Makedonya’da 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Tarih Ders Kitaplarında Osmanlı-Türk Algısı
[811]
gelişmesinin en önemli göstergeleri olan köprü
5
, cami, çeşme, türbe, mesken
(okul, hastane, vakıf v.b.), çarşı (İsen ve diğerleri, 2005:11), pazar, misafirhane,
su yolları, hamam, mezbaha, boyahane, aşevi, kervansaray, değirmen (İnalcık,
2003: 148) gibi yapılarla donatılmıştır.
Dalmaçya
şehirleri ile Drava, Sava ve Tuna nehirleri boyunca mevcut
şehirler istisna edilirse Roma sonrasında Bizans, Sırp ve Bosna krallarının
hüküm sürdüğü zamanlarda dahi Yugoslav (Balkan) toprakları gelişmiş
şehirlerden yoksun kalmıştır. Osmanlı akınlarından evvel Makedonya’da,
Sırbistan’da ve Bosna’da küçük köyler etrafında kale ve maden ocakları
dolaylarında kurulmuş birkaç köy bulunmuştur. Olovo, Srebrenica, Kratovo ve
en tanınmışlardan biri olan Novo Bırdo bu duruma
örnek gösterilebilir.
Selçuklulardan miras kalan ve Anadolu’da gelişmiş bulunan zengin kültürleriyle
birlikte bölgeye gelen Osmanlılar, Balkan topraklarında birçok kale ve onların
eteklerindeki küçük köyleri önemli birer şehir merkezleri haline
dönüştürmüşlerdir. Osmanlılar diğer taraftan Balkan yarımadasında bir sürü
yepyeni kasaba ve şehirleri camileriyle, mektep ve medreseleriyle, tekke, han ve
hamamlarıyla doğu tipi çarşıları ve yeni zanaatlarıyla XVI. asrın sonuna kadar
çok geniş ve köklü kültür gelişmişliği sağlamışlardır (Kaleşi, 1979: 75).
Ancak kitapta Osmanlıların Balkanların hemen hemen tamamında ve
şehirler özelinde gerçekleştirdikleri fiziksel, içtimai ve kültürel yapılar hakkında
hiçbir bilgiye yer verilmemiştir. Bu vesileyle sadece şehirler bazında bile olsa
bir karşılaştırma yapılmasının istenmesi konunun siyasi, iktisadi ve içtimai
olarak aydınlatılmasına yarar sağlamayacaktır. Aksine ilköğretim seviyesindeki
çocukların zihinlerinde Balkanlarda Osmanlıların fiziki, siyasi, kültürel manada
bir boşluk yarattığı ve bölgeye hiçbir katma değer sağlayamadığı gibi bir yanlış
algıyı oluşturacaktır.
Kitapta, Osmanlı devletinin mevcut yapısının sürekli zayıflaması ve
Avrupa devletlerinin gerisinde kalmasından ötürü devletin bir çağdaşlaşma
5
Osmanlı Kültür ve Medeniyetinin Balkanlara bıraktığı kültür mirası saymakla bitmez. Bu konu
üzerinde de birçok araştırma yapılmış ve ciltler dolusu örnekler kayıt altına alınmıştır. Biz en
azından sosyal hayatı kolaylaştıran ve bir milleti medeniyet algısı doğrudan ispatlayan
Osmanlıların Balkanlara hediye ettiği bazı köprüleri hatırlatmak amacıyla: Bosna Hersek’te;
Mimar Sinan’ın öğrencisi Hayruddin tarafından 1566 yılında inşa edilen Mostar Köprüsü,
Mimar Sinan tarafından 1571 yılında inşa edilen Drina Taş Köprüsü, 1682’ inşa edilen Konjiç
Köprüsü, Makedonya’da; 1451-69 yıllarında inşa edilen Üsküp Fatih Sultan Mehmet Taş
Köprüsü, Kosova’da: Prizren Taş Köprüsü, Arnavutluk’ta: İşkodra Taş Köprüsü,
Bulgaristan’da: Vidin Taş Köprüsü, Sevilingrad Mustafa Paşa Köprüsü, Köstendil Gelincik
Köprüsü örneklerini verebiliriz.
Selçuk Ural
[812]
hamlesine ihtiyacı olduğundan “Genç Türk Devrimi” başlığı altında
bahsedilmiştir. Genç Türk Devriminin genç yaştaki Osmanlı asker ve
memurlarının Avrupa’da eğitim görmeleri ve ülkelerine dönmeleriyle birlikte
çökmüş sistemin değiştirilmesi konusunda anayasal bir yönetim şeklini ortaya
atmalarıyla başlatıldığı aktarılmıştır. Ancak müellifler Genç Türklerin Osmanlı
iktidarını
ele
geçirmelerine rağmen Balkanlarda milli unsurların
memnuniyetsizliklerinin devam ettiğini, isteklerinin baskı ve askeri
müdahalelerle sonuçlandığını dile getirmiştir. Bundan sebeple de Genç Türkler
ve İttihat Terakki döneminde Balkanlarda isyan hareketlerinin (özellikle
Arnavut, Sırp ve Bulgar isyanları) haklı olarak devam ettiği açıklanmıştır
(Açkoska ve diğerleri, 2009: 60-66). Nitekim isyan hareketlerinin genel bir
savaş halini alması hadisesi de; I. ve II.Balkan Savaşları şeklindeki genel
tarihsel bir isimlendirmeyle aktarılmıştır. Balkan Savaşlarının aktarımında ise
gerçekçi yaklaşımlarla bazı Avrupalı devletlerin ve Rusya’nın Balkanlardaki
emelleri çerçevesinde yerli unsurları Osmanlı aleyhine teşvik ettikleri ve
Osmanlı Devleti’nin içerisinde yer aldığı yıkım süreci gerçekçi bir gözlemle
sunulmuştur (Açkoska ve diğerleri, 2009: 67-70).
Nihayetinde kitabın geri kalan kısmında Makedonya’daki isyan
hareketlerinin teşkilatlanması ve bu teşkilatlanmada yardımcı iç ve dış destekler
üzerinde durulmuştur. Balkanlardaki bu hareketlilik esnasında Osmanlılar,
kitabın pek çok yerinde olduğu gibi genellikle XIX. yüzyılda uçuruma
sürüklenen bir devlet benzetmesiyle izah edilmeye çalışılmıştır. Ancak
Osmanlıların içinde bulundukları o çöküş sürecinin tüm olumsuzluklarına
rağmen yine de Balkanlarda ve Makedonya özelinde çıkarılmış birçok
ayaklanmayı bastırabilmeyi başarabildikleri de aktarılmıştır. Böylelikle
Balkanlarda çıkan isyanların ve karışıklık döneminin Osmanlıların bölgeden
çekilmesiyle de sona ermediği anlaşılmıştır. Nitekim Balkan Savaşları
sonrasında bile Balkanlarda halen çatışmalar ve anlaşmazlıklar sürmüştür.
Sekizinci Sınıf Tarih Ders Kitaplarında Osmanlı
Son olarak ele alacağımız kitap da yine Makedonya Eğitim ve İlim
Bakanlığının 2005 yılındaki izniyle 2010 yılında Türkçe hazırlanıp Üsküp’te
basılmış sekizinci sınıf tarih ders kitabıdır. Kitap önsözü ve içindekiler
bölümünde bahsedildiği üzere altı ve yedinci sınıf Türkçe tarih ders kitaplarının
devamı niteliğindedir. I.Dünya savaşının başlangıcından II.Dünya Savaşının
sonlarına kadar geçen süreci kapsamıştır. Kitap başlangıç itibariyle I.Dünya