252
kurulmuş olur
133
. Böylelikle taraflar, aynı zamanda, aracının aracılık faaliyetini her
iki taraf için de yürütmüş olması hususuna da rıza göstermiş olmaktadırlar. Aracı, bu
durumda her iki taraftan da ücret talebinde bulunmaya hak kazanır
134
.
Müstakbel sözleşmenin her iki tarafı için de aracılık yapan tellal, tarafsız
davranarak her iki tarafın çıkarlarını dengelemekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün
yerine getirilmemesinin müeyyidesi ise ücret talep hakkının kaybedilmesi şeklinde
ortaya çıkmaktadır (TK m. 110).
b.
Bilgi Verme Yükümlülüğü
Aracının bilgi verme yükümlülüğü, Alman hukukunda WpHG §37 d hükmü
ile düzenlenmiştir. Buna göre; “bir meslek faaliyeti olarak ya da ticari şekilde
işletilen bir işletmenin varlığını gerektirecek şekilde, finansal vadeli işlemler ile ilgili
aracılık faaliyetlerinde bulunan kimse, sözleşmenin kuruluşundan önce, tüketiciyi bu
işlemlerden doğabilecek riskler hakkında, yazılı olarak bilgilendirmek
zorundadır”
135
.
Amerikan hukukunda, bir swap sözleşmesinin kurulmasını sağlamak üzere
tarafları bir araya getirmek amacıyla aracılık faaliyetlerinde bulunan “broker”ın
müşterisini bilgilendirme yükümlülüğü, “uygunluk doktrini” (suitability doctrin)
çerçevesinde tartışılmaktadır
136
. Bu tartışmaların merkezindeki problem, konuya
ilişkin mevzuatın karmaşık yapısıdır. Amerikan hukukunda, borsada işlem gören
türev araçlarla ilgili ayrıntılı düzenlemeler ve bu kapsamda borsada yatırım yapmak
isteyen son kullanıcıların korunmasına yönelik hükümler bulunmaktadır. Ancak
133
Kuruluşu itibarıyla kural olarak şekle tabi olmayan tellallık sözleşmesinin, aracının faaliyetinin
karşı tarafça kabulü halinde zımnen kurulmuş olacağı hususunda bkz. AMMANN, 109.
134
AMMANN, 112.
135
WACH, 391.
136
MADISON, 285; CUCCIA, 209.
253
tezgah-üstü türev araçların mahiyetlerinin belirlenmesinde karşılaşılan problemler
sebebiyle, bunların mevcut yasal düzenlemelerin uygulama alanı içinde olup
olmadıkları hususunda fikir birliği sağlanamamıştır. Özellikle swap sözleşmelerinin
konu oluşturduğu çeşitli hukuki uyuşmazlıklarda, münferit olarak, swap işlemlerinin
menkul kıymet ya da emtia future sözleşmesi şeklinde nitelendirildiğine
rastlanmaktadır
137
. Buna karşılık son kullanıcı ile aracı arasındaki ihtilaflarda, son
kullanıcılar tarafından açılan davalarda ileri sürülen taleplerin “uygunluk doktrini”ne
dayandırıldığı görülmektedir. Uygunluk doktrini, genel olarak aracının, yatırımcıya
yatırım araçlarının alım-satımı ile ilgili olarak uygun tavsiyelerde bulunmak görevini
ifade eden yasal bir prensiptir. Türev araçlar alanında bu prensip, aracının ilgili
işlemden kaynaklanabilecek riskleri ve işlemin muhtemel karşı tarafının durumunu
araştırmak ve müvekkilinin, girmek istediği işlemin tüm sonuçlarını anladığından
emin olmak yükümlülüğünü de içerir
138
.
sviçre ve Türk hukuklarında, aracının bilgi verme yükümlülüğü, borsada
işlem yapan aracılar açısından ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Gerçekten sviçre’de
sviçre Opsiyon ve Finansal Future Borsası (SOFFEX) Kuralları 2.5.18 uyarınca
broker, SOFFEX tarafından kabul edilmiş esaslara göre düzenlenmesi gereken risk
açıklama belgesinin bir kopyasını müşterisine vermek ve müşteriden, emir vermeden
önce risk belgesini okuyacağına ilişkin yazılı bir onay talep etmekle yükümlüdür
139
.
Türk hukukunda ise MKB-V PÜY m. 5 hükmüne göre, vadeli işlemler piyasasında
bir borsa üyesi aracılığıyla işlem yapmak isteyen tüm gerçek ve tüzel kişilerin, Borsa
tarafından hazırlanan ve bu piyasanın özelliklerini anlatan kılavuzu okuduklarına ve
137
Banker’s Trust/Gibson Greetings davasında hem CFTC hem de SEC ihtilaf konusu swap işleminin
kendi uygulama alanlarına dahil olduğunu iddia etmişlerdir. Oysa CFTC emtia future sözleşmeleri,
SEC ise menkul kıymetler hakkında düzenleme yapmak yetkisine sahiptir (SIENKO, 112).
138
SIENKO, 115; FREDERICK, 101.
139
KIRCA, 139; NCEOĞLU, 178, dpn. 157.
254
anladıklarına dair “Risk Taahhütnamesi”ni imzalamaları gerekmektedir. Aynı yönde
bir hüküm Seri V, No: 46 sayılı Tebliğ m. 57’de yer almaktadır. Buna göre türev
araçların alım satımına aracılık faaliyetini yürüten aracı kurumlar, müşterileri için
herhangi bir işlem gerçekleştirmeden ve sözleşme imzalamadan önce, söz konusu
işlemlerin risklerini belirten bir açıklama yapmak zorundadırlar. Aracı kurumların,
müşterilerine bu açıklamaları yapmak üzere, içeriği Sermaye Piyasası Kurulunca
belirlenecek olan “türev araçlar risk bildirim formu”nu kullanmaları gerekir (V/46
sayılı Tebliğ m. 52/f. 2)
140
.
Swap sözleşmeleri, borsada işlem gören türev araçlar sınıfına dahil
değildirler. Swap sözleşmesinin kurulmasına yönelik olarak aracılık faaliyetlerinde
bulunan kuruluş ya da bankalar da, borsada işlem yapan aracılardan sayılamazlar. Bu
sebeple yukarıda zikredilen düzenlemelerin swap aracısına doğrudan doğruya
uygulanması mümkün değildir. Bununla birlikte son kullanıcı ile aracı arasındaki
ilişki, hukuki açıdan tellallık sözleşmesi niteliğini taşımaktadır. Tellallık sözleşmesi
ise esas itibarıyla vekalet sözleşmesinin bir alt türü özelliği arz eder. Bu duruma
dayanılarak, aracının son kullanıcı karşısında, bu ilişkiden kaynaklanan bir
bilgilendirme yükümlülüğünün bulunduğu söylenebilir
141
. Zira vekalet sözleşmesi
gereğince vekil, müvekkilin yararına olacak davranışlarda bulunmak ve ona zarar
verecek davranışlardan kaçınmakla yükümlüdür. Müvekkile bilgi vermek, onu
140
Amerika Birleşik Devletlerinde de Emtia Future Ticareti Komisyonu (CFTC) nezdinde kaydı
bulunan tüm brokerlar, alım satım emirlerinin yerine getirilmesi amacıyla müşterileri adına bir hesap
açmadan önce CFTC tarafından hazırlanan örneğe uygun bir risk açıklama belgesini müşterilerine
vermekle yükümlüdürler (CFTC Rule 1.55).
141
Tellallık ve vekalet sözleşmeleri arasındaki bu ilişki sebebiyle vekalete ilişkin BK m. 386-398
hükümlerinin BK ve TK’da düzenleme bulunmayan hallerde tellallık ilişkisine uygulanabilmesi
mümkündür. Nitekim BK 404/II hükmüne göre de; “tellallık hakkında umumi surette vekalet
hükümleri caridir”.
Dostları ilə paylaş: |