3 Mikro Biyokim İşlevler doc



Yüklə 0,7 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/29
tarix17.01.2018
ölçüsü0,7 Mb.
#21322
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   29

 

 

 



 

rastlanabilmektedir.  Aynı  şey  par-çalanması  güç  olan  maddeler  (selüloz,  kitin 



(Chitin), hidrokarbonlar, fenol v.b.) içinde geçerlidir. 

 

Gerek  sulurda,  gerekse  sedimentlerdeki  bazı  canlılar mikroorganizmaları besin 



maddesi  olarak  kullanmaktadırlar.  Hatta  bazıları  çok  yüksek  değerli  protein 

içeren  bakteri  ve  mantarlardan  beslenmektedirler.  Bu  durum  aşırı  beslenmiş 

göllerde, pissu yükü altında kalmış akan sularda ve kıyılarda görülmektedir. 

 

Protozoaların  büyük  bir  kısmı  kısmen  bakterilerden  geçinirler.  Tek  tür  bakteri 



ile  beslenmesi  zararlı  olmakta,  karışık  tür  beslenmesi  daha  iyi  bir  gelişme 

sağlamaktadır. Devamlı belirli tür bakterinin besin olarak protozoalara verilmesi 

onların  ölmelerine  neden  olmaktadır.  Bakterilerin  metabolizma  ürünleri  burada 

zehir etkisi yapmaktadır. 

 

Metazoaların  bir  çoğu  da  bakteri  ve  mantarları  besin  maddesi  olarak 



kullanmaktadırlar.  Bu  bilhassa  filtrasyonlu  beslenme  uygulayan  hayvanlarda 

görülmektedir.  Örneğin  süngerler  bakterileri  almakta  ve  sindirmektedirler. 

Aylarca 

bakteri 


ile 

beslenen 

hayvanların 

geliştikleri 

gözlenmiştir. 

Zooplanktanlar da mikroorganizmaları besin olarak almaktadırlar. Buradan da 

görüldüğü  gibi  bakteri yiyen hayvanlar suların mikroorganizma popülasyonunu 

etkilemektedir. Bunların görünmesi demek bakteri sayılarının azalması anlamına 

gelmektedir. Bakteri yiyenler azalana kadar bakterilerin azalması devam eder ve 

bakterilerin çoğalması daha sonra yeniden başlamaktadır. 

 

Bütün  canlıların  başına  gelen  virüs,  bakteri  ve  mantarlar  tara-fından  hücuma 



uğrama  olayına  aynı  şekilde  suda  yaşayan  mikroorganizmalar  da 

yakalanmaktadır.  Gerek  deniz  gerekse  iç  sularda  bakterilerin  hücreleri, 



bakteriophag  viruslar  tarafından  parçalanmaktadır.  Phagen-DNA'sı  bakteri 

üremesindeki  metabolizmayı  değiştirmekte,  phag materyali oluşmaktadır. Yeni 

oluşan  100-200  phag  hücre  duvarının  parçalanmasından  sonra,  açığa 

çıkmaktadır;  bakterinin  sadece  boş  bir  kılıfı  kalmaktadır.  Bu  da  otolize  uğ-

ramaktadır.  Bütün  bu  olay  20  dakikada  tamamlamaktadır.  Böylece  çok  sayıda 

bakteri  hücreleri  enfeksiyona  uğrayabilmektedir.  Özellikle  pis  sularda  çok 

sayıda  bakteriophaglar  görülmektedir.  Pis  sularca  aşırı  yüklenme  altında 

bulunan  akarsularda  göllerde  ve  deniz  kıyılarında  hızlı  bir  şekilde  bakteri 

sayısının  azalmasına  neden  olanlarda  bunlardır.  Böyle  yerlerde  genellikle 

Coliphaglar  izole  edilmektedir.  Salmonella  ve  Shigella  gibi  patojen 

mikroorganizmaları da enfeksiyona uğratan Bakteriophaglar da bulunmaktadır. 

Akarsularda ve göllerde Actinophaglara ve Cyanophaglara da rastlanmaktadır. 

Cyanophaglar  mavi  alglerde  konuklamaktadırlar.  (Padan  ve  Shilo,  1973). 



 

 

 



 



Bekteriophaglar  gibi  özellikle  kirlilik  yükü  fazla  olan  pis  sularda  (bakteri 

miktarı  yüksek)  Bdellovibrio'lara  rastlanmaktadır.  Mantarlar  da  bakteriler 

tarafından enfekte edilebilmektedirler. Bazı sayısız miktarda ve belirli sayıda var 

olan parazitik Phycompcet'ler diğer su mantarlarına hücum etmektedirler. 

 

Birçok  bakteri  türünde  vitamine  gereksinim  duyulmaktadır.  Sularda  yaşayan 



bakterilerin  büyük  çoğunluğu  vitamin  gereksinimlerini  kendi  sentezleri  ile 

karşılıyabilmektedirler.  Göllerde  artan  bakteri  miktarı  ile  Thiamin  (B1 



vitamini)  miktarını  da  arttığı  ileri  sürülmektedir.  (Hagedorn,  1971). 

Fitoplankton üremesi en yüksek düzeye akması halinde ise B1 vitamini en dü-

şük  düzeyde  bulunmaktadır.  Buradan  da  açıkça  görüldüğü  gibi  vitaminlerin 

büyük  çoğunlugunu  bakteriler  tarafından  salgılanmaktadır.  Heterotrof 

bakterilerin %50-95'i aktif Thiamin salgılama yeteneğine sahiptir. Bakteriler ve 

mayalar  vitamin  üreticileri  olarak  çok  önemli  yer  işgal  etmektedirler  (Wood 



1965).  Özellikle  B12  vitamininin  sularda  yeterli  miktarda  bulunduğunu  ileri 

sürmektedir.  Bu  vitamin  çürük  çamurda  da  çok  miktarda  bulunmaktadır.  C0

2

 

den  metan  oluşurken,  B12  vitamini  enzim  olarak  işlev  görmektedir. 



(Schlegel, 1972)

 

Aynı  şekilde  alglerden  ve  mikroorganizmalardan  kaynaklanan sayısız enzimler 



vardır.  Planktonca  zengin  gölet  sularında  planktonlarca  üretilen  fosfataz, 

sakkoraz  ve  amülaz  enzimleri  bulunmaktadır.  Öldükten  sonra  açığa 

çıkmaktadır. 

Göllerin 

suyunda 


serbest 

sellülozlara 

rastlanmaktadır 

(Wunderlich,1973).  Enzimler,  genellikle  ışık  alan  bölgelerde  fitoplanktonlar; 

ışık  almayan  (afotik)  bölgede  ve  sediment  de  ise  bakteriler,  mantarlar, 

protozoalar tarafından üretilmektedir. 

 

Mikroalglerde  sedimentlerde  ölmüş  bitkilerde  ve  hayvanlarda  aynı  zamanda 



askıdaki  maddelerde  aktinomüsetler  ve  mantarlar  tarafından  üretilen 

antibiyotikler mikrofloraya belirli etki yapmaktadırlar. 

 

1.2. Sulardaki Madde Dolanımında Etken  Olan Bakteriler ve Mantarlar 

 

Bakteriler  ve  mantarlar  doğal  olarak  oluşmuş  bütün  organik  maddeleri 



başlangıç  maddelerine  parçalamaktadırlar.  Bakteriler  yaz  aylarında 

solunumları sırasında 0.3 mg 0

2

/lt 24 h,kış aylarında ise ortalama günde 0.02 mg 



0

2

/lt  tüketirler.  Sularda  organik  maddenin  üretimi  algler  (fitoplanktanlar) 



tarafından yapılmaktadır. Bakterilerin ise ancak çok az bir grubu (Kemoototrof 

ve fotoototraf) birincil üretici olarak görülmektedir. Üretim de aldıkları pay ise 

çok azdır. 




Yüklə 0,7 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə