Dünyanın Güneş Etrafındaki Hareketi



Yüklə 193,23 Kb.
səhifə6/6
tarix04.02.2018
ölçüsü193,23 Kb.
#24275
1   2   3   4   5   6

Tornadolar

Genellikle öğleden sonraları ve akşamın erken saatlerinde, sıcak nemli, gökgürültülü havada, karalar üzerinde olu-şan tornadolar cumulonimbus bulutu içindeki kuvvetli konveksiyonla ilişkilidir. Büyük sıcaklık farklarının ve yüzey yakınında belirgin yatay konverjansın olduğu cephe zonlarının varlığı da tornadoların oluşumunda önemli rol oynar. Tornadolar çok çabuk oluşurlar ve cumulonimbus bulutunun tabanından sarkan ve yere kadar inen uzun, koyu huni şeklindeki hortumundan kolaylıkla tanınırlar. Bu esnada şiddetli yağmur veya dolu ile genellikle gökgürültüsü de olur. Bazen orajlarda meydana gelen tornadolar yere kadar ulaşamazlar. Ortalama çapları 250 m.’ dir.


Su Hortumu - Waterspout
Su hortumlarının çoğu açık deniz üzerinde oluşurlar ve tornadolardan daha az şiddetli ve daha küçük boyutludur-lar. Aşağı seviyelerdeki büyük kararsızlık, cumulonimbus bulutlarındaki şiddetli konveksiyon ve büyük yatay sıcak-lık gradyanına sahip soğuk cepheler, su hortumlarının oluşum nedenleridir.

Su hortumları da tornadolar gibi cumulonimbus bulutunun tabanından aşağıya doğru sarkan bir hortumdan oluşur. Bu hortum her zaman deniz yüzeyine kadar inmez. Hortum denize kadar inerse, dönen hava ve kuvvetli çekim sonucunda deniz yüzü aniden karışır. Böylece, yoğun beyaz bir sprey bulutu oluşur. Su hortumunun alt kısmıyla üst kısmı farklı hızlarda hareket ettikleri için hortum eğimli olur. Bu da hortumun aktivitesini azaltır. Birkaç dakika sonra hortum yüksekliğinin denizden itibaren üçte birinden koparak hızla yok olur. Bazen de gruplar halin- de oluşabilen su hortumları, genellikle yağış ile birlikte gözlenmezler.

Ömürleri genellikle 10 ila 30 dakika arasında değişir. Nadiren yarım saati geçer. Çapları 6-20 m. arasındadır.

Önemli Noktaların Altını Çizelim
Absorbsiyon : Emilme. Radyasyonun bir kısmının tutulmasıdır.

Akdeniz kıyılarımızda hava hareketi "doğuya" yöneliktir.

Ambarlarda çiğ noktası düşük soğuk hava varken, içeri nemli ve sıcak hava girerse nem yük üzerinde “yoğuşur”.

Atmosferde yükseklikle sıcaklık azalmasına “düşey sıcaklık gradyanı” denir.

Atmosferin ısı kaybına neden olan etken refleksiyon'dur.

Aynı ısı değerine sahip noktaları birleştiren hatlara “izoterm” denir.

Basınç değişiminde üç saatlik basınç farkına “tandans” denir.

Basınç deniz seviyesinden yükseldikçe yaklaşık 10,5 metrede 1 mm azalır.

Bazı yerlerde belirli şartlarda yükseldikçe sıcaklık artar, buna “inversiyon-sıcaklık terselmesi” denir.

Bazı yerlerde izobarlar bükülerek, bir uzantı meydana getiriler. Yüksek basıncın uzayan bu bölümüne “sırt-ridge”, alçak basıncın uzayan bu bölümlerine “oluk-trough” denir.

Bazı sınırlı bölgelerde yalnız gradyan yönünde rüzgar esebilir. Bu rüzgarlara “barostrofik rüzgarlar” denir.

Bir alçak basınç merkezinde basınç azalıyorsa sistem “derinleşiyor”, artıyorsa sistem “doluyor” denir.

Bir cismin yayınladığı radyasyon enerjisi "sıcaklık artınca artar".

Bir cismin üzerine gelen ışınları yansıtma derecesine “albedo“ denir.

Bir görüşe göre sis zemine inen “stratus” bulutudur.

Bir hava haritasında soğuk cephe için; (Orajlar, sağanak yağışlar gözlenir. Soğuk hava sıcak havanın yerini almak-tadır. Cumulonimbus bulutları mevcuttur) denilebilir.

Bir yerde orajın meydana geldiğini söylemek için "gökgürültüsünün işitilmesi" yeterlidir.

Birim kütledeki (1 gram) suyun buharlaşması için gerekli ısı enerjisine “buharlaşma gizli ısısı” denir. Bilindiği gibi, 1 gram suyun sıcaklığını 1 °C yükseltmek için sadece 1 kalorilik ısı gereklidir. Oysa buharlaşma gizli ısısı, buna gö-re çok büyüktür. 1 gram suyun buharlaşması için 540-600 kalorilik enerjiye ihtiyaç vardır.

Bütün bulutlar atmosferin troposfer tabakasında oluşur.

Celcius Ölçeği : Bir madde 1013.3 hpa (1 atmosfer) basınçta saf su ve buz karışımı ile termal dengede ise bu mad-de 0° C sıcaklıktadır. Aynı madde 1 atmosfer basınçta kaynayan su üzerindeki buhar ile termal dengede ise bu madde 100° C sıcaklıktadır.


Cirrostratus bulutu buz kristallerinden oluşur ve ay veya güneş etrafında hale meydana getirir.

Civa -39 C° 'de, alkol -117 C° 'de donar.

Civalı bir barometrede "yükseklik, sıcaklık, enlem indirgemeleri" yapılır.

Cumulonimbus fırtına bulutu olarak bilinir.

Cumulus-Stratus-Altostratus-Cumulonimbus-Cirrostratus. En yükseği Cirrostratus' dür.

Çiğ Noktası Sıcaklığı : Havada bulunan subuharı miktarı değişmeksizin yani havaya nem ilave etmeden, havanın doymuş hale gelmesi için soğuması gereken sıcaklığa “çiğ noktası sıcaklığı” denir.


Çiğ sıfır C° sıcaklığın üstünde, kırağı sıfır C° sıcaklığın altında gerçekleşir.

Çisenti : Çapı 0,5 mm.’den daha küçük birbirine çok yakın su damlacıklarının oldukça düzenli yağışıdır. Çisentiyi sadece tabaka şeklinde stratus bulutu meydana getirir.

Çisentiyi oluşturan bulut stratus'dür.

Çok büyük sıcak su kütleleri üzerinde hareket eden ve hem sıcaklık hem de nem bakımından en keskin değişimler gösteren hava kütlesi "kışın cP" dir.

Dalga serpintilerine "emberun" denir.

Dolu : Çapı 5-50 mm veya bazen daha büyük küresel veya düzensiz buz parçalarının yağışıdır. Dolu yağışı daima cumulonimbus bulutundan meydana gelir.

Doymuş havada yoğuşmanın başladığı sıcaklığa çiğ noktası sıcaklığı -dew point- denir.

Düşey hava akımları, dağlar veya havanın temas ettiği yüzey tarafından ısıtılması veya soğutulmasıyla oluşur.


En yüksek bağıl nem güneş doğuşlarında, en düşük de öğleden sonraları görülür.

Esas olarak kar bulutu Nimbostratus’ tür.

Gri renkte düzgün görünüşlü sise benzeyen bulut “stratus'tür”.

Gün içindeki maksimum sıcaklık ile minimum sıcaklık arasındaki farka “günlük sıcaklık aralığı” denir.

Güneş enerjisi radyasyon yoluyla dünyaya gelir.

Hale Olayı : Atmosferde süspansiyon halinde bulunan buz kristalleri vasıtasıyla ışığın kırılma ve yansımasından meydana gelen halka, yay, ışıklı kolon şeklindeki ışıklı olaylar topluluğudur.Genel olarak, güneş halesi ve ay halesi olmak üzere ikiye ayrılırlar.Haleler mutlaka buz kristallerinden oluşmuş bulutlardan veya buzlu sislerden meydana gelirler.Bu nedenle hale olayları kötü hava habercisidirler.Cephelerin önünde oluşan halelerden 24 saat sonra gibi kısa bir süre içinde hava bozabilir ve yağış başlayabilir.Soğuk cephelerin gerisinde oluşan halelerden sonra ise hava düzelmeye başlar.Halenin iç kısmında genellikle net olarak görülebilen kırmızı, dış kısmında ise mor renkli halka bulunur.

Hava belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en yüksek subuharı miktarına eriştikten sonra soğuma olursa, yoğuşma olayı meydana gelir. Yani hava içindeki gaz halinde bulunan su, tekrar sıvı hale dönüşür.

Hava kütlesinin zamanla yatay olarak yer değiştirmesine “hava akımı” denir.

Havadaki mevcut subuharının doyma durumuna ulaşması için gerekli buhar oranını yüzde olarak ifade edene "bağıl nem" denir.

Havadaki nemin zemindeki soğuk cisimler üzerinde yoğuşması ile “çiğ ve kırağı” oluşur.

Havanın aşağıya doğru hareketi bulut oluşumuna engeldir.

Havanın bağıl nemi "rüzgar yönüne etki etmez".

Havanın bir noktadan uzaklaşmasına “diverjans” denir.

Havanın bir yerde toplanmasına “konverjans” denir.

Isınan havanın yükselmesine “konveksiyon” denir.

Isının kırılma ve yayılma şeklinde etkilenmesine “diffüzyon” denir. Diffüzyona uğrayan güneş ışını atmosferin aydınlık olmasını sağlar.

1 mb. 0,75 milimetre, o da 0,03 inch' dir.

1 m/s = 3,6 km/h 1 m/s = 2 knots 1 km/h = 0,28 m/s

İçinde cam index ve alkol olan termometre "minimum termometre" dir.

İki yüksek basınç sahası arasında bulunan alçak basınç alanına “col” denir.

İstanbul Boğazı'nda şiddetli lodos sırasında kuzey yönlü akıntı ters dönerek “orkoz“ denilen olay oluşur.

İzmir civarında deniz meltemlerine “imbat” denir.

İzobarlara dik basınç değişimine “basınç gradyanı” denir.

İzotermlere dik sıcaklık değişimine “yatay sıcaklık gradyanı” denir.

Kesif sis durumlarında bağıl nem % 100' dür.

Kompartımana havalandırma amacıyla verdiğiniz havanın sıcaklığı, kompartıman içindeki havanın çiğ noktasından daha düşükse, havalandırmanın derhal durması gerekmektedir. Aksi halde kompartıman içinde “yoğuşma” meydana gelecektir.

Kompartıman sıcaklığı, havalandırma amacıyla kompartımana verilen dışarı havanın çiğ noktasından daha düşükse yine havalandırmanın durması gerekmektedir. Şayet yükün kendisi veya geminin diğer kısımları çiğ noktasından daha soğuksa yine “terleme” meydana gelecektir.

Kuzey yarımkürede yer seviyesinde rüzgarlar yüksek basınç alanlarında saat ibrelerinin dönüş yönünde, dışa doğru; alçak basınç alanlarında ise merkez etrafında saat ibrelerinin dönüşünün ters yönünde, merkeze doğru eserler.

Labrador akıntısı, Newfondland’ın güney sahili, Nova Scotia’nın güneydoğu sahili ve Gulf Stream’in kuzeyi ara-sındaki alanı kaplar. Labrador akıntısı soğuk su akıntısı olarak ABD sahilinde güneye doğru akmaya devam eder.

Lapse Rate : Ölçülen düşey sıcaklık azalması “lapse rate” olarak bilinir.


Latent Isı : Suyun buharlaşması esnasında bir miktar enerji harcanır. Bu enerji miktarı 1 gr suyun buharlaşması için yaklaşık 600 cal. kadardır. Yoğuşma esnasında tekrar açığa çıkan bu enerjiye “latent ısı“ denir.

Meteorolojide en yaygın kullanılan yağmur ölçer (plüviyometre) tipi Hellman Plüviyometresi’dir.

Meteorolojik haritalarda barometrik basınçların aynı olduğu yerlerin birleştirilmesinden meydana gelen çizgiye “izobar” denir. Eş basınç çizgisi de denir.

Meteorolojik bir haritada belirli bir zaman içinde, basınç değişiklikleri aynı olan yerlerin birleştirilmesinden oluşan çizgiye “izolabar” denir.

Munsonları en iyi, mevsimsel yön değiştiren rüzgarlar olarak tanımlayabiliriz.

NE Musonu : Kasım’dan Mart’a kadar, (Muson ara dönemi : Nisan ve Mayıs ayları).

SW Musonu : Haziran’dan Eylül’e kadar (Muson ara dönemi : Ekim ayı).

Mutlak nem değeri öğleden sonra erken saatlerde en yüksek, güneş doğuşlarında en düşük seviyededir.

Nem ölçen aletlere “higrometre” denir.

Nemin yüke etkisi; denizdeki hava doğal olarak karasal havadan daha nemlidir.Çünkü geniş su yüzeyinden buhar-laşma daha kolaydır.Sıcak iklimlerde deniz üzerindeki hava daha nemlidir.Yüksek enlemlerde sıcaklık azaldığından nemlilik de azalır.

Normal termometre ve max. termometrenin içinde civa, minimum termometrenin içinde de alkol bulunur.

Oklüzyona neden olan en büyük etken yükseltidir.

Oraj, şiddetli ve kuvvetli bir şimşek ve aynı zamanda kuru bir gök gürültüsü ile kendini gösteren bir veya birkaç şiddetli atmosferik elektrik boşalması olayıdır. Oraj esnasında genellikle yağış olur, fakat yağış şart değil-dir.Bir yerde oraj olayının meydana geldiğini söylemek için yalnız gökgürültüsünün işitilmesi yeterlidir. Yalnız şimşek görülürse bu olay bulunulan yer için oraj olayı kabul edilmez. Oraj, cumulonimbus bulutundan meydana gelir. Orajla birlikte sağanak yağışlar görülür.

Orografik Yağışlar : Bir engebeye (dağa) doğru esen hava, dağ tarafından yükselmeye zorlanır.Yükselen hava adyabatik olarak soğur ve bulut oluşur.Bu bulutlardan oluşan yağışlara da orografik yağış denir.

Refleksiyon : Yansıma. Radyasyonun bir kısmının geri dönmesidir. Yansıma, ışının yüzeye geliş açısına, yüzey özelliklerine ve ışının dalga boyuna tabidir.

Rüzgarı yönlendiren etkenler; coriolis kuvveti, merkezkaç kuvveti ve sürtünme'dir.

Secondary Depresyon, alçak basınç alanı içinde bulunan ve dış izobarlar arasında oluşan küçük alçak basınç alanlarıdır.

Sıcaklığın düşük olduğu sabahın erken saatlerinde doymuş buhar basıncı da küçüktür ve dolayısıyla bağıl nem

yüksektir. Sıcaklığın maksimum olduğu öğleden sonra ise, bağıl nem en düşük değerini alır.

Sıcaklığın belli bir periyottaki değişimi “termograf” ile tespit edilir.

Sıcaklık genel olarak ekvatordan kutuplara doğru azalmakla beraber en sıcak kesim ekvator değil, termik ekvator'dur.

Sıcaklık ve nem bakımından homojen karakterli hava yığınlarına “hava kütlesi” denir.

Siklonda merkez basınç değeri 990 mb.'dan az ise "derin", 1010 mb.'ın üzerinde ise "sığ" olarak bilinir.

Sis oluşumunun en etkin sebebi, alttaki soğuk yüzeyle temas eden havanın soğumasıdır.

Six termometresi "maksimum ve minimum termometrenin" birleştirilmiş halidir.

Soğuk bölgelerden sıcak ve sisli bölgelere giden yük sık sık havalandırılmalıdır.

Soğuk çekirdekli yarı-sürekli yüksek basınç alanına örnek, Sibirya'dır.

Soğuk hava sıcaklığının hava sıcaklığından çok daha yüksek su yüzeyinden aktığı zaman oluşan ve su yüzeyi üze-rinden dağınık duman görüntüsü veren sise "buhar sisi" denir."

Soğuyan hava ağırlaşarak çöker, buna “subsidans” denir.

Tandans : Basınç değişiminde üç saatlik basınç farkına “tandans” denir.

Termik Ekvator : Meridyenlerin sıcaklığı en yüksek olan noktaların birleştirilmesiyle elde edilen çizgidir.Genellik-le ekvatordan biraz kuzeyde bulunur.
Trace : Ölçülemeyecek kadar az yağmura denir.

Tropikal siklonun, merkez kısmına siklonun gözü denir. Merkez yaklaşırken sırasıyla Ci, Cs, As, St, Cu, Cb bulut-ları gözlenir.

Tropopozdaki sıcaklık "yeryüzündeki sıcaklıktan çok soğuktur".

Troposferin yüksekliğinin en az olduğu bölge "kutuplar" dır.

Türkiye'nin kuzeyinde polar hava kütleleri, güneyinde tropikal hava kütleleri bulunur.

Verilen bir mesafedeki basıncın değişim miktarına “basınç gradyanı” denir.

Yağmur 0,5 mm’den daha büyük çaplı damlalar halinde sıvı su parçacıklarının yağışıdır. Yağmur esas olarak nimbo-stratus bulutundan düşer. Nimbostratus bulutları genellikle bol ve sürekli yağış meydana getirirler.

Yağışın miktarını ölçmek için, yağmur ölçer (plüviyometre) kullanılır. Meteorolojide en yaygın kullanılan plüviyo-metre “Hellmann Plüviyometresi” dir. Plüviyometrenin yazıcısına plüviyograf denir.

Yarı-sürekli alanlarına "Basra" bir örnektir.

Yaz aylarında fazla görülen, lif şeklinde şeritler halinde olan, ipek gibi ince olup, gölge yapmayan bulut cirrus' dur.

Yere bitişik havada en düşük sıcaklık "açık, kuru, sakin gecede" olur.

Yerin soğumasıyla çiğ meydana gelmesi için ana neden "radyasyon ile soğuma" dır.

Yeryüzü yakınındaki atmosferin yerden itibaren ısınmasında "yüzeyden yansıyan güneş radyasyonunun yutulması" etki etmez.

Yeryüzü yakınındaki atmosferin yerden itibaren ısınmasında; sıcak yüzeyden kondüksiyon, sıcak yüzeyden konvek-siyon, yüzeyden radyasyonla neşredilen kızıl ötesi enerjinin yutulması, bulutlardan geçen güneş radyasyonunun atmosferde yutulması etkili olur.

Yüksek basınç alanlarında havanın açık olmasını en iyi "yukarıdan yere doğru çöken hava" açıklar.

Yüzey yakınındaki, soğuk hava tabakası üzerindeki daha sıcak havadan düşen yağmurdan oluşan sise "cephe sisi"

denir.

Med-Cezir Olayı Nedir ?
Med-cezir olayı, dünyamızın üzerinde ay ve güneşin kitlesel çekim etkileri nedeni ile, dünya üzerindeki geniş su kütlelerinin düzeylerinin periyodik olarak dikey hareketleridir. Newton’un çekim kanununa göre, kitleler arasın-daki çekim kuvveti kitlelerin ağırlıkları ile doğru, aralarındaki mesafenin karesi ile ters orantılıdır. Buna göre ayın güneşe nazaran dünyaya çok yakın bulunması, dünya üzerinde oluşturduğu kitle çekim kuvveti güneşe göre daha fazladır. Güneşin, med-cezir olayı üzerindeki etkisi aya nazaran 3/7 oranındadır.

Olayı teorik olarak basitçe açıklayacak olursak, dünya üzerindeki kitleler, yerçekimi ve dünyanın dönüşünden oluşan merkezkaç kuvvetlerinin etkisinde olup bir denge içindedirler. Ancak Ay’ın yörüngesindeki periyodik hareketinde, dünya ile aralarında oluşan kitlesel çekim kuvveti, dünyadaki bir kütle olan suların molekülleri üzerinde, bu dengeyi değiştiren bir etki oluşturur. Ay’ın bulunduğu yöndeki merkezkaç kuvvetine eklenen kitle çekim kuvveti bu kuvvetin büyümesine bunun sonucunda bu bölgedeki suların yükselmesine neden olur. Buna karşılık Ay’ın bulunduğu yönün tam karşıtındaki dünya bölgesinde, kitle çekim kuvveti, aynı oranda bu sefer yerçekimi kuvvetinde eksiltici bir etki yarattığı nedeniyle bu bölgede artan merkezkaç kuvveti sonucunda yine suların yükselme olayını yaratır.

Suların Ay’ın bulunduğu yön ve karşıt yönde yükselmesine karşılık bu yönlere 90° yönlerde suların alçalma olayını oluşturur. Genel olarak 24h 50m’lık bir ay gününde, suların periyodik olarak alçalıp-yükselme hareketi, iki kez yinelenir. Aynı teoriyi güneşin kitlesel çekimi için de düşünürsek, Güneş ile Ay’ın aynı yönde olması halinde kitlesel çekim kuvvetlerinin ikisinin toplamı olacağı cihetle sulardaki yükselme ve alçalma en üst düzeyde gelişir.

Bu şekilde med-cezir olayına En Yüksek Su HWS veya En Alçak Su LWS olayı denir (Spring Tide).

Güneş ve Ay’ın birbirinden faklı yönlerde olması, bu olayın değerinin daha değişik ve az olmasına neden olur. Güneş ve Ay etkilerinin birbirlerini azaltıcı mevkilerde olması halinde ise, yani uzaydaki mevki itibari ile güneş ile ay birbirlerine 90° açısal mevkilerde olması halinde Az Yüksek Su HWN, Az Alçak Su LWN olayı gelişir (Neap Tide).

Chart Datum–Harita Seviyeleri


Genellikle en alçak su düzeyi ve onların daha altında olan bir su yüksekliği değeridir. Alçak Su zamanları çok ender olarak harita düzeyinin altına düşer. Bu durumda Tide Tables cetvellerinde gösterilen alçak su değeri (-LW) şeklinde veya cetvelde açıklanan özel bir işaretle belirlenir.

Neap Tide-En Az Med-Cezir


Güneş ve Ay’ın uzayda birbirine nazaran 90° açı teşkil edecek mevkilerde bulunmaları halinde (İlk Dördün-Son Dördün) zamanlarında çekim etkileri karşıt yönlerde olacağı nedeniyle su düzeyleri yükselme ve alçalmada en az düzeyde olur.

Spring Tide_En Fazla Med-Cezir


Güneş ve Ay’ın bir yönde ve aynı hizada oldukları (Yeniay ve Dolunay) zamanlarında çekim etkileri birleşeceği nedeniyle, suların en yüksek ve en alçak düzeylere ulaşmalarıdır.
Duration of Rise-Menzil Zamanı

LW’ dan HW’ a veya tersi olan bir durumdaki zaman sürecidir.



Diurnal Tide-Günlük Med-Cezir


Dünyanın bazı bölgelerinde 8h süreçli bir HW-bir LW olarak görülen Med-Cezir.
Stant-Kararlılık

Alçak sudan yüksek su durumuna geçişte veya bunun tersi yüksek sudan alçak su durumuna geçişte suların yüksel-me ve alçalma süratinde bir anlık duraklama zamanıdır.


Range-Menzil

Bir yüksek su düzeyi ile onu takip eden bir alçak su düzeyi arasındaki düzey farkıdır.



Med-Cezir Akıntıları


Med-Cezir olayı ile ilgili olarak deniz sularının yatay bir hareketi vardır, ki biz okyanusun tabii akıntılarından ayırt edebilmek için Med-Cezir akıntısı diye nitelendiriyoruz.

Bu yatay akıntıların denizden karaya doğru olanına “Flood Current”, karalardan denize doğru olanına “Ebb Cur-rent” adı verilir. Bu akıntılar bir Med-Cezir olayı süresince birbirini takip eden akıntılardır. Bu iki akıntı sırasında suların durgun olduğu kısa bir süre vardır. Buna durgun su (Slack Water) denilir.



Gel-Git Tipleri



1-Yarım Günlük (İki Salınımlı) Gel-Git : Bu tipte günde iki alçak su, iki yüksek su görülür. Ardarda gelen iki alçak su ve iki yüksek su yükseklikleri arasında çok büyük farklılık olmayıp periyodu 12 saat 25 dakikadır. Kuzey ve Güney Amerika’nın Atlantik sahillerinin bir kısmı, Doğu Afrika kıyıları, Hint Okyanusu, Bengal Körfezi ve Batı Afrika ile Batı Avrupa kıyılarında görülür.

2-Günlük (Tek Salınımlı) Gel-Git : Bu tip gel-git görülen bölgelerde her ay, günde bir defa yükselme bir defa da alçalma olup, periyodu 24 saat 50 dakikadır. Meksika Körfezi, Java Körfezi, Tankin Körfezi, Antillerin bir kısmı, Ohotsk Denizi kıyıları, Baltık’da Fin ve Riga Körfezlerinde görülür.
3-Karışık Gel-Git : Günlük ve yarım günlük karakter taşıyabilirler. Yüksek su ve alçak su arasındaki fark çok azdır. Amerika’nın Pasifik kıyılarında, Avustralya kıyılarında, Basra Körfezi’nde, Ege Denizi’nde ve yer yer Arjan-tin kıyılarında görülür.

Gel-Git Akıntıları


Gel-git akıntıları, suların periyodik olarak yükselip alçalmasıyla ilişkili olarak oluşan yatay akış hareketidir.Tek salınımlı gel-gitlerde ise zaman-akıntı ilişkisi sabit değildir. Gel-gitin zayıf olduğu denizlerde gel-git akıntıları da çok yavaş gelişir ve hızları 5 cm/sn’yi geçmez. Yarım günlük gel-gitte, akıntılar 6 saat 12 dakika süre ile sahile, 12 dakikalık süre ile denize doğru akar.

Deniz Rıfat Türk
Yüklə 193,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə