180
MEHMET KARAGöZ
takririn mahiyeti; bir Hıristiyan ile bir Müslüman Osmanlı Devle-
ti"nin askeri durumu hakkında konuşturulmuştur.
Risalede, artık
dünyada savaşların sadece güç, kuvvet ve moralle kazanılamayaca-
ğı belirtilmiştir. Avrupa'da teknolojinin silah sanayiine uygulanma-
sı ile savaşlann akıbetlerinin teknik üstünlükle belirlenmekte oldu-
ğu
yazılmıştır.
Bundan
dolayı
teknolojinin
transfer
edilmesi
gerektiği anlatılmış ve askerin talim ve terbiyesinin de teknoloji ile
paralel deığiştiği Osmanlı Devleti"nin bunlara kısa zaman .ayak uy-
durması gerektiği belirtilmiştir. Bunların uygulanabilmesi için Av-
rupa1ı mühendis ve subayların getirilmesi ve talim, terbiyenin bun-
ların tarafından
yaptınıması
lüzumu
dile getirilmiştir.
Burada
önemli olan bir ıslahat takririnin neden bir Hıristiyan ile bir Müslü-
man'ın konuşturulması olarak hazırlandığıdır ki bu da o vakit Os-
manlı Devleti'nin dünya görüşü ile alakalı olmalıdır. Bu risaledeki
konuşma tarzı üstün medeniyet temsilcilerinin başka bir medeniye-
te karşı yumuşatılmaları
için seçilmiş çok mühim bir yoldur. Bu
arada Osmanlı garplılaşma tarihinde en önemli safhayı açan hadise
olarak Nevşehirıli Damat İbrahim Paşa tarafından Avusturya'ya el-
çi olarak gönderilen
Yirmisekiz
Mehmet Çelebi'nin sunduğu se-
faretnamedir. Hiç bir eserin Osmanlı garplılaşma tarihinde bu kü-
çük eser kadar mühim bir, yer tutmadığı kabul edilir
26•
Mehmet
Çelebi'ye verilen vazife, "vesait-i umran ve maarifine dahi layooyla
kesbi ıuıla ederek kabili tatbik olanların takriri"dir
27•
Bütün bu ge-
lişmelerden sonra Osmanlı Devleti'nde ilk defa askeri ıslahat teşeb-
büsleri başlamıştır. Kurulan talimgaıılarda askerler, mevcut askeri
ocaklardan farklı olarak eğitilmeğe başlanmış ve elde edilen yeni
bilgiler uygulamaya konulmuştur.
1720 yılında "Gerçek Davut"
adıyla anılan Davut Ağa adında Müslüman olmuş bir Fransız subay
devletin daha önceden var olan tulumbacılarının yerine "itfaiye teş-
kilatını" kurmuştur ki, bununla Osmanlı ,ıslahat tarihinde ilk defa
batılı bir teşkilat kurulmuştur
2s•
Şurası muhakkak ki Osmanlı Dev-
let hayatının en mühim garplılaşma faaliyeti matbaanın getirilişidir.
Esasında matbaanın devlet hayatına gelişi bir basım hadisesinden
daha çok bir zihniyet değiştirme olarak değerlendirilmelidir.
Bir
garplılaşma sembolü olan bu mesele tarihçiler ve diğer sahalardaki
alimlerce üzerinde en çok spekülasyon yapılan konulardan biridir.
Matbaa meselesi iyi bir tenkit ve tahlile tabi tutulursa daha iyi neti-
celer elde edilebilir. Çünkü matbaanın gelişi hem bir teknik yenilik
26. A. Hamdi Tanpınar, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi,İstanbul
1976, s. 44.
27. Karal, a.g.m., s. 19.
28. Osman Nuri Paşa, Netayicü'I-Vukuat
III-IV, Ankara 1987, s. 148; Lewis a.g.e.,
s.47.
OSMANLı
OEVLETİNoE
ISLAHAT
HAREKETLER!
181
hem de getirdiği sosyo-ekonomik neticeleri olan bir hadisedir. Bun-
dan dolayı mesele devlet hayatında bir medeniyet meselesi olarak
değil, iktisadi boyutlan da bulunan bir iç bünye meselesi olarak de-
ğerlendirilmelidir
29•
Batılılaşma
veya garplılaşma
tarihimizin
en önemli dönemi
olan III. Ahmet'in devri bir iç isyanla bitmiştir. Patrona Halil isyanı
(1730) diye bilinen bu isyanın bir çok sebebi olduğu muhakkaktır.
Biz bu sebeplerden önemli gördüğümüz şu görüşünü almak istiyo-
ruz. Tayyarzade Ata'nın "Bazı Vakayi-i Tarihiyye"sinden
alındığı
anlaşılan ifadeye göre: "Askeri ıslahat teşebbüsünün ulema ve vü-
keladan bazı ricalin haberdar edilmemesi yüzünden muvaffak olu-
namadığı için 1730 isyanına sebebiyet verdiği öteden beri söylen-
mekte idi" denmektedir
30•
m.
Ahmet devrinin ıslahat hareketlerinin
arka planında en
önemli sima İbrahim Müteferrika'dır. Yazdığı eserlerin içinde "Ri-
sale-i İslamiyye"si
ile "Usulü-I-Hikem
Fi Nizamü'l-ümem"i
en
önemlileridir. Yazdığımız ikinci kitabı Osmanlı garplılaşma tarihi-
nin beyannamesi addedilir
31•
Bu eser III. Ahmet için hazırlanmasına
rağmen i. Mahmut'a sunulabilmiştir.
İbrahim Müteferrika bu ese-
rinde, Osmanlı Devleti'nin
gerilemesinin
sebeplerini; Avrupa'nın
güçlenmesi, coğrafi keşiflerin neticeleri, Osmanlı Devleti'nin jeo-
politik mevkiinin önemi ve askeri nizamlann
değişmesinde
gör-
mektedir
32•
Türkiye'deki ilim adamlan arasında İbrahim Müteferri-
ka'nın kimliği tartışılır. Bir sosyolog olan Berkes'e göre kuvvetli
ihtimalle Huegenot'tur
33•
Huegenotlar Protestan olup Fransa'da ya-
şarlarken XVII. asnn sonlarına doğru koyu Katolik olan Fransız
Sarayı tarafından ülke dışına kovmuşlardır. Askerlik ve ticaret sa-
halarında maharetli olan bu insanlann bir kısmı Avrupa'nın çeşitli
ülkelerine gitmiş bir kısmı da İstanbul'a gelmişlerdir. Cevdet Pa-
şa'da tarihinde Protestanlann Fransa'dan kovulduğunu ve Prusya'ya
gittikleri~i yazmaktadır
34•
Yukarıda kaydettiğimiz 1716'daki ıslahat
takririnin de bir Huegenot tarafından verildiğini düşünürsek bu top-
29 ..Stanford Shaw-E Kural Shaw, Osmanlı İmparatorluğu
ve Modem Türkiye II, İs-
tanbul 1983, s. 312.
30. Karal, III. Selim'in Hattı Humayunlan,
Ankara 1988, s. 35.
31. Tanpınar,. a.g.e., s. 46; (Bu eser Türk Klasikleri arasında, Milletlerin Düzeninde
İlmi Vsüller (Sad. Omer Okutan), İstanbul 1990'da yayınlanmıştır).
32. İbrahim Müteferrika, Vsüler, (Sad. Ömer Okutan), İstanbul 1930, s. 63-73; Ayn-
ta Berkes, a.g.e., s. 27.
33. Berkes, a.g.e., s. 27.
34. Cevdet Paşa, Tarihi Cevdet I, İstanbul 1984, s.
i
13; (Cevdet Paşa'nın eserinde
Huegenotlardan
İstanbul'a gelenler hakkında bilgi bulunmamaktadır).