Muhammet ARSLAN
U L U S L A R A R A S I S E M P O Z Y U M
“AZERBAYCANŞİNASLIK: GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ”
(Dil, Folklor, Edebiyat, Sanat, Tarih)
örneğini teşkil eder (Foto.: 43). Ratevani Kilisesi’nin bahçesinde yer alan
1955 tarihli Gürcü bir sandukanın yan yüzüne işlenen koç figürü de sanırım
aynı anlayışın günümüzdeki bir ürünüdür (Foto.: 44).
Gürcistan’daki bir evin odasındaki ahşap koçbaşlarını da burada
zikretmekte fayda vardır. Chachkari Köyü’ndeki 17. yüzyıldan kalma ahşap
bir evin Erzurum, Bayburt ve Tokat’taki özellikle konut mimarisinde sıkça
gördüğümüz, Gürcülerin Darbazi olarak adlandırdıkları kırlangıç kubbe veya
tüteklikli örtü dediğimiz örtüsünün altındaki iki koç heykeli oldukça
anlamlıdır (Foto.: 45). Yine Teliani Köyü’ndeki 19. yüzyıl eseri olan bir evin
kırlangıç örtüsünü taşıyan ahşap ayaklar ve ayakları taşıyan ahşap yastıklar
üzerinde koçbaşı figürlerini görmek mümkündür (Foto.: 46). Ahıska
taraflarından oldukça süslü ahşap bir mescitte de benzer motifler görülür. 19.
yüzyılın ilk yarısından kalma bu mescit oldukça önemlidir. Tiflis’te
geleneksel mimari ürünlerinin sergilendiği açık hava müzesi olarak
kullanılan alanda bulunan mescidin oldukça süslü mihrabı yanındaki büyük
nişlerin ikiz kemerlerinde ahşaptan koçbaşlı motifler vardır (Foto.: 47).
Koç heykeli formundaki mezar taşları İran’ın kuzeyi yani Güney
Azerbaycan olarak adlandırılan Tebriz Eyaleti’ndeki bazı köylerde de
karşımıza çıkar. Tebriz eyaletinde bulunan Pirkandi ve Bisnadeh köylerinde
koç heykelli mezar taşları vardır (Karayeva: 2014, 164).
Ermenistan’da da koç heykeli formlu mezar taşlarını görmek
mümkündür. Özellikle Sisian şehrindeki müzede çok sayıda koç heykelli
mezar taşları vardır (Foto.: 48-49-50-51-52-53).Yaşar Kalafat, bunların
Gregoryan inançlı Türklere ait olabileceğini belirtir (Kalafat: 2003-2004).
1988 yılında Ermeniler tarafından işgale uğrayan Urud (Vorotan)
Köyü’ndeki Türklere ait koç heykeli formlu mezar taşları (Foto.: 54) ile
sanduka tipli mezar taşları bilinçli bir şekilde tahrip edilmişlerdir. Aynı
şekilde Ermenistan’ın Vanotsa Köyü sınırları içerisindeki Karakoyunlulara
ait mezarlıktaki bugün birçoğu tahrip edilmiş-kırılmış çok sayıda koç heykeli
formlu mezar taşını görmek mümkündür (Eğilmez: 2007, 107). Ayrıca
mezarlıkta iki adet Türk türbe mimarisinin güzel örneği bulunur. Mehri /
Nüvedi Köyü’ndeki Baba Hacı adlı bir türbenin vaktiyle koç heykeli
formunda mezar taşına sahip olduğu ve Ermeniler tarafından yok edildiği
bilinmektedir. Ermeniler birçok koç heykelini ise Nahcivan’dan Erivan’a
getirerek cadde ve sokaklarını süslemişlerdir (Seferli: 2014, 2566-2574).
Koç heykeli formunda mezar taşlarının görüldüğü bir başka coğrafya
ise Azerbaycan topraklarıdır. Azerbaycan Ulusal Tarih Müzesi’nde (Foto.:
55) ve Bakü’deki İçeri Şehir diye adlandırılan eski Bakü’de koç heykeli
formunda mezar taşları görmek mümkündür (Foto.: 56-57-58).
Üzerinde yaşadığımız Anadolu coğrafyası yoğun bir şekilde benzer
koç heykelli mezar taşlarını bünyesinde barındırmaktadır. Erzurum, Kars,
Ağrı, Iğdır, Ardahan, Van, Muş, Bingöl, Diyarbakır, Tunceli, Erzincan gibi
daha çok Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde görülen bu
mezar taşları (Özkan: 2000, 33.; Danık: 2004, 19-28.; Gündoğdu: 2006, 54)
Sayfa 804 / 847
KARS’IN SELİM İLÇESİNDE BULUNAN KOÇ HEYKELİ FORMLU BİR
MEZAR TAŞININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
U L U S L A R A R A S I S E M P O Z Y U M
“AZERBAYCANŞİNASLIK: GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ”
(Dil, Folklor, Edebiyat, Sanat, Tarih)
14. yüzyıl ortalarından 16. yüzyıl başlarına kadar bölgede hâkimiyet kuran
Karakoyunlu veya Akkoyunlulara mal edilmektedir. Ancak yukarıda kısaca
değinmeye çalıştığımız çok daha erken tarihli örnekler, aslında bu geleneğin
Türklerin yaşam sürdüğü bütün tarihlerde sevilerek uygulandığını ortaya
koyar. Nejat Diyarbekirli’nin ifade ettiği gibi bu heykellerin Hunlardan beri
mezarda yatan önemli bir şahsiyeti belirtmek için Türkler tarafından
kullanıldığı açıktır.
Kars Müzesi’nde çok sayıda koç heykeli formunda mezar taşına
rastlanır (Foto.: 59-60-61). Aynı şekilde Erzurum Arkeoloji Müzesi’nin
bahçesinde (Foto.: 62-63), Elazığ Müzesi’nde, Diyarbakır Müzesi’nde,
Erzincan Müzesi’nde, Tunceli’nin Ovacık ve Pertek ilçelerinde (Foto.: 64-
65-66), Muş’un Varto ilçesinin Kovik (Oğlakçı) Köyü’nde çok sayıda koç
heykelli mezar taşı vardır (Foto.: 67-68). Iğdır’ın Karakoyunlu ilçesi ile
Melekli Köyü ise oldukça zengin benzer formdaki mezar taşı hazinesine
sahiptir (Foto.: 69-70-71-72). Iğdır’ın Amarat (Çakırtaş) Köyü’ndeki bir koç
heykeli ise bu 1968 tarihi ile bu geleneğin son zamanlara kadar yaşatıldığına
bir örnektir (Foto.: 73). Günümüze ulaşamamış olan Bayburt’taki Gürcü
döneminden kalma Varzahan Kilisesi önünde bulunan mezar taşları da
önemlidir.
Gürcistan’daki Kıpçak Türklerinde de gördüğümüz koç heykelli
mezar taşlarını Moldova’da yaşayan Hıristiyan Türkler olan Gagavuzlar’da
da görmek mümkündür. Bu bağlamda Kşinev’deki koç heykelli mezar
taşlarını sayabiliriz (Foto.: 74-75).
Bu geleneğin Türklerin bir şekilde ilişki kurduğu Güney Kore’de
görmek oldukça dikkat çekicidir. Güney Kore’nin Seul şehri etrafında
kurulmuş olan çok sayıda kral mezarları vardır. Bir tümülüs etrafında
şekillenen mezarların çeşitli hayvan heykelleri ile süslendiği görülür. Koç ise
bu hayvanların başında gelir. 1408-1966 yılları arasında yörede hüküm süren
ve mezar anıtında koç heykelinin bulunduğu krallara ait bu mezarlardan
bazıları şunlardır: Kral Joseon Dynasty ve ailesi, Kral Kongmin, Kraliçe
Hyun Duk’s, Kral Munjongs, Kraliçe Kim of Mok, Kral Sejo’s, Kral 23.
Soon-Jo, Kraliçe Soon-Won, Kraliçe Jung-Soon, Kral Seongjong ve Kral
Ye-Jong’s… (Foto.: 76-77-78-79-80). Söz konusu bu kral mezarları
UNESCO tarafından korunması gerekli kültür varlıkları listesindedir.
Koç sadece Türk toplumlarında değil; “be reketi, gücü, erkekliği ve
ölümü” simgelemesi açısından başka topluluklarda da önemli bir hayvan
olarak kabul edilmiş ve Hıristiyanlık öncesi kültürlerde özellikle Tanrı’ya
sunulan kurbanların en önemlileri arasında yerini almıştır (Aydın: 2014,
373). Bu bağlamda Sümerlere ait M. Ö. 2000’li yıllara ait bir koç heykeli ve
koçbaşını burada zikretmek gerektir (Foto.: 81).
Antik Mısır dünyasındaki baş Tanrı olan Amon’u temsil eden en güçlü
hayvanın koç olduğu bilinmektedir. Bugün Mısır’daki M. Ö. 7. yüzyıla ait
Sayfa 805 / 847