Microsoft Word 15. makale doc



Yüklə 361,02 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/8
tarix22.07.2018
ölçüsü361,02 Kb.
#57990
1   2   3   4   5   6   7   8

AKADEMİK BAKIŞ 

 

Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi 

 

ISSN:1694 – 528X 



 

Sayı: 9   

Mayıs – 2006 

 

İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü   Celalabat – KIRGIZİSTAN 



                      

 

15 



 

özellik taşır.  XX. yüzyılın ikinci yarısındaki  tüm Tatar Şiiri, Tukay, Celil ve Tufan’ın şiir 

dünyasında yaptıkları keşiflere dayanıyor. 

Edebiyatın gerçeği sanat olarak benimsemesi hiçbir zaman duraklamıyor. Ediplerin 

hayat karmaşasını yansıtan eserleri resmi fikre karşı gelip sansürden geçmeyip uzun yıllar 

yayın görmeseler de, bugün onlar kendi okurlarını kazandılar artık. Mesela, H.Tufan’ın 

tutuklu iken yazdığı  şiirleri,  İ.Salahov’un  halk düşmanı olarak kaldığı Sovyet 

hapishanelerinin cehennemini gösteren “Kaygan Geçiş” isimli hatıra-uzun hikayesi. Çoğu 

edipler ise savaştan sonraki yıllarda yer alan hayatın karışık meselelerini ele alıp, onları tasvir 

etmeye çalıştılar (Ş.Mannur, E.Yeniki, S.Battal). 

Savaş sonrası  yıllarda  yazılan Ö.Başirov’un “Namus” (1948), M.Emir’in “Berrak 

Gönül”(1959), A.Apsalamov’un “Altın Yıldız” (1948), “Ebedi İnsan”(1960) adlı 

romanlarında R.İşmurat’ın “Ölmez Şarkı” (1954), T.İzzet’in “Kutsal Emanet” (1946) adlı 

dramlarında, cephedeki ve düşmanın cephe gerisinde kalan köylerdeki cesaret, fedakarlık 

görünümleri, vatanperverlik yer aldı. Bu dönemde  II. Dünya savaşının belgesel temelini 

oluşturma yönünde eserler yazılması  da    arttı  (Ş.Rakipov, R.Mustafin’in uzun hikaye ve 

romanları). 

1950’li  yıllarda savaşçı şairler kuşağına  (S.Hakim, Ş.Mannur, N.Arslanov, Z.Mansur 

vb.) katılan Ş.Galiyev, A.Afzal, İ.Yüziyev, R.Gerey, E.Bayan, G.Zeynaşeva, R.Ahmetcanov 

gibi şairler ise şiire  cephe gerisindeki  zor kaderin, yetimliğin doğurduğu duyguları eklediler, 

şiiri barış motifleri ve yeni hisler ile zenginleştirdiler. 

Psikolojik nesir ustası olarak tanılan E.Yeniki’nin “Yürek Sırı”, “Serap”, “Vicdan” adlı 

uzun hikayelerinde, “Doğan Toprak”, “Gece Damlaları”, “Güzellik”, “Kuray”, “Söylenmeyen 

Vasiyet” gibi bir çok hikayesinde ciddi ahlaki meseleler, toplum ve insan kaderi, kuşakların 

bağlanışı, doğduğu yere, ana diline sevgi, vicdan paklığı, insana sadakat, yapılmış günahlara 

pişmanlık gibi çeşitli meseleler ile karşılaşıyoruz. Tatar köyünün günlük hayatını, örf-

adetlerini, savaş sonrası zorlukları , köylü insanın berrak gönlünü, şahsı aydınlatmada 

Ö.Başirov,  M.Emir, A.Rasih, A.Apsalamov, R.Tuhfatullin, A.Ahunov, F.Husni, A.Gıylacev, 

M.Mehdiyev, A.Bayan, M.Malikova gibi ediplerin hikaye, uzun hikaye ve romanları önemli 

rol oynadılar. Aynı zamanda, 1917 Ekim ihtilali, iç savaş, kolhozlar kuruluşu ve malı mülkü 

olan köylüler tabakasının faciasını  yansıtan eserler de yazıldı (İ.Gazi’nin “Unutulmaz Yıllar”, 

S.Rafikov’un “Birinci Bahar”, A.Ahunov’un “İdil Kızı” romanları (Türkiye Dışındaki Türk 

Edebiyatları Antolojisi 2001: 19-24). 

Ayrıca, altmışlı yıllarda Sovyetler Birliğinin çeşitli cumhuriyetlerinde, il ve şehirlerinde 

Tatar edebiyatı ve sanatı günleri düzenlendi. Ve aynı  şekilde Tataristan’da da başka 

milletlerin edebiyatı ve sanatı tanıtıldı. Tatar edipleri için yurt dışına  geziler  düzenlendi, 

birçok Tatar yazarı kendilerini bütün dünyaya tanıtma ve şiiri yeni bezeklerle zenginleştirme  

fırsatını buldular. Altmışlı-seksenli yıllarda Tatar edebiyatı ve sanatı meselelerini aydınlatma 

amacı ile birçok fenni konferans ve sempozyumlar düzenlendi, A.Tukay, A.İbrahimov, 

M.Celil gibi ediplerin 80-90-100 yıllarını anma geceleri düzenlendi, V.-XI. Yazarlar kurultayı 

toplandı. Genç kuşak şair ve yazarlara da dikkat arttı.  Tabii, bu çareler hepsi parti  idarecileri  

kontrolü altında yapılıyordu.  

Altmışlı yıllar Tatar edebiyatının göze çarpan özelliği, işçiler dünyasını tasvir etmektir. 

Bu yöntemde yazılan eserlerin bir çoğu petrol çıkarma işleri ile uğraşan işçilerle ilgili 




AKADEMİK BAKIŞ 

 

Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi 

 

ISSN:1694 – 528X 



 

Sayı: 9   

Mayıs – 2006 

 

İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü   Celalabat – KIRGIZİSTAN 



                      

 

16 



 

(S.Hakim’in “Bir Onurluk Hisi” şiiri, A.Ahunov’un “Hazine”, Ş.Bikçurin’in  “Çetin Nesil” 

adlı romanları, T.Minnullin’ın “Burada Doğduk Burada Yetiştik” adlı dramı). Çünkü, savaş 

sonrası yıllarda Tataristan  petrol  yetiştirmede ilerliyor. Çallı şehrinde türlü millet vekilleri 

gücü ile gerçekleşen  KamAZ avtogigant inşaatı da  edebiyata yansıyor (M.Hasanov’un 

“Kama Tanları”, A.Bayanov’un “Ateş Ve Su”,  A.Kaşapov’un “Kaderine İnan” romanları, 

S.Hakim’in “Devirler Kapısı” adlı eseri). Bu dönem Tatar edebiyatında aydınlar hayatını, 

ayrıca onların halkın milli bilincini  yükseltmede oynadıkları gayet önemli rolü gösteren 

eserler de ortaya çıkıyor. Aydınların yaptıkları  işlerine olan ilgi, yaşam tarzı ve amaçları 

ayrıca yazarların dikkatini çekiyor (A.Rasih’in “İki Bikar”, “Sınav”, A.Apsalamov’un “Ak 

Çiçekler”, M.Malikova’nın “Şefkat” adlı romanları, A.Gıylecev’in “Yere Emanet Edilen 

Sırlar”, T.Minnullin’in “Mileüşe’nin Doğum Günü”, “Kendimiz Seçtiğimiz Kader” adlı 

piyesleri) (Tatar Edebiyatı Tarihı 2001: 7-25). 

1960’lı  yıllarda  şiire yeni kuşak  şairler – felsefi ve lirik şiir ustaları R.Fayzullin, 

R.Gataş, S.Süleymanova, G.Rahim, R.Haris  geliyorlar. Onlardan sonra R.Ahmetcanov, 

F.Yarullin, Zülfet, M.Aglamov, L.Şakircan,  İ.Möeminova, R.Minnulin, K.Bulatova, daha 

sonra R.Zaydulla, H.Eyüp, N.Gambar, L.Zülkerney, Z.Mansurov, G.Murat, R.Rahman kuşağı 

geliyor. Şiirde genelde her zamanlar için ortak konular işleniliyor; köy, doğa, insan gönlünün 

güzelliği, halk ahlakını kurtarma yolundaki endişeler, aşk, arkadaşlık. Ayrıca, felsefi şiirleri 

ile tanılan R.Feyzullin, aşk konusunda Doğu klasik şairlerini ustaları olarak kabul eden ve 

gazel, rubailerinde aşkın bin bir yüzünü belirleyen ve Mecnun gibi aşk için yaratılan  R.Gataş, 

milletine sadık kalıp gönlü ile güneşi arayarak yola çıkan R.Ahmetcanov,  insanların en ince 

duygularını halk edebiyatı kazançları temelinde yansıtan  İ.Yüziyev, Zülfet, M.Aglam gibi 

şairleri ile Tatar halkı onur duyuyor. Tatar şiirinde eserleri dolusuna türkü türü ile güzel bir 

ilişkide olan şairler de var: M.Nugman, M.Hüseyn, G.Zeynaşeva, S.Süleymanova, 

Ş.Cihangirova, M.Galiyev.  Ama ne yazık ki, 80’li yıllarda Yazarlar Birliği’ne üye olma 

güçleşti ve genç şairlere kitaplarını  çıkarma imkanı da sağlanamadı. Buna rağmen,  şiir 

devamlı hareket halinde. Yaşlı, usta şairler kendi hisleri ile dikkati çekmeye devam ederken,  

genç şairler de onlar ile aynı safta şiirde kendi yerlerini bulmaya çaba gösteriyorlar ve bunu 

başarıyorlar (R.Sulti, Süleyman, M.Zakir, R.Aymet, Tançulpan, Ç.Zarif, F.Gatina, L.Yansuar) 

(Galimjan Gıylmanov 1999:  102-107). Şairler, çağdaş insanın ruhsal dünyasını tasvir ederek 

evrensel endişe ve umutlara yaklaşıyorlar, halk ve il kaderini kalblerinden geçirerek insanlık 

bahtı için güreş yoluna devam ediyorlar. Yeni devir şiirinde tasvir ve fikir birliği, his ve akıl 

şiirinin beraberliği, halk edebiyatı ve Doğu klasik şiir geleneklerinin canlanması söz 

konusudur. 

Tatar edebiyatında çocuklar için yazılan eserler de önemli yer  almaktadır.  XIX.  

yüzyıldan bugüne Tatar edebiyatı bünyesinde Çocuklar edebiyatı adlı özel bir edebiyat 

yetişmiştir. C.Tercumanov, Ş.Galiyev, H.Halikov, A.Timergalin, R.Minnullin, 

E.Bikçantayeva, Z.Tufaylova, F.Yarullin, R.Hafizova, R.Kurban gibi yazarların eserleri 

birkaç kuşak çocuk yetiştirmede olumlu rol oynadı. Ayrıca,  Ş.Galiyev ve R.Minnullin gibi 

Tatar yazarları dünya çapında tanılan Çocuk Yazarı  şöhretini kazandılar. 

Çağdaş Tatar edebiyatı tarihi konuları aydınlatmada ve edebiyatta değişikliklerin 

doğuşu izlenmekte. Siyasi irade halkın uzun geçmişteki tarihini aydınlatmaya savaştan 

sonraki dönemde uzun yıllar boyu izin vermedi. Yine de edebiyatta bu alanda kazançlar oldu; 

N.İsanbet’in “Hoca Nasrettin”(1939), “Spartak”(1940), “İdegey” (1941), “Gülcamal”(1943), 



AKADEMİK BAKIŞ 

 

Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi 

 

ISSN:1694 – 528X 



 

Sayı: 9   

Mayıs – 2006 

 

İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü   Celalabat – KIRGIZİSTAN 



                      

 

17 



 

“Mullanur Vahitov” (1946), “Abugalisina” (1959) adlı  piyesleri yazıldı. N.Fattah ise savaş 

sonrası yıllarda eski tarihi kaynakları öğrenmeye başlıyor. Eski Bolgar devleti dönemini  iyi 

öğrenmesi neticesinde o, “İtil Suyu Aka Durur” (1969) adlı romanını, “Kul Ali” (1973) adlı 

trajedisini yazıyor.  80’li yıllarda edibin, meşhur Sün (Hun) medeniyeti ile o dönem (III.-IV. 

asırlar) Türklerinin yaşayışını, ruhsal dünyalarını anlatan “Islık Çalan Oklar” adlı eseri 

yayınlanıyor.  Bu yıllarda Tatar halkının kahramanlarının, tarihi şahıslarının hayatını 

aydınlatan eserler de yazılıyor: A.Rasih’in “Yamaşev”, A.Feyzi’nin “Tukay”, Ş.Mannur’un 

“Musa” romanları, E.Yeniki’nin “Gülandam Hanımın Hatıraları” adlı uzun hikayesi, 

R.Fayzullin’in “Seydeş”, M.Aglamov’un “Akmolla Arabası” adlı poemleri, T.Minnullin’in 

“Kankay Oğlu Bahtiyar” ve “Hüzün Dolu Bir Türkü” adlı piyesleri. 1980’li yılların sonunda 

Tatarlara devlet hakkında farklı fikir sürdürme imkanı sunuldu. Kazan Hanlığı devrine dikkat 

arttı. Her şeyden önce, birçok ediplerin ve alimlerin 1917 Ekim ihtilaline kadar veya Sovyet 

döneminde mühaccirlikte Kazan Hanlığı hakkında yazılan eserleri ve hizmetleri yayınlandı 

(H.Atlasi, G.Battal, Z.Velidi, R.Fahretdinov, A.İshaki hizmetleri). Rus tarihçisi 

M.Hudyakov’un “Kazan Hanlığı Tarihi Hakkında Yazılar” adlı hizmeti ve Türk yazarı 

İ.Nevruzhan’ın “Süyümbike” adlı tarihi romanı yayınlandı. Tarihi konu şimdiki edebiyatta 

epeyce canlanıp zenginleşti. Bu alanda ayrıca  M.Habibullin aktif çalışıyor (“Kubrat Han”, 

“Elçiye Ölüm Yok”, “Süyümbike Hanbike ve Korkunç İvan” adlı romanları). 80-90’lı yıllarda 

yazılan F.Latifi’nin “İhanet”, R.Muhammadiyev’in “Sirat Köprüsü”, R.Batulla’nın 

“Süyümbike”, C.Rahimov’un “Batırşa” adlı romanları, V.İmamov’un “Seyit Batır” adlı tarihi 

uzun hikayesi de Tatar edebiyatının açtığı tarihi ufukları genişletti.  M.Hasanov’un “İlkbahar  

Yıldırımı” adlı destansı romanı ise Tatar’ın onur dolu ruhunu, aynı zamanda facialı hayatını 

ve dramatik kaderini bu dönemde psikolojik derinlikle tasvir  etmeyi  başaran tek eser diye 

biliriz  (Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi  2001: 125). 

T.İzzet, E.Feyzi, N.İsanbet, T.Minnullin, H.Vahit, Batulla, Z.Hakim gibi edipler dram 

türünde yeni ufuklar açtılar. Eskiden detektif-macera tarzında yalnız M.Nasibullin ve 

Z.Fethitdinov  çalışıyorlardı. Artık bu tarzda çalışanlar çoğaldı.  Halkın batil inançları 

temelinde birçok duygusal roman yazarı N.Gıymatdinova da halk arasında ün kazandı. 

Çağımızın en aktüel meselelerin biri olan doğaya münasebet konusu da Tatar edebiyatında 

önemli yer aldı. Mesela, Ö.Beşirov’un “Yedili Çeşme” romanında ve M.Emir’in “Balıkçı 

Yalanları” adlı uzun hikayesinde doğanın, insanlar için ruhi ve ahlaki hayatın temeli olduğu 

anlatıldı. Z.Mahmudi’nin lirik-fantastik uzun hikayeleri, F.Latıyfi ile R.Yakuşin’in tarihi-

fantastik eserleri, K.Timbikova ve M.Malikova’nın  şefkatlilik talimatı; bunlar hepsi de son 

yıllar Tatar edebiyatının kazançları olmayı hak ediyorlar. Tatar nesirinde memuar  türünün de 

aktifleşmesi göze çarpıyor. E.Yeniki’nin “Son Kitap”, A.Gıylecev’in “Haydi, Bir Dua!”, 

G.Tavlin’in “Afet”  adlı eserleri  buna  en güzel örneklerdendir.  

1980’li yıllar sonunda toplumda başlayan derin değişiklikler etkisinde edebiyatta zaman 

konularını aydınlatma tarzı değişmeye başlıyor. Tataristan’ın müstakillik, bağımsızlık için 

mücadelesi edebiyata yeni ruh üfledi, ediplerin yaratıcılık enerjisini kuvvetlendirdi, fikirleri 

açıktan açığa söylemeye imkan verdi.   İdeal bir sistem olarak tanıtılan Sovyet sistemi bir çok 

eserde eleştirilmeye başlıyor, işçi ile idareciler arasında ilan edilen eşitliğin gerçek yüzü 

ortaya konuldu (R.Muhammediyev’in “Kanarya Kafes Kuşu”, T.Galiullin’in  “Tövbe”, 

“İlmek”, A.Gıylacev’in “Balta Kimin Elinde?” adlı romanları). Bu tür eserlerde şahsın 

ahlakına, çağın ahlaki arayışlarına dikkat artıyor. 



AKADEMİK BAKIŞ 

 

Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi 

 

ISSN:1694 – 528X 



 

Sayı: 9   

Mayıs – 2006 

 

İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü   Celalabat – KIRGIZİSTAN 



                      

 

18 



 

Tatar Yazılı edebiyatının temelini oluşturan halk edebiyatı da her zaman bilim 

adamlarının ve yazarların ilgi alanında olmuştur. Ayrıca,  Kayum Nasıri ve Nekıy  İsanbet 

tarafından başlayan halk içinden Tatar Halk edebiyatı eserlerini derleyip araştırma ve 

yayınlama işi  sonraki yıllarda başka Tatar bilim adamları tarafından da devam edilmiştir.  

Bunun sonucu olarak 1960’lı yıllardan 1990’lı yıllara kadar  “Tatar Halk Edebiyatı” serisinin 

birçok cildi yayınlandı. Son on-on beş  yıl içinde “Tatar Mitleri”  kitabının iki cildi basıldı,  

Fatih Urmançeyev’in 1999 yılında Rus dilinde ve 2005 yılda Tatar Türkçesinde iki kitabı 

yayınlandı: “Narodnıy Epos İdegey”(“Halk Destanı  İdegey”) ve “Tatar Halıq  İcatı”. 

Destanlarla ilgili 2004 yılında “Rannur” neşriyetinde Flora Ahmetova-Urmançe tarafından 

derlenen birçok destanın değişik varyantları da ayrı kitap olarak okurlara sunuldu (“Tatar 

Eposı. Dastannar”.) 

Son on-on beş    yılda iki ciltlik “Tatar Şiiri Antolojisi”, altı ciltlik “Tatar Edebiyatı 

Tarihi” ve da edebiyat alanında  yapılan işlerin ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir. Orta 

Çağ Tatar Edebiyatı’nın yadigarları sayılan “Nehcel-Faradis”, “Gülistan bit’ Türki”, “Destanı 

Babahan”, “Hüsrev ve Şirin”  gibi eserlerin, Kul Şerif, Muhammedyar şiirlerinin ayrı kitaplar 

olarak yayınlanması da  büyük başarılardan oldu. XIX. ve XX. asır Tatar Edebiyatının önemli 

şahısları, yazarları  Ş.Mercani, R.Fahretdin, F.Kerimi, Bubi Kardeşler, G.Ahmerov, 

G.Gubaydullin, Ramiyev Kardeşler hakkında dolu bir seri kitaplar çıkaran “Ruhiyet” neşriyatı 

da Tatar Edebiyatı Tarihini tanıtmada önemli katkıda bulunmaktadır. 1999’lı yılda Kazan’da 

Tatar Ansiklopedi Enstitüsü  Rus Dilinde Tatar Ansiklopedik Sözlüğünü bastırdı,  2003 

yılında da  beş ciltlik Tatar Ansiklopedisi’nin 1. cildi  neşr edildi.   

Ayaz İshaki’nin edebi mirasını Türkiye’den  Kazan’a  getirme, onları tek tek araştırma 

ve Tatar okurlarına kazandırma işine de birçok Tatar bilim adamı katkıda bulundu ve bu iş 

bugün de devam etmektedir. Flün  Musin, Hatip Minnegulov gibi alimlerin Ayaz İshaki’nin 

hayatı ve eserleri ile ilgili monografileri yayınlandı, ayrıca Ayaz İshaki’nin eserleri ve 

makaleleri bir araya getirilip, yazarın birçok ciltten oluşan kitabının birkaç cildi yayınlandı.    

Geçen yıl Kazan şehrinin 1000 yıllığını kutlama nedeniyle de Kazan tarihi ve Tatar 

edebiyatı ile ilgili  birçok yeni kitap dünya gördü. Ayrıca, Tatar yazarlarının eserleri artık 

Türkiye Türkçesi ve Avrupa dillerine çevrilip birçok ülkede kendi okurlarını buldular. 

Günümüz Tatar edebiyatı büyük sosyal değişiklikler ve ideolojik arayış dönemini 

yaşıyor.  Geçmişteki zengin edebi geleneklerini koruyup zamana uyum sağlayan ve geleceğe 

umutla bakan Tatar edebiyatı bugün de gelişmekte ve derin içerikli eserler ile 

zenginleşmektedir. Tatar yazarlarının hayat, ayrıca milli gerçeklilik ile bağlantıları 

sağlamlaşıyor.  Tatar edebiyatı, halk hayatının bugününü ve geçmişini daha geniş, daha dolu 

bir  şekilde yansıtarak, milli ruhunu ve fikrini koruyarak  uluslar arası edebi harekete daha 

aktif  bir şekilde  karışarak yükselmeye  devam ediyor.      

 

 



 

 

 




AKADEMİK BAKIŞ 

 

Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi 

 

ISSN:1694 – 528X 



 

Sayı: 9   

Mayıs – 2006 

 

İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi – Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü   Celalabat – KIRGIZİSTAN 



                      

 

19 



 

KAYNAKLAR: 

 

1. Beşirov F. (2002),  ХХ. yöz başı Tatar Prozası,  Казан: Fiker. 

2.  İslamov R. (1998), Altın Urda hem Memlükler Mirası: Yazma Miras, Medeni 

Bağlanışlar, Kazan: “Matbugat Yortı” Neşriyatı .  

3. Ganiyeva R. (1988),  Vostoçnıy Renessans i Poet Kul Gali, Kazan: İzd-vo KGU. 

4. Ganiyeva R.(2002), Tatarskaya Literatura:Traditsii, Vzaimosvyazi, Kazan: İzd-vo 

Kazanskogo Universiteta. 

5. Gıylmanov G. (1999), “Tuksanınçı Yıllar Edebiyatı”, Kazan Utları Jurnalı,  Sayı 10, 

Kazan. 

6. Minnegulov H. (1993), Tatarskaya Literatura i Vostoçnaya Klassika (Voprosı 



Vzaimosvyazey i Poetiki), , Kazan: İzd-vo KGU. 

7. Özkan F.(1994), Abdullah Tukay’ın  Şiirleri;  İinceleme-Metin-Aktarma, Ankara: 

Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.  

8. Sayapova A. (1997),  Poeziya Dardmenda i Simvolizm, Kazan: İzd-vo KGPU.  

9. Sülti R. (1998), İdegey Destanı, Ankara: Türksoy Yayınları. 

10. (1999), Srednevekovaya Tatarskaya Literatura VIII-XVIII vv,  Kazan: İzd-vo 

“Fen”. 

11. (2001),  Tatar Edebiyatı Tarihı, Altı Tomda,  6. Tom, Kazan: Rannur.  



12. (2001), Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Nesir-Nazım), Tatar 

Edebiyatı, , C. 18,  Ankara:  T.C.Kültür Bakanlığı. 

13. (2001) Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Nesir-Nazım), Tatar 

Edebiyatı, , C. 19, Ankara: T.C.Kültür Bakanlığı. 

14.Yalçıgol, T. (2001), Risalei Gazize,  1. Kitap,  Казан: İzd-vo KGU 

15. Zaripova Ç. (2003), K Probleme Demonizma v Tvorçestve Sagita Rameyeva v 

Kontekste Vostoçno-Yevropeyskoy Estetiki,   Kazan: Master-Lain.  

16. Zaripova Ç. (1997), “Tukay Şiğriyetinde Dini Motivlar Çağılışı”,  Tukay hem ХХ. 



gasır medeniyete, Şagıyrnen 110 Yıllıgına Bagışlangan Halıkara Konferentsiya Materialları

Kazan. 


17. Zaripova-Çetin Ç. (2004), “Sagit Remiev ve Nesimi.” Gazi Üniversitesi Sosyal 

Bilimler Araştırmaları E-Dergisi, N 2, Eylül. 

18. Zaripova-Çetin Ç. (2003), “Şeyhzade Babiç’in Eserkerinde Dini Motifler”,  



Tyurkologiya Jurnalı,  (112) Mayıs, Туркистан.   

Yüklə 361,02 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə