7
İÇİNDEKİLER
Prof. Mansura HAIDAR
Ottoman-Armenian Relations in the Light of Medieval Historical Sources
(Hint Kaynakları Işığında Osmanlı-Ermeni İlişkileri) ..................................................................................................... 483
Doç. Dr. Mehmet BEŞİRLİ
XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Türk - Ermeni Ekonomik Yapılarının Bir Mukayesesi: Tokat Örneği .......................... 517
Dr. Mehmet Emin ELMACI
II. Meşrutiyet Döneminde 1909 Cemiyetler Kanunu Çerçevesinde Birlikte Yaşama Sanatı ve Ermeniler .............. 533
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin ÜNER
Klasik Osmanlı Döneminde Urfa’da Müslim-Gayrimüslim İlişkilerinin Sosyal Hayata Yansımaları ..................... 551
ORTAK YAŞAMDAN ÇATIŞMAYA
TÜRKLER VE ERMENİLER:
VAN YETİMHANESİ ÖRNEĞİ
(1896-1897)
Arş Gör. Dilşen İnce ERDOĞAN
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
E-mail: dilsenince@hotmail.com; Tel:0 232 463 85 20
Özet
M.Ö. VI. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya gelerek yerleşen
Ermeniler, yüzyıllarca Türklerle yanyana dostluk içinde
yaşamışlar ve karşılıklı olarak birbirlerinin gelenek ve gö-
reneklerinden etkilenmişlerdir. Ermeniler zaman içinde
kendi istekleri doğrultusunda Türkçe dahi konuşmuşlardır.
Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu içinde dinsel özgürlüğe
sahip olan Ermeniler, imparatorluğun en zengin azınlık-
larından biridir. Fakat bu dostluk XIX. yüzyıldan itibaren
dış güçlerin tahrik ve teşvikleri ile düşmanlığa dönüşmeye
başlamış ve Anadolu’da bu dönemde 40’a yakın Ermeni is-
yanı çıkmıştır. Bu isyanlardan en önemlilerinden biri 1896
Van isyanıdır.
Van’ın stratejık önem arz etmesi, Ermenilerin bölgede faali-
yetlerini arttırmalarına ve ilk Ermeni ihtilâl örgütlerinin bu-
rada kurulması neden olmuştur. Bölgede 1896 ve 1915 yı-
lında tehcire neden olan iki isyanın çıkması, masum Erme-
ni ve Müslümanların acı çekmelerine yol açmıştır. Van’da
bulunan konsoloslar, misyonerler özelliklede Amerikalı
olanlar isyanın çıkmasında ve gelişmesinde etkili olmuş-
lardır. Amerikalı misyonerlerin birinci Van isyanı sırasında
Ermeniler için yaptıkları yardımlar, özellikle de Ermeni ye-
timler için yapılanlar tebliğin ana konusunu oluşturacaktır.
1896 yılının Eylül, Ekim ve Kasım; 1897 yılının Ocak, Nisan,
Haziran ve Eylül aylarına ait olan ve Mr. Raynolds tarafından
Boston’a yazılan, Van’da bulunan yetimlerin ihtiyaçları için
yapılan harcamalar ele alınıp değerlendirilecektir. Bunun
yanında 1896 tarihli The Republican ve The Hartford Cou-
rant gazetelerinde yer alan, misyoner Raynols’ın Türkiye’de
özellikle de Van yetimlerinin ihtiyaçları konusunda dünya
kamuoyuna yaptığı yardım çağrıları ele alınmıştır.
Tebliğde, Amerikalı misyonerlerin mektupları, Boston’a
gönderilen raporlar, yılık toplantılar ve İstanbul Amerikan
elçisine gönderilen raporlar kullanılarak, Amerikalı misyo-
nerlerin yetim tanımlamasında sadece Ermenilerin oldu-
ğu Müslüman yetimler konusunda herhangi bir çalışma-
nın yapılmadığı açıklanmaya çalışılmıştır.
11
Arş. Gör. Dilşen İnce ERDOĞAN
Giriş
Anadolu’nun Selçuklular tarafından fethinden önce Ermeniler, Bi-
zans hakimiyeti altında yaşıyordu. Bizanslılar Doğu Anadolu’da yaşayan
Ermeni halka sadece Gregorian mezhebinden olmalarından dolayı değil,
bölgede yaşayan bazı Müslüman emirlikler ile işbirliği yaparak bağımsız-
lıklarını elde etmek için kendilerine saldırmalarından dolayı kin ve nefret
beslemekteydi. Bütün bunlar Ermenilerin, yıllarca Bizanslıların dinî, malî
baskısı altında yaşamalarına neden oldu
1
. Ermeniler IV. yüzyılda Bizans-
lıların hakimiyeti altında yaşarken ana dillerini kullanmaları yasaklanmış,
ruhanî reislerinin hakları ellerinden alınmış, kilisenin etkisini ve milliyet
hislerini ortadan kaldırmak için izlenen Ortodokslaştırma siyaseti sonu-
cunda sürgün edilmiş daima yaşadıkları bölgelerin dışına çıkarılmışlardı.
1 Erol
Kürkçüoğlu, “Tarihî Süreçte Selçuklu-Ermeni İlişkileri”, Ermeni Araştırmaları Türki-
ye Kongresi (20-21 Nisan 2002 Ankara), Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Ermeni
Araştırmaları Enstitüsü Yayını, Ankara 2003, s.335. Selçukluların Anadolu’yu fethinden
önce, Doğu Anadolu’da Bizansa bağlı olarak iki Ermeni Krallığı bulunmaktaydı. Bunlar-
dan biri Ani ve çevresinde kurulan Bagrat Hanedanı’na bağlı olan Ermeni Krallığı, diğeri
ise, Van gölünün doğusunda Ardzuruni ailesinin başında bulunduğu Vaspuragan Krallığı
idi. Rafet Yinanç, “Selçuklular ve Osmanlıların İlk Dönemlerinde Ermeniler”, Türk Tari-
hinde Ermeniler Sempozyumu, İzmir 1983, s.65-67. Ayrıca bkz. Yavuz Ercan, Osmanlı Yö-
netiminde Gayrimüslimler, Ankara 2001; Ali Güler, Türkiye’de Gayrimüslimler, Ankara
1996; Gülnihal Bozkurt, Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukukî Durumu, Ankara
1996; Gül Akyılmaz, “Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslimlerin Hukukî Statüsü”, Ermeni
Araştırmaları Türkiye Kongresi (20-21 Nisan 2002 Ankara), Avrasya Stratejik Araştırmalar
Merkezi Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Yayını, Ankara 2003.
12
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
Anadolu’da bulunan iki Ermeni Krallığı’nın ortadan kaldırılması Bizan-
sın izlediği bu politika sonucunda gerçekleşmiştir
2
. Bizans zulmü altında
yaşayan Ermeniler, 1040 tarihinden itibaren Anadolu’ya akınlar düzenle-
yen Selçuklu Türklerini Allah’ın kendilerini bu zulümden kurtarmak için
gönderdiklerine inanmışlar ve onları kurtarıcı olarak görmüşlerdir
3
. Sonuç
olarak, Selçuklu Türkleri Bizansın yok etmeye çalıştığı Ermeni Kilisesi’ni
ve halkını korumuştur.
Selçuklulardan sonra Anadolu tarihine damgasını vuran Osmanoğul-
ları’nın kurduğu devletin büyümesi, gelişmesi ve İstanbul’u fethetmesi ile
Bizans İmparatorluğu yıkıldı. Böylece yüzyıllardır dinsel, siyasal, toplum-
sal ve kültürel baskı altında yaşayan Ermeniler bu zulümden kurtuldu. Os-
manlı Devlet anlayışı ve İslâm felsefesinin temellerinden biri olan hoşgörü
çerçevesinde, Ermeni toplumunun hak ve hukuku güvence altına alındı
4
.
Ermenilerin, Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde, Anadolu’da ayrı
bir toplum olarak örgütlenmelerine izin verildi ve Kütahya’da ilk Ermeni
merkezi kuruldu
5
. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alması ile birlikte
Bursa’da bulunan Ermeni Patriği Hovakim İstanbul’a çağrıldı ve 1461 yı-
lında bir ferman ile Ermeni Patrikhanesi kurularak Ermeni milleti tanın-
dı
6
. Ermeni Patriği, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Ermenilerin hem
ruhanî hem de cismanî lideri olarak yerini aldı. Ermenilerin kendi dinî,
malî, eğitim, kültür işlerini yürütmeleri amacı ile vakıf kurmalarına da izin
verildi. Hatta ekonomik sıkıntı içinde bulunduklarında yardım da edildi.
Bütün yapılanlar Ermeni toplumunun ve kilisesinin yaşamasını ve geliş-
mesini sağladı
7
. Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan en zengin
gayrimüslim topluluklarından biri haline geldi. Sarrafl ık, kuyumculuk yap-
tılar ve dış ticareti ellerinde tuttular. Ermenilerin Türk kültürünü benim-
semiş olmaları, Türkçe konuşmaları ve devlete olan bağlılıkları devletin
2 Ali Sevim, Selçuklu-Ermeni İlişkileri, Yeni Türkiye, Ermeni Sorunu Özel Sayısı II (Mart-
Nisan 2001), Ankara 2001, s.594-596.
3 Claude Cahen, Osmanlılardan Önce Anadolu, İstanbul 2000, s.160-165.
4 Ercan, a.g.e., s224.
5 Kı Young Lee, Ermeni Sorununun Doğuşu, Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara 1998, s.1-4;
Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s.149; Hazma Bektaş, Er-
meni İsyanları, Göç Ettirilme Nedenleri ve Uygulamada Devletin Rolü, Trabzon Belediyesi
Yayını, Trabzon 1998, s.10-14.
6 Bilal
Eryılmaz, Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslim Tebaanın Yönetimi, Risale Yayını, İs-
tanbul 1996, s.34-35.
7 Yuluğ Tekin Kurat, “Çok Milletli Bir Ulus Olarak Osmanlı İmparatorluğu”, Osmanlıdan
Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye Yayını, Ankara 2001, s.356-358; Bozkurt, a.g.e.,
s. 9-11.
Dostları ilə paylaş: |