viii
ÖZET
Platin Kompleksi Sentez ve Yapı Aydınlatma Çalışması
Sisplatin, kanser kemoterapisinde solid tümörlere karşı oldukça etkin ve geniş
kullanıma sahip bir kemoterapötik ajan olmasına rağmen, ciddi yan etkileri,
kullanımını önemli ölçüde kısıtlamaktadır. Sisplatine alternatif ilaç bulunmaması,
sisplatin kullanımından sonra bu ilaca direnç kazanılması, kötü hasta uyuncu ve bu
ilacın önemliliği gibi sebeplerden ötürü yeni platin kompleksi çalışmaları önem
kazanmıştır.
Biyolojik sistemin tanıdığı bir hetereoaromatik halka sistemi olan ve değişik
farmakolojik aktiviteleri taşıyan ilaçlarda bulunan imidazol halkası Medisinal
Kimyacılar için büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, imidazol (İm) taşıyıcı
ligandına ve oksalat ayrılan ligandına sahip ve kapalı formülü [Pt(İm)
2
(oksalat)] olan,
orjinal platin(II) kompleksi sentezlendi (Kompleks 2). Sentezlenen kompleks 2’in
kimyasal yapısı elemental analiz ve infrared spektrumları ile aydınlatıldı.
Anahar Kelimeler: İmidazol, Platin Kompleksleri, Sisplatin, Antikanser
1. GİRİŞ
Sebebi bilinen ölümler arasında kanser, son yıllarda kardiyovasküler sistem
hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır (1). Kanserin temel nedeni, hücre
bölünmesi esnasında DNA replikasyonunun hatalı olması sonucu hücrenin
farklılaşmasıdır. Bu farklılaşma sonucunda; hücreler kontrolsüz bir şekilde sürekli
çoğalarak yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılma özelliği gösterirler (2).
Kanserde kemoterapinin amacı hastanın, sağlıklı hücrelerine zarar vermeden tümör
hücresinin çoğalmasını durdurmak ve onları yok etmektir. Bu nedenle direnç gelişen
kanser türlerinde etki gösteren ve yan etkisi en aza indirilmiş yeni kemoterapötik ajanlar
geliştirmek için çalışmalar sürdürülmektedir (3).
Sisplatin ilk 1844 ve M. Peyrone tarafından sentezlenip, kimyasal yapısı ilk
1893 yılında Alfred Werner ile açıklığa kavuşturulmuştur (4). Antikanser aktivitesi 1965
yılında Barnett Rosenberg ve arkadaşları tarafından tesadüfen keşfedilmiştir ve 1979
yılında tedavide kullanılmıştır (5).
Sisplatin (cis-diamminedichloroplatinum(II)) baş ve boyun skuamöz hücreli
karsinomu, solid testis, over, mesane, prostat, serviks tümörleri ve küçük hücreli
olmayan akciğer karsinomları gibi pek çok malign hastalığın tedavisinde yaygın olarak
kullanılan etkili bir antineoplastik ajandır. Ancak nefrotoksisite, nörotoksisite ve
emetogenesis gibi yan etkilerinden dolayı tedavide kullanımı sınırlıdır (6). Sisplatin iki
klorür molekülleri ve cis konumunda, iki amonyak molekülü çevrili platin merkez
atomu ihtiva eden bir ağır metal kompleksidir (Şekil 1.1 ) (7).
Şekil 1.1. Sisplatin ’in yapısı
2
Sisplatin, klorür atomuna enzim katalizlenmiş metabolizma yerine, su veya
sülfhidril grupları gibi nükleofiller ile kimyasal reaksiyonda yer değiştirir. Genel olarak,
normal ilaç protein etkileşimlerinde olduğu gibi sisplatin, geri dönüşümsü olarak
albumin, transferrin ve gama globulin dahil olmak üzere, plazma proteinlerine bağlanır.
İntravenöz enjeksiyonundan sonra, plazmada proteinlere bağlanma oranı % 90’dır.
Albümin ve platin molekülleri tarafından oluşturulan kompleksler önemli ölçüde
ayırmak yoktur ve en az beş gün yarılanma ömrü ile yavaş yavaş ortadan kalkar (7).
Ümmün sistemini stimüle eden proteinlere de sıkıca bağlandığından dolayı antikor
üretimini azaltır. Sisplatinin toksik yan etkilerini azaltmak ve rezistans gelişimin
engellenmsi için daha sonraki yıllarda sentezlenerek klinikte kullanılmaya başlayan 2.
kuşak platin kompleksi karboplatin yumurtalık kanseri tedavisinde ve 3. kuşak
oksaliplatin kolon kanseri tedavisinde dünya çapında başarı ile kullanılmaya
başlanmıştır.
Şekil 1.2. Klinikte kullanılan platin türevleri
Güney Kore, Çin ve Japonya’da diğer türevler olan Nedaplatin, Laboplatin ve
Heptaplatin klinikte kullanılmaktadır (8). Burada bahsedilen ilaçların kimyasal yapıları
Şekil 1.3’de verilmiştir.