ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
28
( 1. ‘’ Alman öğrencileri Führer ve halk için savaşır. ‘’ 2.’’
Benim şu anda Alman
İmparatorluğu’nun ilk askeri olmak dışında bir arzum yoktur.’’ 3. ‘’ Almanya’nın zafe-
ri Avrupa’nın özgürlüğüdür.’’ )
1928 seçimlerinde ancak 12 milletvekili çıkarabilen Nazi Partisi 1930 seçimle-
rinde 107, 1932 seçimlerinde 230 milletvekili çıkararak Almanya’nın en büyük par-
tisi oldu. Cumhurbaşkanı 1933 yılında başbakanlığı Nazi Partisi lideri Adolf Hitler’e
verdi. Böylece Nazi Partisi iktidara geldi. Hitler iktidara geldikten hemen sonra yeni
seçimler için Reichtag’ı dağıttı ve yapılan seçimlerde sandalye sayısını artırdı. Bu
andan itibaren anayasa ve hukuka bağlılığı bir kenara bıraktı. Nazi Partisi dışında-
ki tüm partileri kapatarak siyasi faaliyetleri yasakladı. 1934 yılında Cumhurbaşkanı
Hindenburg’un ölümü üzerine, hükûmet başkanlığının yanı sıra devlet başkanlığını
da alarak Almanya’nın ‘Führer’ i hâline geldi.
Hitler Almanya’nın talep edeceği dış politikanın esaslarını da belirledi.
Bu politika:
1. Almanya’nın Versay Barış Antlaşması’nın kısıtlamalarından kurtarılması,
2. Almanya dışında yaşayan bütün Almanların birleştirilmesi
ve bir tek devlet
sınırları içinde toplanması,
3. Almanya için yeni hayat sahaları bulunması (Nazi Emperyalizmi)
şeklinde üç aşamadan oluşuyordu.
Öte yandan Hitler, Almanya’nın sosyal, ekonomik ve kültürel hayatını kontrol
altına aldı. Alman gençliği Nazi Partisi’nin idealleri doğrultusunda askerî bir anlayış
doğrultusunda yetiştirilmeye başlandı. Gizli polis teşkilatı Gestapo vatandaşların ve
toplumun her hareketini kontrol altına aldı.
Resim 01.11: Toplu Kitap Yakma
Törenlerine Katılmaları İçin Alman
Gençlik Dergisi’nden Yapılan Çağrı
Resim 01.12: Nazilerin Kitap Yakma Törenlerinden Bir
Görüntü
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
29
c. İspanya’da Franco Dönemi
İspanya XX. yüzyılın başından itibaren siyasi ve ekonomik sorunlar yaşıyordu.
Durumu düzeltmek isteyen ordu 1923 yılında bir darbe ile yönetime el koydu. Krala
dokunulmaksızın başbakanlığa General Rivera getirildi. Rivera, Mussolini’yi örnek
alarak faşist diktatörlük uygulamalarını benimsedi. Rivera, İspanya’nın içinde oldu-
ğu sorunlara çözüm getiremedi ve ordunun da desteğini kaybedince 1930 yılında
görevinden ayrıldı. 1931 yılında yapılan seçimleri cumhuriyetçiler kazandı ve Kral
Alfonso ülkeyi terk etti. Cumhuriyetçiler kiliseye karşı harekete geçerek kilisenin
mallarına el koydular ve okullarını kapattılar. Toprak reformu ile köylülerin durumu-
nu düzeltme çabaları ağır işleyince köylüler, zenginlerin topraklarına
zorla el koydu-
lar. Bu ise silahlı çatışmalara yol açtı. Bu durum bir süre sonra Millîyetçiler ve cum-
huriyetçiler olarak ikiye bölünen İspanya’da iç savaşa dönüştü. Millîyetçiler General
Franco başkanlığında Burgos’ta, cumhuriyetçiler Valencia’da hükûmet kurdular. İç
savaşta Sovyet Rusya, cumhuriyetçileri, Almanya ve İtalya ise Millîyetçilere destek
verdiler. İspanya iç savaşı Millîyetçilerin 1939’da Madrid’e girmeleri ile sona erdi.
İç savaş sonrasında iktidara gelen Franco yönetimi ilk dönemlerde Batılı dev-
letler tarafından dışlandı. Soğuk savaş döneminde kutuplaşmanın artmasıyla Batılı
devletlerin İspanya’ya yakınlaşması ilişkilerin düzelmesini sağladı. İspanya 1955’te
BM’ye, 1958 tarihinde de Avrupa Ekonomik İş Birliği Teşkilatına üye oldu.
G. İKİ SAVAŞ ARASI DÖNEMDE DÜNYA
I. Dünya Savaşı toplumları siyasi, ekonomik, kültürel vb. birçok yönden etkile-
di. Savaş sırasında yaşanan ekonomik sıkıntılar, savaştan
sonra tüketim isteğinin art-
masında ve sanayinin gelişmesinde etkili oldu. Sanayide kullanılan petrol ve elekt-
rik günlük hayata girdi. Evlerde elektrikli araçların kullanımında artış görüldü. Kara
ve demir yolları yapımı hızlandı. Bu durum ulaşımı kolaylaştırırken taşıt yapımında
seri üretimin yaygınlaşmasına neden oldu. Kıtalararası ulaşımda gemilerin yanında
uçaklar da kullanılmaya başlandı.
Resim 01.13: Picasso’nun İspanya İç Savaşını Konu Edinen Tablosu
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
30
Bu dönemde şehircilik ve mimari gelişti. Yüksek binalar, geniş düzenli cadde-
ler ve yeşil alanları ile büyük şehir projeleri tasarlandı.
İletişim araçlarının gelişmesiyle haberleşme kolaylaştı. Yazılı basında önemli ti-
raj artışı oldu. Radyonun önem kazanması ile konuşan basın dönemi başladı. Radyo
siyasi faaliyetlerde vazgeçilmez bir iletişim aracı olarak kullanıldı. Radyo aracılığıyla
caz, klasik müzik, tiyatro da halka ulaştı. 1895’te ortaya çıkan sessiz sinema, 1920’li
yılların
sonuna doğru, sesin de kullanılmasıyla önemini daha da arttırdı. Dünyadaki
siyasi gelişmelere paralel olarak sinema propaganda aracı olarak kullanıldı.
Almanya’da rejim değişikliği üzerine çok sayıda bilim insanının ülkelerini terk
etmeleri bilimin milletlerarası bir kimlik kazanmasına ortam sağladı. Başta fizik ol-
mak üzere doğa bilimlerinde önemli gelişmeler meydana geldi. Tıp ve biyoloji al-
nında ilerlemeler sağlandı. Bazı hastalıkların tedavisi için aşı
ve ilaçlar bulunurken
organ nakline başlandı.
Sosyal bilimler alanında da gelişmeler görüldü. Psikoloji önem kazandı. Felse-
fe ve tarih alanlarında yeni görüş ve ekoller ortaya çıktı. İmparatorlar ve hanedanlar
tarihi önceliğini kaybetti. Sosyal, ekonomik ve medeniyet konuları öne çıktı.
İki savaş arasında klasik müziğe dönüş yaşandı. ABD’nin Avrupa üzerinde etkili
olmasıyla caz müziği bütün Batı dünyasında yayılma fırsatı buldu.
H. ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Atatürk döne-
minde Türkiye, dış po-
litikada ‘’ Yurtta barış,
dünyada barış. ‘’ il-
kesini esas aldı. Batılı
devletlerle ilişkilerini
geliştirdi. Bölgesel ve
uluslararası alandaki
barışçı
faaliyetlere aktif
olarak katılarak dünya
barışına katkıda bulun-
du. Balkan ve Sadabat
Paktlarının kuruluşuna
öncülük etti. Boğazlar
ve Hatay meselelerini
uluslararası
hukuk ku-
ralları çerçevesinde barışçı bir politika ile kendi lehine çözümledi. Batılı ülkeler ile
Sovyetler Birliği arasında hassas bir denge kurmaya gayret gösterdi. Böylece izlediği
dış politika sayesinde Türkiye, bölgesinde bir istikrar unsuru oldu.
Resim 01.14: Atatürk, İngiltere Kralı VIII. Edward ile