Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak


Bili, bu dayanılm az belirtilerin nedenini araştırmak için kapsam­



Yüklə 5,78 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/173
tarix11.12.2023
ölçüsü5,78 Mb.
#148344
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   173
Emeran Mayer - Beyin-Bağırsak Bağlantısı - Paloma Yay cs

Bili, bu dayanılm az belirtilerin nedenini araştırmak için kapsam­
lı tanısal tetkikler yapan, ancak herhangi bir neden bulamayan birkaç
gastroenteroloji uzm anına da başvurmuştu. Ağrısı ve kusması devam
edince, üniversite eğitim ini yarıda bırakmaya ve onunla ilgilenen anne
babasının yanına dönmeye mecbur kalmıştı.
Bir iş kadını olan annesi, doktorların Bill’e doğru tanı koyamama-
sından dolayı hayal kırıklığına uğramış ve bu konuyu internette araş­
tırmaya başlamıştı. Bana şöyle demişti: “Bence Bill’de siklik (döngüsel)
kusma sendromunun bütün semptomları var.”
Bill’in doktoru olarak, bunu bizzat kendim görmek istedim.


40 BEYİN BAĞIRSAK BAĞLANTISI
Beyin-bağırsak bozukluklarında sıklıkla görüldüğü gibi, döngüsel kus­
ma sendrom unda belirtilerin kendine özgü şekilde biraraya gelişini 
açıklamak için pek çok tuhaf teori ileri sürülmüştür. Ancak ekibimin 
UCLA’daki diğer araştırma gruplarıyla birlikte onlarca yıldır yaptığı 
araştırmalara dayanarak, en mantıklı açıklamanın beyinde strese karşı 
oluşan aşırı faal tepkinin başlattığı abartılı bir bağırsak reaksiyonu ol­
duğuna inanıyordum.
Döngüsel kusma sendromlu hastalarda, hastalık nöbetlerini genellikle 
stresli yaşam olayları ateşler. Yorucu egzersiz, âdet görme, yüksek rakım­
lara maruz kalma veya basit uzun süreli psikolojik stres gibi görünüşte 
ilgisiz çok çeşitli uyaran, bir nöbet başlatmak üzere vücutta bir denge­
sizliğe neden olabilir. Beyin (beynimizin bilinçli kısmı olması gerekmez) 
böyle bir tehdit algıladığında, tüm yaşamsal işlevlerimizi koordine eden 
önemli bir beyin bölgesi olan hipotalamusa, kortikotropin salgılatıcı fak­
tör veya kısaca CRF olarak adlandırılan önemli bir stres molekülünün 
salınımın ı başlatma sinyali verir; CRF beyin ile bedeni strese karşı tepki 
moduna sokan bir ana şalter işlevi görür. Bu bozukluğu olan hastalar, 
CRF sistemleri her zaman hazır bekliyor olsa bile, birkaç ay, hatta yıllar 
boyunca tamamen belirtisiz bir yaşam sürdürebilirler. Ancak ilave bir 
stres yaşadıklarında belirtileryeniden ortaya çıkar.
CRF düzeyleri yeterince yüksekse bağırsaklarınız dâhil vücudunuz­
daki her organı ve hücreyi stres moduna sokar. Mükemmel tasarlanmış 
bir dizi hayvan deneyinde, stresin başlattığı beyin-bağırsak etkileşimleri 
konusunda dünyadaki uzmanlardan biri olan, UCLA’dan meslektaşım 
Yvette Tache, CRF’nin vücutta neden olduğu birçok değişimi ortaya 
koymuştur.


ZIHIN BAĞIRSAKLARLA NASIL İLETİŞİM KURAR? 41
ŞEKİL 4. BAĞIRSAKLARIN STRESE VERDİKLERİ TEPKİ
Beyin, stres gibi bir kişinin içinde bulunduğu norm al ve dengeli
durum u bozan her türlü rahatsızlığa tepki olarak organizmanın
sağlığım ve hayatta kalm asını sürdürm esi amacıyla koordine
edilmiş bir tepki ortaya koyar. Kortikotropin salgılatıcı fa k tö r
(CRF) strese karşı oluşan tepkiyi harekete geçiren ana kimyasal
şalterdir. Hipotalamustan salgılanarak buraya yakın olan bölgelerde
etki gösterir. Beyinde stres nedeniyle salgılanan CRF vücutta stres
hormonlarında (kortizol ve norepinefrin gibi) artışa neden olur.
Bu süreç aynı zamanda bağırsaklardaki m ikrobiy ot anın yapısına
ve aktvitesine etki eden strese bağlı bağırsak tepkilerini de tetikler.
Beyinde, hızlı artış gösteren CRF düzeyleri insanları çeşitli duyulara 
karşı daha hassas hâle getirir. Bunlar arasında şiddetli karın ağrısı şek­
linde ortaya çıkan bağırsak yakınmaları da bulunur. Bağırsaklar gide­
rek daha fazla kasılarak içindekileri dışarı atar, bu da ishale neden olur. 
Mide yavaşlar ve hatta içeriğini yukarıya doğru boşaltmak için ters yönde 
kasılmalar gösterir (kusma). Bağırsak duvarının sızdırıcılığı artar, kalın


42 
BEYIN-BAĞIRSAK BAĞLANTISI
bağırsak daha fazla su ve mukus salgılar, mide ve ince bağırsaklarımızın 
iç yüzeyinden geçen kan akımı artış gösterir.
Bill’in durumunda, belirtileri ile ilgili soracağım birkaç temel soru 
tanı koymama yardım edecekti. Bill’e kusma nöbetleri arasında belirtile­
rin tamamen kaybolup kaybolmadığını sordum. Kaybolduğunu söyledi. 
Kendisineveannesine ailede genetikolarak döngüsel kusma sendromuy- 
la ilişkili kronik bir ağrı bozukluğu olan migren türü baş ağrısı öyküsü 
olup olmadığını sordum. Gerçekten de hem annesi, hem de büyükannesi 
migrenden muzdaripti.
“Nöbetlerden hemen önceki dönemde ne tür belirtiler yaşıyorsunuz?” 
diye sordum. Bili, ağır bir nöbetin öncesinde genellikle yaklaşık 15 dakika 
süren yoğun endişe, terleme, ellerde soğukluk ve kalp çarpıntısı, yani stres 
benzeri bir reaksiyonun tüm belirtilerini yaşıyordu. Dahası, bu belirtiler 
Bili’i sabahın erken saatlerinde uyandırıyordu; bu da sendromun bir diğer 
belirleyici özelliğidir. (Bu özellik muhtemelen merkezî stres sistemimizin 
aktivitesindeki diurnal artıştan kaynaklanmaktadır.) Sıcak bir duş veya 
bir Ativan hapı kusma nöbetlerini ara sıra önleyebilse de çoğu zaman 
yararı olmuyordu. “Kusma başladıktan sonra durduramıyorum, derhal 
acil servise gitmem gerekiyor,” diyordu.
“Acil servise gittiğinizde ne yapılıyor?” diye sordum. Bili, doktorla­
rının gönülsüzce kendisine narkotik ağrı kesiciler verdiğini, bunlarla 
hemen uykuya daldığını ve birsaatsonra şikâyetleri geçmiş olarak uyan­
dığını anlattı. Önceden yapılmış olan endoskopi ve batın tomografisi de 
dâhil olmak üzere birçok tanısal tetkikte belirtilerin nedenini açıklayan 
herhangi bir anormallik saptanmamış ve beyin taraması ile beyinde bir 
tümörün bulunmadığı da anlaşılmıştı.
Bill’in annesinin internetten koyduğu tanı doğruydu: Oğlunda sik­
lik (döngüsel) kusma sendromu vardı. Burada üzücü olan şey, doktorlar

Kaygı g id e rici olarak k u lla n ıla n b ir ilaç — ç.n.


ZIHIN BAĞIRSAKLARLA NASIL İLETİŞİM KURAR? 43
d o ğru tanı koymada defalarca başarısız olmalarına karşın, bu durum
aslında kolayca teşhis edilebilirdi vehiç tıp eğitimi almamışolan annesi 
internette araştırma yaparak bunu başarmıştı.
Çok sayıda hekimin anormal bağırsak reaksiyonları ile ilgili bilgisinin 
sınırlı olduğunu ve bu nedenle etkili bir tedaviden yoksun kalınabileceğini 
görmek için döngüsel kusma sendromunun şiddetli belirtilerinden dolayı 
acı çekmek zorunda değilsiniz. Amerika Birleşik Devletlerinde yaklaşık 
20 kişiden 3’ü, İrritabl Bağırsak Sendromu, fonksiyonel mide yanması 
veya fonksiyonel dispepsi (hazımsızlık) gibi beyin-bağırsak etkileşimle­
rindeki değişikliklerden kaynaklanan belirtilere veya sendromlara sahip­
tir. Bununla birlikte, berbat ve nahoş bağırsak duyularının neden olduğu 
herhangi bir rahatsızlık hissetmeyen kişiler, bu bozukluklardan herhangi 
birine sahip olmadan da bağırsak reaksiyonları görülebileceğini bilmelidir.
Döngüsel kusma sendromu, bağırsak reaksiyonlarının anormal hâle 
gelişinin en çarpıcı örneklerinden biri olsa da tek değildir. Beyin-bağırsak 
etkileşimlerinin değişikliğe uğraması hepimiz üzerinde güçlü etkilere 
neden olabilir.
Bağırsağınızdaki Minik Beyin
Yakın bir arkadaşınızla yemeğe çıktığınızı düşünün. Garson orta pişmiş 
biftek getiriyor ve lezzetli yemeğin zevkine varıyorsunuz. Etin ilk lok­
masını ağzınıza koyduğunuz anda ne olacağına dair kısa bir açıklama 
yapalım; gerçi siz bu anlatacaklarımızı akşam yemeğinizde sohbet ko­
nusu yapmak istemeyebilirsiniz.
Yemeğinizi daha çiğneyip yutmadan önce, mideniz araba aküsün­
deki asit kadargüçlü olan konsantre hidroklorik asit ile dolar. Kısmen 
çiğnenmiş biftek parçaları oraya ulaştığında, mideniz bunları yoğun bir 
şekilde öğütmeye başlar ve bifteği minik parçacıklara ayırır.


44
BEYIN-BAĞIRSAK BAĞLANTISI
Bu arada, safra keseniz ve pankreasınız, yağın sindirimine yardımcı 
olmak için safra ve çeşitli sindirim enzimleri salgılayarak ince bağırsağı 
sindirime hazırlar. Mideniz minik biftek parçacıklarını ince bağırsağa gön­
derirken, enzimler vesafra salgısı onları bağırsakların emebileceği ve vü­
cudun geri kalan kısımlarına aktarabileceği besin maddeleri hâline getirir.
Sindirim ilerledikçe, bağırsaklarınızın duvarındaki kaslar, peristal- 
sis adı verilen, yiyecekleri sindirim kanalı boyunca aşağı doğru gönde­
ren özel bir kasılma hareketi uygularlar. Feristalsisin gücü, uzunluğu ve 
yönü, aldığınız gıdanın türüne bağlıdır; örneğin, bağırsaklar yağların 
ve kompleks karbonhidratların emilimi için daha fazla zaman ayırırken, 
şekerli bir içecek için daha az zaman harcarlar.
Aynı zamanda, bağırsak duvarlarının bazı kısımları, sindirilen gıdayı 
emilimin gerçekleştiği ince bağırsağın iç tabakasına doğru yönlendir­
mek için kasılır. Kalın bağırsağınızda, güçlü kasılma dalgaları sindirilen 
besinleri ileri geri hareket ettirerek bağırsak içeriğindeki suyun yüzde 
90’ını çıkarır ve emilmesine olanak tanır. Bir başka güçlü kasılma dal­
gası da içeriği kalın bağırsağın son kısmı olan rektuma doğru taşıyarak 
dışkılama isteğini tetikler.
Ö ğünlerin arasında, ilerleyen motor kompleksi 

Yüklə 5,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   173




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə