Zaman sosyolojiSİ



Yüklə 474,71 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/24
tarix14.06.2018
ölçüsü474,71 Kb.
#48828
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24

 

 

 

EJDER OKUMUŞ 

 

 

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2 



 

132


| db  

Her şey mütemadiyen değişir; değişmeyen tek şey, değişimi, akışı, 

oluşu düzenleyen kanunun kendisidir.

34

 



Zamanı ebediyetin sureti ve hâdis olarak gören

35

 Eflatun, görü-



len evrenin sürekli değiştiği

36

 ve zamanın hâdis olduğu görüşünde-



dir.

37

  Eflatun, zamanın ebediyetin hareketli imajı olduğu görüşün-



dedir.

38

 Eflatun’a göre zaman, devrelerin sonsuzca tekrarıdır.



39

 Bu-


na göre Eflatun’un ezelî dönüş halinde kapalı bir zaman anlayışına 

sahip olduğu

40

 anlaşılmaktadır.  



Kendisinden sonraki zaman anlayışlarını etkilemiş, hatta çoğu 

zaman belirlemiş olan Aristoteles’e göre zaman, hareketle doğrudan 

bağlantılıdır; hareket yoksa zaman da yoktur. Zaman hareketle, 

hareket de zamanla ölçülür. Zaman ezelî ve ebedîdir. Düşünceleri-

miz değişmedikçe yahut bunların değiştiklerini fark etmedikçe

zamanın geçtiğini de anlayamayız. Ânlar değişmese yahut hep aynı 

kalsaydı zaman da olmayacaktı. Değişmeleri hissetmedikçe, zama-

nın da farkına varamayız.

41

 Aristo’nun zaman yaklaşımında "herbir 



nesnenin değişmesi ve devinimi salt o değişen nesnenin içindedir ya 

da “o “devinen, değişen nesnenin bulunduğu yerdedir. Oysa zaman 

hem her yerde hem de her nesnede aynı biçimde. Ayrıca değişme 

daha hızlı, daha yavaş olur, zaman ise öyle değil, çünkü hızlı ile 

yavaş aslında zaman ile belirleniyor, kısa zaman içinde çok devinen 

nesne yavaştır. Zaman ise ne niceliği ne de niteliği açısından bir 

zamanla belirlenir. Demek ki, zaman bir devinim değil, bu açık. 

Bizim için şu anda 'devinim' ya da 'değişme' demek arasında hiç bir 

ayrım yok.”

42

 Fakat şu da bir gerçektir ki “zaman, ya hızlı olur ya da 



yavaş olabilen

43

 değişmeden bağımsız değildir. Nitekim düşünce-



                                                            

34

   İbn Rüşd, “Faslu’l-Makâl”,  Felsefe Din İlişkileri  (İbn Rüşd, çev. Süleyman Uludağ), 



Dergah Yay., İstanbul 1985, ss. 128; Alfred Weber, Felsefe Tarihi, Çev. H. Vehbi 

Eralp, 5. bs., Sosyal Yay., İstanbul 1993, ss. 22-23. 

35

   M. Heidegger, Varlık ve Zaman, s. 448 



36

   A. Weber, a.g.e., s. 51. 

37

   İbn Rüşd, “Faslu’l-Makâl”, s. 129 



38

   Seyyid Hüseyin Nasr,, Bir Kutsal Bilim İhtiyacı, Çev. Şehabeddin Yalçın, İnsan Yay., 

İstanbul 1995, s. 44 

39

   Hilmi Ziya Ülken, Varlık ve Oluş, AÜİFY., Ankara 1968, s. 280 



40

   A.e., s. 402 

41

   Teoman  Duralı. "Aristoteles'in Kategorilerinde, Fizik'i ile Metafizik'inde Değişme ve 



Zaman Sorunları", Felsefe Arkivi, sayı: 26, İstanbul 1987, s. 10; H. Ziya Ülken, a.g.e., 

s. 402 


42

   Aristoteles, "Fizik", Zaman Kavramı, Çev. Saffet Babür, İmge Yay., Ankara 1996, s. 15 

43

   “Aynı m.", s. 33 




 

 

 

ZAMAN SOSYOLOJİSİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ 

 

 

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2 



 

db | 


133

 

mizde hiçbir şey değişmediğinde veya değişmeyi farketmediğimizde 



zamanın da geçmediğini düşünüyoruz.

44

 



Kindî’ye (801?-866?) göre zaman alemin süreci olup zamansız 

cisim yoktur. Zaman her şeyde bir şekilde bulunur. Başlangıcı ve 

sonu olan bir nicelik olarak zaman hareketle vardır ve dolayısıyla 

zamanın varlığı hareketin varlığıyla anlaşılır. Zaman, feleğin hare-

ketinin sayısından ibarettir, başka bir ifadeyle hareketi sayan bir 

sayıdır. Hareket ise bir değişimdir ve cismin hareket etmesiyle var-

dır. Değişim de cismin, yani değişenin değişme sürecini belirleyen, 

yani gösteren sayıdır ve her değişim bir zamana bağlıdır. Buna göre 

hareket, değişenin sürecini sayandır. Zaman, hareketin saydığı bir 

süreçtir. Yani hareket varsa zaman vardır, hareket yoksa zaman da 

yoktur. Anlaşıldığı kadarıyla Kindî’nin zaman yaklaşımında, zaman 

cisimlerle birlikte düşünülmektedir. Ona göre zaman cismin varoluş 

sürecidir. Hareketsiz zaman ve cisim olmadığı gibi cisimsiz hareket 

ve zamansız cisim de olmaz. Cisim asla zamandan önce gelemez. 

Cisim, hareket ve zaman kavramlarından hiçbiri, diğerinden önce 

değildir.

45

    


Ebû Hâtim er-Râzî (ö. 277/890) de zaman üzerine fikir beyan 

etmiştir. O, zamanla ilgili bazı hususlardaki görüşünü Ebû Bekir er-

Râzî (864-925) ile zaman, mekan ve hareket hakkında yaptığı bir 

tartışmada  ortaya koymuştur. Tartışmadan anlaşıldığı kadarıyla 

Ebû Hâtim er-Râzî’ye göre gökkürelerinin hareketini, gün ve gecele-

rin geçmesini ve saatlerin bitip tükenmesini bir an için unutacak 

olsak zaman diye bir kavramdan söz edemeyiz. Kainatın ömrü za-

manın çalışmasına, zamanın çalışması da gökkürelerinin hareketine 

bağlı birer olaydır. Zaman kainatla ilgili olarak ortaya çıkan bir 

kavram olduğuna göre kainat gibi yaratılmış demektir. Kainat gibi 

zaman da sonludur. Dolayısıyla zaman, gökcisimlerinin hareketiyle, 

yılların ve ayların gelip geçmesiyle ortaya çıkan bir gerçekliktir. 

Bunlar olmazsa zamandan söz edilemez. Ebû Hâtim er-Râzî, Ebû 

                                                            

44

   “Aynı m.", s. 15 



45

   Kindî, “İlk Felsefe Üzerine”, Felsefî Risaleler (Haz. ve Çev. Mahmut Kaya), Klasik Yay., 

İstanbul 2002, ss. 150-153, Kindî, “Oluş ve Bozuluşun Yakın Etkin Sebebi Üzerine”, 

Felsefî Risaleler  (Haz.  ve  Çev.  Mahmut  Kaya),  Klasik  Yay.,  İstanbul 2002, s. 217; 

Kindî, “Beş Terim Üzerine”, Felsefî Risaleler (Haz. ve Çev. Mahmut Kaya), Klasik Yay., 

İstanbul 2002, ss. 284-285 



Yüklə 474,71 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə