Ebedi dönüş mitosu



Yüklə 3,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə46/51
tarix15.01.2023
ölçüsü3,73 Mb.
#98631
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   51
0963-Ebedi Donush Mitosu-Mircea Eliade-chev-Umit Altugh-1976-187s

Dördüncü Bölüm
1. Henri-Charles Puech, "Gnosis and Time”, 
Man and Time
(Nevv York ve Londra, 1957), s. 48. Ayrıca bkz. aynı ya­
zar, "Temps, histoire et mythe drans le christianisme des 
premier siecles", 
Proceedîngs o f the Vilth Congress fo r
the History o f Religion
(Amsterdam, 1961), s. 33-52.
2. Pierre Duhem
Le Systeme du monde
(Paris, 1913-17); Lynn 
Thorndike, 
A History o f Magic and Experimental Science
(Nevv York, 1929-41); Pitirim A. Sorokin, 
Social and Cul-
tural Dynamics,
II (Nevv York, 1937-41).
3. Thorndike, I, s. 455; Sorokin, s. 371.
4. Duhem, V, s. 223. 
.
5. Ay., s. 225; Thorndike, E, s.267,416, vb. Sorokin, s. 371.
6. Joachim Floris'in kehaneti-eskatolojik spekülasyonların, 
Assisili St. Francis, Dante ve Savanorola'nın düşünce­
lerini esinlemiş ve zenginleştirmiş olmasına karşın böy­
lesine hızla unutulması Batı dünyası için gerçek bir tra­
jedidir. Calabrialı keşişin bugün sadece adı kalmıştır. 
Sadece dogma açısından değil toplum açısından da tinsel 
özgürlüğün (Joachim'in hem kutsal hem de tarihsel diya­
lektik için bir zorunluluk olarak gördüğü özgürlüğün) 
içkinliği daha reformasyon ve rönesans ideolojileri ta­
rafından, ancak tamamen farklı terimlerle ve farklı tin­
sel görüşlere uygun olarak tekrar ele alınmıştır.
7. Sorokin, s. 379.
8. Bkz. A. Rey, 
le Retour etemel et la philosophie de la
physique
(Paris, 1927); Pitirim A Sorokin, 
Contemporary
Sociological Thought
(Nevv York, 1928), s. 728-41; Arnold
174


J. Toynbee 
A Study of History
, III (Nevv York, 1934); 
Ellsvvorth Huntington, 
Mainsprings o f Civilisation
(Nevv 
York, 1945), özellikle s. 453; Jean Claude Antoine, 
"L’Eternel Retour de l’historie deviendra-t-il objet de 
S c i­
ence?" 
Critique
(Paris), XXVII, (Ağustos 1948), s. 723.
9. Sorokin, s. 383, not 80.
10. Öncelikle, "tarihçilik " ve "tarihselcilik" terimlerinin 
birçok farklı ve karşıt felsefi akım ve yönelimi ifade 
ettiğini belirtelim . Dilthey'in dirimselci göreciliğini, 
Croce'nin 
storicismo'
sunu, Gentile’nin 
attualismosunu
ve 
Ortega'nın "tarihsel akıl"ını hatırlamak yirminci yüz­
yılın ilk yarısında tarihe yönelik felsefi değerlendir­
melerin çokluğunu görmek için yeterli olacaktır. Croce'nin 
şimdiki konumu için bkz. 
La storia corne petısiero e come
azione
(Bari, 1938; 7. gözden geçirilmiş basım, 1965). 
Ayrıca, Ortega y Gasset, 
Historia como sistema
(M adrid,
1941); Kari Mannheim, 
İdeology and Utopia
(çev. Louis 
VVirth ve Edvvard Shils, Nevv York, 1936) tarih sorunu 
hakkında ayrıca bkz. Pedro Lain Entralgo, 
Medicina e
historia
(Madrid, 1941) ve Kari Lovvith, 
Meaning in His­
tory
(Chicago, 1949).
11. "Tarihselciliğin” her şeyden önce tarihi sürekli bir terör 
olarak yaşamamış uluslara mensup düşünürlerce ya­
ratılıp savunulduğunu vurgulamak istiyoruz. Bu düşünür­
ler "tarihin ölümcüllüğünü" yaşamış uluslardan olsalardı 
başka görüşler savunurlardı belki de. Her durumda, olup 
biten her şeyin sırf 
olduğu
için "iyi" olduğunu öne süren te­
orinin Baltık ülkeleri ya da sömürge ülkelerin düşünür­
lerince kabul edilip edilmeyeceğini bilmek ilginç olurdu.
12. Şunu belirtmek gerekir ki bu bağlamda "modern insan" 
herşeyin ötesinde tarihsel olmayı vurgulayarak modern 
olmaktadır; yani, her şeyin ötesinde, tarihselciliğin, 
Marksizmin ve varoluşçuluğun insanıdır. Çağdaşlarımı­
zın tümünün kendilerini bu şekilde tamtılamadığım be­
lirtmeye bile gerek yok.
175


13. Bu konuda bkz. 
Patterns in Comparative Religion
(Londra 
ve Nevv York,1958), s. 398.
14. Geleneksel toplumlarda varolan ve gerçek olan "büyüsel 
yararlı" olanakları da ayrı.
15. Ancak böyle bir uslamlama ile göredliğe ve şüpheciliğe 
yol açmayacak bir bilgi sosyolojisinin temeli atılabilir. 
"İdeolojiler" (Kari Mannheim'm terime verdiği anlam­
da) üzerindeki -ekonom ik, toplumsal, ulusal, kültürel- 
"etkiler" onların nesnel değerlerini yoketmez; tıpkı bir 
şairin şiirsel yaratısına yardımcı olan yüksek ateş veya 
sarhoşluğun bu yaratının değerini azaltm am ası gibi. 
Bütün bu toplumsal, ekonomik ve diğer etkiler, tam ter­
sine, bir tinsel evreni yeni açılardan tasavvur etmek için 
fırsattır. Ama, şunu da söylemeye bile gerek yok ki, bir 
bilgi sosyolojisi, yani ideolojilerin toplumsal koşullarının 
incelenm esi ancak tin in özerk liğ in i olum layarak 
görecilikten korunabilir ve eğer onu doğru anladıysak, 
Kari Mannheim bunu olumlamayı göze alamamıştır.
16. Böylesi önermeler hesaba katılmamalı, çünkü bir mucize 
olasılığını ima ediyorlar. Hıristiyanlığın ortaya çıkışın­
dan beri mucizeler böylesine azaldıysa bunun suçu Hıris­
tiyanlıkta değil H ıristiyanlardadır.
176



Yüklə 3,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə