T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi


Duruşmaya kısa bir ara verildi



Yüklə 0,71 Mb.
səhifə5/5
tarix14.06.2018
ölçüsü0,71 Mb.
#48498
1   2   3   4   5
Duruşmaya kısa bir ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Tanık Munzur daha önce olduğu şekilde huzura alındı.

Doğrudan soru işlemine devam olundu.

Mahkeme Başkanı: “Hakim Bey buyurun.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Sesim duyuluyor değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Buyurun efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Biraz yüksek sesle konuşun sesiniz net gelsin.”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi olayı anlayamadım.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Sesim duyuluyor.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet duyuluyor efendim.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Şimdi şöyle bir beyanda bulundunuz biraz laf kalabalığı içerisinde kaldı ama diyorsunuz ki ifadenizde; Cumhuriyet Savcısı ifadelerimi üst üste yazınca hepsi aynı gün içinde olmuş gibi görünüyor.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur efendim.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Ama o öyle değil dediniz şimdi bir Ankara'ya gitme ve gidemeyip geri dönme durumu var. İşte ondan sonra helikopterin gelme olayı var kafeye uğrayıp çay içme olayı var akşam kafede buluşma olayı var.”

Gizli Tanık Munzur: “İşte efendim bunlar.

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Bunu sıralarsanız, bir lafımı bir söyleyeyim de yine kalabalığa gelmesin. Yani bunlar süreç olarak kaç gün içerisinde 1 gün, 2 gün diyebilir miyiz?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim bunlar farklı süreçler.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Bu süreci bir anlatırsanız kısaca hani tekrar tekrar oluyor hep yarım yarım kalıyor bunun yerine bir defa anlatıp tam anlatıp sorunu çözebiliriz kanaatindeyim. Bu konuda tekrar bir açıklama yapar mısınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim şimdi olayın başına geleyim ben.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Havalimanında gelen komutanlarımızı aldık.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Tamam.”

Gizli Tanık Munzur: “Benim oraya geçtik.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Tamam.”

Gizli Tanık Munzur: “Orada bir çay içtik, çay içtikten sonra çıktık, Konak Mazlum’a gittik.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Tamam.”

Gizli Tanık Munzur: “Orada komutanım bunların kaydı olmayacak dedi oradan ben ayrıldım komutanım dedim ben gidiyorum dükkanda kimse yok biliyorsun dedim tamam sen geç oraya dedi. Onlar oraya gittiler ama oraya orada mı kaldılar onları ayırdılar başka yere mi götürdüler oradan neyse bu olay oraya kadar. Oradan akşamsı işte Şenol Komutanım böyle böyle dedi ortağın ile birlikte görüş bende zaten yolda giderken aradım onu. Dedim ki kardeşim böyle böyle bir durum var akşam kimse olmasın Şenol komutanım 2 milyar bize para verecek biz mekanı kapatıyoruz. Ondan sonra mekanı kapattık akşam onlar geldiler işte eğlendiler falan fıstık işte komutanım orada bir şey söyleyince; ben biraz farklı çıkış yapmışım orada. Ondan sonra ortam dağıldıktan sonra diğer arkadaşları Konak Mazlum’a yerleştirdi, bu komutanımı da götürüp ordunun şeyinde bıraktık orda zaten karşıladılar bunları biz arabadan inmedik hemen zaten döndük geri. Biraz (1 kelime anlaşılamadı) zaten oradan döndük geldik 2. gün öğlen yemeğine gelince komutanım Şenol Komutan dedi ki; neden akşam o sert çıkışı yaptın sen onun kim olduğunu biliyor musun dedi? Dedim bilmiyorum efendim dedim o Dursun Çiçek dedim abi bilmiyorum yani kim olduğunu komutan yani sonuçta ama rütbesini şeyini ben ne anlarım yani şimdi bana rütbe gelsen hiç tanımam, olay bu. Ankara olayına gelince işte İlyasgil orada (1 kelime anlaşılamadı) olayların içindeydi. İlyas bunu da açıklığa kavuşturayım İlyas’ta çekimleri var İlyas çekti eğer elini vicdanına koyarsa İlyas getirsin bunları sunsun buraya.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Yani bu İlyas’ın, İlyas’la telefonla görüşme ve Ankara’dan geri dönme, Ankara yolundan geri dönme olayı o helikopterin gelmesinden önce mi sonra mı?”

Gizli Tanık Munzur: “O o hayır, hayır, hayır bunlar olaydan sonraki işler onlar. Helikopterler geldi millet dağıldı gitti bu ondan sonraki süreçteki işler ben bunu işte anlatmak istiyorum sabahtan beri. Yani bunlar hep aynı günün şeyi değil bunlar.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Tamam, yani bu Ankara'ya gidip geri dönme olayı.”

Gizli Tanık Munzur: “Ankara… evet.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Bu olaydan ne kadar sonra tahminen?”

Gizli Tanık Munzur: “Rahat hafta içerisindeydi rahat. Çünkü aradık biz İlyas’ı oraya gittik hatta İlyas’tan da orada komutanım buna gidip alıp gelelim falan deyince aradık biz bunu İlyas dedi tamam çıkın gelin. Bizde komutanımla çıktık hatta gece yarısıydı yalnız çıktığımız gece şimdi komutanım (1 kelime anlaşılamadı) gece yarısı çıktı dedi ki; benim yarın nöbet şeyim falan var dedi ben nöbette değilim yarın dedi. Ondan sonra çıktık yola, Sivas’ı hemen hemen geçtik orada telefon açtık telefonu çaldı bir kez ondan sonra kapandı çok kez arandı. Komutanımın telefonu araştırılırsa daha rahat olur bu iş. Ondan sonra olmayınca dedim ki komutanım bu telefonları açmıyorsa hiç boşuna gitmeyelim o kadar yolu. Dönelim geri o zaten döndük, olay bu.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Tamam teşekkür ederim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Benimde size sorularım var.”

Gizli Tanık Munzur: “Buyurun.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İlyas Meral’dan bahsettiniz İlyas Meral.”

Gizli Tanık Munzur: “İnan ki şöyle diyeyim efendim soy ismini bile bilmiyorum İlyas olduğunu biliyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet İlyas Meral bu kişi kimdir, Erzincan'da ne işle iştigal eder, askerlerle diyaloguna sebep olacak ne gibi bir konumu vardır bunu izah eder misiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Şöyle bir konum diyeyim efendim kendisi orada kimsesiz çocukların falan öğretmenliğini yapıyor biliyorum. Yaşar Baş’ın orada da biz ava gittiğimiz zaman mermi falan aldık Yaşar Baş’a yardım ederdi bu sürekli. Ondan sonra bizim savcının bizim orada gidip mermi falan almamız tanışmamız ondan sonra zaten kendinin de bir cipi vardır Yaşar Baş’ın kendisinin ona veriyordu kullanıyordu. Bir gün ava falan gittik işte öyle tanışmalarımız falan oldu. İlyas akla gelmeyecek komutanları sayıyordu ava gittiğimiz zaman Bayram savcıya söylüyordu falan. Ben umursamıyorum ondan sonra yani bunların daha artık ondan sonraki ileriki diyalogları ne oldu olmadı onu da bilmiyorum onu kendisine sorarsanız o detaylı her şeyi anlatır size.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani gelir durumu nedir bu kişinin, askerleri nereden tanır?”

Gizli Tanık Munzur: “İnan ki o konumların hiçbir şeysini sormamışımdır yani bir sadece öğretmen olduğunu biliyorum Yaşar Baş’ın yanında çalıştığını biliyordum ben, yani (1 kelime anlaşılmadı) hayatlarımıza girmiyorduk yani ne o sorardı ne ben sorardım yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Siz bu kişinin o gece eğlencenin yapıldığı gece insanları kameraya çektiğini söylediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Aynen efendim doğrudur.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu kamera görüntülerini gördünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Kendim gördüm kendisi çekti.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kendisinin çektiğini gördünüz, daha sonra çektikten sonra herhangi bir görüntü izlettirdi mi size?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır yok izletmedi efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu süreç içerisinde İlyas’la görüştünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Ondan sonra yani süreçten derken efendim yani böyle mesela dükkana gittiğimiz zaman belki görüştük. Yani dükkana fazla zaten sık sık bizim oraya gelip gitmezdi İlyas.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu konuları görüşmediniz mi hiç yani?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok hayır görüşmedik.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sen o gün gece eğlencede kamera kaydı yapmıştın vesair konuşmadınız mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır efendim konuşmadık. Çünkü ben ona gerek duymadım yani kayıt niye yaptı, niye yapmadı ben dedim hani arkadaşları çünkü çoğunu da o da kendisi iyi tanıyor.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi sizin akşam ve aynı gün içerisinde gündüz 2 kere muhatap olmuşsunuz komutanlarla değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi sabah muhatap olduğunuz kişilerin aynısı aynıları akşamda var mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Vardı efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hepsi yani sabah gelenlerin hepsi vardı akşamleyin de vardı.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet (1 kelime anlaşılmadı) gelenler hep vardı efendim evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sabah geldiklerinde çay içilen zamanda o kafe kapatılmış mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır efendim, hayır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Halka açıktı değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Normal tabi, tabi halka açıktı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Peki akşam gelen geldiğini söylediğiniz kişiler komutanlar.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hepsi aynı anda mı geldiler öncelik sonralık sırası var mıdır?”

Gizli Tanık Munzur: “Şöyle diyeyim efendim zaten Şenol komutanım komutanlarla bir geldiler. Yanlış hatırlamıyorsam 4, 5 kişi bir geldiler geri kalanda 1 geldi yalnız yani Şenol komutanım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şenol Başçavuş ile 4, 5 komutan bir geldi.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sonra diğer komutanlar.”

Gizli Tanık Munzur: “Zaten ama kendi arabasıyla bir daha gidip onların yani kendisi ordan ayrıldı. Bir daha kendisi mi gidip getirdi, başka araç mı onu getirdi onu bilmiyorum efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Dursun Çiçek en önce gelen grupta mıydı yoksa sonra gelen grupta mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Sonraki efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu grup sonraki grup dediğiniz grup ne zaman geldi saat olarak?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim aralarında nasıl diyeyim şöyle yarım saat oynamadı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yarım saat ge…”

Gizli Tanık Munzur: “Çünkü bekliyorduk yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yarım saatlik süre içerisinde hepsi geldiler.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “İlk gelen grup kaç gibi geldi?”

Gizli Tanık Munzur: “Akşam 8 buçuk, 9 arasıydı efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet. Bayram Bozkurt isimli savcı.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “O gün Şenol Başçavuşun telefonuyla sizin tarafınızdan çağırıldı değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Şenol komutan kendisi aradı bana dedi (Gizli Tanık ismini belirttiğinden bir kelime tutanaktan çıkartıldı) dışarı çık dedi şeyi savcıyı ara gelsin misafirlerimiz var dedi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Bende aynı şekilde kendisine ilettim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Savcı o misafirlerden haberdar mıymış?”

Gizli Tanık Munzur: “Demek ki haberi varmış yani ben söyledim dedim ki böyle böyle Şenol komutan diyor misafirleriniz falan var komutanlarımız, buraya gelmenizi bekliyorlar falan dedim. Tamam dedi. Ondan sonra geldi kapıya.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Tamam tamam siz davet ettiniz ve Bayram Bozkurt’ta oraya geldi.”

Gizli Tanık Munzur: “Geldi efendim evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “İçeri niye girmedi?”

Gizli Tanık Munzur: “Kapıdan baktı böyle bilmiyorum kapıdan baktı zaten (1, 2 kelime anlaşılmadı) dedi ki ne var falan dedim içki falan fıstık dedim abi masayı falan kurduk biz dedim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ne dedin?”

Gizli Tanık Munzur: “Dedi ki yani masalarda ne var ne yok yani içki falan yemek falan, dedim yemek falan yedik. Ama içkileri falan hazırlamaya çalışacağız dedik. Ondan sonra dedik o zaman içki ortamı içenler kim falan diye sordu ben isimlerini falan bilmiyorum ama sana bir şey diyeyim mi dedim bence dedim hiç girme dedim bu ortam beni ne bileyim beni sarmadı yani işin gerçeği söyleyeyim sana. Çünkü anlatamıyorum böyle rahat anlatabilsem ona derdimi ona göre hareket edecek çünkü söyleyemiyorum bunun üzerine durduklarını biliyorum. Bunu söylemek istemiyorum yani bir şekilde ben dedim bu işin içinden ben sıyrılıp kaçıp gideceğim yani hiçbir şey olmamış gibi kimseyi de birbirine şey yapmanın bir anlamı yok.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Neticede birileri asker, biriside savcı zaten haberdarda.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz niye engel oluyorsunuz girmesine?”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi efendim sürekli Şenol komutan benimle hani savcıyı falan düşürme hesapları vardı ya işin işine. O yüzden yani düşmese belki o onda orda ne olacağını bilmediğim için yani en azından tahmin edebiliyorum yani böyle farklı bir şeyler olur diye o insanın o şekilde düşmesini istemedim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani savcı gelmeden mi bu kumpas vesair işleri konuşuldu sizin beyanınıza göre?”

Gizli Tanık Munzur: “Yani masayı bilmiyorum efendim benim kendine onların görüşünü ben yargıladım yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Savcı gelmeden mi oldu bu konuşmalar, o yüzden mi girme dediniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Konuşmalarda zaten efendim masalarda ben kimsenin masasına oturmadım. Ben kimsenin masasına oturmadım servisini falan yaptım sadece şeye.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hani siz diyorsunuz ya bir savcının aleyhine bir şeyler yapılması konuşulduğu o yemekte değil miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır efendim bu ileriki zamanlarda sürekli Şenol komutanın bana söylediği şeyler vardı. Hani şunu yap. Bunu yap. Şunu et. Bunu et. Yani korkma malzemeden sıkıtımız yok. Ben bunları hep sakladım yani hiçbir gün söylemedim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Savcı o gün içeriye girmedi diyorsunuz değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır geldi kapıdan geri döndü. Yani daha doğrusu ben dönderdim. Abi girme dedim yani içeri.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Demedi mi Şenol Bozkurt ya çağırmıştık ne oldu?”

Gizli Tanık Munzur: “Söyledi. Dedim komutanım kendisine söyledim komutanım kapıya kadar geldi benim dedi acil işim var ben gitmem lazım hiç içeri girmeyeyim dedi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi İliç savcısının siz götürüleceği bir evden bahsettiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hani bayanlarla muhatap edilip başka bir yemekte bayanlarla muhatap edilip daha sonra eve götürülmesi durumunda işte kayıt cihazıyla kaydedilme bu hangi eve götürülecekti?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu benim kaldığım ev efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “O kardeşiniz adına tutulmuş olan.”

Gizli Tanık Munzur: “Aynen.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “O mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Aynen efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi 3 ev dediniz birisi kardeşinizin adına tutulmuş olan ev.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Diğer evler nerede?”

Gizli Tanık Munzur: “Birisi Yaşar Baş’ın Migros’un ordaydı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nasıl birisi?”

Gizli Tanık Munzur: “Yaşar Baş’ın kendi böyle kaldığı yerdi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ben öğrencilerin kaldığı yerleri soruyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Tamam işte Yaşar Baş o evi boşalttı öğrencilere devretti.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet. Diğeri.”

Gizli Tanık Munzur: “Diğerisi de tam mahalle olarak şeyi bilmiyorum ama gittiğimiz zaman yerini gösteririm. Tam olarak şeyi bilmiyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nerede yeri bize tarif edin.”

Gizli Tanık Munzur: “Yunus Emre Mahallesi mi öyle bir yer olacaktı efendim. Tam mahalleyi hatırlayamıyorum şu anda yani. Şeyini biliyorum evini falan şu anda gitsem biliyorum hepsini ama sokakların adını bilmiyorum çünkü fazla gidip gelmiyorum o evlere ben. Kendileri anahtarları benden alır gider gelirdiler.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz bu kafe işi dışında herhangi bir şekilde devletin resmi organlarına bir şekilde yardımcı oldunuz mu veya emniyetin olsun, jandarmanın olsu, istihbarat çalışmalarına katıldınız mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır efendim. Hayır, hayır hiçbir şeye katılmadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bir haber elemanı durumunuz oldu mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır hiç kimsenin benim bağlantım yoktur. O yüzden de yani bu işten de yani bu işin içine beni sokmaya şöyle diyeyim çalıştılar yani çünkü her defasında her şeyi bana yüklemeye çalıştılar ben yok dedim yani her defasında yok deyince hep üstüme gelmeye başladılar çünkü. Ufak tefek yani sağdan soldan olan şeyleri bana söylemiştiler bende bunları yani Bayram Bozkurt’a hiçbir zaman söylemedim. Ama adamlarının aralarında ne sorun vardı, ne yoktu onu bilmiyorum. Kendimden de korkuyordum yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Peki yine bir beyanınız var. Şöyle başlıyor bu olaydan yaklaşık 2 hafta kadar sonra Şenol Başçavuş benim mekanıma gelmişti. Benim mekanımın tam karşısında yatıp kalktığım bir yer vardı. Buraya gelmişti. Burada bana bu işlerden sıyrıldığını zannediyorsun ama sıyrılamazsın bir defa bizim içimize düştün dediklerimizi yerine getireceksin çok sırrımızı biliyorsun buradan kurtulmaya çalışıyorsan kurtulamazsın seni bitiririz.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nedir yani, ne gibi sırlarını biliyorsunuz, biz dediği kişiler kimlerdir?”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi sırlar, sırlar dedikleri efendim sırları, sırları bana savcıyı yani elinden gelen herhalde dertleri başları savcıydı. Yani sırları dediğim benim mesela mühimmat istiyorsan mühimmat getirelim, silah istiyorsan silah getirelim, esrar istiyorsan esrar getirelim, bayan ortamı istiyorsan bayan ortamı hazırlayalım yani korkma bizden ne istersen iste sırlar… dediğimiz bunlar anlaşılıyor ama diğer başka sırları ne varsa kendi aralarında.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bunların Bayram Bozkurt’la alıp veremediği neymiş bu savcıyla?”

Gizli Tanık Munzur: “Söylemediler efendim çok üstüne düştüm yani dedim komutanım hayırdır yani bunların savcıyla sizin ne işiniz var falan fıstık sen karışma, sen işine bak, işini yap ilerde daha güzel şeyler olacak bende korktum yani şimdi devletin içine dalmaya.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Peki bu kişiler kendi aralarında konuşurken gerek bizzat, gerek dolaylı olarak böyle bu Ergenekon işte derin devlet vesair bu gibi konulara şahit oldunuz mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Şahit olduğum tek yön cemaat şeyleri geçiyordu mesela cemaat oluşturalım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ne yapıyorlar yani cemaat gruplarıyla alakalı ne gibi?”

Gizli Tanık Munzur: “Şöyle mesela okuldayken üniversite senin burada iyi kötü kafede çevren var, üniversitedeki çocuklarla bağlantılara gir, işte bunları bizim şeye alalım biraz cemaat büyütelim ondan sonra yüklü bir operasyon yapalım bunu demiştiler dedim ki olur efendim dedim öyle kaldı. Yapmadım çünkü hep okuyan çocuklar ben bunların yani çocukların günahına ne diye gireyim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nasıl bir operasyon yani bir normal.”

Gizli Tanık Munzur: “Mesela evler tutulur kaç tane mesela ondan sonra öğrencileri okula yansıtın okuldakileri çekmeye çalışın bol bol telefonlarla birbirinizden görüşün yani bol bol telefon muhabbetleriniz olsun. Hep bu konular hakkında şöyle böyle. İlerde bunlar bize lazım diyordu.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani o gruplarla alakalı doğru gerçekle ilgisi olmayan şeyler mi yoksa gerçek şeyler mi takip edilecek?”

Gizli Tanık Munzur: “Takip edilecek yani gerçek olan şeyler takip edilecek yani böyle onların söyledikleri ne varsa ben uygulamaya çalışmam hiç birini de yapmadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi bak 2 türlü olur bir illegal çalışan bir grup vardır. Bunun takibi söz konusudur. Bir de illegal gösterilmeye çalışılan bu anlamada belli komplolar düzenleyen.”

Gizli Tanık Munzur: “Gösterilmeye çalışan yani bu işlerin içinde olanlar değil normal bir vatandaşı yani bu işlerin içine çekmek.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani normal bir vatandaşı çekip ne kazanç olacak?”

Gizli Tanık Munzur: “İşte hani cemaatlere operasyonlar falan bir şeyler diyordular burda ama operasyon ne operasyonu cemaat ne operasyonu cemaatin ne kadar şeyi falan var bilmiyorum yani cemaatin bunlarla ne bağlantısı var hiçbirinden bilgim yok. Sadece bana bol bol bize adam bul.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu Yaşa Baş’ın, İlyas Meral’in orda ki gruplarla cemaatlerle irtibatı var mıydı?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim şimdi o kadar detayını bilmiyorum Yaşar Baş’ın ben sadece Şenol komutanla (1, 2 kelime anlaşılmadı)

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şenol komutan hangi lojmanda kalıyordu?”

Gizli Tanık Munzur: “Evini bilmiyorum efendim. Hiçbir zaman evini göstermedi. Sadece Yaşar Baş’ın kaldığı bir yeri vardı oraya giderdik bazen otururduk. Çünkü ben eve falan gitmiyordum o zaman sıkıntılarım vardı aile problemlerim yüzünden. Bazen gidip orda kalıyordum. Bazen işte kendi biraderimin tuttuğu evde kalıyordum. Bazen kafede kalıyordum. İşte bir de bu işlerin içine girince iyice yani neye uğradığımı şaşırdım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz askerliğinizi nerede yaptınız?”

Gizli Tanık Munzur: “4 Levent’te efendim Harp Akademileri Komutanlığında.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nerede?”

Gizli Tanık Munzur: “4 Levent Harp Akademileri Komutanlığı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Harp Akademileri Komutanlığı, Maslak mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Maslak evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ne olarak yaptınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Garsonlum efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Garson olarak yaptınız. Orda size herhangi bir görev verildi mi garsonluk dışında?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim. Şey ilk önceleri pastane kısmına baktım. Ondan sonra alt lokanta kısmına baktım ondan sonra aldılar beni gazino kısmına verdiler.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu İlyas Meral dediğiniz kişinin o gece insanları kayıt altına aldığını söylüyorsunuz bunun nedeni nedir orda ki insanların buna bir tepkisi olmadı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim. Yani bir rahatlık vardı yani ben ona şaşırdım yani şimdi normalde Şenol komutan öyle çekip mekim şeylerine kızar, yani bir fotoğraf çekilmesine bile kızar çünkü bunları kesinlikle kabul etmez. Ama yani genelde böyle rahat bir şekilde fotoğraf makinesi de vardı kalem şeyi de göstermişti bana kamerada gösterdi. Bak dedi bu da kalem kamera 80 milyona aldım dedi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani herkese göstere göstere çekiyordu orda değil mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet, evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kimse engel olmadı mı onu çekmesine?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok hiç kimse şey değildi herkes alemindeydi yani bir sıkıntı yoktu. Artık kafe boştu diye kimse ses çıkarmadı mı hani müşteriler falan yoktu diye.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Peki sizin bildiğiniz kadarıyla o 3’te geldikler…. daha sonra akşam size geldiler o arada herhangi bir toplantıya, seminere vesaire katıldıklarına dair bir bilginiz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok efendim onlara şeyim bilgim yok. Sadece bir Bayram savcı bir orduda falan herhalde sabah kahvaltısına falan İlhan Cihaner falan Saldıray Berk, işte bu Dursun Çiçek falan bir yemek falan kahvaltı falan bir şeyler yemiştik falan söylemişti. Bir onu biliyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Onu nerden biliyorsunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Onu Bayram Savcı söylemişti.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu İlyas Meral’in böyle futbol organizasyonlarıyla kulüplerle ilgisi nedir?”

Gizli Tanık Munzur: “Var var spor kendisinin sporcuydu bir de kimsesiz çocukların şeyini yapıyormuş öğretmenlik falan dediler yani Yaşar Baş’ın.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu kişinin herhangi bir sabıkası var mıdır?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim hiç bilgim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Tanık Munzur benimde sorularım olacak. İfadenizde av merakı olan birisiyim diye söylüyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi av merakı var. Evet, efendim yalnız.”

Mahkeme Başkanı: “Bu ava katılan kişiler Ersin komutan, Halit Başçavuş, Serdar Yarbay gibi kişiler miydi?”

Gizli Tanık Munzur: “Komutan var yalnız fazla isimlerini bilmiyorum ben Şenol komutandan başkasıyla içli dışlı değildim. Ava gidiyorduk çok iyi mesela Ordu’dan, Ordu’dan fındık fabrikasının sahipleri mesela Sedat abi vardı gelmişti. İyi hatırlıyorum kendisini onları da mesela Şenol komutangil davet ettiler geldik gittik ava falan geldik akşam bizim orada oturduk. Yani benim av merakım dediğim zaman ben sürekli işimi bırakıp ava gidemiyorum. Normal bir gün olabilirse izin alabilirsek hani birbirimizden ortağımdan gidiyorduk.”

Mahkeme Başkanı: “Peki Yaşar Baş’ta katılıyordu galiba değil mi bu av partilerine?”

Gizli Tanık Munzur: “Geliyordu tabi tabi.”

Mahkeme Başkanı: “İlişkileri nasıldı, Yaşar Baş’la diğerlerinin ilişkileri nasıldı?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim iyiydi onların sıkıntısı yoktu. Sürekli çünkü birbirinden mermi alıyorlar şey yapıyorlar sıkıntı yoktu yani rahatlardı. Hatta veresiyeleri bile vardı birbirlerine. Yani Yaşar Baş’ın orda silah sattığı zaman benim ortağıma silah sattı, Bayram savcıya orda silah sattı. Bunların hepsinin faturası falan şeyleri vardır.”

Mahkeme Başkanı: “Yaşar Baş size herhangi bir silah verdi mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yaşar Baş’ın tanıdıkları kimlerdi mesela İlhan Cihaner’i tanır mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim hiç bilgim yok ondan.”

Mahkeme Başkanı: “Saldıray Berk’i tanır mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Ondanda bilgim yok efendim. Şimdi orası bir av bayisi illaki tanır yani çünkü askeriyeye malzeme veren bir yer. Trabzon’dan o kadar mermiler gelmesi biliyorum yani bunları. Askeriyeye mermi vermesi tabanca mermisi falan verdiklerini biliyorum hepsini. Bunları zaten arkadaşım.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi siz bazı masraflar yaptığınızı.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Ve daha sonra Şenol komutanın bunları size ödediğini söylüyorsunuz öyle mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Peki Şenol komutan size verdiği bu paraları nerden buluyordu?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim ondan bilgim yoktu. Ben veriyordum, bana ya parça parça veriyordu en son bu şeylerden sonra bu kendi tayini falan çıktı gitmek üzereyken yüklü bir param gitti benim yani parça parça kesmiştim yani beni 4 milyar borç altına soktular. Öyle bir sıkıntı yaşandı ya zaten o sıkıntıdan sonra zaten bu olaylar oldu gittim kaçtım gittim buralardan bir ev parası toplamıştım benim orda yani günlük gelirim benim yani aylık 1.700, 1.500 arasında düşmüyordu. Bir ev parası toplamıştım. 48 milyara yakın dedim ki ev alacağım kendime böyle niyetlenmiştim bu olayların içine girince artık buradan kaçmaya çabaladım gittim her şeyi zaten kaybettim. Yani evimde ne hanım kaldı, ne kendim kaldım, ne çocuğumun doğru düzgün yüzünü görüyordum, daha eni yeni ailemle kaynaşmaya başladım ben.”

Mahkeme Başkanı: “Beyanınızda şöyle diyorsunuz Şenol komutanın tayini çıkmasına yakın verdiğim 4000 TL kendiyi kendisinden alamadım. Hala alamadınız bu parayı?”

Gizli Tanık Munzur: “Doğru. Hayır, alamadım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Peki daha önceki ödemelerde size ödeme yaparken Şenol komutan herhangi bir belge imzalatıyor muydu?”

Gizli Tanık Munzur: “(1, 2 kelime anlaşılmadı) hayır hayır efendim hiç belge falan yoktu. Çünkü birbirimize en azından güveniyorduk yani çünkü sürekli kafeme gelen giden bir insandı. Alırdı verirdi, mesela benim bazen yeri gelir elektriğim kesilirdi verirdi biz yine takviye yapardık. Öyle sıkıntılarda yaşadık biz ama en son zamanlarda işte biraz üstüme yüklenmesi biraz beni bunalım içine sokmuştu. Belli etmiyordum ortağım soruyordu bir sorun mu var bir sıkıntın mı var niye bu kadar gerilmeye başladın sen. Yani ailevi problemlerim bir şey olmaz düzelir falan fıstık söylemiyordum korkumdan hiç bir şey.”

Mahkeme Başkanı: “Bu Türkan isimde bir bayandan bahsediyorsunuz tecavüze uğramış.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Şenol komutanın ona bir teklifi olduğunu söylediniz? Bu Türkan isimli bayan daha sonra Şenol komutanın isteği doğrultusunda beyanda bulunmuş mu acaba verdiği ifadelerden sonra bu konuda bilginiz oldu mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim şöyle Türkan denen bayan benim oraya takılıyordu. Onu biliyorum. Sonradan tecavüze falan uğradığını öğrendik (1 kelime anlaşılmadı) tarafında. Ondan sonra Şenol komutan yanıma geldi. Biraz konuşma falan yaptı. Dedi ki Türkan böyle böyle duruma düştü. Şimdi ben Türkan’a gideceğim cezaevi müdürü mü demişti bir şey demişti yanlış hatırlamıyorsam onu Türkan’la ben görüştüreceğim bir şekilde, ha savcılığa pardon, savcılığa, savcılığa gidip görüştüreceğim birkaç isimleri falan vereceğim bunları da eklesin üstüne tecavüzden gitsinler zaten dedi sizin bir bok yapacağınız yok biz bu şekilde (1, 2 kelime anlaşılmadı) şekilde yapalım.”

Mahkeme Başkanı: “Bu Erzincan orduevinde bir toplantıdan bahsediliyor o toplantıdan haberiniz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Hangisi efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Erzincan orduevinde birtakım komutanların, kişilerin katıldığı bir toplantıdan bahsediliyor bu toplantıdan haberiniz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim onu hatırlayamadım.”

Mahkeme Başkanı: “Gizli tanık Efe bu konuda bir beyanda bulunuyor. İşte Dursun Çiçek oradaydı, Mustafa Bakıcı oradaydı, diye birkaç kişinin ismini veriyor. Böyle bir toplantıdan haberiniz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Yani oraya benim gitme mitme olayım falan yoktu. Yalnız kahvaltıya falan gittiğimi biliyorum ama kimlerle oturdu, kimlerle kalktı bilmiyorum. Yani onu söylemiştim kahvaltıya falan gitmiş ama şahısların isimlerini falan bilmiyorum. Bir Cihaner’i o zaman söylemişti. İşte Dursun Çiçek falan gelmişti o zaman demişti kendisi ordan biliyorum onu. Ama benden sonra farklı ortamlarını bilmiyorum fazla.”

Mahkeme Başkanı: “Bu iş yeriniz kafeye bahsettiğim misafirlerin geldiğini söylediniz. İfadenizde belirttiğiniz anlattığınız, konular dışında konuşmalar dışında başka bir konuşma duydunuz mu aralarında?”

Gizli Tanık Munzur: “Başka bir konuşma efendim. Aklıma gelenler bunlar efendim şuan.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi şöyle bir beyanınız daha var. İşte helikopterle karşılamışsınız gelen misafirleri eşkallerini anlatmışsınız 3 kişiydiler içlerinden 1 tanesi çok üst rütbeli birisiydi diyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “10.12.2009 tarihli savcılık ifadenizde bu kişiden bahsederken uzun boylu, esmer, kahverengi gözlü, siyah kısa saçlı idi. Herkes bu kişiye komutanım diyor ve yanında oldukça saygılı hareket ediyorlardı. Bu kişi sadece Şenol komutan ile kulak kulağa gizlice konuşuyorlardı. Benim yanımda açıktan konuşmadılar, sadece bu kişi Şenol komutana ne yaptın, hallettin mi o işi diye sordu. Bu işin ne olduğunu biliyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim bu işi savcı üzerine yalnız bu tarif tarif şeyi ben öyle tarif vermedim, yani verdim öyle bir tarif veremedim uzun boylu veya kahverengi gözlü falan fıstık şimdi kafede benim bir insanın o şekilde tarifini vermedim. (1, 2 kelime anlaşılmadı) insanın nasıl tarifini verdiririm. İkincisi Bayram Bozkurt için söylendi o laf hani işi bitirdiniz mi falan derken ondan bahsetti. Zaten beni yanına çağırdı. Niye dedi size verilen bir işi yapmıyorsunuz bende orda dedim kimseye ben köpeklik yapamam dedim orda zaten yanından ayrıldım. Zaten moralleri bozuldu orda.”

Mahkeme Başkanı: “Şenol komutana bu sözü söyleyen kişi kimdi hallettin mi o işi diyen?”

Gizli Tanık Munzur: “Teşhis ettiğim kişiydi efendim Dursun Çiçek.”

Mahkeme Başkanı: “Şöyle demiş Şenol komutanda komutanım bu gece sabaha karşı 04 sıralarında nokta nokta kişiyle yola çıkacağız diyerek benim adımı verdi diye cevap vermiş Şenol komutan. Bu gece 04 sıralarında yola çıkacağız ibaresi yani yol nereye gideceksiniz yoldan kastınız nedir?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim bu yol olayı aynı günkü bir olay değil. Bu yanlış bilgi eklenmiş yani bilgi derken o gün aynı saatte çıkıl…. Oraya. Ben bunu yine üzerine basa basa söylüyorum o gün çıkılmadı. Onu zaman (1 kelime anlaşılmadı)

Mahkeme Başkanı: “Bir yola çıkacağız diyorsunuz yani nereye gideceksiniz bu konuda bilgi verebilir misiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Onu işte İlyas’ın o olaylardan sonra İlyas gitti. 2, 3 gün sonra nereye gittiğini bilmiyorum ondan sonra telefonla falan görüştük. Dedi Ankara’dayım işlerim var. Yaşar Baş’la birlikte Ankara’da bir süt fabrikası mı açacağız dedi bir şey söylemişti. Biz dedik ki seninle bir görüşmek istiyoruz falan dedik. Tamam, çıkın Ankara’ya gelin demişti. Bizde yola çıktık. Epey gittik yalnız gece yarısıydı çıktık 2 buçuk, 3 aralarıydı. Çıktık gittik. Ondan sonra işte Sivas’ı geçtiğimiz zaman aradık. Dedim ki yani aradık kendisinin telefonu kapalı olduğunu bi…. Şenol komutana dedim bu telefonu kapatmış zaten. Gel dönelim geri abi bu cevap vermez Ankara’ya boşuna gidip gelmenin bir anlamı yok. Tamam dedi o zaman aradık dönerken de baya bir aradık. Onu zaten Şenol komutanın telefonu araştırıldığı zaman onlarda çıkar piyasaya. Tarihi gün bile çıkar orda.”

Mahkeme Başkanı: “Bu İlyas Meral hakkında ne biliyorsunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “İlyas Meral hakkında fazla bir bilgim yok. Sadece ben gördüklerimi sundum.”

Mahkeme Başkanı: “Gizli tanık Efe İlyas Meral’la ilgili olarak şunu söyledi. İlyas Meral bir ara kendisini tehdit altında olduğunu söylemiş ve Gizli Tanık Efe’de Ankara’ya gitmesini tavsiye etmiş.”

Gizli Tanık Munzur: “Ondan haberim yok efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bu konudan haberiniz var mı İlyas Meral’ın tehdit altında olduğu konusunda.”

Gizli Tanık Munzur: “Yok efendim ondan bilgim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Albay Dursun Ertuğrul’u tanır mısınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim isim olarak bilmem.”

Mahkeme Başkanı: “Kendisini gördünüz mü Erzincan’da?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim hiç yani askeriyede dediğim gibi bir Şenol komutanı içli dışlıyım yani komutanlar geliyordu, gidiyordu kim neci, adı ne, soyadı ne bilmezdim yani.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi onunda ismi Dursun, huzurdaki sanığın da ismi Dursun, Dursun Çiçek yani ikisinin arasında bir karışıklık söz konusu mudur? Yani ikisini ayırt edebilir misiniz?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet ederim efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Nasıl?”

Gizli Tanık Munzur: “Onu fotoğraf üzerinde olmuşsa bilirim yani. Çünkü isim olarak çıkaramıyorum ben.”

Mahkeme Başkanı: “Albay Dursun Ertuğrul Trabzon İl Jandarma Alay komutanı olarak geçiyor. Sizin teşhis edilirken gösterilen fotoğraflar arasında.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur, doğrudur.”

Mahkeme Başkanı: “Böyle bir şahsı tanıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Trabzon doğrudur efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Trabzon İl Jandarma Alay komutanı Albay Dursun Ertuğrul olarak geçiyor ismi?”

Gizli Tanık Munzur: “Herhalde bildiğim kadarıyla sonradan oraya geçtiğini biliyorum yanlış hatırlamıyorsam.”

Mahkeme Başkanı: “Albay Dursun Ertuğrul sizin iş yerinize geldi mi kafenize?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim oraya gelenlerin ben şuan kim geldi kim gitti yani öyle fazla şeyim olmadı o da yani Dursun Çiçek’i sen nerden çözdün derseniz ordan işte o lafları bana söylediği için biliyorum yoksa ben masalara yani kim gelmiş kim gitmiş o kadarda dikkat etmem insanla. Ama (1 kelime anlaşılmadı) mesela geldiler içeriye hoş geldiniz falan dedim ordan biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “İfadenizin bir yerinde bir tabancadan bahsediyorsunuz son olarak bu tabanca hala sizde mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Cevap vermeyebilirsiniz, aleyhinize olan bir soru olabileceği için. Sizde değil.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kim vermişti bu tabancayı size?”

Gizli Tanık Munzur: “(1 kelime anlaşılmadı) muhtarı Abdurrahman denen bir şahıs var.”

Mahkeme Başkanı: “Mustafa Bakıcı’yı tanır mısınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Kim efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Mustafa Bakıcı.”

Gizli Tanık Munzur: “Mustafa Bakıcı.”

Mahkeme Başkanı: “:Bir asker olan kişi.”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim isim olarak sıkıntı yaşıyorum ama şey olarak biliyorum yani şahısları.”

Mahkeme Başkanı: “Yani görseniz tanır mısınız?”

Gizli Tanık Munzur: “Tanırım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tanırsınız.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Peki bu şahıs yani Mustafa Bakıcı Erzincan’a gelmiş midir, gördünüz mü böyle bir görgünüz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim şimdi bu insanlarla diyalogumuz olmadığı için yani konuşma muhabbetlerimiz, sohbetlerimiz olmadığı için bilemiyorum bunu ama teşhislerimi ben yani gerekli teşhislerini falan yapmıştım oraya gelen o dönemde şuan yani şuan bile gösterseniz adam mesela Dursun Bey o zaman saçları çok kısaydı ve mesela saçları da yani ortası siyahtı yani ama şimdi ağarmış bir şekilde ona bakarsanız efendim benimde şuan saçlarım ağarmış şekilde.”

Mahkeme Başkanı: “Şenol komutan size istihbarat toplama görevi gibi o bahsettiğiniz evler dışında başka bir görev verdi mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim. Elinden geldiği kadar bize genç topla diyordu. Yani sadece.”

Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir kişi, cemaat hakkında bilgi toplamanız konusunda veya başka bir konuda herhangi bir görev verdi mi?”

Gizli Tanık Munzur: “İşte sadece görev dediği işte gençleri falan toplamamızı ev istemişti zaten. Yalnız bir de mühimmatlardan orayı söylemiştim zaten Çatal Armut olayını, yalnız Pülümür’de 2 yer falan var demişti. Oraya da nasip olmadı bizim gitmemiz.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdiye kadar söylediklerinize ilave edeceğiniz herhangi bir şey var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Şu anda efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim. Yalnız sadece buradan sizden isteğim korumamın devamına, ilimin değiştirilmesine, maddi, manevi desteğinize ihtiyaç duyuyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam talebiniz alındı. Hakim Sedat Beyin bir sorusu var.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi siz Şenol Bozkurt’la bir diyalogunuz var samimiyetiniz var.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim. Evime bile geldi efendim yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Neticede kafe ortamında görüşüyorsunuz, belki birlikte alkol alıyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Kendisi alkol kullanmaz abi.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kafe ortamında muhabbet ediyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “AKP hakkında ve Fethullah Gülen grubu hakkında Şenol Bozkurt’un değerlendirmeleri oldu mu size veya olduysa nasıl değerlendirmeleri oldu?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim hiç öyle kesinlikle böyle bir partisi veya (1, 2 kelime anlaşılmadı) şeyleri falan hiçbir zaman öyle bir konuyu açmadı yalnız ben sadece yani bu saatten bunlar olduğu için yani CHP’nin milletvekillerinin bu kadar benim üstüme gelmesi benim midemi bulandırdı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şenol Bozkurt AKP’den, Fethullah Gülen grubundan size bahsetmedi.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet. Peki, yine Şenol Bozkurt sizin en samimi tanıdığınız kişilerden biri bu Kurtlar Vadisi, Kollama, Tek Türkiye gibi diziler var.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu diziler hakkında herhangi bir beyanı oldu mu size?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır hayır efendim hayır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Alevi kesim hakkında herhangi bir beyan ve değerlendirmesi oldu mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok efendim. Yalnız zaten bu işleri yani olayın içini bilmediğim için hangi, neye hizmet ettiklerini bilmiyordum yani Alevilik olayı mı, Sünnilik olayı mı, Kürtlük olayı mı, PKK olayı mı veya farklı bir değişim olayı mı bilemiyorum ne yaptıklarını bilmiyorum. Sadece benim bildiklerim bunların derdi başı Bayram Bozkurt ama aralarında ne sorunlar vardı onu bilmiyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kendiside asker Şenol Bozkurt’un.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz asker olarak muhatap olduğunuz bize anlattığınız kadarıyla Dursun Çiçek var. Somut konular görüştüğünüz bir de Şenol Bozkurt var.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Her ikisi de.”

Gizli Tanık Munzur: “Yani Dursun Çiçek’le bir fazla bir muhabbetimiz olmamıştı. Sadece o masada söylenen şeyler.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “oo günkü evet o günkü konuşmalarınız. Burada bu kişilerin asker olmalarından dolayı yani bir Ergenekon diye bir soruşturma var. Soruşturma şöyle böyle diye olumlu, olumsuz bir değerlendirmesi oldu mu size?”

Gizli Tanık Munzur: “Valla efendim ben yani ifademi vermiştim Yani değerlendirme eğer ben suçluysam yani benim yaptığım şeyler varsa ben cezamı çekeyim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Onu demiyorum bu kişiler size Ergenekon hakkında herhangi bir değerlendirmede bulundu mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır, hayır efendim hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım buyurun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek söz istedi verildi: “3-4 tane daha soru sormam gerekiyor aldığımız cevaplar doğrultusunda. Öncelikle şöyle bir ifadeniz oldu. Bayram savcı sabah kahvaltısından bahsetti İlhan Cihaner, Saldıray Berk, Dursun Çiçek’in orda olduğundan söz etti dediniz. Bundan ne zaman bahsetti size?”

Gizli Tanık Munzur: “Bunlar yani çok zaman oldu yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Dursun Çiçek’in orda bulunduğu sürede mi?”

Gizli Tanık Munzur: “Geldi gittikten sonra.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani Dursun Çiçek’in gittiğini biliyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Yani bizim mekana gelip gittikten sonra zaten baya bir zaman geçmişti. Ondan sonra kahvaltı falan ettiklerinden tanıyorum onları falan diyordu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani kafeye Dursun Çiçek geldikten çok zaman sonra size bunu söyledi?”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Dursun Çiçek’in geldiğinden bahsediyorsunuz işte karşıladım diyorsunuz, ne şekilde gittiklerini biliyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmiyorum efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki size bir ifadenizden bir bölüm okuyacağım şimdi Şenol komutanla telefon konuşmasından bahsetti Sayın Başkanda bundan söz etti galiba. Erzincan’da senden çok büyük bir operasyon istiyorum, benden silah mı istiyorsun, esrar mı istiyorsun ne istiyorsan yerine getirilecek yeter ki cemaat evlerini tespit et bu cemaate yönelik 4 ay içinde bir operasyon yapacağız şeklinde Şenol komutan bir albayla konuşmuş bu albayın kim olduğunu biliyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Albaydan mı?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şenol komutan bir albayla ifadenize göre bende duydum demişsiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Ha telefonda o muhabbet telefonda.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet telefonda. Daha demin Dursun Çiçek Albayla konuştu demiştiniz? Ben duydum telefon konuşmalarını.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım konuşmayı tekrar okur musunuz?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tabi.”

Mahkeme Başkanı: “Mahiyetini anlaması bakımından.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Erzincan’da senden çok büyük bir operasyon istiyorum, benden silah mı istiyorsun, esrar mı istiyorsun ne istiyorsan yerine gelecek yeter ki cemaat evlerini tespit et bu cemaate yönelik ilk 4 ay içerisinde bir operasyon yapacağız gerekirse cemaat mensuplarına yönelik yaptığımız teknik takip dikkate alınarak bol bol ikna ettiğiniz öğrencilerle cemaate yönelik işte birtakım cemaatle ilgili konuşmalar yapmış. Şenol komutan bir albayla bu albayın isminin Dursun Çiçek olduğunu söylediğinizi daha demin hatırlıyorum doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şenol komutan Dursun Çiçek’le hiç telefon konuşması yaptı mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Dursun Çiçek’le mi?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır Recep Genç mi öyle bir şeyler diyordu. Telefonda konuşurken orda bağırdı sen niye isim açıklayarak konuyorsun yanında kim var senin diye telefonu kapattı zaten.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Recep Beyle mi, Recep Albayla mı konuştu?”

Gizli Tanık Munzur: “Bilmiyorum albay mı ne olduğunu.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki İlyas Meral’le ilgili olarak size bir soru sordum. İlyas Meral kamerayla çekim yaptığını söylüyor. Bir bilginiz var mı dedim sabah ki duruşmada hayır yok dediniz. Yani bundan önceki dönemde bugün fakat şimdi diyorsunuz ki İlyas Meral şerefliyse gelsin onun elinde kameralar var çekim yaptı bunu biliyorum hatta kalemde vardı.”

Gizli Tanık Munzur: “Kalem kamera vardı doğru.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Sabah bilmediğinizi söylemiştiniz hangisi doğru?”

Gizli Tanık Munzur: “Şimdi şaşırmış olabilirim ama çekti kayıtları falan hepsi onun elinde var.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Savcı saat bu kamera kayıtlarını.”

Gizli Tanık Munzur: “Efendim bu sorulara cevap verdim. Bu sorulara artık cevap vermek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet. Başka bir soru soruyorum savcı saat kaçta kafenize geldi akşam. Savcı Bayram Bozkurt?”

Gizli Tanık Munzur: “10’a yakındı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet Gizli Tanık Efe beyanında ben 7’de geldim demişti.”

Gizli Tanık Munzur: “Gündüz ki, gündüz ki olay farklı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gündüz ki olay değil o da kafeye ben 7’de geldim demişti. Devam ediyorum.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır gündüz işten çıktığı zaman gelip gidiyordu. O iş farklı.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Tamam hayır o günden bahsediyor. O da o günden bahsediyor.

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Ve 7’de geldiğinden.

Gizli Tanık Munzur: “(2, 3 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım karşılıklı konuşma şeklinde değil soru cevap şeklinde yapalım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Avukat Hanım size yani bir hakim olarak bir ikazda bulunayım böyle bir değerlendirmede çok fazla karışıyor. Yani siz değerlendirmenizi toplu olarak yaptığınızda daha derli toplu değerlendirme oluyor. Sanki böyle sanıkla bir çekişmeye giriyorsunuz.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Doğru. İstiyorum ki Hakim Bey bunlar tutanağa geçsin o onda yani çünkü aklıma geliyor onların çelişkileri.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz yani yarında (1, 2 kelime anlaşılmadı) karışıyor yani her şey karışıyor. Neticede sizin takdiriniz yani.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Evet. Tamam, peki hırsızlıktan dolayı ceza aldım demiştiniz.”

Gizli Tanık Munzur: “O benim özel hayatım.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Bu hırsızlık cevap vermek zorunda değilsiniz ama soruyorum hırsızlık eylemi gizli tanıklık olmadan önce miydi sonra mıydı, eylem olarak bu fiil?”

Gizli Tanık Munzur: “Bu benim özel hayatım bunu söylemek istemiyorum.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki hiç psikiyatri tedavisi gördünüz mü?”

Gizli Tanık Munzur: “Gördüm.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Diğer gizli tanıkları tanıyor musunuz?”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hiç birini tanımıyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Şimdi Yaşar Baş’la ilgili olarak daha demin ifadeniz de dediniz ki Yaşar Baş’ın cemaatlerle ilgili en yaptığını hiç bilmiyorum. Yani böyle bir eyleme karışıp karışmadığını bilmiyorum dediniz doğru mu?”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki Yaşar Baş’ın evinin aynı zamanda bu bahsettiğiniz çocuklara kiralandığını da söylediniz.”

Gizli Tanık Munzur: “Evet efendim.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “O zaman Yaşar Baş bunu niye kiraladı yani hem eyleme karışmayıp, hem evini kiralaması.”

Gizli Tanık Munzur: “Onun bu olaydan haberi yoktu ki. Bunu Şenol komutan istemişti o da vermişti. Ama ona söylemiş miydi, söylememiş miydi ondan bilgim yok.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Antalya’ya gitme nedeninizin Savcı Osman Şanal’ın Antalya’ya tayin olmasıyla bir bağlantısı var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Şenol komutanın mı?”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Hayır Savcı Osman Şanal’ın.”

Gizli Tanık Munzur: “Hayır.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki başka sorum yok, teşekkür ederim.”

Gizli Tanık Munzur: “Ben teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Tanık Munzur konuya açıklık getirmek için tekrar sormak istiyorum. Bu 10.12.2009 tarihli ifadenizin bir paragrafında şöyle diyorsunuz. Recep Albay Şenol komutana Erzincan’da senden çok büyük bir operasyon istiyorum benden silah mı istiyorsun, esrar mı istiyorsun ne istiyorsan yerine gelecek yeter ki cemaat evlerini tespit et. Bu cemaate yönelik 4 ay içinde bir operasyon yapacağız gerekirse cemaat mensuplarına yönelik yaptığımız teknik takipte dikkate alınarak bol bol ikna ettiğiniz öğrencilerle cemaate ki insanların telefon görüşmelerini sağlayın.”

Gizli Tanık Munzur: “Doğrudur efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bunu Recep albay mı söyledi yoksa biraz önce sordular Dursun Çiçek mi söyledi?”

Gizli Tanık Munzur: “Recep olarak geçti orda.”

Mahkeme Başkanı: “Nasıl.”

Gizli Tanık Munzur: “Recep mecep bir şeyler diyordu orda çünkü.”

Mahkeme Başkanı: “Burada Recep albayın söylediğini söylüyorsunuz.”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl efendim:”

Mahkeme Başkanı: “Recep Albayın söylediğini söylüyorsunuz doğru mudur?”

Gizli Tanık Munzur: “Recep doğru mu efendim? Recep mi diyorsunuz alamadım sesinizi?”

Mahkeme Başkanı: “Bu misafirleri karşıladınız havaalanından o misafirler kaç gün kaldılar Erzincan’da bilginiz var mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Ondan bilgim yok efendim zaten gece erken dağıldı kim nereye gitti bilgim yok zaten ondan sonra öğlen Şenol komutan yanıma geldi işte bana bağırıp çağırmıştı.”

Mahkeme Başkanı: “Yani Erzincan’da ayrılıp ayrılmadıklarını duymadınız mı?”

Gizli Tanık Munzur: “Yok ondan bilgim yok çünkü sormuyordum. Şimdi bir de ters düştüğüm için Şenol komutanla tartıştık sen ne biçim davrandın falan fıstık öyle o şeyden fazla uğraşmadım, sormadım yani.”

Mahkeme Başkanı: “İlave edeceğiniz başka bir şey var mı beyanlarınıza?”

Gizli Tanık Munzur: “Nasıl efendim. Olayı anlayamadım.”

Saatin 18:20 olması karşısında bugüne mahsus olmak üzere oturuma son verildi.



GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Oturuma 02.08.2011 günü saat 9:00 kaldığı yerden devam edilmek üzere ara verilmesine oybirliğiyle karar verildi.01.08.2011




BAŞKAN 28298 ÜYE 32346 ÜYE 37266 KATİP 127251


Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə