Etimoloji Nedir - Ne Değildir ve…
54
oñay ilkey kuvrag ara oñaru evirür
“On bâbdan ibâret aydınlatıcı emanet denilen
tamamiyle gerçek, temiz, pâk, üç töre çarkını
kendisinin emsâlsiz tolun hikmeti ile
cemâat arasında kolayca iyilik için çevirir”
dörtlüğündeki il+gey ~ il-key örneğine dayanarak ileri sürüyor.
Eski Türkçede +gey ~ +key eki ile geçen tek kelime il+gey ~ il+key ve
bundan türetilen kelime il+gey+sök ~ il+gey+sük ~ il+key+sök ~
il+key+sük
“bilgin, âlim, allâme [= erudite]” kelimesidir.
Ben ise +gay/+gey eki ile +ay/+ey ekinin ayrı ekler olduğu
görüşündeyim. Çünkü Eski Türkçe devresinin devamı olan Orta Türkçe
devresinde ekin başındaki -g-/-g- ünsüzünün düşmesi için bir sebep yoktur.
Ayrıca Orta Türkçede +ay/+ey ekli kelimeler yanında +gay/+gey ekli
kelimeler de kullanılıyor. Şöyle ki:
Ekin Orta Türkçede geçen diğer örnekleri Kutadgu Bilig’de geçen
“zalim, zorba” anlamlarında geçen küç+gey ~ küç+key
16
(814, 2030, 2031,
2035, 2245, 3111, 3434, 5521, 5852) ve “sadık, vefalı” anlamlarında geçen
öz+gey ~ öz-key
(2237, 2571, 2767, 2767) şekilleridir.
Kalın sıralı +gay şekli ise Mukaddimetu’l-edeb’te geçen bos+gay
17
“un-
erfahren [tecrübesiz] ve
DLT’te
çal+gay “kuş kanadının uçları” anlamında
geçen, çağdaş Kazak Türkçesinde çal-gıy şeklinde yaşayan kelimelerde
kullanılmıştır.
Marcel Erdal Maitrisimit Nom Bitig’de yüggey kelimesinin geçtiğini
söylüyor ise de ben yüggey şeklini MNB yayımlarında bulamadım. Ancak
Mukaddimetü’l-edeb
’te yükey kelimesi geçiyor.
+gay/+kay ~ +gey/+key
ekinin Türkçede sadece il-gey ~ il-key
kelimesinde görülmesi belki de bu ekin Moğolcadan Türkçeye “bulaşma
[contamination]” yolu ile geçtiği görüşüyle açıklanabilir. Çünkü ekin
16
Reşid Rahmeti Arat küç+key okuduğu kelimeyi “zâlim, zorba [= violence]”
şeklinde anlamlandırmış. Buna karşılık M. Erdal kelimeyi
küç+gey okuyor ve
“zorbalık sonucu, feci, hunhar, vahşî [= violent}” şeklinde anlamlandırıyor.
17
Nuri
Yüce,
“Neu
festgestelle
Wörter
und
Wortbedeutungen
im
Choresmtürkischen (II)”, 1984, s. 53.
Sertkaya, Osman Fikri
55
+kay/+key
şekli Moğolcada kullanılıyor.
18
M. Erdal şu örnekleri
zikretmektedir.
balar
“karanlık”
> balar-kay “örtülmüş, gizlenmiş”
koñkor
“delik, çukur”
> koñkor-kay “düzensiz”
degere
“üstte, üstünde, yukarıda”
> degerü-key “kasıntı, küstah”
silün/şilün
“et suyu, çorba”
> silükey/ şilü-key “yapışkan, salyalı”
> üsü-key “sık, koyu, yoğun, kesif”
> seziklem-key
Bu örneklerden ilk ikisi N. Poppe’nin gramerinde yer almaktadır.
19
3/1. yokay: “gururlu, kibirli”. Eski Uygur Türkçesi
metinlerindeki küvenç yokay köñül ibaresinde küvenç yokay “Stolz und
Hochmut [gururlu, kibirli]” şeklinde “ikizleme [Synonim]” olarak geçiyor.
Cibei-Daochang-Chanfa’daki küvenç yokay köñüllüg ögretiglerin titzün
(Warnke, 401); küvenç yokay köñülüg titmiş ıdalamış atlıg teñri burkan
kutıña
(Röhrborn, BT II 333-335) örneklerine ek olarak küvenç yokay
köñültin öñi ödrülmekte yigin bulmakımız bolzun
(BT VII / A 705-706)
örneğini de verebiliriz.
yokay kelimesinden türetilen yokaylanmaksız “he who does not get
haughtly” kelimesi de yokaylanmaksız teñri burkan kutıña ibaresinde CDC
(Röhrborn, BT II 660)’da geçmektedir.
M. Erdal yokay kelimesinin etimolojisini yokaru ‘up’ kelimesi ile (<
*yok-garu) yokay < yok-gay şeklinde yapıyor.
Ben ise, yokay kelimesinin etimolojisini yok+suz kelimesine dayanarak
yok+ay
şeklinde yapıyorum.
3/2. kolay: “zor olmayan, basit”. Etimolojisi bugüne kadar
kol
“omuzdan parmak ucuna kadar olan insan uzvu, kol, el” (Batı Türkçesi:
18
Belki de Moğolcadaki +kay/+key şekli yüzünden R. R. Arat kelimeleri +key
eki ile il-key, küç-key, öz-key şekillerinde okumuş, sonraki Türkologlar ise bu
kelimeleri il+gey, küç+gey, öz+gey okuyuşlarına çevirmişlerdir.
19
Nicholas Poppe, Grammar of Written Mongolian, Wiesbaden 1954, s. 42,
§123; Günay Karaağaç tarafından yapılan Türkçe çevirisi için bkz. Moğol Yazı
Dilinin Grameri
, İzmir 1992, s. 47, § 123.
Etimoloji Nedir - Ne Değildir ve…
56
el yazması = Doğu Türkçesi kol yazması) + ay eki ile kol+ay şeklinde
açıklanmıştır.
20
Tuncer Gülensoy ise
kolay “eksiksiz, zahmetsiz” maddesinin altında <
ong
~ ongay “kolay” açıklamasını yapmıştır!
21
3/3. oñay: <oñ+ay. Türkçede sesdeş (homophone) olan iki oñay
kelimesi bulunmaktadır. Bunlardan birinci
oñay “kolay” anlamına gelen bir
kelimedir. İkinci oñay ise “Müşteri / Jüpiter”yıldızının adıdır.
22
İlk oñay kelimesinin etimolojisi genellikle oñ “sağ, doğru” isminden
+ay eki ile teşkil edilerek
oñ+ay “doğru, kolay” şeklinde yapılmıştır.
23
Bu
kelime Türkiye Türkçesinde isimden fiil yapan
+la- eki ile
onay+la-
“doğrulamak, tasdik etmek” fiilinde geçer.
oñay
kelimesinin kullanılışına Eski Türk Şiiri’nden iki örnek verelim.
utgurak bir egsüksiz oñay tolgurup
ontın sınar tınlıglarka asıg kılayın
“Tamâmen, hiç bir eksiksiz, kolayca doldurup,
dünyanın her tarafındaki canlılara faydalı olayım” (ETŞ, 16/55-56).
uzun ödün sansarda çommış batmışlar
uçuz oñay sukavati uluşta togzunlar
“Uzun zamandan beri Samsâra’ya dolmuş, batmış olanlar
kolaylıkla Sukhavâti diyarında doğsunlur” (ETŞ, 16/107-108).
20
Carl
Brockelmann,
Osttürkische
Grammatik
der
islamischen
Literatürsprachen Mittelasiens
, Leiden 1954, s. 88’de Jean Deny’nin 1937’de
Mélange Boisacq
[Boysak armağanı]’nda yazdığı yazıya atıf yapmaktadır.
21
Tuncer Gülensoy, Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi
Sözlüğü, II, O-Z
, Ankara 2007, s. 534b-535a.
22
Sertkaya, Osman Fikri , “Kelime dağarcığımızdan (3): Okay “Zühal / Satürn”
mü, yoksa ”Müşteri / Jüpiter” mi?”,
Türk Dili, 1991/I, Sayı 474, Hziran 1991, s.
321-325.
23
Tuncer Gülensoy oñay kelimesinin etimolojisini oñ-a-y şeklinde yapmaktadır.
(Tuncer Gülensoy,
Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü,
II, O-Z
, Ankara 2007, s. 626a.