35
bağlamaktadır. MÖ.4.yy skit krallığının en geliştiği dönemdi. Piyadeler daha
zayıf skitlerden ve bölgelerine skitlerin hükmettiği yerleşik kabilelerden
oluşuyordu. Askeri destek sağlamak zorunda olan bu vassal kabilelerin halkı
piyade olarak seçkin liderleri ise süvari olarak hizmet ederdi.
143
skitlerde bildiğimiz türden bir deniz flosu olmamıştır. Herodotos
144
Borysthenes ırmağı ağzında oturan skit boyları denizcilikle uğraştığına işaret
etmektedir. skit kralları sadece deniz ötesi ticaretle ve özellikle hububat
ticaretiyle ilgilendikleri için, gemiler sadece deniz korsanlarıyla mücadele
amacıyla kullanılmıştır.
145
Ordunun sayısını tam olarak hesaplamak mümkün değildir.
Herodotos
146
skit kralı Arientes’in kendisine tabi olanların sayısını
hesaplamak için nüfus sayımı yaptığını söylemektedir; “Kral Arientes her
skit’in kendisine bir kargı ucu getirmesini emretmiş,getirmeyen
öldürülecekmiş. Pek çok kargı ucu getirilmiş, o da bunlardan kalıcı bir anıt
yaptırmak istemiş. Kargı uçları eritilmiş ve bir bakır kazan yapılmış. Bu kazan
altı yüz amphorayı rahat alır ve kalınlığı altı parmaktır.” Bu kazanın 23.400
litre aldığı anlamına gelmektedir.
147
Thucidides skit ordusunun 150 bin güçlü Trakya kabilesinden daha
çok olduğunu ve Avrupa’da yada Asya’da hiçbir milletin skitlere karşı
gelemeyeceğini yazmaktadır. Pers kralı Darius M.Ö.513’de Herodotos ve
Justinus’a göre 700 bin kişilik bir orduyla skitya’ya girmiş ve skit ordusu
karşısında hiçbir şey elde edemeden çekilmek zorunda kalmıştır. Yine
Justinus’un
148
bildirdiğine göre yenilmez bir soy olan “ skitler otuz bin kişilik
bir orduyla Büyük skender’in Generali Zapyron’u öldürmüş. ki yüz bin kişilik
bir orduyla Pers Kralı Küros’u kılıçtan geçirmişti.” Diodorus Siculus
149
MÖ.
310-309’daki Thates Nehri Savaşına skitlerin 32 bin askerle katıldığını
bildirmektedir.
143
Cernenko, A.g.e., s.20
144
Herodotos,IV.53
145
Grakov, A.g.e., s. 86
146
Herodotos,IV.81
147
Cernenko,A.g.e., s.21
148
Justinus,XXXVII,3
149
Diodorus Siculus,XX,22,4
36
Savaş düzenlerinde, han ve oğulları ve beyler tarafından yönetilen
“yan kanatlar” ve “orta” ana kuvvet birimleri görülür.
150
Diodorus Siculus
151
Thates Nehri Savaşında “Satyrus’un seçkin süvarilerin başında savaş
hattının (safının) ortasında yer aldığını ve bunun “ skit tarzı” olduğunu
söylemektedir. Bu cümleden maada skit komutanı savaş düzeninin
merkezinde seçkin atlıların başında yer alarak ordusuna komuta etmekteydi.
Arriannos
152
“ skit ordusunun en çok üçgen biçimli savaş düzenini
kullandığını ve Trakyalıların
skitlerden bu düzeni öğrendiklerini”
söylemektedir. Arriannos’a göre “Makedonyalı Philippos Makedonyalıları bu
düzeni kullanmaları için eğitmişti.” Bu düzende komutan üçgenin sivri ucunda
yer alıyordu ve burada her yöndeki askerlerine komuta ediyordu. Ayrıca
önden ve kanatlardan en fazla ok atma fırsatını sağlayan düzen buydu.
153
C.SAVAŞ ARAÇ VE GEREÇLER
1-At
Bozkır kültüründe at en başta gelen unsurdur, bozkır insanının her
ş
eyidir, onun ayrılmaz bir parçasıdır. Hatta at kültüre ismini verecek değere
ulaşmış ve bozkır kavimlerine “atlı kavimler” onların oluşturdukları kültüre de
“atlı kültür” denilmiştir. skitler hayatlarının büyük bir bölümünü at sırtında
geçirmekteydiler. Sürülerin kontrol edilmesinde ve yeni otlakların
bulunmasında attan büyük ölçüde faydalanmaktaydılar. skitler bir yerde
150
Tarhan, A.g.m., s.601
151
Diodorus Siculus,XX,22,4.
152
Arriannos,Tekne Taktika ,XVI,6
153
Simon Macdowall ,Gerry Embleton, Late Roman Infantryman, Warrior Series 9, Osprey,1994,
s.31
37
hayvanlarına ot bulabildikleri sürece kalmakta sonra başka yerlere göç
etmekteydiler.
154
skitler atın yalnızca etinden, sütünden, derisinden yararlanmıyor aynı
zamanda tanrıya ve atalara kurban ediyorlardı. Herodotos’un
155
bildirdiğine
göre Massegetler güneş tanrısına at kurban ediyordu.
Ölen beye ait atlar beyle birlikte gömülüyordu. skitler, beyin bunları
öldüğü zamanda kullandığına inanıyordu. Herodotos
156
ölen hükümdarın
mezarı hakkında şu bilgiyi veriyor; “Hükümdarları öldüğü zaman o bölgede
eni boyu bir dörtgen kazarlar. Mezarın içine çimen yayılır. Hükümdar üzerine
konulur. Mezarın içerisinde boş kalan yerlere hanımlarından birisi, elinden
içki içtiği kimse, bir aşçı, silahtarı, uşaklarından birisi, bir haberci ve atları
boğulup konulur.”
skitler atlarını hızlı bir nakil aracı olarak gördüklerinden, hem savaş
sırasında hem de avlanırken binek olarak kullanmışlar ev işleriyle ilgili
amaçlar ve ağır işler içinse öküzlerden yararlanmışlardır. Önce kalabalık
sürüleri kollamak gibi bir ekonomik araç olan binicilik kısa zamanda askeri
değer kazanarak “Bozkır savaşçılığının” temeli olmuş ve at da savaş atı
tipine doğru geliştirilmiştir.
157
skit atı küçük bedenli, uzunca ince bacaklı, küçük ve mağrur başlı,
sert tırnaklı “bozkır cinsi” attır. Bozkır atının yele ve kuyrukları genellikle
uzun, tüyleri kabadır, boyu ortalama 150 cm dir. Bozkır atı soğuğa, sıcağa,
yağmura ve rüzgara karşı dayanıklıydı. Herodotos
158
bozkır atının dayanıklı
olduğunu vurgulamaktadır; “Atlar soğuğa iyi dayanırlar ama katırlar ve
eşekler hiç dayanıklı değildir; oysa öbür yerlerde tersine soğukta kalan atlar
kangrenden kırılırlar buna karşılık eşekler ve katırlar dayanırlar” Bozkır atı
diğer kültür coğrafyalarında yaşayan atlara göre daha asil, daha güçlü ve
154
Hippokrates, XVIII
155
Herodotos,I,216
156
Herodotos IV,28,110,136
157
Kafesoğlu, A.g.e., s. 219
158
Herodotos,IV,28
Dostları ilə paylaş: |