21
Thales (yak. MÖ 624-546) ile birlikte bu durum değişmeye başla
dı. Doğanın izlediği tutarlı ilkelerin anlaşılabilir olduğu düşüncesi
doğdu. Ve böylece tanrıların hükümdarlığı anlayışının yerini, do
ğanın yasaları tarafından yönetilen ve bir gün nasıl okunacağını
öğreneceğimiz bir plana göre yaratılan bir evren anlayışının aldı
ğı o uzun süreç başladı.
İnsanlık tarihine baktığımızda bilimsel araştırmanın çok yeni
bir girişim olduğunu görürüz.
Bizim türümüz,
Homo sapiens,
MÖ
200.000 civarında Büyük Sahra Çölü’nün alt kısımlarında ortaya
çıktı. Tahıl üretimi etrafında örgütlenen toplumların ürünü olan
yazılı dilin geçmişi ise yalnızca MÖ 7000’li yıllara kadar uzanır.
(En eski yazılardan bazıları, izin verilen günlük bira tayınları hak
kındadır.) Büyük bir uygarlık kurmuş olan Eski Yunan’a ait ilk
yazılı kaydın tarihi MÖ 9. yüzyıldır; ancak bu uygarlığın en yük
sek devri, yani “klasik dönem” birkaç yüzyıl sonra; MÖ 500’den
biraz önce başlamıştır. Aristoteles’e (MÖ 384-322) göre, dünyanın
anlaşılabileceği, çevremizdeki karmaşık olayların basit ilkelere
indirgenebileceği ve bunların mitlere veya teolojik yorumlara ge
rek kalmadan açıklanabileceği düşüncesi ilk kez Thales tarafın
dan bu dönemde ileri sürülmüştür.
Bir Güneş tutulmasını ilk kez öngörme şerefi Thales’e ait olsa
da MÖ 585’te gerçekleşen tutulmayı büyük bir doğrulukla öngör
mesi muhtemelen çok şanslı bir tahmindi. Thales, ardında kendi
ne ait herhangi bir yazı bırakmayan, karanlıklarda kalmış bir fi
gürdür. Yunanlıların kolonisi olan İonya’daki evi entelektüel mer
kezlerden biridir ve yarattığı etki, sonunda Anadolu’dan taşıp ba
tıya, İtalya’ya kadar ulaşmıştır. En büyük özelliği doğal fenomen
lerin temel yasalarını açıklamak olan İon bilimi, insanın düşün
ce tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Yaklaşımla
rı akılcıdır ve bu yaklaşım onları birçok konuda bizim günümüz
de kullandığımız gelişmiş yöntemlerle elde ettiklerimize şaşırtı
cı derecede benzer sonuçlara ulaştırmıştır. Bu büyük bir başlan
gıcı temsil etmektedir. Yüzyıllar geçtikçe İon bilimi unutulacak,
ancak zamanla defalarca yeniden keşfedilecek veya yeniden icat
edilecektir.
Efsaneye göre, bugün doğa yasası diyebileceğimiz ilk matema
tik formülünü bulan ve günümüzde onun adıyla anılan kuramla
ünlenen İonyalı Pythagoras’tır (yak. MÖ 580-490). Bu kurama gö
re bir dik üçgende hipotenüsün (üçgenin en uzun kenarı) kare
si, diğer iki kenarının karelerinin toplamına eşittir. Müzik alet
lerinde kullanılan tellerin uzunluğu ile sesin armonik birleşim