlayacaksın tembel adam kalk..elin adamı işten gelirken takılar küpeler getiriyor sen karına toka getirmedin bugüne kadar toka!

Abbas:karıcım tokayı da mı ben alayım Allah Allah

Latife:bak karıcım diyerek yapmacık olmayalım lütfen.ayrıcana yemek yedikten sonra kahve yapacaksın hatırlatmış olayım sonra mutfaktan elin boş kıçın yaş gelmez isen çok  iyi etmiş aksi takdirde gece okuyacağım kitabı  bana sesli bir şekilde okumak zorunda kalırsın.

Abbas:lütfe terbiyeli ol latife Allah Allah kadın sen ne işe yararsın Allah aşkına ya sabahtan akşama kadar okulda çoluk çocukla uğraş lütfen ya.. yani latife biraz bana yardımcı ol lütfen

Latife:Allah Allah öyle mi al o zaman çocuklarına bakıcı al  biri top oynar üstünü batırır biri daha yemek yemesini bilmez üstüne çorba döker.. ay bende faal bir kadınım e her gün günlerimiz oluyor konuşuyoruz e öğleden sonra gelin kaynana yarışmaları oluyor e sabahları desen kadın programları var ay ben hangi iş yapayım ama  yetişemiyorum hayatım

Abbas: yapma ama hayatım evde her şey üst üste hani reklamlarda olsun bir el atsan şu çamaşırlara

Latife:ay gelme artık üstüme abbas bak hepten bitiyorum bayılacağım şimdi

Abbas:tamam tamam aman bayılmada çocuklar nerede?(çocuklar gelir)

Çocuklar:baba hadi yemeyi yapmayacak mısın?



Abbas:yemeği ananız yapacak it oğlu itlere bak!!(çocuklar gider)

 Latife:hössst boğazına dursun kim yapacakmış bana bak abbas bey benim adım latife edici yemek yapıcı değil



Abbas:latife ben seni aldatıyorum!

Latife:ne!

Abbas:hiç latife ettim(güler)bana bak neden çocuklara yemeği benim yaptığı söylüyorsun

Latife:ne sen yapmıyor musun?

Abbas:ama diğer ailelerde genelde kadınlar yapıyor değil mi?



Latife:e tamam işte bizim evde de sen yapıyorsun

Abbas:latife!



Latife:tamam canım üff geçen gün yaptığın yemeği beğenmişler eline sağlık anne dediler bende senin hakkını yemiş gibi olmayım diye babanız sağolsun dedim

Abbas:bana baksana şu gömleğimi de yarın bir yıkasan ya leş gibi  kokmuş

Latife:koy çamaşır makinesine yıkasın ne ağzımda mı yıkıyacam sanki bana yıka diyor yav

Latife ediciye yav aaa

Abbas: ne olmuş yani hem bak söylemiyorum diye üstüme gelme senin soyadın benimle evlendikten sonra  değişmez oldu canım kızlık soyadını kullanma istersen o kızlıkta kaldı

Latife:aaa sana ne! bir kere ben hala bir kızım abbas bey

Abbas:ya iki çocuk anası manken latife değişmez pardon latife edici öyle mi

Latife:sus abbas sus (kaynana girer)

Lütfiye:Abbas hoş geldin oğlum!!

Abbas:hoş bulduk anacım



Lütfiye:ne diyor bu zevzek kadın?

Abbas:hiç anne öylesine işte

Latife:abbas anne söyle anana zevzek kelimesi kendisine çok yakışıyormuş söyle söyle.

Abbas:yine başlamayın lütfen

Lütfiye:oğlum o kadına söyle yemek yapmayı öğrenmiş mi? en son menemen yapmayı öğreniyordu da..

Latife:abbas söyle o kadına oğlu kadar iyi bilmese de biliyormuş

Lütfiye:benim oğlum aslan parçasıdır

Latife:evet efendim parçasıdır hangi parçasıysa biz göremedik o parçayı

Abbas:anne! Latife!

Latife:bu annen var ya abbas bana ütü yaptırıyor,bulaşık yıkattırıyor

Lütfiye:a ben mi yapacağım

Latife:oğlun yapabilir mesela

Lütfiye :a çocuğun işi gücü yok ütü yapacak bulaşık yıkayacak öyle mi

Latife:tabi efendim ben faal bir insanım ama

Lütfiye:tabi canım! doğum hane görevlisi sanki

Latife:sizi saygıya davet ediyorum lütfiye hanım

Lütfiye:bende sizi mutfağa davet ediyorum latife hanım.karnımız zurna çalıyor yanına davul lazım kalkın da bir yemek yapma teşrifinde bulunun

Abbas:ya tamam sorun yemekse ben yaparım(içeri mutfağa girer)

Lütfiye:sus abbas sus !tüh kılıbık adından utan be rahmetlinin kemikleri sızlayacak

Latife:ya aslan parçası aslan!!

Lütfiye:bak bizi madara ettin şu kadın kurusuna

Latife:aaa terbiyeli olunuz kaynana benim adım latife edici bana latife deyiniz lütfen

Lütfiye:hıh latife latife bende latife ettim zaten!!ha bir kere sen evlenip gerdek gecesinden geçtikten sonra soyadın değişmez oldu bir kere değişmez!!(el hareketi yapar)

Latife:siz ne dediğinizin farkında mısınız?

Lütfiye:hiç latife ediyorduk latifeymiş.adını söyleyeceğine kalkta bir iki yemek yapta kadınlığını görelim

Abbas:ya domates nerede latife:

Lütfiye:elenin köründe tühh yazıklar olsun sana emzirdiğim sütler!

Latife:bakın kadınlığını göster dediniz oğlunuz atladı hemen hah(güler)aslan parçası

Lütfiye:bana bak latife misin nesin bu evde benim oğluma kadın diyemezsin yoksa..

Latife:yoksa ne yaparsın kaynana bir kere burası benim evim babam aldı burasını oğlun mu aldı sanıyorsun

Lütfiye:(şaşırır)almadı mı?

Abbas(bağırır)yeter yeter!! Nedir sizden çektiğim benim ulan bir  rahat geçinemiyorsunuz öyle olsun latife bunca sene sonra bana bunu dedin ya al evini...

Lütfiye:bir yerine sok.

Abbas:anne!artık kim bakarsa sana.benimle evlenmek isteyen sendin ben değil baban gelmişti annemden istemeye hatırladın mı?

Lütfiye(el hareketi yapar,güler)al kapak olsun.aslan oğlum benim konuş

Abbas:anne! Bunları seni küçük düşürmek için söylemedim ettiğin lafın karşılığını alman için söyledim ha yemek yapmaya meselesine gelince  bir yemek yapmakla erkeklik yere düşmez merak etme. Neden ahçıların çoğu erkek sence, bunca sene yaptım yine yaparım icabında



Lütfiye:zaten bunun(latifeyi gösterir) yaptığı bir şeye benzemiyordu!

Abbas(bağırır)anne!

Lütfiye:tamam sustum

Abbas:ayrıca babanın bana vad ettiği genel müdürlüğü tercih etmemin sebebi onun yaptığını bildiğim ama görmezden geldiğim sahtekarlıklarına karşı çıkarak ilişkimizi bitirmemekti bunu da iyice anla bugüne kadar bu eve haram para getirmedim getirmemde orada Allah’a çok şükür evimi geçindirecek maaş alıyorum ha belki sana dediğin inciler boncuklar alamıyorum ama senin şu yaptıklarına katlanıyorum sırf şu çocuklara mutlu hayat yaşatabilmek için ama bugün gördüm ki bu iş tek taraflı olmayacak kalk anne gidiyoruz.

Lütfiye:nereye oğlum böyle rahattı!

Latife:abbas dur ne olur gitme üzgünüm biraz ileri gittim çok üzgünüm sinirlenme haklısın ne yapıyım bende böyleyim işte affet beni lütfen

Lütfiye:ya oğlum hem ben gelinimi severim ne kadar kavga etsek de vakit geçiriyoruz sabahları değil mi gelin

Abbas(şaşırır)Allah Allah!

Latife:ya hem de nasıl severiz! sen burada böyle olduğumuza bakma seni görünce şımarıyoruz nasıl sevildiğini anla işte!

Lütfiye:naz yapma ulan karı gibi gel buraya edepsiz

Latife:tamam yemeği ben yaparım hayatım bak hayatım diyorum hadi ama

Abbas:anladım anladım! Allah’ım bu kadın milleti!!

Latife:yalnız gel bana yardımcı ol ben bilmem pek(elinden tutar mutfağa götürür)
ALIŞVERİŞ CANAVARI

OYUNCU KADROSU:

 Arzu (Kız)



  1. Ertan (Erkek)

  2. Kaynana (Kız)

 DEKOR: Olay markette geçmektedir.Market dekoru için raflar, malzemeler ve kasa.

 (Oyun adamın eşini elindeki zincirli saatle hipnoz etmeye çalışmasıyla başlar. Kadın gözleriyle adamın elindeki saati takip etmektedir.)

 

Ertan:_Relax hayatım… Relax hayatım… Relax hayatım… Daha az alışveriş, cebimizde daha çok para, relax hayatım… Daha az alışveriş, cebimizde daha çok para, relax hayatım…



Arzu:_  (Biraz etkilenmiştir. Kafasını sallayarak uyanır.) Çek şunu Ertan , beni alışveriş yapmayayım diye hipnoz mu ediyorsun?

Ertan:_Napiyim yani markete girdin mi çıkmak bilmiyorsun, ne var ne yoksa topluyorsun.

Arzu:_  Ne yani, ben ihtiyacımız olan şeyleri alıyorum.

Ertan:_Peki geçen alışverişte ne yapmıştın? Raftakilerle birlikte rafları da söküp gelmiştin. Poşetten iki tane de raf çıktı.

Arzu:_  Ne var yani araya iki raf sıkıştıysa?

Ertan:_Bak hayatım sakin olacaksın. Unutma aldığın her şeyin parası bizden çikacak tamam mı? Evet şu an korkulacak bi şey yok. Annene haber vermediğimiz iyi oldu. O da gelseydi hiç bi şey kalmazdı raflarda.

Arzu:_  Sen benim anneme alışveriş manyağı mı demek istiyorsun?

Ertan:_ Evet diyorum, neyse ki buralarda görünmüyor.

Kaynana:_Hu hu meraba ben geldim.

Arzu:_  Anneciğim biz de senden bahsediyorduk.

Kaynana:_ Alacağınız olsun sizin, bana haber vermezsiniz ha. Neyse ki kapıcı sizin alışverişe gittiğinizi söyledi de koştum geldim.

Ertan:_ Ulan kapıcı.

(Alışverişe başlarlar.)

Ertan:_ Hayatım unutma. Promosyonlara aldırma.

Arzu:_  Hayatım bak ne aldım: Lastik zinciri.

Ertan:_ Buyrun işte dakika bir gol bir. Hayatım bizim arabamız yok ki…

Arzu:_  ama bu promosyon. Çim biçme makinesi  alana lastik zinciri bedava.

Ertan:_ hayatım bizim çim biçme makinesine ihtiyacımız yok ki…Bizim çimimiz bile yok. Biz apartman katında oturuyoruz unuttun mu?

Arzu:_  Olsun bulunsun, ilerde olur hayatım.

Kaynana:_ Bak bebek puseti alana öküz yemi bedava.

Ertan:_ Aaa…

Kaynana:_ Aman niye bağırıyorsun evladım.

Ertan:_ On kiloluk öküz yemini napıcaz biz. Bizim öküzümüz yok ki…Ay bana bi şeyler oluyor.(Bayılacak hale gelir.)

Arzu:_  Sakin ol hayatım. Ne oldu sana. Al bakiyim şu  tansiyon ilacından.

Ertan:_ Nihayet işe yarar bi şey aldınız.

Arzu:_  Otuz tane çadır alana tansiyon ilacı veriyorlar.

Ertan:_Otuz tane çadırı napıcaz. Biz bedevi miyiz.

Arzu:_  İndirimde hayatım, promosyon, promosyon.

Kaynana:_ Damat damat bak ütü aldım.

Ertan:_ Anneciğim bizim ütümüz vardı, niye aldın ki? İki tane ütüyü napıcaz.

Kaynana:_ Tencere kapağının yanında verdiler.

Ertan:_ Benzini napıcaz.

Kaynana:_ Kapı kolu alana bu benzin bedava.

Ertan:_ Bu kapı koluna da mı para verdiniz?

Kaynana:_ Evladım o da bedava. Bursa işi bıçak alana kapı kolu veriyorlar.

( Adam kibrit kutusunu eline alır bakar.)

Kaynana:_ Aaa bak bütün bu eşyaları neyle aldım biliyor musun? Kibritle. Bi kibrit alana bu kadar eşya bedava.

Ertan:_ Anneciğim bu kibrit ne kadar.

Kaynana:_ 200 YTL.

Ertan:_ Biraz pahalı değil mi anneciğim.

Kaynana:_ Sen nasıl olsun istiyordun?

Ertan:_ Demek birazcık pahalı kibrit kutusuyla bu kadar eşya aldınız. Ben de bu promosyon kibritle kendimi yakmaz mıyım?

(Adam benzini üstüne döküp kibriti yakmaya çalışır.)

Arzu:_ Hayatım bak çakmak getirdim, bununla yak.

Ertan:_ Sağol Arzucum. Beni ne kadar çok seviyormuşsun. Arzu o yanındaki kim?

Arzu:_ Valla billa promosyon.

Ertan:_ Arzu o yanındaki kim?

Arzu:_ Bu mu? Barbaros. 200 YTL alışveriş yapan herkese bunu veriyorlar.

Ertan:_ Arzu sen beni boynuzluyor musun?

Arzu:_ valla promosyon. Bak hayatım bunu alana bu bıçağı da hediye ediyorlar.

Ertan:_ Bu promosyon bıçağıyla ikinizi de delik deşik edeceğim.

Kaynana:_ promosyon manyağı nolcak.

(Adam elinde bıçakla onları yakalamaya çalışır.Karısıyla kaynanası kaçışır. Adam bi yandan da bağırır.)

Ertan:_ kefen reyonuna gidin kefen reyonuna. Yanında promosyon olarak imam da veriyorlarmış. Ölümünüz bedava olacak.

 

BEŞ PARASIZ

 

              OYUNCU KADROSU:



 

  1. Derya ( Kız )

  2. Selim ( Erkek )

  3. Garson ( Erkek )

 

DEKOR: Olay bir kafede geçmektedir. Masa, sandalye ve kafede bulunan başka eşyalar.

 

(Oyun Selim ile Derya’nın yorulmuş bir halde sahneye  girişiyle başlar.)



 

Derya:_ Hayatım saatlerdir yürüyoruz, artık biraz duralım. Bi şeyler yiyelim ya, acıktım ben.

Selim :_ Olur mu hayatım. Bak şu blokları geçince sahile inicez. Orada böyle çıtır çıtır simitleri yerken dinleniriz. Taş sektiririz, martıları seyrederiz.

Derya:_ Selim bak bir haftadır çıkıyoruz. Her buluşmamızda simit yiyoruz, martıları seyrediyoruz, taş sektiriyoruz. Çay bile içmedik daha. Bana bak Selim, babam fabrikatör derken yalan mı söyledin yoksa?

Selim :_ Ne alakası var Derya. Babam da var param da…(Kendi kendine konuşur.) Gerçi param yol parası kadar ama…

Derya:_ Bir şey mi dedin?

Selim :_ Hayır sevgilim. Şimdi burada bizi kazıklarlar.Biliyorsun ben böyle şeylere sinir oluyorum.

Derya:_ Ben gidiyorum Selim. İster gelir benimle oturursun, ister sahile gider simidini yersin, martılarını seyreder, taşını sektirirsin.

Selim :_ Tamam sevgilim tamam sakin ol.Gidelim, buyrun.

( İkisi de kafede bir masaya otururlar.)



Selim :_ Ne kasvetli yer burası Derya ya! Gidelim hadi gidelim.

Derya:_ Ay saçmalama Selim daha yeni geldik oturalım bi şeyler yiyelim, içelim ya!       

Selim :_ Tamam Derya tamam oturalım. Ama bi şeyler yiyip içme kısmını geçelim lütfen. Hem kalbim de var. Tansiyonum da düşer gibi oldu. Tertemiz havaya çıkalım. Hem taş sektiririz. Martıları da seyrederiz.   

Derya:_ Selim yakıcam ama martılarını senin tek tek. Senin kan şekerin düşmüş, ben sana tatlı ısmarlarım olur biter. Gaarsooon…    

Selim :_  Hayır Derya hayır. Zaten şekerim de var. Tatlı falan dedin içim bi hoş oldu yani. Hadi gidelim.

( Garson gelir.)



Garson:_ Tam yerine geldiniz beyefendi. Diyabet hastaları için hazırladığımız menüyü takdim edebilir miyim?

Selim :_ Hayır edemezsiniz kardeşim. Biz düşündük, kalkalım.

           Garson:_Tatlı menümüzü sayayım. Tatlıları açın lütfen.Baklava, kazandibi, keşkül, krem şkola, tremisu, hanım göbeği.



Derya:_ Ah bravo.

Garson:_ Tersten de sayabilirim.

Derya:_ Ben kazandibi alıcam.

Garson:_ Kazandibi, hemen yazıyorum efendim.

Selim :_ (Kağıda bakar.) Kazandibi…

Garson:_  12.5 YTL. Dondurma olsun mu ? 17.5 YTL.

Derya:_ Ah tabi ki…Eh sen ne diyorsun aşkım?

Selim :_ (Kendi kendine) Bu hesabı ödeyemezsem yerin dibine giricem valla.

Garson:_ Evet kazandibi…(Getirir masaya koyar.)

Selim :_ Olamaz, bu tatlı yanık. Yanmış, dibi tutmuş bunun. Kazanın dibini napıcaksın? Kanser olursun. Zararlı. Götürün bunu kardeşim. Yapmayın böyle şeyler.

Derya:_ Selim, adı üstünde kazandibi. O zaman prof…….   Yiycem tamam mı?

            Selim :_ Pro……… mu? Daha adını bile bilmiyorum. Sen bir de yemeyi düşünüyorsun.

            Derya:_ Pro  diyorum Selim pro  tamam mı

Selim :_ Oldu canım. Elin garsonu……………….. diyemiyorum diye benimle dalga geçsin.

Derya:_ Ben söylerim Selim tamam mı?Ay çekemem valla. Gaarsooon…

(Garson gelir.)



Garson:_ Karar verdiniz mi efendim.

Selim :_ Garson demedi, bu son dedi son. Bi daha buraya gelmiycekmiş.

Garson:_ Af edersiniz bi terbiyesizliğimizi mi gördünüz. Yoksa önce tatlıları getirdiğimim için mi kızdınız. Size, özel bir menümüzü tavsiye edebilir miyim? Özellikle kömürde pişmiş döner.

Selim :_ İstemiyoruz kardeşim al tavsiyeni  başına çal.

Derya:_ Ay garson bey doğru söylüyor. Neden döner yemiyoruz hayatım?

Garson:_Duydunuz mu?

Selim :_ Bak şimdi devrim döndü Derya. Hamzacım istemiyoruz döner möner.

Derya:_ Ay buranın iskenderi de iyi oluyormuş hayatım. İskender istiyorum, İskender, İskender.

Selim :_ Garsoncum sizde İskender kalmadı diy mi? Hay Allah kalmamış, kalmamış.

Garson:_ İskenderimiz mevcut, hem de bol yoğurtlu. Yazıyım mı?

Derya:_ Yazın.

Selim :_ Yazma Hazma!

Derya:_ Yaz Hazma!

Selim :_ Yazma!

Garson:_ (Sinirlenir.) Biftek tavsiye edebilir miyim?

Derya:_ Peki o zaman biftek olsun.

Selim :_ Aşkım ne bifteği ya, kolesterol yapar biftek miftek.

Derya:_ Ay benim kolesterol sorunum mu var Selim.

Selim :_ Ama bu gidişle olucak. Hani sen rejimdeydin hayatım.

Derya:_ Rejime yarın başlıycam. Bugün doya doya yemek istiyorum.

Selim :_ Doya doya mı? Ben de doya doya ağlamak istiyorum.Hem yaz geldi bak elbiselerin de üzerine olmıycak sonra.

Derya:_ Ay haklısın galiba. En iyisi hepsinden az az yemek.

Garson:_ Hepsinden az az dediniz aklıma bi şey geldi. Ortaya karışık ızgaraya ne dersiniz?

Selim :_ Etme kardeşim etme. Sen de et met yeme Derya. Kim bilir hangi eti kullanıyorlar.

Derya:_ Nasıl yani Selim et met yeme. Saçmalama.

Selim :_ Deli dana falan olursun.

Derya:_ Selim ya deli dana mı kaldı?

Selim :_ Niye Derya, deli danalar psikolojik tedavi mi gördü?

Derya:_ Çok esprilisin Selim ha ha ha…

Garson:_ Bence siz biraz düşünün. (Gider.)

Selim :_ (Kendi kendine…) Ulan bütün bulaşıkları yıkatıcak bana.

Derya:_ Bi şeymi dedin hayatım.

Selim :_ Derya bi şey dikkatimi çekti. Sen hiç ortalıkta kedi gördün mü?

Derya:_ Görmedim, ne alakası var şimdi?

Selim :_ Hıhğt hıhğt. Karışık ızgara, cız bız cız bız. Yazık kediciklere diy mi kalk gidelim aşkım.

Derya:_ Ay ay şimdi o kedileri ızgara mı yapıyorlar. Ama benim karnım aç, beyaz et yiyelim o zaman.

Selim :_ Tavuklar hormoınlu derya. Sonra bıyıkların çıkar. Hadi gidelim canım.

Derya:_ Ay iğrenç. Ya hiç olmazsa bi şeyler içseydik aşkım. Kapuçino içseydik.

Selim :_ (Kağıda bakar.) Kapuçino mu? 9 YTL.

Derya:_ O zaman ekspres olsun.

Selim :_ O da 9.5 YTL.

Derya:_ Vazgeçtim şarap olsun.

Selim :_ (Şaşırır.) 25 YTL mi? (Fenalık geçirir.) Su su Derya su.

Derya:_ Ay buraya kadar geldik su mu içicez Selim ya. Ben yokum.

(Selim iyice fenalaşır, yere düşer.)



Derya:_ Aşkım iyi misin? Ay garson bi bardak su getirir misin. Gidiyoruz tamam mı hayatım?

Selim :_  Gidiyor muyuz Derya, gidiyor muyuz?  Taş sektiririz Derya.

Derya:_  Hayatım taş sektiricez, simit yicez tamam mı? Kapalı alan sana yaramıyor.

Selim :_ Hesap ne garson?

Garson:_ Ne hesabı efendim? Siz bizim yüz bininci müşterimizsiniz Her şey bizim ikramımızdı. Ama siz sadece su içtiniz.

Selim :_ Şimdi her şey sizin ikramınız mı? Beni deniz kenarına götür Derya, taş sektirelim Deryaaaa!..

BİR DELİ...

(Sakin bir ortam sahnede yine bir bank ve onun yanında çöp kutusu.bir adam bankın üstüne oturur ve elindeki dergiyi yada gazeteyi okumaya başlar,elindede bir çikolata varır çikolatayı yedikten sonra yere atar ve olduğu yerden uzaklaşır tam bu sırada diğer taraftan bir adam koşarak sahneye girer daha sonra sakinleşir garip garip gülmeye başlar bu adam tımarhaneden kaçmış bir adamdır ve sahnede kendi kendine konuşmaya başlar)

 

Mülayim:ne kadar tuhaf insanlar var çöp kutusu yanlarındayken bile onu umusamıyorlar(çöpü çöp kutusuna atar) ah bilseniz sizinle konuşmayı ne kadar özledim.tabi şimdi siz beni merek edeceksiniz.ya da sizle neden konuşmak istediğimi.... ben az ötedeki akıl hastanesinden kaçtım uhh çok yoruldum deminden beri sizlerle konuşmak için bir sürü adamı peşime taktım.efendim ben mülayim bakan gördüğünüz üzere sürekli bakıyorum efendim çünkü bakmak bazen görmekten daha güzeldir çünkü bazı insanlar görmeyi şeytanlık yapmak zannetmiştir bugüne kadar hep birilerinin menfaatlerine bakmıştır insanlar ve bakmakla yetinememişler aynı zamanda görmüşlerdir ve maalesef gördükleri şeyleri sahiplenmişlerdir işte bunların kurbanlarından biriyim hemde hiç beklemediğim insanlar tarafından dolandılırıldım (güler)karım beni aldattı bununla da yetinmeyip bankadan paralarımı çekip kaçtı,amcamın oğlu dükkan açmıştı bende ona kefil olmuştum battı parayı ben ödedim ve dolayısıyla ben battım niye güldüğümü merak ediyorsunuz ee deliyim ya gereği gibi davranıyorum ama deli olduğumdan utanmıyorum çünkü ben bu hayatı deli olduktan sonra anladım her şeye sahip bir işadamıyken nasıl bir kimsesiz divane oluşumun içendeydi hayatın kendisi hatta bizzat resmiyle beraber sonra açtım elimi Allahım’a beterinden sakla yarabbim dedim çünkü bir zenginken fakir eden Allah neden daha kötüsünü yapamasın bunu anladım diğer sonradan anladığım şeyler gibi... ben zenginken hiç gözümü doyuramamıştım ama deli olduktan sonra sokaklarda açlıktan geberme nöbetleri geçirdiğim günlerde anladım doymak nedir.gözü başkasının menfaatini gören insanların sayesinde dedemin neden soyadımızı bakan koyduğunu öğrendim ve şükür duası ettim evet evet hatta şükür duası nedir onu öğrendim hayatımda hiç yaşamadığım ve yaşamak istemediğim paylaşmak duygusunu öğrendim sokakta benim gibi yalnız ve ıssız arkadaşlarımla,arkadaşlık nedir onu öğrendim... karşılıksız ve maddiyatın olmadığı arkadaşlıklarım oldu soğuk kıçımızı ısıttığız ateşin çevresinde siz hiç banka  külübelerinde uyudunuz mu? Biliyorum uyumadınız ve uyumakta istemezsiniz herhalde,öyle güzeldi ki birlikte yedi sekiz kişi tıkış tıkış yatardık o kulübelerde ben çok memnundum bu durumdan!çünkü hayat arkadaşım diye rahat ve konforlu yataklarda yanımda yatan sahtekar kadınıda biliyordum.zenginliği gerçek hayat zannederdim hep ve parasız hayat yok derdim parasızlığı ölümle eşdeğer tutardım ama bence fakirlik ve sefalet benim hayat sandığım zenginlik yalanından daha gerçekmiş bunu öğendim(bankın arkasından bir adam geçer)


Yüklə 445,1 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə