Yazı işleri: Rüzgarlı Sokak Ovehan Kat daire Tel : 18992 P. K. 582 Ankara • İdare



Yüklə 0,97 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/23
tarix19.07.2018
ölçüsü0,97 Mb.
#56882
növüYazı
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   23

DÜNYADA OLUP BİTENLER 

Ordu Komutanlarını memnun etme-

mişti. Ordu, General de Gaulle'ün, 

Cezayir halkına kendi mukadderatı-

nı tayip hakkını tanımasını ilk önce, 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 

Fransayı mahkum etmemesi için ya­

pılmış bir oyun sanmıştı. Fakat son­

radan Generalin Fransız Topluluğu­

na dahil Afrikadaki muhtar Cumhu­

riyetlerin isterlerse bağımsızlık kaza­

nabileceklerini söylemesinden çok 

ürkmüştü. Demek ki de Gaulle onla­

ra yalan söylemişti; de Gaulle, -sos­

yalist- Mollet'nin yapmaktan kork­

tuğunu onlara yutturmakla meşgul­

dü. De Gaulle, sağcı görünen bir li­

beralden başka bir şey değildi. Bir 

aydanberi bu fitne, Ordu Komutanla­

rının kulağına, Paristen gelip Ceza-

yirde macera arayan politikacılar, ta­

rafından tekrarlanıyordu. Hindiçini-

nin elden gittiğini görünce mutaas­

sıp Dulles'ı atom bombası kullanma­

ğa teşvik edecek kadar gözü karar­

mış olan eski Başbakanlardan Bida-

ult Cezayire gelmiş, etrafı kasıp ka­

vuran nutuklar atıyordu. Onun arka­

sından, -golist- Yeni Cumhuriyet Bir­

liği Partisinden kovulan aşırı sağcı 

Paris Milletvekili Avukat Biaggi de 

Cezayire hareket ediyordu. 

Tam bu sırada, Batı Almanya-

nın en ciddi gazetelerinden -Münich'-

te çıkan- Süddeutsche Zeitung, dün­

yaca tanınmış gazetecilerden Ulrich 

Kempski'nin Cezayir Bölgesi Genel 

Müfettişi ve Cezayir Kolordusu Ko­

mutanı Tümgeneral Massu ile yaptı­

ğı bir mülakatı yayınladı. Massu, 

Fransa, Alman Ordusu tarafından iş­

gal edildiği zaman daha ilk günlerden 

itibaren de Gaulle'ün yanında yer al­

mıştı. Fransanın kurtuluşundan son­

ra, Hindiçini seferine bir paraşütçü 

albayı olarak katılan Massu, daha 

sonra 1956 Süveyş harekâtı esnasın­

da İngiliz - Fransız Seferi Kuvvetine 

komuta etmişti. Massu, IV. Cumhu­

riyetin devrilip de Gaulle'ün iktidara 

gelmesine sebep olan 13 Mayıs 1958 

hareketini idare eden adamdı. Ken­

disinin aşırı bir sağcı olduğu ve de 

Gaulle'ün Cezayir politikasını tas­

vip etmediği muhakkaktı. Fakat Mas­

su şimdiye kadar Cumhurbaşkanına 

karşı tam bir sadakat göstermişti. 

Bundan böyle bu sadakattan ayrıla­

cağına ihtimal verilmiyordu. İşte bu 

Massu, Alman gazetecisine "Ordunun 

de Gaulle'ü iktidara getirmekle bü­

yük bir hata işlemiş olduğunu", 

"Cumhurbaşkanının Cezayirdeki 

Fransız ahalinin silahlandırılmasını 

hoş karşılamadığını; ama, yine de bu 

işin yürütülmekte olduğunu", "Cum­

hurbaşkanının bütün emirlerine ka-

yıtsız şartsız uyacak kimselerin Or­

dunun kilit mevkilerinde mevcut ol-

madığını", "Bütün meselenin de Ga-



AKİS, 27 OCAK 1960 

ulle'e bir halef bulmak olduğunu" 

söylüyordu. Bu beyanat, Pariste bir 

bomba tesiri yaptı. Başbakan Debre 

derhâl Cezayirdeki Genel Vali Delo-

uvrier ve Başkomutan Orgeneral 

Challe ile telefonla görüştü. Bir süre 

sonra, General Challe'in karargâhı­

nın -Massu'nün karargâhının değil-

Massu'nün ağzından bir yalanlama 

neşrettiği görüldü. Fakat, ertesi gün 

Alman gazeteci, mülakatın her keli­

mesini teyit ediyor ve dünyanın en 

ciddi gazetelerinden olan Süddeutsche 

Zeitung da Kempski'nin namusuna 

yüzde yüz güvendiğini belirtiyordu. 

Aynı gün Tümgeneral Massu Savun­

ma Bakanı tarafından Parise davet 

edildi. Massu'nün Savunma Bakanın-

General Massu 

Yıldızı söndü. 

dan sonra Başbakan Dabre ve Cum­

hurbaşkanı de Gaulle tarafından ka­

bul edilmesi bekleniyordu. Massu, Sa-

vunma Bakanı tarafından kabul edil­

dikten sonra Savunma Bakanlığınca 

yayınlanan bir tebliğde "Tümgeneral-

Massu'nün Savunma Bakanına, ken­

disinin ve Kolordusunun, Cumhur-

1959 yılında yurdumuzun 

"EN İYİ EDEBİYAT DERGİSİ" 

seçilen 

a  d e r g i s i 

1 Şufbatta 

Yepyeni bir şekilde çıkıyor. 

Yıllık Abonesi : 750 Kuruş. 

Adres: a dergisi, P. K. 3 

Aksaray - İstanbul 

başkanına bağlılığı malûm olan Baş­

komutan Orgeneral Challe'in em­

rinde ve ardında olduğunu söyledi­

ğini ve bunun üzerine, meseleye ka­

panmış nazarıyla bakıldığını" açıklı-

yordu. Massu, General de Gaulle'e 

kendi bağlılığını bildirmemişti. O, 

General Challe'a bağlıydı. Demek ki 

General Challe, Silâhlı Kuvvetler 

Başkomutanı, Cumhurbaşkanından 

daha mühimdi. Halbuki, o Orgene-

ral Challe, aynı Alman gazetecisine, 

"Unutmayınız ki biz, yani Ordu, Ce-

zayirde bulunuyoruz ve Cezayiri hiç-

bir vakit terketmeyeceğiz" diyordu. 

Yani Orgeneral cenaplarının Cum-

hurbaşkanının fikirlerine sadakatin-

den şüphe etmek için de dünya ka­

dar sebep vardı! 

Savunma Bakanını tatmin eden 

izahat Cumhurbaşkanı de Gaulle'ü 

tatmin etmedi. Ertesi gün, De Gaulle 

Massu'yü Elysee sarayında 40 da­

kika beklettikten sonra kabul ediyor 

ve kendisine vazifesinden azledildi-

ğini bildiriyordu. 

Bir gün sonra Cezayir şehri 

Massu'nün azli haberiyle çalkan-

maya başlamıştı. Forum meydanında 

toplanan 20 bin kadar Fransız, Mas­

su'nün vazifesine iadesini istiyordu. 

Halk, polisin dağılma emirlerini din-

lemedi ve gece 20 ye kadar bekle-

dikten sonra, birdenbire polisin üze­

rine ateş açtı. Mücadele neticesinde 

5 ölü 40 yaralı vardı. Halk dağıtıldık­

tan sonra Orgenaral Challe, radyo­

da örfi idare ilân ettiğini bildiriyor-

du. "Ordu Cezayirlileri milliyetçi ted­

hişçilerden korumaya çalışırken, bu­

rada başka asiler orduyu arkasından 

vurmaya çalışıyorlar. Örfi idare ilân 

ediyorum. Sokakta üç kişiden fazla 

kimsenin birarada dolaşması ya­

saktır. İşte bu kadar". 

De Gaulle ile müfrit sağcılar ara­

sında büyük kavga artık başlamıştı. 

De Gaulle, uzun müddet, kendisine 

has liberal fikirleriyle içinden çıktı­

ğı ve çok sevdiği Ordu arasında ter­

cih yapamamıştı. Fakat, şimdi ona 

karşı gelen küstahlar vardı. De Ga­

ulle ise Coty değildi. Küstahlara had­

leri bildirilecekti! 

Aynı hafta içinde Cezayir Mil­

liyetçileri de bir Hükümet değişikliği 

yaptılar. Mutedil Ferhat Abbas gerçi 

iş başında kalıyordu. Fakat, harbe 

sonuna kadar devama taraftar olan 

Savunma Bakanı Belkasım şimdi ay­

rıca Dışişlerini de üzerine alıyor ve 

harekâtı idare etmeğe yetkili üç ki-

şilik bir Komitenin başkanı oluyor-

du. Bu Komite icabında Fransayla 

müzakere yapmağa da yetkiliydi. Ce­

zayir milliyetçilerinin daha fazla 

sertleşmemesi de, de Gaulle'ün aşırı 

Fransız sağcılarına karşı mücadele­

sinde muzaffer olmasına bağlıdır. 



27 

pecya



Yüklə 0,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə