EJDER OKUMUŞ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
126
| db
içinde gerçeklik kazanmakta, anlam bulmaktadır. Gündelik hayat,
gündelik sözcüğünün işaretlediği gibi zamanla örülüdür, zamansal-
dır. Zaman, gündelik hayatın vazgeçilmez bir özelliğidir. Nitekim
gündelik hayat çalışmaları, zaman sosyolojisinin kapsamı içinde
önemli çalışmalardır.
Zamanın özelde din sosyolojisi açısından da dikkate değer bir
yeri bulunmaktadır. Zaman sosyolojisi, esasen din, ritüeller ve kut-
salla ilgili çalışmaların içinde köklü bir biçimde yer almaktadır.
15
Geleneksel toplumların zamanını dini dışta tutarak ele almak, tahlil
etmek veya anlamak olası değildir. Modern zamanlarda da
sekülerleşme olgusu temelinde zaman dinden soyutlanarak ele alı-
namaz. Ayrıca büyük din sosyologlarının çalışmalarında zaman
önemli bir yer tutmaktadır. Pek çok din sosyoloğunun büyük ku-
ramsal perspektifler içinde, örneğin sosyal değişme-din ilişkisi veya
Protestanlık-kapitalizm ilişkisi çerçevesinde zaman konusuna gir-
dikleri bilinmektedir. Bütün bunlar da zamanın, din sosyolojisi açı-
sından önemli bir fenomen olduğunu ortaya koymaktadır.
Zamanın din sosyolojisi açısından önemini ortaya koyan husus-
lardan biri de, dinlerin belli zaman dilimlerine diğerlerinden farklı
ve artı bir takım değerler yüklemeleridir. Bu değer yüklemelerde
zamanın sosyal boyutunun öne çıkarıldığı söylenebilir. Bu çerçeve-
de Kur’an’da bazı gece ve ayların, örneğin Kadir Gecesi ve Ramazan
Ayı’nın diğerlerinden daha üstün olduğunun belirtilmesi, toplumsal
zamana işaret olup İslam’ın insanlardan o zamanlarda daha anlamlı
aktiviteler içinde bulunmalarının istenmesini ifade etmektedir.
Dinlerde zaman konusunda daha da önemlisi, dinlerde dünya
hayatının anlamlı hale getirilmesinin zamanı tanzim etme ve yö-
netmeyle ilgili olmasıdır; ibadetlerin düzenli oluşu ve belli zaman-
larda düzenli olarak yerine getirilmesinin istenmesi ve dindarların
da öyle yapması, insanın zaman planlaması yapma zorunluluğunu
getirmektedir. Dindarlığın gerçekleşmesi doğrudan zamanla bağ-
lantılıdır. Dindarlık, aynı zamanda bir disiplin ve planlamadır. Di-
siplin ve planlama ise zamanla mümkündür. Bu noktada İslam di-
ninin kendi inanç, davranış, ahlak ve değerlerine dayalı toplum inşa
etmede zamana birinci derecede önem verdiği söylenebilir. Şehri ve
şehirliliği önceleyen bir din olarak İslam’ın zaman yaklaşımına ba-
kıldığında bu açıkça görülür.
15
G. Pronovost, a.g.e., s. 92
ZAMAN SOSYOLOJİSİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
db |
127
İslam’a göre zaman hayatî bir olaydır. Ondan dolayı Kur’an’ın
özeti mesabesinde olan Asr suresi,
16
asra yemin ederek başlıyor ve
asrı, yani çağı, zamanı iyi değerlendirmeyenlerin, zamanın kıymeti-
ni bilmeyenlerin sonunun iyi olmayacağını bildiriyor; tam da sosyo-
lojik bir gerçekliğe, sosyal sünnetlerin, toplumsal kuralların önemi-
ne işaret ediyor. İslam Peygamberi de "İnsanlardan çoğunun aldan-
dığı iki nimet vardır: Sağlık ve boş zaman" diyerek Asr suresinin
tefsirini yapmaktadır.
Anlaşılmaktadır ki İslam’a göre Müslüman için zamanı iyi de-
ğerlendirmek, hatta kendi zamanını üretmek, kendi zamanının içini
kendi doldurmak, anlamlandırmak başta gelen sorumluluklardan-
dır. İslam’ın insanlardan istediği ibadetlere ve İslam Peygamberinin
Sünnetine bakıldığında zamanın İslam toplumunun zaman medeni-
yeti olduğu, İslam toplumunun kalbi olan şehrin zaman merkezli
olduğu anlaşılır. İslam’da yapılması istenen amellerde de insanların
zaman planlamaları yapmaları gerektiğine işaretler olduğu muhak-
kaktır. Beş vakit Namaz, Oruç, Hacc, Kurban, Zekat vs. hep zaman-
la doğrudan ilgili olup insan hayatı ve dolayısıyla toplumsal düzen-
le ilintili ibadet ve görevlerdir. Bu demektir ki, ibadetlerde zaman
aslî faktörlerdendir ve insanların çalışma hayatlarını da düzenleyen
bir boyuta sahiptir. Kur’an insanların iyi davranışlarını “salih amel”
kavramsallaştırmasıyla ibadet olarak verir ve Müslümanları salih
amel yapmaya, yani iyi ve güzel işler yapmaya çağırır; Salih amel
kapsamında da gündüzü çalışma vakti, geceyi ise dinlenme vakti
olarak belirler.
17
Görüldüğü gibi Müslümanlıkla bağlantılı olarak toplumumuz
açısından bakıldığında da zaman toplum hayatında oldukça önemli
bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çalışmanın önemi konusunda son olarak işaret edilmelidir ki
zamanın sosyal boyutunun onca önemine rağmen zaman sosyolojisi
üzerine yapılan araştırmalar, günümüzde az denilebilecek ölçüde-
dir. Bu durumun Türkiye için daha bir geçerli olduğu söylenebilir.
Bunun önemli bir sebebi, belki zamanın; daha çok fizik zaman,
özellikle de ölçülebilir saat zamanı olarak görülüp incelenmesi
18
ve
16
“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip de sâlih amel-
ler işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenle ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler baş-
ka.” (103/Asr, 1-3)
17
Bkz. 78/Nebe, 9-11; 25/Furkan, 47
18
Bkz. A. Giddens, Toplumun Kuruluşu, ss. 161-62