Büyük Dinleri Tanımak



Yüklə 379,11 Kb.
səhifə38/52
tarix01.08.2018
ölçüsü379,11 Kb.
#59924
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   52

26. Dini Reform


Ortaçağda Katolik kilisesinin yaşamını uçuruma doğru götüren bir takım afetler yaşanmıştı. Bu afetlerin en kötüsü belki de Simon[1] idi. Simon ruhani ve manevi mevkilerin satılması anlamındaydı. Bununla birlikte papalar, piskoposlar ve keşişler hemen hemen kilisenin bütün önemli noktalarını kontrolleri altında tutuyorlardı ve bu konuda halka kayda değer bir teveccühte bulunmayarak, onları din işlerinde cahil bırakıyorlardı.

Ancak Ortaçağ Hıristiyan toplumunda bir takım reformlar meydana geldi. Bu reform girişimlerinden bazıları papaların iktidarını kabul ederek kiliseyi kötü gösteren bazı düzensizlikleri ıslah etmeği amaçlıyordu. Bazıları da Katolik kilisesini kabul etmiyordu ve takva eşliğinde güzel bir Hıristiyan yaşamı oluşturmak için çaba gösteriyordu. Bu yüzden bu grup içerisinde kilise gelenekleriyle uyuşmayan ve kâfirlik ithamıyla karşılaştıkları bir takım düşünce ve inançlar meydana gelebiliyordu. Kiliseyle devlet el ele vererek bu bidatleri yok etmek için katı yöntemler kullanarak onlarla savaşmışlardır.

26-1. Daha Eski Reformcu İsyanlar

Kilisedeki bozukluklara karşı gerçekleşen en meşhur isyanlar:

Bogomiller Hareketi (Balkanlarda X. asırdan XII. asra kadar), Baijiler Hareketi (Fransa’nın güneyinde XII. asırdan XIII. asra kadar), Velediler Hareketi (İtalya’nın kuzeyinde XII. asırdan günümüze kadar), Vayklif Hareketi (İngiltere’de XIV. asırda) ve Hos Hareketi (Bohemia’da XV. asırda) meydana gelen isyanlardır. 1232 yılında bidatleri incelemek üzere inançları teftiş mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemelerin yetkililerinin görüşüne göre sapkın görülen bir kimse tövbe etmek istemediği bir durumda idama mahkûm edilirdi.

26-2. Martin Luther

Kilise çalışanlarının birçoğunun halkı dini reforma davet ettiği sırada affedilme sertifikalarının ilanı büyük bir olay yarattı ve batı kilisesinin ciddi anlamda zarar görmesini kesinleştirdi. Mesele şundan ibaretti ki; birkaç ateşli hatip, Avrupa’nın çeşitli bölgelerini ayaklar altına alarak her yerde şunu ilan ettiler: “Her mümin kiliseye bir miktar para ödeyerek cezaya çarptırılmaktan muaf tutulabilir ve bu şekilde kendisini satın alıp kurtarabilir.” Bunun üzerine Martin Luther (ö. 1546) kıyam etti ve 1517 yılında doksan beş maddeden oluşan bir bildiri yayınladı ve bu bildiride Katoliklere karşı çıkmaktaydı. Bildirinin bazı maddeleri şunlardı:

- Kurtuluş sadece iman yoluyla elde edilir.

- Hıristiyanlığın iman kaynağı sadece Kitab-ı Mukaddes’tir.

- Aşâ-i Rabbaniyi kurbanlık olarak adlandırmamak gerekir.

- Ruhbanlık ve onun için nezir vermek batıldır.

- Ruhani olmayan kimselerin ibadet ve dini liderlik törenlerinden daha fazla rolü olmalıdır.

- Yöresel kiliseler Roma kilisesinden bağımsız olmalıdır.

- Hac[2], oruç[3] ve günahı itiraf etme gibi bazı Katolik ameller terk edilmelidir.

- Affedilme sertifikalarının satılması ve ruhani mevkilerin satılması gibi dine aykırı işlere engel olunmalıdır.

Luther, kiliseyi Kitab-ı Mukaddes’in öğretilerine uygun olarak ıslah etmeyi amaçlıyordu (bu yüzden onun hareketi “Evanjelist Reform” diye adlandırılmıştır). O, ilk Hıristiyan toplumunun imanına geri dönmemiz gerekir diyordu. Luther, Alman yöneticileri papanın sultasını geçersiz saymaları ve halkı Evanjelist Reformunu kabul etmeye mecbur etmeleri yönünde teşvik ediyordu. Günümüzde Evanjelist kiliseler Kuzey Avrupa ülkelerinde (Almanya, Norveç, İsviçre, Danimarka ve Finlandiya) yaygınlaşmıştır.

26-3. Diğer Reformcular

Fazla geçmeden Luther’in taraftarları arasında iman ve onların gruplaşmalarıyla ilgili ihtilaflar meydana geldiği için reform hareketi dağıldı ve onlardan bazıları özel kiliseler kurdular. Zwingli (ö. 1531), İsviçre’deki din reformu liderliğini üstlendi ve Mesih’in Aşâ-i Rabbanide bulunması konusunda Luther’den ayrıldı. Aynı şekilde en seçkin reformculardan biri olan Calvin (ö. 1564), ruhanilik kavramını geçersiz saydı ve öncekilerin kurtuluş için seçim düşüncesini Hıristiyanlığa soktu. Onun en fazla etkisi İsviçre, Hollanda, Fransa ve İskoçya’daydı.

Anabaptistler yani vaftizin yenilenmesi taraftarları tek bir hareket oluşturmamışlardı. Bilakis çocuğun vaftiz edilmesini kabul etmeyen ve bilinçli bir şekilde İsa’nın kurtarıcı olarak kabul edilmesini vurgulayan birkaç Protestan grup bu isimle adlandırılmıştır. Bu gruplar takvaya, Ruh’ul Kudüs’ün Hıristiyan bir kişideki ameline, sade bir yaşama, barışa, şiddetin reddedilmesine ve kilise ve ülke çapındaki hâkimiyetin iptaline önem veriyorlardı. Bu inanç ve düşünce dalgasından meydana gelen gruplar şunlardır: Quakerler, Moravyalı kardeşler, Mennonitler, Amişler ve Vaftizliler. Quakerler genellikle kendilerini “Dostlar” veya “Dostların dini encümeni” olarak adlandırıyorlar.

26-4. İngiltere’deki Reform

İngiltere’deki Protestan reformu VIII. Henry döneminde meydana gelen bir ayrılık ile başladı. Bu kral Katoliklerin inançlarını kabul etmekle birlikte papanın iktidarını reddediyordu. İngiltere kilisesi hala bu özellikle belirgindir ve çeşitli ülkelerdeki birkaç kiliseyle Angelikan kiliselerini oluşturmaktadır. VIII. Henry’nin kızı I. Elizabet döneminde Protestanların birçok inancı İngiltere kilisesine girmeyi başardı ve aleni olarak İngiliz reform ifadeleri de ortaya çıktı: İngiltere kilisesini Calven ve taraftarları yöntemiyle temizlemek isteyen Puritanlar; John Wesley’in çabalarıyla oluşan ve ilahiyat sözcüklerine dayalı bir iman karşısında içsel takva üzerinde duran Methodistler hareketi.

Bilinmelidir ki; bütün bu Protestan dalgaları Amerika Birleşik Devletlerine ulaştı ve o ülke şu anda nüfusunun çoğunun Protestan olduğu en büyük ülkedir. Aynı şekilde bu dalgalar Avustralya, Yeni Zelanda ve Güney Afrika’ya ulaştı. Misyonerler onu Asya, Orta Asya ve Afrika’ya götürdüler.

26-5. Ortak Katolik Reformu

Katolik kilisesi mecbur kalarak reformcuların bazı suçlamalarını kabul etti ve o kilisenin taraftarlarının birçoğu “Reformcuların itiraz ettikleri suçlar doğrudur ve hiç beklemeden ortadan kaldırılmalıdır.” dediler. Diğer taraftan Katolikler, reformcuların reform amacıyla Hıristiyan imanının çok önemli unsurlarını unuttuklarını gördüler. Bu düşünce sonucunda Katolik kilisesinin reformu için içeriden çalışan bir hareket meydana geldi. Bu hareket ortak reform hareketi diye adlandırıldı ve papanın 1545 ile 1563 yılları arasında bir reform konseyinin düzenlenmesi amacıyla yaptığı davet, bunun gerçekleşmesi için ilk adımdı. Bu konsey, ev sahipliğini üstlendiği şehir münasebetiyle “Trend Konseyi” olarak adlandırıldı. Ortodokslar ve Protestanlar bu konseye katılmadılar.

Bu konsey, reformcuların itiraz ettiği suçların çoğuna son verdi ve tekrar reformcuların düşüncelerini ezmek amacıyla geleneksel Katolik öğretilerinin üzerinde önemle durdular. Kapoçiler ve Cizvitler gibi yeni oluşmuş ruhbanlık azaları ortak reformun sağlamlaşması için çalışan kimselerdendi. Hepsi Katolik kilisesini papanın gücüne dayanıp onun aleyhinde kıyam etmemek suretiyle içeriden reform için çaba göstermekteydi. İspanya, İtalya, Polonya ve İrlanda ortak reform faaliyetlerinin devam ettiği ve çoğunluğunun Katoliklerden oluştuğu ülkelerdir.

26-6. Ortodoks Kilisesinin Tepkisi

Bizans İmparatorluğu döneminde ilahiyat konuları Ortodoks kilisesinde canlandı ve eski geleneklerden kaynaklanan bu canlanma Konstantinopolis’in düşmesine kadar devam etti. Ortodokslar XVI. yüzyılda Katolikler ve Protestanlar için tartışma konusu olan konular hakkında konumlarını beyan etme ihtiyacı duydular. Konstantinopolis patriklerinden biri olan Lokaris (ö.1638), her ne kadar Calve’nin düşüncelerine meyilli olsa da Ortodoks kiliseleri olarak, tartışılan birçok konuda geleneklere vefalı olduklarını ve Katolik kilisesi ile aynı görüşte olduklarını ilan ettiler.

[1] Simon adlı bir sihirbaz, havarilerin sahip olduğu gücün aynısını onlardan parayla satın almak istedi. Petrus, Simon’a Tanrı’nın bu armağanının parayla satın alınamayacağını söyledi. (Elçilerin işleri 8:9-24).

[2] Hıristiyanlar önceleri Urşelim ziyaretine giderlerdi. Haçlı seferleri de bu bahaneyle gerçekleşmişti.

[3] Hıristiyanlar Paskalya bayramından önce kırk gün oruç tutarlardı. Bu oruç ise bir gün boyunca bir öğün yemek yemekle olurdu. Muzlu sütte dâhil içecekler ve ufak atıştırmalar Hıristiyanlıkta orucu batıl etmez. Bazı Hıristiyan fırkalarının susma orucu da vardır.


Yüklə 379,11 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə