İMÂm ali (A. S) R sûresi Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla "Şüphesiz biz, sana Kevser'i verdik. Şu hâlde Rabbin için namaz kıl ve tekbir alırken, namazda ellerini boğazına kadar kaldır. Doğrusu asıl soyu kesik olan, sana kin duyandır


- BİZİM ŞÎALARIMIZ, ALLAH'IN ARŞ'INA EN YAKIN OLAN KİMSELERDİR



Yüklə 238,23 Kb.
səhifə49/56
tarix01.08.2018
ölçüsü238,23 Kb.
#59922
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   56

177- BİZİM ŞÎALARIMIZ, ALLAH'IN ARŞ'INA EN YAKIN OLAN KİMSELERDİR


940- Ebû Hamza, İmâm Cafer-i Sâdık'ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

"Kıyâmet gününde, biz Ehlibeyt'ten sonra, Allah'ın Ar-ş'ına yaratıkların en yakını olanı bizim Şîalarımızdır."1024[1024]


179- İMÂM ALİ'NİN (A.S) ŞÎALARININ BAZI ÖZELLİKLERİ


941- Ebû Basîr, İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakletmiştir:

"Bizim Şîamız, takva ve çaba ehlidir; vefa ve emanet ehlidir; zühd ve ibâdet ehlidir; gece ve gündüz boyu (farz ve nafileden oluşan) 51 rekât namaz ehlidir; onlar gece ibâdet eder, gündüzleri oruç tutarlar; mallarının zekâtını verir ve Beytullah'ın haccını yerine getirirler ve her haramdan kaçınırlar."1025[1025]

942- Mufazzal ise İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakletmektedir:

"Cafer'in Şîası, ancak mide ve cinsel iffete sahip olan, (Allah yolunda) çok çaba gösteren, Rabbi için amel edip onun sevabını ümid eden ve cezasından korkan kimsedir. Eğer böyle vasıflara sahip olanları görürsen, işte onlardır Cafer'in Şîaları!"1026[1026]

943- İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) bir de şöyle nakledilmiştir:

"Dilde iddia edip de amellerimizde ve eserlerimizde bize ters düşen kimse, bizim Şîamızdan değildir. Evet bizim Şîamız, hem diliyle, hem de kalbiyle bize muvafık olan ve eserlerimize uyan ve amellerimize amel eden kimselerdir, onlardır bizim gerçek Şîamız."1027[1027]

944- İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"Ali'nin Şîası, bizim velâyetimizde birbirlerine bağış-ta/katkıda bulunan, bizim dostluğumuzda birbirlerini seven kimselerdir, onlar, (birilerine) gazaplandıklarında zulmetmezler; razı olduklarında ise aşırılığa düşmezler; onlar, komşuluk yaptıklarına bereket vesilesidirler ve haşir neşir oldukları kimselere karşı da selamet ve barış içinde olurlar."1028[1028]

945- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s): "Allah, bizim Şîalarımıza merhamet eylesin; onlar, bizim tıynetimizin artanından yaratılmış ve bizim velâyet suyumuzla yoğrulmuşlardır; onlar, bizim üzüntümüze üzülür, sevincimize sevinirler."1029[1029]

946- İmâm Muhammed Bâkır (a.s) kendisinden nakledilen bir hadiste Câbir'e hitaben şöyle buyurmaktadır:

"Ey Câbir, Şîamıza benden selâm söyle ve onlara bildir ki bizimle Allah (azze ve celle) arasında akrabalık yoktur; O'na ancak itâat ederek yakınlaşılır."1030[1030]

947- Câbir Cu'fî diyor ki İmâm Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurdu:

"Ey Câbir, Şîalığı seçen bir kimse, sadece biz Ehlibeyt'i sevdiğini söylemekle yetinebilir mi? Vallahi bizim Şîamız, ancak Allah'tan korkan ve ona itâat eden kimsedir; onlar, ancak tevazu, huşu, emaneti (sahibine) eda etmek, Allah'ı çok anmak, oruç tutmak, namaz kılmak, anne babaya iyilik etmek ve fakir komşulara, meskenet ehline, borçlulara ve yetimlere karşı sorumlu davranmakla tanınırlar!"1031[1031]

948- Câbir'in İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s) naklettiği bir diğer hadis ise şöyledir:

"Bizim Şîamız, ancak Allah (azze ve celle)'ye itâat eden kimsedir."1032[1032]

179- İMÂM ALİ'NİN (A.S) ŞÎALARININ BAZI ALAMETLERİ


949- İmâm Hasanü'l-Müctebâ'dan (a.s) şöyle nakledil-miştir:

"Kim Ali'ye (a.s) (gerçek anlamda) uyarsa, işte odur gerçek Şîî!"1033[1033]

950- İmâm Muhammed Bâkır (a.s): "…Kim, Allah'a karşı itâatkar olursa, o bizim gerçek dostumuzdur; kim de ona karşı gelirse, o bizim düşmanımızdır. Yarın bizim velâyetimize ancak, amel, fazilet ve takva ile ulaşılır!"1034[1034]

951- İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s) nakledilen bir hadiste, İmâm (a.s) Câbir'e şöyle buyurmaktadır:

"Ey Câbir, Ali'nin (a.s) Şîası ancak o kimsedir ki, sesi kendi kulağını aşmaz; düşmanlığı kendi bedeninden öteye geçmez; bizim düşmanlarımızı methetmez; bize buğz eden kimseyle ilişkide olmaz ve bizi ayıplayan kimseyle oturup kalkmaz. Ali'nin Şîası, köpekler gibi ses çıkarmaz; kargaların tamahına sahip olmaz…"1035[1035]

952- Resulullah'tan (s.a.a) nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir:

"Hiç kuşkusuz bizim Şîamız, bizi izleyen ve amellerimizde bize uyan kimsedir…"1036[1036]

953- Ebdulazim'den, İmâm Ali Rızâ'nın (a.s) kendisine hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"Ey Abdulazim, benim dostlarıma selâmımı ilet ve onlara de ki, kendi nefislerinde Şeytana bir (nüfuz) yolu bırakmasınlar…"1037[1037]

180- İMÂM ALİ'nin (A.S) ŞÎASINI ŞUNLARLA İMTİHAN EDİN


954- Emirü'l-Müminin Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir:

"Benim Şîalarımı iki hasletle deneyin; eğer bu iki haslet onlarda olursa, onlar benim Şîamdırlar: Namaz vakitlerini korumaları (namazlarını vakitlerinde kılmaları) ve mallarını mümin kardeşleriyle paylaşmaları. Eğer bu iki haslet olmazsa, (benden) uzaktırlar, uzak!"1038[1038]

955- Senetli bir hadiste İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bizim Şîalarımızı, üç yerde imtihan edin: Namazı ne kadar koruyup korumadıklarında; sırlarını bizim düşmanlarımızdan ne kadar koruyup korumadıklarında ve mallarını mümin kardeşleriyle ne kadar paylaşıp paylaşmadıklarında!"1039[1039]

İMÂM ALİ'YE (A.S) KARŞI DÜŞMANLIĞIN SONUÇLARI

181- İMÂM ALİ'YE (A.S) KARŞI DÜŞMANLIĞIN SONUÇLARI


956- İmâm Hasanü'l-Müctebâ (a.s) babası Emirü'l-Mü-minin'den (a.s) Resulullah'ın (s.a.a) kendisine şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

"Ensâr'dan sana ancak aslı Yahudî olan kimse buğz eder."1040[1040]

957- Abdullah b. Mes'ûd, Resulullah'tan (s.a.a) şöyle duyduğunu nakletmektedir:

"Kim, bana ve getirdiğim şeylere iman ettiğini zannettiği hâlde Ali'ye düşmanlık beslerse, yalancıdır ve mümin değildir."1041[1041]

958- Resulullah (s.a.a): "Ya Ali, beni sevdiğini zannedip sana düşmanlık besleyen kimse yalancıdır; kim seni severse, beni sevmiştir ve beni seven de hiç şüphesiz Allah'ı sevmiştir; Allah da bir kimseyi severse, onu cennete götürür. Kim sana buğz ederse, bana buğz etmiştir; bana buğz eden kimseye de Allah buğz eder; Allah da bir kimseye buğz ederse, onu (cehennem) ateşine sokar."1042[1042]

959- Senetli bir hadiste Hz. Ali'den (a.s) Resulullah'ın (s.a.a) kendisine hitaben şöyle buyurduğu nakledilmektedir:

"Ya Ali, bir kul Hz. Nûh'un, kendi kavminde kaldığı süre kadar Allah azze ve celle'ye ibâdet etse, Uhud dağı büyüklüğünde altını olsa ve onu Allah yolunda infak etse, bin yıl yaya olarak hacca gidecek kadar uzun bir hayat yaşasa, sonra da Safâ ile Merve arasında mazlum olarak öldürülse, ama seni sevmezse ya Ali, cennetin kokusunu bile almayacaktır ve ona asla giremeyecektir!"1043[1043]

960- İbn Abbâs'tan şöyle nakledilmiştir:

"Adamın biri, Resulullah'a (s.a.a), kendisini cennete götürecek bir ameli sorunca, Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: 'Farz namazlarını kıl; Ramazan orucunu tut; cenabetten guslederek temizlen ve Ali'yi sev; sonra hangi kapıdan istersen cennete gir! Beni hak olarak peygamberliğe seçen (Allah'a) and olsun ki eğer bin yıl namaz kılsan, bin yıl oruç tutsan, bin yıl hac yapsan, bin kere (Allah yolunda) savaşsan, bin köle azad etsen, Tevrât, İncil, Zebûr ve Furkân'ı (Kur'ân'ı) okusan, bütün peygamberlerle görüşsen ve her peygamberle birlikte bin yıl Allah'a ibâdet ve kullukta bulunsan, her peygamberle birlikte bin savaşa katılsan ve her peygamberle birlikte bin kere hac yapsan, sonra da ölsen, ama kalbinde Ali ve evlatlarının sevgi ve muhabbeti bulunmazsa, Allah seni münafıklarla birlikte (cehennem) ateşine sokacaktır!"1044[1044]

961- Câbir b. Abdullah-i Ensârî Resulullah'ın (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

"Ya Ali, eğer ümmetim sana düşmanlık beslerse, hiç kuşkusuz Allah onları yüzüstü ateşe atacaktır!"1045[1045]


Yüklə 238,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə