Osmanlı devletinde islahat hareketleri ve bati medeniyetine giRİş gayretleri (1700-1839)



Yüklə 1,29 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/8
tarix08.09.2018
ölçüsü1,29 Mb.
#67105
1   2   3   4   5   6   7   8

178

MEHMET KARAGÖZ

husus vardır ki, o da Osmanlı Devleti'ndeki garplılaşma hareketleri-

nin hemen hiçbirisi tabandan gelen halk hareketleri olmadığından

ıslahat hareketlerinin "çekici gücünü" ıslahat taraftarı padişahlar ve

onların korumaları altındaki sadrazamlar meydana getirirler

l6•

Os-


manlı Devleti'ndeki ıslahat hareketleri tahlil edilirken göz ardı edil-

memesi gereken en önemli hususlardan birisi budur.

Osmanlı Devleti'ndeki

ıslahatlar hakkında görüş belirten bir

Avrupalı ilim adamına göre: Osmanlı Devleti Karlofça Antlaşma-

sından sonra eski satvet ve ehemmiyetini kaybederek Avrupa siya-

setine yönelmiştir ve artık yalnız başına hareketlerden vazgeçmiş-

tir. Osmanlı

devlet

adamları


bu mağlubiyetten

sonra Avrupa

medeniyetinden bazı unsurların seçilmesi ile ve Rusya'da olduğu

gibi dinamik bir batılılaşma

ve modernleşme ile bütün zaafiyet-

lerinden


sıyrılarak

eski


gücünü kazanacağını düşünüyorlardı

17•


Yukarıdaki

görüşleri

doğru kabul edersek, Osmanlı Devleti'nde

Hıristiyan

azınlıklara devlet hizmetinde aynı yıllarda görevler ve-

rilmesini ve yetkili kılınmasını daha iyi anlaya1?iliriz. Hıristiyan

azınlıklar geçiş rolünü üstlenmişlerdir denilebilir. Işte bu rolü yürü-

tenIerin temel görüş ve gayeleriyle Osmanlıların görüş ve gayeleri

arasındaki mutabakat ve ayrılıklar ıslahatların neticelerine yansımış

olduğu asla ihmal edilemez bir gerçektir.

Osmanlı Devletinin askeri alanda gerilemesi, önlerine batılılar

ile savaşmak yerine yeni politik usuller bulmak mecburiyetini getir-

miştir. Bu sahada kendilerine gereken tecrübe azınlıklarda (özellik-

le Rumlarda) vardır. Çünkü Osmanlı tebası olan azınlıklar devletin

onlara sağladığı engin hoşgörü içerisinde dini ve ekonomik bir ta-

kım sebeplerden dolayı Avrupalı devletlerle sıkı münasebetler içe-

risindedirler. Nihayet Devlet tarafından 1669 ile 1716 yılları arasın-

da Fenerli Rumlara kilit mevkiler haline gelen dört devlet makamı

tekeli verildiğini yukarıda yazmıştık ki biz bunları Lewis'ten öğre-

niyoruz


ls.

Ayrıca Rumlar Osmanlı Devletinin garplılaşma hareket-

lerinde sadece vazifeli olarak bulunmuyorlar

aynı zamanda batı

dünyası ile yakın ticari münasebetleri ve getirdikleri batılı kıymet

ve değerleriyle de katkılarda bulunmuşlardır. Tabiiki Osmanlı Dev-

leti'nde meydana getirilen garplılaşma fikirlerinin oluşmasında yal-

nız Rumların batılı transferleri kafi görülemez. Bunlara Avrupa'dan

gelen elçilerin getirdiği hediyeler, Avruya'ya giden Türk elçilerinin

16. Kara!, a.g.ffi., s. 17.

17. Bemard Lewis, Modem Türkiye'nin Doğuşu, (Çev. Metin Kıratlı), Ankara 1984,

s.46.


18. Toynbee, a.g.e., s. 129.


OSMANLı

DEVLETtNDE

ISLAHAT HAREKETI..ERİ

179


yazdıkları sefaretnameler ve saraya girip çıkan yabancı doktorların

fikirlerini de ilave etmek gerekir

'9•

Bütün bunlara Osmanlıların Av-



rupalı devletlerle ticari münasebetlerini de eklemek doğru olsa ge-

rektir. yukarıda belirttiğimiz gibi mesela, Fransa XVIll. asırda Os-

manlı Devleti'ne

yardım


siyasetini

iki esas üzerine

kurmuştu;

Osmanlıyı Rusya'ya karşı militer manada desteklemek, aynı zaman-

da da Osmanlı Devletinin Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında ticari

üstünlüğünü sağlamlaştırmak

20

düşünceleri ile Osmanlı Devleti ile



kurulan sıkı münasebetlerde

de garp ölçüleri devlet adamlarını ve

hayatını etkiler. Askeri ıslahatların hepsinde Fransız subay ve yet-

kililerinin çekici güç olduğu da unutulmamalıdır. Bütün ıslahat ha-

reketleri boyunca Fransızların yürüttüğü özel çabalar ise Fransızca

konuşan aydın bir tabakayı meydana getirmiş ve bu aydın tabaka

devlet hayatındaki bütün garplılaşma hareketlerinin

"motoru"


01-

muşlardır

2'•

Bu açıklamalardan sonra



m.

Ahmet'in ikinci dönem ıs-

lahatlarına geçebiliriz ki bu döneme "Lale devri" denilmektedir.

Osmanlı tarihinde Lale Devri ile aHikalı bir çok tartışma bulunmak-

tadır. Bu tartışmaya girmeden Lale Devrinin açılmasında mutlak

gayretleri olan

m.

Ahmet'le ilgili bir hususu belirtmek gerekir ki, o



da lll. Ahmet hoşgörülü, batı ile doğunun medeniyetlerini birleşti-

rebilen modem dünyayı anlayan ve gelişmiş bir kafa yapısına sahip

olmasıdır ki

22,


herhalde Avrupa ile Osmanlı Devleti arasındaki alış

verişlerin kültür ve toplum hayatı üzerinde etkili olmasına bu padi-

şahın şahsiyeti sebep olmuştur

23•


İlk defa 1716-1718 Avusturya-Osmanlı

savaşları sırasında ya-

zıldığı tahmin edilen bir risale, garplılaşma tarihimiz açısından çok

mühimdir kabul edilir. Bu risaleyi büyük ihtimalle De Rochefort

adında

bir Fransız Huegenotun



yazdığı kuvvetle

muhtemeldir.

Devrin Sadrazamı olan Nevşehirli Damat ~rahim

Paşa'ya "Bab-ı

Ali Hizmetinde Bir Fen Kıtası Kurulması Uzerine Tasarı" adıyla

takdim edilmiştir

24•

Faik Reşit Unat tarafından yayınlanan



2s

bu tak-


ririn bir nüshası Fatih Millet kütüphanesinde (bir nüshası da Süley-

maniye kütüphanesinde Esat Efendi kısmında 2083 ve 2084 numa-

rada kayıtlıdır)

"vekayiname"

adıyla 50 numarada kayıtlıdır. Bu

19. Karal, a.g.m., s. 18.

20. Berkes, a.g.e., s. 76.

..

21. Oral-Sander,



Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü, Osmanlı Diplomasi Tarihi Uzerine

Bir Deneme, Ankara 1987, s. 110.

22. Sander, a.g.e., s. 90.

23. Lewis, a.g.e., s. 47.

24. Lewis, a.g.e., s. 46; Berkçs, a.g.e., s. 47.

25. Faik Reşit Unat, Tarih Vesikalan, C. I, S. 2, Ankara 1942, s. 107-121.




Yüklə 1,29 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə