AKADEMİK BAKIŞ
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694 – 528X
Sayı: 9
Mayıs – 2006
İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü Celalabat – KIRGIZİSTAN
15
özellik taşır. XX. yüzyılın ikinci yarısındaki tüm Tatar Şiiri, Tukay, Celil ve Tufan’ın şiir
dünyasında yaptıkları keşiflere dayanıyor.
Edebiyatın gerçeği sanat olarak benimsemesi hiçbir zaman duraklamıyor. Ediplerin
hayat karmaşasını yansıtan eserleri resmi fikre karşı gelip sansürden geçmeyip uzun yıllar
yayın görmeseler de, bugün onlar kendi okurlarını kazandılar artık. Mesela, H.Tufan’ın
tutuklu iken yazdığı şiirleri, İ.Salahov’un halk düşmanı olarak kaldığı Sovyet
hapishanelerinin cehennemini gösteren “Kaygan Geçiş” isimli hatıra-uzun hikayesi. Çoğu
edipler ise savaştan sonraki yıllarda yer alan hayatın karışık meselelerini ele alıp, onları tasvir
etmeye çalıştılar (Ş.Mannur, E.Yeniki, S.Battal).
Savaş sonrası yıllarda yazılan Ö.Başirov’un “Namus” (1948), M.Emir’in “Berrak
Gönül”(1959), A.Apsalamov’un “Altın Yıldız” (1948), “Ebedi İnsan”(1960) adlı
romanlarında R.İşmurat’ın “Ölmez Şarkı” (1954), T.İzzet’in “Kutsal Emanet” (1946) adlı
dramlarında, cephedeki ve düşmanın cephe gerisinde kalan köylerdeki cesaret, fedakarlık
görünümleri, vatanperverlik yer aldı. Bu dönemde II. Dünya savaşının belgesel temelini
oluşturma yönünde eserler yazılması da arttı (Ş.Rakipov, R.Mustafin’in uzun hikaye ve
romanları).
1950’li yıllarda savaşçı şairler kuşağına (S.Hakim, Ş.Mannur, N.Arslanov, Z.Mansur
vb.) katılan Ş.Galiyev, A.Afzal, İ.Yüziyev, R.Gerey, E.Bayan, G.Zeynaşeva, R.Ahmetcanov
gibi şairler ise şiire cephe gerisindeki zor kaderin, yetimliğin doğurduğu duyguları eklediler,
şiiri barış motifleri ve yeni hisler ile zenginleştirdiler.
Psikolojik nesir ustası olarak tanılan E.Yeniki’nin “Yürek Sırı”, “Serap”, “Vicdan” adlı
uzun hikayelerinde, “Doğan Toprak”, “Gece Damlaları”, “Güzellik”, “Kuray”, “Söylenmeyen
Vasiyet” gibi bir çok hikayesinde ciddi ahlaki meseleler, toplum ve insan kaderi, kuşakların
bağlanışı, doğduğu yere, ana diline sevgi, vicdan paklığı, insana sadakat, yapılmış günahlara
pişmanlık gibi çeşitli meseleler ile karşılaşıyoruz. Tatar köyünün günlük hayatını, örf-
adetlerini, savaş sonrası zorlukları , köylü insanın berrak gönlünü, şahsı aydınlatmada
Ö.Başirov, M.Emir, A.Rasih, A.Apsalamov, R.Tuhfatullin, A.Ahunov, F.Husni, A.Gıylacev,
M.Mehdiyev, A.Bayan, M.Malikova gibi ediplerin hikaye, uzun hikaye ve romanları önemli
rol oynadılar. Aynı zamanda, 1917 Ekim ihtilali, iç savaş, kolhozlar kuruluşu ve malı mülkü
olan köylüler tabakasının faciasını yansıtan eserler de yazıldı (İ.Gazi’nin “Unutulmaz Yıllar”,
S.Rafikov’un “Birinci Bahar”, A.Ahunov’un “İdil Kızı” romanları (Türkiye Dışındaki Türk
Edebiyatları Antolojisi 2001: 19-24).
Ayrıca, altmışlı yıllarda Sovyetler Birliğinin çeşitli cumhuriyetlerinde, il ve şehirlerinde
Tatar edebiyatı ve sanatı günleri düzenlendi. Ve aynı şekilde Tataristan’da da başka
milletlerin edebiyatı ve sanatı tanıtıldı. Tatar edipleri için yurt dışına geziler düzenlendi,
birçok Tatar yazarı kendilerini bütün dünyaya tanıtma ve şiiri yeni bezeklerle zenginleştirme
fırsatını buldular. Altmışlı-seksenli yıllarda Tatar edebiyatı ve sanatı meselelerini aydınlatma
amacı ile birçok fenni konferans ve sempozyumlar düzenlendi, A.Tukay, A.İbrahimov,
M.Celil gibi ediplerin 80-90-100 yıllarını anma geceleri düzenlendi, V.-XI. Yazarlar kurultayı
toplandı. Genç kuşak şair ve yazarlara da dikkat arttı. Tabii, bu çareler hepsi parti idarecileri
kontrolü altında yapılıyordu.
Altmışlı yıllar Tatar edebiyatının göze çarpan özelliği, işçiler dünyasını tasvir etmektir.
Bu yöntemde yazılan eserlerin bir çoğu petrol çıkarma işleri ile uğraşan işçilerle ilgili
AKADEMİK BAKIŞ
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694 – 528X
Sayı: 9
Mayıs – 2006
İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü Celalabat – KIRGIZİSTAN
16
(S.Hakim’in “Bir Onurluk Hisi” şiiri, A.Ahunov’un “Hazine”, Ş.Bikçurin’in “Çetin Nesil”
adlı romanları, T.Minnullin’ın “Burada Doğduk Burada Yetiştik” adlı dramı). Çünkü, savaş
sonrası yıllarda Tataristan petrol yetiştirmede ilerliyor. Çallı şehrinde türlü millet vekilleri
gücü ile gerçekleşen KamAZ avtogigant inşaatı da edebiyata yansıyor (M.Hasanov’un
“Kama Tanları”, A.Bayanov’un “Ateş Ve Su”, A.Kaşapov’un “Kaderine İnan” romanları,
S.Hakim’in “Devirler Kapısı” adlı eseri). Bu dönem Tatar edebiyatında aydınlar hayatını,
ayrıca onların halkın milli bilincini yükseltmede oynadıkları gayet önemli rolü gösteren
eserler de ortaya çıkıyor. Aydınların yaptıkları işlerine olan ilgi, yaşam tarzı ve amaçları
ayrıca yazarların dikkatini çekiyor (A.Rasih’in “İki Bikar”, “Sınav”, A.Apsalamov’un “Ak
Çiçekler”, M.Malikova’nın “Şefkat” adlı romanları, A.Gıylecev’in “Yere Emanet Edilen
Sırlar”, T.Minnullin’in “Mileüşe’nin Doğum Günü”, “Kendimiz Seçtiğimiz Kader” adlı
piyesleri) (Tatar Edebiyatı Tarihı 2001: 7-25).
1960’lı yıllarda şiire yeni kuşak şairler – felsefi ve lirik şiir ustaları R.Fayzullin,
R.Gataş, S.Süleymanova, G.Rahim, R.Haris geliyorlar. Onlardan sonra R.Ahmetcanov,
F.Yarullin, Zülfet, M.Aglamov, L.Şakircan, İ.Möeminova, R.Minnulin, K.Bulatova, daha
sonra R.Zaydulla, H.Eyüp, N.Gambar, L.Zülkerney, Z.Mansurov, G.Murat, R.Rahman kuşağı
geliyor. Şiirde genelde her zamanlar için ortak konular işleniliyor; köy, doğa, insan gönlünün
güzelliği, halk ahlakını kurtarma yolundaki endişeler, aşk, arkadaşlık. Ayrıca, felsefi şiirleri
ile tanılan R.Feyzullin, aşk konusunda Doğu klasik şairlerini ustaları olarak kabul eden ve
gazel, rubailerinde aşkın bin bir yüzünü belirleyen ve Mecnun gibi aşk için yaratılan R.Gataş,
milletine sadık kalıp gönlü ile güneşi arayarak yola çıkan R.Ahmetcanov, insanların en ince
duygularını halk edebiyatı kazançları temelinde yansıtan İ.Yüziyev, Zülfet, M.Aglam gibi
şairleri ile Tatar halkı onur duyuyor. Tatar şiirinde eserleri dolusuna türkü türü ile güzel bir
ilişkide olan şairler de var: M.Nugman, M.Hüseyn, G.Zeynaşeva, S.Süleymanova,
Ş.Cihangirova, M.Galiyev. Ama ne yazık ki, 80’li yıllarda Yazarlar Birliği’ne üye olma
güçleşti ve genç şairlere kitaplarını çıkarma imkanı da sağlanamadı. Buna rağmen, şiir
devamlı hareket halinde. Yaşlı, usta şairler kendi hisleri ile dikkati çekmeye devam ederken,
genç şairler de onlar ile aynı safta şiirde kendi yerlerini bulmaya çaba gösteriyorlar ve bunu
başarıyorlar (R.Sulti, Süleyman, M.Zakir, R.Aymet, Tançulpan, Ç.Zarif, F.Gatina, L.Yansuar)
(Galimjan Gıylmanov 1999: 102-107). Şairler, çağdaş insanın ruhsal dünyasını tasvir ederek
evrensel endişe ve umutlara yaklaşıyorlar, halk ve il kaderini kalblerinden geçirerek insanlık
bahtı için güreş yoluna devam ediyorlar. Yeni devir şiirinde tasvir ve fikir birliği, his ve akıl
şiirinin beraberliği, halk edebiyatı ve Doğu klasik şiir geleneklerinin canlanması söz
konusudur.
Tatar edebiyatında çocuklar için yazılan eserler de önemli yer almaktadır. XIX.
yüzyıldan bugüne Tatar edebiyatı bünyesinde Çocuklar edebiyatı adlı özel bir edebiyat
yetişmiştir. C.Tercumanov, Ş.Galiyev, H.Halikov, A.Timergalin, R.Minnullin,
E.Bikçantayeva, Z.Tufaylova, F.Yarullin, R.Hafizova, R.Kurban gibi yazarların eserleri
birkaç kuşak çocuk yetiştirmede olumlu rol oynadı. Ayrıca, Ş.Galiyev ve R.Minnullin gibi
Tatar yazarları dünya çapında tanılan Çocuk Yazarı şöhretini kazandılar.
Çağdaş Tatar edebiyatı tarihi konuları aydınlatmada ve edebiyatta değişikliklerin
doğuşu izlenmekte. Siyasi irade halkın uzun geçmişteki tarihini aydınlatmaya savaştan
sonraki dönemde uzun yıllar boyu izin vermedi. Yine de edebiyatta bu alanda kazançlar oldu;
N.İsanbet’in “Hoca Nasrettin”(1939), “Spartak”(1940), “İdegey” (1941), “Gülcamal”(1943),
AKADEMİK BAKIŞ
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694 – 528X
Sayı: 9
Mayıs – 2006
İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü Celalabat – KIRGIZİSTAN
17
“Mullanur Vahitov” (1946), “Abugalisina” (1959) adlı piyesleri yazıldı. N.Fattah ise savaş
sonrası yıllarda eski tarihi kaynakları öğrenmeye başlıyor. Eski Bolgar devleti dönemini iyi
öğrenmesi neticesinde o, “İtil Suyu Aka Durur” (1969) adlı romanını, “Kul Ali” (1973) adlı
trajedisini yazıyor. 80’li yıllarda edibin, meşhur Sün (Hun) medeniyeti ile o dönem (III.-IV.
asırlar) Türklerinin yaşayışını, ruhsal dünyalarını anlatan “Islık Çalan Oklar” adlı eseri
yayınlanıyor. Bu yıllarda Tatar halkının kahramanlarının, tarihi şahıslarının hayatını
aydınlatan eserler de yazılıyor: A.Rasih’in “Yamaşev”, A.Feyzi’nin “Tukay”, Ş.Mannur’un
“Musa” romanları, E.Yeniki’nin “Gülandam Hanımın Hatıraları” adlı uzun hikayesi,
R.Fayzullin’in “Seydeş”, M.Aglamov’un “Akmolla Arabası” adlı poemleri, T.Minnullin’in
“Kankay Oğlu Bahtiyar” ve “Hüzün Dolu Bir Türkü” adlı piyesleri. 1980’li yılların sonunda
Tatarlara devlet hakkında farklı fikir sürdürme imkanı sunuldu. Kazan Hanlığı devrine dikkat
arttı. Her şeyden önce, birçok ediplerin ve alimlerin 1917 Ekim ihtilaline kadar veya Sovyet
döneminde mühaccirlikte Kazan Hanlığı hakkında yazılan eserleri ve hizmetleri yayınlandı
(H.Atlasi, G.Battal, Z.Velidi, R.Fahretdinov, A.İshaki hizmetleri). Rus tarihçisi
M.Hudyakov’un “Kazan Hanlığı Tarihi Hakkında Yazılar” adlı hizmeti ve Türk yazarı
İ.Nevruzhan’ın “Süyümbike” adlı tarihi romanı yayınlandı. Tarihi konu şimdiki edebiyatta
epeyce canlanıp zenginleşti. Bu alanda ayrıca M.Habibullin aktif çalışıyor (“Kubrat Han”,
“Elçiye Ölüm Yok”, “Süyümbike Hanbike ve Korkunç İvan” adlı romanları). 80-90’lı yıllarda
yazılan F.Latifi’nin “İhanet”, R.Muhammadiyev’in “Sirat Köprüsü”, R.Batulla’nın
“Süyümbike”, C.Rahimov’un “Batırşa” adlı romanları, V.İmamov’un “Seyit Batır” adlı tarihi
uzun hikayesi de Tatar edebiyatının açtığı tarihi ufukları genişletti. M.Hasanov’un “İlkbahar
Yıldırımı” adlı destansı romanı ise Tatar’ın onur dolu ruhunu, aynı zamanda facialı hayatını
ve dramatik kaderini bu dönemde psikolojik derinlikle tasvir etmeyi başaran tek eser diye
biliriz (Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi 2001: 125).
T.İzzet, E.Feyzi, N.İsanbet, T.Minnullin, H.Vahit, Batulla, Z.Hakim gibi edipler dram
türünde yeni ufuklar açtılar. Eskiden detektif-macera tarzında yalnız M.Nasibullin ve
Z.Fethitdinov çalışıyorlardı. Artık bu tarzda çalışanlar çoğaldı. Halkın batil inançları
temelinde birçok duygusal roman yazarı N.Gıymatdinova da halk arasında ün kazandı.
Çağımızın en aktüel meselelerin biri olan doğaya münasebet konusu da Tatar edebiyatında
önemli yer aldı. Mesela, Ö.Beşirov’un “Yedili Çeşme” romanında ve M.Emir’in “Balıkçı
Yalanları” adlı uzun hikayesinde doğanın, insanlar için ruhi ve ahlaki hayatın temeli olduğu
anlatıldı. Z.Mahmudi’nin lirik-fantastik uzun hikayeleri, F.Latıyfi ile R.Yakuşin’in tarihi-
fantastik eserleri, K.Timbikova ve M.Malikova’nın şefkatlilik talimatı; bunlar hepsi de son
yıllar Tatar edebiyatının kazançları olmayı hak ediyorlar. Tatar nesirinde memuar türünün de
aktifleşmesi göze çarpıyor. E.Yeniki’nin “Son Kitap”, A.Gıylecev’in “Haydi, Bir Dua!”,
G.Tavlin’in “Afet” adlı eserleri buna en güzel örneklerdendir.
1980’li yıllar sonunda toplumda başlayan derin değişiklikler etkisinde edebiyatta zaman
konularını aydınlatma tarzı değişmeye başlıyor. Tataristan’ın müstakillik, bağımsızlık için
mücadelesi edebiyata yeni ruh üfledi, ediplerin yaratıcılık enerjisini kuvvetlendirdi, fikirleri
açıktan açığa söylemeye imkan verdi. İdeal bir sistem olarak tanıtılan Sovyet sistemi bir çok
eserde eleştirilmeye başlıyor, işçi ile idareciler arasında ilan edilen eşitliğin gerçek yüzü
ortaya konuldu (R.Muhammediyev’in “Kanarya Kafes Kuşu”, T.Galiullin’in “Tövbe”,
“İlmek”, A.Gıylacev’in “Balta Kimin Elinde?” adlı romanları). Bu tür eserlerde şahsın
ahlakına, çağın ahlaki arayışlarına dikkat artıyor.
AKADEMİK BAKIŞ
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694 – 528X
Sayı: 9
Mayıs – 2006
İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü Celalabat – KIRGIZİSTAN
18
Tatar Yazılı edebiyatının temelini oluşturan halk edebiyatı da her zaman bilim
adamlarının ve yazarların ilgi alanında olmuştur. Ayrıca, Kayum Nasıri ve Nekıy İsanbet
tarafından başlayan halk içinden Tatar Halk edebiyatı eserlerini derleyip araştırma ve
yayınlama işi sonraki yıllarda başka Tatar bilim adamları tarafından da devam edilmiştir.
Bunun sonucu olarak 1960’lı yıllardan 1990’lı yıllara kadar “Tatar Halk Edebiyatı” serisinin
birçok cildi yayınlandı. Son on-on beş yıl içinde “Tatar Mitleri” kitabının iki cildi basıldı,
Fatih Urmançeyev’in 1999 yılında Rus dilinde ve 2005 yılda Tatar Türkçesinde iki kitabı
yayınlandı: “Narodnıy Epos İdegey”(“Halk Destanı İdegey”) ve “Tatar Halıq İcatı”.
Destanlarla ilgili 2004 yılında “Rannur” neşriyetinde Flora Ahmetova-Urmançe tarafından
derlenen birçok destanın değişik varyantları da ayrı kitap olarak okurlara sunuldu (“Tatar
Eposı. Dastannar”.)
Son on-on beş yılda iki ciltlik “Tatar Şiiri Antolojisi”, altı ciltlik “Tatar Edebiyatı
Tarihi” ve da edebiyat alanında yapılan işlerin ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir. Orta
Çağ Tatar Edebiyatı’nın yadigarları sayılan “Nehcel-Faradis”, “Gülistan bit’ Türki”, “Destanı
Babahan”, “Hüsrev ve Şirin” gibi eserlerin, Kul Şerif, Muhammedyar şiirlerinin ayrı kitaplar
olarak yayınlanması da büyük başarılardan oldu. XIX. ve XX. asır Tatar Edebiyatının önemli
şahısları, yazarları Ş.Mercani, R.Fahretdin, F.Kerimi, Bubi Kardeşler, G.Ahmerov,
G.Gubaydullin, Ramiyev Kardeşler hakkında dolu bir seri kitaplar çıkaran “Ruhiyet” neşriyatı
da Tatar Edebiyatı Tarihini tanıtmada önemli katkıda bulunmaktadır. 1999’lı yılda Kazan’da
Tatar Ansiklopedi Enstitüsü Rus Dilinde Tatar Ansiklopedik Sözlüğünü bastırdı, 2003
yılında da beş ciltlik Tatar Ansiklopedisi’nin 1. cildi neşr edildi.
Ayaz İshaki’nin edebi mirasını Türkiye’den Kazan’a getirme, onları tek tek araştırma
ve Tatar okurlarına kazandırma işine de birçok Tatar bilim adamı katkıda bulundu ve bu iş
bugün de devam etmektedir. Flün Musin, Hatip Minnegulov gibi alimlerin Ayaz İshaki’nin
hayatı ve eserleri ile ilgili monografileri yayınlandı, ayrıca Ayaz İshaki’nin eserleri ve
makaleleri bir araya getirilip, yazarın birçok ciltten oluşan kitabının birkaç cildi yayınlandı.
Geçen yıl Kazan şehrinin 1000 yıllığını kutlama nedeniyle de Kazan tarihi ve Tatar
edebiyatı ile ilgili birçok yeni kitap dünya gördü. Ayrıca, Tatar yazarlarının eserleri artık
Türkiye Türkçesi ve Avrupa dillerine çevrilip birçok ülkede kendi okurlarını buldular.
Günümüz Tatar edebiyatı büyük sosyal değişiklikler ve ideolojik arayış dönemini
yaşıyor. Geçmişteki zengin edebi geleneklerini koruyup zamana uyum sağlayan ve geleceğe
umutla bakan Tatar edebiyatı bugün de gelişmekte ve derin içerikli eserler ile
zenginleşmektedir. Tatar yazarlarının hayat, ayrıca milli gerçeklilik ile bağlantıları
sağlamlaşıyor. Tatar edebiyatı, halk hayatının bugününü ve geçmişini daha geniş, daha dolu
bir şekilde yansıtarak, milli ruhunu ve fikrini koruyarak uluslar arası edebi harekete daha
aktif bir şekilde karışarak yükselmeye devam ediyor.
AKADEMİK BAKIŞ
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694 – 528X
Sayı: 9
Mayıs – 2006
İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü Celalabat – KIRGIZİSTAN
19
KAYNAKLAR:
1. Beşirov F. (2002), ХХ. yöz başı Tatar Prozası, Казан: Fiker.
2. İslamov R. (1998), Altın Urda hem Memlükler Mirası: Yazma Miras, Medeni
Bağlanışlar, Kazan: “Matbugat Yortı” Neşriyatı .
3. Ganiyeva R. (1988), Vostoçnıy Renessans i Poet Kul Gali, Kazan: İzd-vo KGU.
4. Ganiyeva R.(2002), Tatarskaya Literatura:Traditsii, Vzaimosvyazi, Kazan: İzd-vo
Kazanskogo Universiteta.
5. Gıylmanov G. (1999), “Tuksanınçı Yıllar Edebiyatı”, Kazan Utları Jurnalı, Sayı 10,
Kazan.
6. Minnegulov H. (1993), Tatarskaya Literatura i Vostoçnaya Klassika (Voprosı
Vzaimosvyazey i Poetiki), , Kazan: İzd-vo KGU.
7. Özkan F.(1994), Abdullah Tukay’ın Şiirleri; İinceleme-Metin-Aktarma, Ankara:
Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.
8. Sayapova A. (1997), Poeziya Dardmenda i Simvolizm, Kazan: İzd-vo KGPU.
9. Sülti R. (1998), İdegey Destanı, Ankara: Türksoy Yayınları.
10. (1999), Srednevekovaya Tatarskaya Literatura VIII-XVIII vv, Kazan: İzd-vo
“Fen”.
11. (2001), Tatar Edebiyatı Tarihı, Altı Tomda, 6. Tom, Kazan: Rannur.
12. (2001), Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Nesir-Nazım), Tatar
Edebiyatı, , C. 18, Ankara: T.C.Kültür Bakanlığı.
13. (2001) Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Nesir-Nazım), Tatar
Edebiyatı, , C. 19, Ankara: T.C.Kültür Bakanlığı.
14.Yalçıgol, T. (2001), Risalei Gazize, 1. Kitap, Казан: İzd-vo KGU
15. Zaripova Ç. (2003), K Probleme Demonizma v Tvorçestve Sagita Rameyeva v
Kontekste Vostoçno-Yevropeyskoy Estetiki, Kazan: Master-Lain.
16. Zaripova Ç. (1997), “Tukay Şiğriyetinde Dini Motivlar Çağılışı”, Tukay hem ХХ.
gasır medeniyete, Şagıyrnen 110 Yıllıgına Bagışlangan Halıkara Konferentsiya Materialları,
Kazan.
17. Zaripova-Çetin Ç. (2004), “Sagit Remiev ve Nesimi.” Gazi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Araştırmaları E-Dergisi, N 2, Eylül.
18. Zaripova-Çetin Ç. (2003), “Şeyhzade Babiç’in Eserkerinde Dini Motifler”,
Tyurkologiya Jurnalı, (112) Mayıs, Туркистан.
Dostları ilə paylaş: |