29
rarlılığı ise Türk Dünyasının bilim ve siyaset insanlarına ör-
nek olacak düzeydedir.
•
Zeki Velidi Togan 10 Aralık 1890 tarihinde Başkur-
distan’ın İsterlitamak ilinin İşimbay kazasına bağlı Küzen
Köyü’nde doğdu ve 26 Temmuz 1970’de İstanbul’da ebe-
diyete kavuştu.
•
Ancak o hiç unutulmadı ve sonsuza kadar da unutul-
mayacaktır. Çünkü onun bıraktığı iz ve eserleri ölümsüz-
lüğünü sağlamıştır. Zeki Velidi Togan’ın bilim adamı kim-
liğinin yanı sıra Türkologlu ve ideolojik kuramcılığı da üze-
rinde durulması gereken özeliklerindendir. Diğer bir önemli
niteliği de çok fazla bilinmese de, folklorculuğu ve müzik
sevgidir. O, Türk olan ve Türk’e ait tüm değerleri öğrenmek
ve öğretmek isteyen kahraman bir âlimdir.
•
Bolşevik rus devrimi sırasında Başkurtların egemen-
lik ve bağımsızlık hareketine katılması ve önderlik etmesi,
devlet adamı kişiliğinin ve cesaretinin toplumsal birlik ve
beraberliğin sağlanması noktasında ne kadar önemli olduğu-
nu ispatlamaktadır.
•
Rusya'da iken Validov soyadını kullanmış olan Zeki
Bey, Türkiye'ye geldikten sonra Togan soyadını almıştır.
•
Togan’ın Boşkurdistan yıllarını incelediğimizde gö-
rülecektir ki, o çok iyi eğitim almış ve ilköğrenim yıllarında
bir yandan özel rusça dersleri almış ve aynı zamanda öğret-
meni olan babasından farsça’yı öğrenmiştir. 1902’de orta
öğrenim için Ütek'te bulunan dayısı Habib Neccar'ın medre-
sesine kaydolmuştur. Buradaki öğrenimi sırasında arapça
dersleri alarak Türkçe’nin yanı sıra rusça, farsça ve arapça
dil bilgisini geliştirmiştir. Togan’ın gençlik yılları bilim ile
siyaseti bir arada temsil etme mücadelesine giriştiği yıllar-
30
dır. Kendi milletinin tutsaklığına göz yummamış fakat ilimi
gelişimini de ihmal etmemiştir.
•
1908'de Kazan'a yerleşerek burada akademik kariyer
yollarını araştırdı. Bu girişimleri sırasında Sagay Türkü olan
prof. Nikolay Katinov ve Türkolog Nikolay İvanoviç Aş-
marin gibi bilim adamları ile tanıştı. 1909 yılında mezun
olduğu Kasımiye medresesine Türk Tarihi ve Arap Edebiya-
tı Tarihi Muallimi olarak atandı. 4 yıl süren bu görevi sıra-
sında “Türk ve Tatar Tarihi” adlı kitabı sayesinde rus akade-
mik çevrelerince tanınmaya başladı. Bu eseri ile bölge aka-
demisyenlerini etkileyerek Kazan Üniversitesi Arkeoloji ve
Tarih Cemiyeti üyeliğine seçildi. Kazan Üniversitesinde ta-
rih, arkeoloji ve etnografya araştırmalarıyla bilim çev-rele-
rinde adını duyurdu.
•
Çalıştığı Üniversitenin görevlendirmeleri ile 1913 yı-
lında Fergana'da, 1914 yılında Buhara'da tarihi araştırmalar
yaptı. Fergana'da Yusuf Has Hacib'in 11. yüzyıla ait Kutat-
gu Bilig adlı eserinin bir el yazması nüshasını ortaya çıkardı.
Bu araştırmalarına ilişkin olarak hazırlamış olduğu raporlar
başta Petersburg Arkeoloji Cemiyeti olmak üzere Kazan ve
Taşkent Arkeoloji dergilerinde yayımlandı. Bu arada Prof.
Katanov'un şimdi İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü'-
nün esas nüvesini teşkil edecek olan kitaplarının Türkiye'ye
gönderilmesine vesile oldu.
•
1916 yılına kadar üniversite öğretim üyeliğini sürdü-
ren Togan, Bolşevik Rus Devrimi sürecinde İdil-Ural bölge-
si adına Petesburg’daki Rus Millet Meclisi Duma'da, Ufa
Müslümanlarının temsilciliğine seçildi. 1917’de de Du-
ma’da kurucu meclis üyesi oldu. Buradaki çeşitli toplantıla-
ra katıldı fakat umduğu ilgi ve temsil yetkisini gerçekleştir-
31
me imkânı bulamadı. Sultan Galiyev, Mollanur Vahitov ve
İlyas Alkin ile birlikte 29 Kasım 1917 tarihinde Başkurdis-
tan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ilan edilmesine öncü
oldular. Bunun üzerine 18 Şubat 1918’de Orenburg'u işgal
eden Bolşevik kuvvetleri tarafından tutuklandı ve hapsedil-
di. 7 Haziran 1918 tarihinde hapisten kaçarak halkı örgütlü
mücadeleye teşvik etti. İdil-Ural Silahlı Kuvvetlerinin Har-
biye Nazırlığına atandı. Silahlı direniş hareketinin lideri ol-
duktan sonra Lenin, Stalin ve Troçki ile özerklik ve federas-
yon konusunda görüşmelere katıldı. Bu görüşmelerden
olumlu sonuç alamayınca Türkistan‘a giderek o bölgede ör-
gütlenen Basmacılar ile birlikte ulusal bağımsızlık mücade-
lesi için cephe çalışmalarının organizasyonunda görev aldı.
•
1921-1923 yılları arasında siyasi ve askeri direniş
harekatlarının Türkistan'da milli kuvvetlere dönüştürülmesi
için ölümcül bir mücadeleye girişti. Fakat çevresindeki li-
derlerin Rus oyunlarına ve baskılarına direnememesi son-
cunda gizli faaliyet yürütmek zorunda kaldı. Basmacı Hare-
keti'nin Türkistan Millî Birliği'ne dönüştürülmesinde görev
alarak kurucusu ve ilk başkan seçildi. Basmacıların milli
birlik savaşı kararı alamaması üzerine Türkistan’da mücade-
le etme imkânı bulamadı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin daveti
kabul ederek, akademik ve siyasi çalışmalarıyla Cumhuriye-
tin kuruluş çalışmalarına katkı sağlamak için Afganistan ve
İran üzerinden Avrupa’ya geçti ve 20 Mayıs 1925 tarihinde
Türkiye’ye geldi.
•
Türkistan tarihi üzerine çalışma yapmak için Avrupa
üniversitelerinden davet almasına rağmen, Türkiye Milli
Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi ile Fuad Köprülü, Rıza Nur
Dostları ilə paylaş: |