Türk toplumundaki Kur`an okuma, dinleme ve öğrenme algısına eleştirel bir bakış
49
şu rivayette bulmaktayız: “
Allah’ın İsm-i A’zam’ı, Haşr suresinin sonundaki
altı âyettedir.”
34
Görüldüğü üzere camilerde çeşitli vesilelerle sürekli Kur’ân okunmakta
ve bunların seçiminde Hz. Peygamber’den gelen tavsiyeler belirleyici ol-
maktadır. Fakat bu bilinç, başta din görevlileri olmak üzere cemaatte de ol-
malı ve okunan bu yerler belli ölçüde de olsa anlaşılmalıdır.
Bunun için yapılacak şey de gayet açık ve basittir. O da, çeşitli vesileler-
le tilavet edilen bu âyetlerin zaman zaman açıklamalı meallerinin okunması
ve müzakere edilmesidir. Belki bunu her zaman yapmak zor ve sıkıcı gele-
bilir, fakat en azından birkaç gün arayla okumak çok faydalı olacaktır. Zira
Türk halkı ancak bu sayede okunan Kur’ân’dan istifade edebilecek ve ken-
disini Yüce Allah’ın istediği tarzda bir inanç, ibadet ve ahlak düzeyine ulaş-
tıracaktır. Çünkü Hz. Peygamber’in bizden istediği okuma tarzı budur: “Bir
grup insan, mescitte oturur, Kitab’ı okur ve anladıklarını kendi aralarında
müzakere ederlerse, onların üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve
melekler üzerlerine kanatlarını gererler.”
35
b) Ramazan Ayı Münasebetiyle Gerçekleştirilen Kur’ân Okumaları:
Türk halkının Kur’ân’la en çok haşır neşir olduğu zaman dilimi Ramazan
ayıdır. Zira diğer Müslüman toplumlarda olduğu gibi Türk dünyasında da
büyük bir coşku ile beklenen ve yaşanan Ramazan ayında gerçekleştirilen
uygulamalardan en önemlisi, mukabele tarzında yapılan Kur’ân okumaları
ve bu şekilde indirilen hatimlerdir. Bunun için hemen her camide, sesi ve
kıraati düzgün olan kimselerden hatim okuma grupları oluşturulur. Bunlar
belirlenen vakitlerde her gün düzenli cüz veya cüzler okumak suretiyle
Ramazan ayı boyunca Kur’ân’ı en az bir kere hatmederler. Mukabele okuma
esnasında, cemaatten Kur’ân okuma bilenler de hazır bulunur ve okunan
âyetleri önlerindeki Mushaflardan onlar da takip eder. Böylece herkes, ayrı
birer hatim indirmiş olur. Bunun dışında günümüzün gelişen teknolojik im-
kanları sayesinde başta bayanlar olmak üzere pek çok kimse tv, bilgisayar ve
teypler yardımıyla evlerinde de mukabele yaparak hatim indirmektedirler.
36
34
el-Âlûsî, Rûhu’l-Meânî, XXVIII, 64.
35
Tirmizî, Kırâat, 2945.
36
Ramazan’da hatim indirme geleneği için bkz. Akakuş, Recep, “Ramazan ve Mukabele
Okuma Geleneği”, Diyanet Dergisi, XXVI, 2, s. 61-72.
Doç. Dr. Muammer ERBAŞ
50
Türk halkına ait bu uygulamalar elbette sağlam dînî temellere sahiptir.
Zira Ramazan ayı bizzat Kur’ân’ın indiği/inmeğe başladığı
37
aydır: “Rama-
zan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın
açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara 2/185) Ayrıca
bin geceden daha hayırlı olan Kadir gecesi, Ramazan ayında olup, bu gece-
nin kutsallık sebebi de yine onda Kur’ân’ın inmesi/inmeye başlamasıdır:
“Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.” (Kadr 97/1) Dolayısıyla
Ramazan ayı ile Kur’ân arasında çok sıkı bir ilişki mevcuttur. O halde bu ay-
da bol bol Kur’ân okunması çok isabetli bir uygulamadır.
Bunun ötesinde Ramazan ayında hatim indirilmesinin, doğrudan Hz.
Peygamber’e dayanan çok özel bir anlamı daha vardır. Şöyle ki, kaynakların
bildirdiğine göre Hz. Peygamber her yıl Ramazan ayında kendisine o ana ka-
dar gelen vahiyleri Cebrâil’e arzetmiş ve bu okuma son yıl iki defa gerçek-
leşmiştir. Arza adı verilen bu uygulamalar sayesinde, bir yandan mevcut va-
hiyler nâsihi ve mensûhuyla kontrolden geçirilip son haline getirilirken, di-
ğer yandan da orada hazır bulunan sahabeye kendi özel nüshalarını veya ez-
berlerini gözden geçirme ve eksiklerini tamamlama fırsatı sunulmuştur.
38
Türk halkı tarafından Ramazan aylarında yapılan mukabeleler, işte o
arzaların sembolik birer tekrarı mahiyetindedir. Fakat burada da karşımıza,
aynı sorun; anlama sorunu çıkmaktadır. Zira Hz. Peygamber döneminde ya-
pılan arzalarda Kur’ân’ın lafzıyla birlikte manası da takip edilmiştir. Günü-
müzde ise Türk halkı, yapılan mukabelelerde Kur’ân’ın sadece metnini takip
edebilmekte, fakat onun anlamını hemen hiç anlamamaktadır. Halbuki onlar
için asıl gerekli olan husus Kur’ân’ın manasını anlamak, böylece onun me-
sajlarını öğrenmek ve bunların uygulamasını yılın diğer on bir ayına yay-
maktır. Dolayısıyla Türk halkının, mukabele okuma tarzında indirdiği bu ha-
timlerden anlam ve içerik yönüyle çok daha fazla istifade etmesi gerekmek-
tedir.
O halde bu konuda, gereken tedbirlerin bir an önce alınması elzemdir.
Bu ise, yapılan dînî faaliyetlerin mana ve içerik yönüyle de desteklenmesi ve
buna yönelik alternatif uygulamaların geliştirilmesiyle mümkündür. Bunun
37
Kur’ân’ın, bu ayda toptan mı indiği, yoksa inmeye mi başladığı hakkındaki farklı iki görüş
için bkz. Demirci, Muhsin,
Kur’ân Tarihi, s. 98-101.
38
Arza hakkında bkz. Hamidullah, M., Kur’ân-ı Kerîm Tarihi, s. 42-43; Demirci, Muhsin,
a.g.e., s. 137-142.