19
İLTİHABIN KİMYASAL MEDYATÖRLERİ
İltihabi reaksiyon bir yanıttır; kan damarları ve hücreler olmak üzere başlıca iki adet yanıt
veren ajan vardır. Zedelenen alandaki damar ve hücreler, ne şekilde bir uyarı (mesaj) alır da, buna
karşı bir yanıt verir? Burada anahtar soru bu olabilir. Şimdiye kadar bildiğimiz sadece iki çeşit
uyarı olabilir. Sinir yolu ve kimyasal ajanlar. Her ikisi de etkilidir; fakat kimyasal yol çok daha
önemlidir. Kimyasal mesaj taşıyıcılar (aracılar), genelde “iltihabın kimyasal medyatörleri” ola-
rak adlandırılır. Diğer bir anlatımla, iltihabi yanıt oluşmasına aracılık eden kimyasal maddelere,
kimyasal medyatörler denir. İltihabi süreç içinde, hücrelerin birbirleri ile iletişim içinde olmaları,
şaşırtıcı olmaması gerekir. Bu iletişim, söz konusu olan bu kimyasal medyatörler aracılığıyla ol-
maktadır. İltihabın başlangıcından onarım aşamasına kadar geçen her safhada yer alır. Bunlar;
ekzogenös medyatörler (vücut dışından gelenler) ve endogenös medyatörler (vücut içinde yapılan-
lar) olarak ikiye ayrılabilir. Ekzogenös medyatörlerden en önde geleni, bakteriyel ürünlerdir.
Bunlar vasküler geçirgenlik ve lökosit hareketlerinden direkt sorumludur. Bakteriyel enfeksiyon-
larda oluşan yanıtlarda belli rolleri vardır. Endogenös medyatörler, daha çok ilgi uyandırır ve
daha çok öneme sahiptir; Kimyasal medyatörler, a)plasma kaynaklı ve b)hücre kaynaklı olmak
üzere iki ana grup içinde incelenir. Kompleman, kinin ve koagülasyon sistemleri (faktörleri),
plasma kaynaklı medyatörlerdir, ana kaynağı karaciğer dokusudur. Dolaşımda her zaman inaktif
olarak mevcuttur ve iltihabi olayda aktivasyon kazanır. Hücre kökenli medyatörler, intrasellüler
granüllerde bulunur ve gerektiğinde salgılanır (mast hücreleri içindeki histamin) veya stimulusa
yanıt olarak yapılıp salgılanır (lökositler tarafından salgılanan prostaglandin, lenfosit ve makrofaj-
larca salgılanan sitokinler). Biz bunların detaylarına girmeden özetlemeye çalışacağız.
-- Pekçok medyatör biyolojik aktivitelerini, hedef hücreler üzerindeki spesifik reseptörlere bağla-
narak gösterir. Bazı medyatörler ise, direkt enzimatik ve toksik aktiviteyle etki yapar (lizozomal
proteazlar ve serbest radikaller).
-- Medyatörler; tek bir hedefe, birden fazla hedefe ve hatta, geniş bir alana etki gösterebilir. Etki
yaptıkları hücrenin tipine göre, farklı sonuçlar da ortaya çıkabilir.
-- Aktive olup hücrelerden salındıktan sonra, çoğu medyatör süratle parçalanarak sayıca azalır
(araşidonik asit metabolitleri), enzimlerle inaktivite edilir (bradikinin, kininaz ile inaktivite edil-
mesi), elimine edilir (toksik oksijen metabolitlerine karşı antioksidanlar) veya inhibe edilir (komp-
leman inhibitör proteinleri)
-- Kimyasal medyatörlerin zararlı etkileri de vardır. Bu nedenle bunların kontrolü ve dengelenmesi
önem taşır.
1-
PLASMA KAYNAKLI MEDYATÖRLER
Plasma Proteazları (Proteolitik Enzimler)
İltihabi reaksiyondaki pekçok olay, birbiriyle ilişkili, birbirine etki eden plasma kaynaklı; fakat
birbirinden farklı üç enzim sistemi tarafından düzenlenir. Bu sistemler; kinin, pıhtılaşma/ fibri-
nolitik ve kompleman sistemleridir. Bunların hepsi de, Hageman faktörün (pıhtılaşma döngüsü-
nün XII. faktörü) aktivasyonuyla harekete geçer. Hageman faktör, karaciğerde sentezlenen bir
proteindir. Endotel zedelenme bölgesinde kümelenen aktif trombositlerle (kan pulcukları), bazal
membranla ve kollagenle temas edinceye kadar, dolaşımdaki Hageman faktör, inaktif şekildedir.
Kinin Sistemi
Kan pıhtılaşma sisteminin anahtar komponenti olan Hageman faktörün (faktör XII) aktivasyo-
nuyla, kinin sistemi kaskadı (ardarda gelen- ardışık- reaksiyonlar zinciri; döngü) harekete geçer ve
prekallikreini, kallikreine dönüştürür. Kanda inaktif şekilde bulunan ve bir enzim olan kallikrein,
20
kininojeni parçalar ve bradikinini oluşturur. En önemli kinin, bradikinindir. Kallikrein, bu yıkım
olayına aracılık eden bir proteazdır. Hageman faktörün aktivasyonu kallikrein aracılığıyla olabildi-
ği gibi, kan damarı zedelenmesi yanısıra, bakteriyel lipopolisakkaritler (endotoksin) ile de kinin
açığa çıkar. Bradikinin’in etkisi kısa sürer; çünki plasma ve dokularda varolan kininazlar tarafın-
dan süratle inaktivite edilir. Bradikinin damar dilatasyonuna, damar geçirgenliğinin artımına, düz
kas kontraksiyonuna yolaçar ve ağrıya neden olur.
Pıhtılaşma ve Fibrinolitik (Trombolitik) Sistem
Pıhtılaşma ve iltihap içiçe geçmiş olaylardır. Pıhtılaşma, mikroorganizmalara karşı dirençte
önemli bir rol oynar. Enfeksiyon alanında pıhtı oluşumu; mikroorganizmaların tutulup hapsedil-
mesi ve savunma elemanlarının bu bölgeye gelmesi ve burada çoğalması için, gerekli zemin ve
zamanı hazırlar. Pıhtılaşma mekanizmasının, doku onarımında da çok önemi vardır.
Pıhtılaşma sistemi, plasma proteazların oluşturduğu bir reaksiyonlar dizisidir. Bu sistem; aktif
Hageman faktörün proteolitik işlemiyle tetiklenir. Pıhtılaşmayı sağlayan Hageman faktör, aynı
zamanda fibrinolitik sistemi de aktive eder. Bu mekanizma, fibrin moleküllerini daha ileri düzeyde
parçalayıp fibrin pıhtısını eriterek pıhtılaşmaya karşı, hassas bir dengeleme sağlar. Eğer fibrino-
lizis ve diğer regüle edici mekanizmalar olmasaydı, çok önemsiz bir zedelenmeyle bile, başlayabi-
lecek olan koagülasyon (pıhtılaşma) zinciri, tüm damar sisteminde geri dönüşü olmayan ve durdu-
rulamayan bir yaygın pıhtılaşmaya neden olurdu. Bu nedenle damar içinde pıhtı oluşması kadar,
oluşan bu pıhtının ortadan kaldırılması da çok önemlidir; çünki damar içindeki bir trombüs, kan
akım hızı ve miktarını azaltarak iskemi’ye neden olur.
İltihabi eksuda damar dışındaki kollagen ile kontakt kurduğunda, Hageman faktör aktive edilir.
Pıhtılaşma sisteminde bir dizi proteolitik olayların sonucunda protrombinden, trombin oluşur.
Trombin, dolaşımda bulunan solubl (çözük) fibrinojeni, insolubl (çözünmeyen) fibrine dönüştürür.
Oluşan fibrin üç boyutlu lifsel bir ağ yapar. Bu ağ içinde eritrositler, lökositler ve trombositler
birikir. Ortaya çıkan bu kitleye, kan pıhtısı (trombüs) adı verilir. Trombin ayrıca, iltihabi olaya
katılır; trombosit kümelenmesini ve trombositlerden iltihabi medyatörlerin salgılanmasını hızlan-
dırır.
Trombüs oluşumundan sonra, bu sefer fibrinolitik sistem harekete geçer, fibrini çözer. Fibri-
nolitik sistemin başlaması, bir plasma proteini olan plasminojenin aktivasyonuna bağlıdır. Endo-
telden ve lökositlerden açığa çıkan plasminojen aktivatör ile kallikerin, fibrin pıhtısında bulunan
bir plasma proteini olan plasminojeni parçalayıp, plasmini oluşturur. Plasmin (fibrinolitik bir en-
zimdir ve eski adı fibrinolizindir) in kendisi, proteolitik bir enzimdir ve antikoagülan aktiviteye
sahiptir. Plasmin multifonksiyonel bir proteas*dır ve iltihapta pekçok önemli rolü vardır. Temel
işlevi, iltihabi reaksiyonda oluşan trombüs ve fibrin pıhtısını eriterek ortadan kaldırmaktır. Fibri-
nin parçalanması, fibrin yıkım ürünleri (fibrinopeptidler) nin oluşmasına yol açar. Oluşan pıhtıyı
hassas bir denge ile yokeden fibrinolizis proçesinin, iltihabın vasküler olaylarında da etkileri var-
dır. Ayrıca vasodilatasyona, vasküler permeabiliteyi arttırmaya neden olur ve lökositler için kemo-
taktiktir. Bununla birlikte C3 komponentini parçalayıp, C3a (anaflatoksin) ve C3b (opsonin) frag-
manlarına ayırarak, kompleman sistemi aktive edebilir.
Kompleman Sistem
Kompleman, kanda inaktif olarak bulunan 20 plasma proteininden oluşan bir gruba verilen ad-
dır. Bu proteinlerden 9 tanesi, kompleman komponenti olarak adlandırılır. C1’den C9’a kadar sıra-
lanır. Kompleman sistemi; hem iltihapda ve hem organizmanın savunmasında (immünite) önemli
*Proteas: Proteolitik enzimler için kullanılan genel bir terimdir. Protein parçalayan enzim.