Kültür Evreni-Unıverse Culture-Мир Культуры / Yıl-Year-Год 2015 / Sayı-Number-Число 24
108
de çağdaşlığını ve güncelliğini muhafaza etmektedir. Onun şiirlerinin günümüzün modern
bilimsel-filolojik yöntemleriyle kolay olarak incelenebilmesi de buna bağlı olsa gerek. N.
Hikmet’in şiirlerinde tespit edilen özel adların dünyanın kavramlar haritasına yönelik ola-
rak göstergebilimsel nitelikteki özel metin kurucu işaretler
**
yerine kullanılmasının göste-
rilmesi de makalede yeni semiyotik-lengüistik yöntemlerin uygulanmasını gündeme getir-
mek açısından önemlidir.
2. Dünya, Hasret, Sevgi, Adalet ve Memleket Şairi
Neden bu dünya ve memleket şairinin şiirlerinde kullanılan özel adlar incelenmeye
alınmıştır? Çünkü, özel adlar, özellikle de yer ve şehir adları, bir yandan tarihten gelen
maddi ve manevi zenginliği, öte yandan ise çağın eş görünümlü çeşitli gelişmelerini
gösterge bilimsel olarak simgelediği için şairin algılama gerçekliğini ve şiirsel ifade gücünü
de açıklayabilmektedir. Şair hayatını ister kendi isteği, isterse yaşadığı dönemin
acımasızlığı yüzünden bir gezegen olarak ve yer değiştirerek geçirmiştir. Sanki ideal bir şiir
şekli arayışında olan bu şair, bu arama sonucu o kadar değişik yerler, kişiler görmüş, farklı
duygular geçirmiştir ki, bunun sonucunda her bir unsur onun hafızasında derin bir etki ve
özel bir anlamsal iz düşüm bırakmıştır. Bu etki veya farklı toplumsal ve bireysel
boyutlarıyla belirlenebilir anlamsal iz düşüm, ilk olarak özel adlar sayesinde
gözlemlenebilmektedir. Şairin şiirlerindeki özel adlar farklı göstergebilimsel belirtilerine
göre çeşitlendirilebilmektedir. Özel adları şairin en çok hangi şiirlerinde kullandığı aşağıda
net olarak örnekleriyle tespit edilmektedir.
2.1. Tanganika Röportajı
Şairin en çok özel ad kullandığı şiiri “Tanganika Röportajı”dır. Şiir ebadı bakımından
da büyüktür. Bu şiirin içerisinde 47 farklı, dolayısıyla tekrarları saymadan tam 47 özel ad
kullanılmıştır. Şiirdeki özel adlar şunlardır:
a) Coğrafi isimler: Ukrayna, Moskova, Vunukova, Karadeniz, Varşova, Roma, Paris,
Kahire, Anadolu, Özbekiye Bahçesi, Sudan, Londra, Dar es Selam, İstanbul, Afrika, Hint
**
Çağdaş filoloji biliminde; sadece dil işaretlerinin metnin uygun semiyotik gösterge-
leri olarak incelenmesi, bugün artık yeterli sayılmamaktadır. Çünkü bedii metni özel bir
görüngü olarak oluşturan, aynı zamanda belli kavramsal kategoriler niteliğindeki belirtile-
riyle seçilen ve hayatın en çeşitli hareketli olgularını ifade edebilen kendine mahsus bütün-
leşik işaretler sistemi de bulunmaktadır. Onlar, filolojik bilimde, her şeyden önce, edebî-
semiyotik mahiyetteki metin kurucu vasıtalar olarak İncelenmektedir (Slovar’
Literaturovedçeskih Terminov 2011). Bu ise şu demek oluyor ki; bir bedii metin sadece
sıradan fonemlerden, morfemlerden, kelimelerden, deyimlerden, kelime gruplarından ve
cümlelerden ibaret değildir. Veya bedii metin, bütün bunların birleşmesinden oluşan bir
söz yığını ve monoton cümleler birleşimi olarak da incelenemez. Herhangi bir metin, her
şeyden önce iletişimsel ve bilişimsel bir görüngü olarak, sadece ona mahsus olan özel se-
miyotik işaretlerle kurulur. Bunlar, ifade planına veya yüzeysel yapısına göre bildiğimiz dil
işaretleriyle birbirine denk düşebilmektedir. Ancak, söz konusu her iki işaret sisteminin
metindeki anlamı, işlevi ve buna uygun olarak da derindeki yapısı, herhangi bir bedii me-
tinde birbirinden ilkesel olarak ayrılmaktadır (Musaoğlu 2013: 8).
Kültür Evreni-Unıverse Culture-Мир Культуры / Yıl-Year-Год 2015 / Sayı-Number-Число 24
109
okyanusu, Tanganika, Bursa, Marmara, Kızıl Meydan, Aruşa, Moşi, Klimancaro,
Ngorongoro, Uganda, Mozambik, Angola;
b) İnsan adları: Dino, Ekper, Tulyakova, Nifertiti, Muhammet.
Söz konusu şiir 10 mektuptan oluşmaktadır. Her mektup bir günün anısını
anlatmaktadır. İlk mektup şairin Moskova’dan, karısından ayrılıp Ukrayna ovalarının
üstünden uçakla uçmasına ilişkin olarak yazılmıştır. Şair daha sonra Anadolu üstünden
geçerek Kahire’ye varmaktadır. Kahire’ye de bir zamanlar karısıyla uçtu şair, ama bu kez
yalnızdır. İkinci mektup Kahire hatıralarından söz etmekte, üçüncü ve dördüncü mektupta
ise şairin Kahire’den Sudan’a, oradan da Tanganika’nın başkenti Dar es Selam’a uçuşu
anlatılmakta ve onun bu yerlere ilk ayak basan İstanbullu olduğu söylenmektedir. Artık
bundan sonraki mektuplarda şair Tulyakova’ya Tanganika’yı anlatmakta, onun zooloji
parkından, Hint okyanusundan, çarşı pazarından, kasabalarından ve oradaki insanlardan söz
etmektedir. Şiirin sonunda, yani onuncu mektupta şair hâlâ Tanganika’da bulunmakta ve
kulağını yere dayayıp Afrika toprağını dinlemektedir. Ve o zaman Afrika’nın durumunu
Tulyakova’ya şöyle anlatmaktadır:
Afrika iki yol kavşağında duruyor,
yol var yine esirliğin inine gider döne dolaşa
yol var gider büyük hürriyetine büyük kardeşliğin...
Söz konusu şiirde yer alan ülke, şehir, meydan, yer ve kişi adlarının birçoğu, dilde ve
uluslararası iletişimde çok rastlanan ve artık gelenekselleşmiş kullanım biçimleriyle seçilen
kelimelerdir. Bunlar, şairin şiirsel metninde Türkiye Türkçesinin imlâ kurallarına uygun
olarak yazılmıştır. Ancak, şiirdeki “Tanganika, Vunukova, Aruşa, Moşi, Klimancaro,
Ngorongoro, Dino, Tulyakova, Nifertiti” gibi özel adlar, Rusça yazım şekilleriyle
kullanılmış ve Türkçede daha sözlüksel nitelikteki edebî dil normları olarak
biçimlenmemiştir.
2.2. Severmişim Meğer
Şairin ikinci en çok özel ad kullandığı şiiridir. Şiir, 1961 yılında Moskova’da yazıldı.
Ancak, şiirde tasvir olunan olaylar şairin Prag’dan Berlin’e giden tren yolculuğu sırasında
gerçekleşti. Şair, sırayla pencereden gördüğü her şeyi bir şeye, bir yere, bir insana
benzetmektedir. Avrupa tepelerini, Rus kayınlarını, Türk kavaklarını, Moskova-Kırım
yolunu, Ramazan gecesi İstanbul’u, Ogonyok dergisini ve bunun gibi birçok şeyi. Şair,
hayatının sonunda nasıl oldu da, dünyadaki tüm bu söylediklerini sevdiğini anladığına
kendisi de şaşırmakta ve şöyle söylemektedir: “Meğer ne çok şeyi severmişim de
altmışımda farkına vardım bunun”. Şiirde kullanılan özel adlar ise şunlardır:
Prag, Berlin,
Avrupa, Andrey, “Savaşla Barış”, Moskova, Perdelkino, Rus, Türk, İzmir, İlgaz, Vera,
Kırım, Göktepe, Bolu, Gerede, Karagöz, İstanbul, Kadıköy, Fulya, Marika, Ogonyok
dergisi, Ayvazofski.
Söz konusu şiirde yer alan Andrey, Perdelkino, Vera, Marika, Ogonyok ve Ayvazofski
şeklindeki özel kişi, dergi ve yer adları da Rusça yazım veya transliterasyon şekilleriyle
kullanılmıştır. Bunlar da Rusçaya has özel adlar olduğundan birçok hâlde Türkçe imlâ
kurallarına uygun olarak yazılmamıştır.