TüRKİye büYÜk millet mecliSİ


Grafik 222.4.4. BAĞIMLILIKLA MÜCADELEYE YÖNELİK ÖNERİLER



Yüklə 3,61 Mb.
səhifə48/54
tarix26.08.2018
ölçüsü3,61 Mb.
#64465
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   54

Grafik 222.4.4. BAĞIMLILIKLA MÜCADELEYE YÖNELİK ÖNERİLER


Bağımlılık, aile bütünlüğünü olumsuz etkilemekte ve çok yönlü sorunlara neden olmaktadır. Bağımlılıkla mücadele edilmesi için koruyucu-önleyici tedbirlerin daha etkin uygulanması gerekmektedir.

Koruyucu- önleyici çalışmaların çocuklar, gençler ve yetişkinlere göre ayrı ayrı planlanması gerekmektedir. Bu planlamaların bilimsel olarak yapılabilmesi için halihazırda sahada yürütülen çalışmaların desteklenmesi, sonuçlandırılması ve ulusal boyutta sonuç üretebilecek yeni çalışmaların teşvik edilmesi önem arz etmektedir. Böylece bağımlılık alanında kanıta dayalı politika üretilmesi mümkün olacaktır.

Tüm okullarda sanat ve spor derslerine daha fazla zaman ayrılması ve daha fazla etkinlik yapılması planlanmalıdır. Öğrenciyi okuldan sonra da ailesinin de birlikte katılabileceği etkinliklerle bağımlılığa sürükleyen nedenlerden uzaklaştırılmalıdır.

Çocuklar ve gençlerin madde bağımlılığı ve teknoloji/internet bağımlılığına karşı bilinçlendirilmesi amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığının ve Diyanet İşleri Başkanlığının ortak çalışma yürütmesi gerekmektedir. Koruyucu-önleyici tedbirlerle birlikte erken müdahale mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerekmektedir.

Erken müdahale sisteminin oluşturulması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından uygulanan ASDEP kapsamında ziyaret edilen ailelere bağımlılık konusunda temel bilgiler verilmesi önerilmektedir. Böylece ailelerin bağımlılık konusunda bilinçli bir yaklaşım geliştirmesi sağlanacaktır.

Madde bağımlılığı konusunda yerel yönetimler dışında, tedavi ve sosyal rehabilitasyona dönük çalışmaların sivil toplum eli ile yürütüldüğü, sadece detofikasyon hizmetlerini Sağlık Bakanlığınca sağlandığı, bağımlılıkla mücadelede sivil toplum kuruluşlarının yürütmüş olduğu gönüllü çalışmaların tedavi ve sosyal rehabilitasyon açısından resmi kurumlarca yürütülen çalışmalardan daha başarılı sonuçlar verdiği, yurtdışı örneklerinin de bu durumu doğruladığı(Örneğin: Hollanda ve İsveç) ve bu anlamda Avrupa ülkelerinde madde kullanım oranlarının ülkemizle karşılaştırılmayacak kadar yüksek olduğu anlaşılmıştır.

Bu nedenle tedavi edici topluluk modeli ile uzun süreli yatılı tedavi bağımlı bireylerde kalış süresi arttıkça daha da artan bir fayda sağlamıştır. Giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu olan madde bağımlılığı ile mücadelede tedavi edici topluluk modelini kullanan merkezler büyük katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu şekilde sahada kendi başlarına herhangi bir denetim olmaksızın madde bağımlılığı tedavi ve rehabilitasyonu ile meşgul olan sivil toplum kuruluşlarının belirli bir disiplin ve standart çerçevesinde hizmet yürütmelerinin mümkün olacağı,

Bu kapsamda;

a. Bu çalışmaların devlet tarafından mutlaka maddi finansman noktasında desteklenmesi gerektiği,

b. Tercihen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu alanda tecrübe kazanmış sivil toplum örgütlerini özel madde bağımlılığı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi açabilmeleri konusunda gerekli mevzuat çalışmasını tamamlayarak, bağımlı başına 3 veya 4 asgari ücret ödemesi ile finanse etmesi gerektiği,

c. Bu alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin biriktirdikleri tecrübelerin dikkate değer başarılar kazandığı, bu tecrübelerin mesleki, tıbbi ve akademik alanda değerlendirilmesi,

yerinde olacaktır.

Madde bağımlılığı ile mücadelede hem suçlu hem bağımlı olan bireylerin rehabilitasyon süreçleri denetimli serbestlik sistemi içerisinde uzun sureli takibinin yapılabilmesi amacıyla yeniden değerlendirilmelidir. Önleyici çalışmalar tüm toplumda her bireye ulaşacak şekilde planlanmalıdır. Yetişkinlere yönelik Yeşilay tarafından uygulanan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) nın yaygınlaştırılması önem arz etmektedir. RTÜK ve TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) işbirliğinde, akademisyenler ve uzmanlarca yürütülen çalışmalar neticesinde, görsel-işitsel medyanın madde kullanımı ve bağımlılıkla mücadele konusundaki duyarlılığının artırılması amacıyla “Madde ve Madde Kullanımı ile Mücadelede Görsel-İşitsel Medyanın Rolü” hazırlanan rehber kitapçığının kullanımına devam edilmesi ve televizyon kanallarında hatalı uygulamaların engellenmesi, doğru uygulamaların yaygınlaştırılması gerekmektedir. Televizyonlarda kamu spotları yerine gençlere hiyap eden programların içerisine bağımlılıkla mücadele ve bağımlılıktan korunmaya ilişkin mesajlar verilmelidir.

Yaptığı mesleği ile şöhret olmuş kişilerin, uyuşturucu suçuyla gündeme gelmesi sonunca gündeme gelmesi sonunda bu kişlerin kamu yararına uyuşturu ile mücadele çalışmalarında mahkeme kararıyla görevlendirilmeleri sağlanmalıdır. Doğru bilinen bazı yanlışların, doğruluğu tescillenmiş bir araştırmanın sonucuymuş gibi topluma anlatılmaya devam edilmesinin önüne geçilmesi gerekir. Örneğin “Her boşanan anne babanın çocuğun bağımlı olması gibi” zira; böyle genel geçer hale gelmiş durum söz konusu değildir. Bağımlılıkla mücadelede sportif faaliyetlerin bir araç olarak kullanılması amacıyla spor klüplerinin teşvik edilmesi ve bu konuda çalışmalar yapılması önerilmektedir. Bağımlılığın yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkmasında toplumsal değerlerin önemini kaybetmesi etkili olan bir unsurdur. Bu kapsamda değerler eğitiminin farklı bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir. Özellikle medya aracılığı ile toplumda rol model olarak benimsenen kişilerin ortak kabul edilen değerleri anlatmaya yönelik iletişim kampanyaları oluşturulması önerilmektedir.

Değerler eğitiminde paradigma değişikliğine gidilerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda uyguladığı programların dışında da değerlerin benimsetilmesine yönelik çalışmalar yapılması önerilmektedir. Bu tarz çalışmalarda yaygın kitlelere ulaşmak amacıyla medya kuruluşlarıyla işbirliği yapılması gerekmektedir. Bağımlılık, insanların hayatında boşluk olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Uzun vadede toplumsal değerleri içselleştirmiş bireylerin yetişmesi bağımlılık gibi kötü alışkanlıkların minimum düzeye inmesini ve aile bütünlüğünün korunmasını sağlayacaktır.


Yüklə 3,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   54




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə