3
Suların hidrokimyasal özellikleri Aquachem 5.1, kayaç kimyası ise Minpet, Newpet
bilgisayar programında diyagramlarla değerlendirilmiştir.
Bölgeye ait topoğrafik ve
jeolojik haritalar Surfer-8 bilgisayar programıyla sayısal hale getirilmiştir.
5
2.1 Önceki Çalışmalar
Orta Anadolu bölgesinde bulunan inceleme alanında geniş çaplı Orta Anadolu
volkanizması ürünleri, Orta Anadolu kristalen ve metamorfik
komplekslerine ait
birimler yüzeylenmektedir. Ayrıca Orta Anadolu fay kuşağı üzerinde bulunan bölgede
kıta içi çek-ayır havzalar ve doğrultu atımlı faylar izlenmektedir. Bölgenin bu litolojik
ve tektonik yapısı nedeniyle bu yöreye ait jeoloji çalışmalarında genel olarak
volkaniklerin karakteri, Orta Anadolu
kristalen kompleksi, Orta Anadolu ova bölgesinin
jeolojisi ve Orta Anadolu’nun tektonizması ile ilgilenilmiştir. Bölgenin hidrojeolojik
durumu ile ilgili ilk çalışmalar ise Kayseri ve civarının su ihtiyacına yönelik
kaynakların belirlenmesi ve kullanımı üzerine yapılmıştır. Son dönemlerde ise bölgenin
jeolojik, tektonik ve hidrojeolojik özellikleri ışığında sıcak su kaynaklarının
durumu ve
jeotermal kaynaklar araştırılmış, MTA tarafından araştırma projeleri geliştirilmiş,
sondaj kuyuları açılmıştır. Çalışmanın konusunu oluşturan sıcak ve mineralli kaynaklar
bölgesel olarak ele alınmış ve bölgenin diğer kaynakları ile kıyaslaması yapılmıştır.
İnceleme alanında yapılan sondaj çalışmalarında henüz istenilen hedefe ulaşılamadığı
görülmektedir. Bu nedenle, Bayramhacılı, Tekgöz ve Çiftgöz kaynaklarının bölgesel
ölçekten ziyade daha detay incelenmeleri gerekli görülmüş ve bu tez çalışmasına konu
olmuştur.
Çalışma alanı ve civarına yönelik ilk jeolojik çalışmalar Yalçınlar (1951 ve 1959)
tarafından gerçekleştirilmiştir. Yalçınlar bu çalışmalarında Kayseri havzasının
büyük bir
çöküntü olduğunu ve Erkilet çevresinde yüzeylenen Ponsiyen yaşlı, tüflerle ardalanmalı
gölsel çökellerin omurgalı fosil içerdiğini belirtmiştir.
1963’de bölgenin 1/500.000 ölçekli jeoloji haritasını hazırlamış olan Ketin (1963,
1983)’e göre, Kayseri havzasının Ecemiş fayı kontrolünde gelişen çek-ayır türü bir
havza olduğunu, Havzanın ortasından Kuvaterner’de yükselen Erciyes yanardağının bir
stratovolkan olduğunu ve etrafındaki 68 adet parazit volkan ile birlikte Erciyes
volkanlar topluluğunu oluşturmaktadır.
6
Pasquare (1968) ve Pasquare
et al. (1987), Orta Anadolu volkanizmasının
karakteri ve
tektonik konumu üzerine yaptığı çalışmalarda Kaman-Aksaray-Nevşehir-Kayseri fay
kuşağı boyunca etkin olan ve Tuz Gölü fay kuşağı ile Ecemiş fay kuşağının kesim
noktasında büyük merkezli volkan çıkışlarını oluşturan volkanizmanın Arap, Afrika ve
Avrasya plakalarının çarpışmasıyla gelişen kalkalkalen türde yay volkanizması
karakterinde olduğu sonucuna varmıştır. Pasquare’ye göre üç ana evreye ayrılan
volkanizmanın 8,5 My önce başlayan ilk periyodu bazalt, andezit çıkışlarından
oluşmaktadır. 8,5-2,7 My aralığında etkin olmuş ikinci periyotta ise ignimbritler çıkış
göstermiştir. Geç Pliyosen-Günümüz aralığındaki son periyotta ise büyük hacimli
andezitik ürünler görülmektedir.
Ayrancı (1970), bölgenin jeolojisini ve volkaniklerin petrolojisini incelemiş,
yine üç
evrede oluştuğunu düşündüğü volkanizmanın Pasquare’den farklı olarak ilk evresinde
doleritik bazalt, olivin bazalt, tüf ve ignimbritlerle, ikinci evrede bazik ortaç lavlar,
bazaltik andezitlerle, üçüncü evrede ise kuvarslı olivin bazalt,
bazik tüf, bazik dayk,
andezit, lapilli, kül, süngertaşı ve bazaltik cruflarla temsil edildiğini belirtmiştir. Ayrıca
Ayrancı bölgenin jeotermal açıdan incelenmesi gerektiği önerisinde de bulunmuştur.
Baykal ve Tatar (1970), Erciyes volkanizmasının yaşının belirlenmesi amacıyla
yaptıkları çalışmada, Kültepe Höyüğünde yapılan arkeolojik kazılarda bazaltik curuflar
içine ksenolit şeklinde insan ürünü seramiklerin bulunduğunu belirtmişler ve
volkanizmanın yaklaşık MÖ 200 yılına kadar etkin olduğu sonucuna varmışlardır.
Uygun (1973), Hırka civarında yaptığı çalışmada bölgenin jeolojik istifini araştırmış ve
temeli oluşturan Paleozoyik yaşlı mermerlerin üzerine, Mesozoyik serpantinitlerin
tektonik
dokanakla bulunduğunu, bu temel birimlerin Üst Miyosen-Pliyosen gölsel,
akarsu çökelleri ve piroklastik birimlerce uyumsuzlukla örtüldüğünü belirtmiştir.
Innocenti
et al. (1975), Orta Anadolu Neojen volkanizmasının jeokronolojisini
belirlemek amacıyla volkanik birimlerde ayrıntılı K/Ar yaşlandırması yapmış ve Erciyes
bölgesi volkanizmasının Üst Miyosen-Kuvaterner aralığında etkin olduğu sonucuna
varmıştır.