Boyun kanserleri



Yüklə 0,97 Mb.
səhifə3/5
tarix26.04.2023
ölçüsü0,97 Mb.
#107042
1   2   3   4   5
BOYUN KANSERLERİ. mustafaa

Larenks kanseri: Gırtlakta, malign yani kötü huylu hücrelerin oluşmasına gırtlak kanseri adı verilir. Larenks yani gırtlak kanseri, genellikle gırtlağın üst kısmında oluşur.


Cerrahi tedavi

  • Total larenjektomi :Bu cerrahi esas olarak ilerlemiş laringeal malignite veya komşu anatomik yapıların malignitesine yöneliktir. Total larenjektomi, gırtlağın tamamen çıkarılarak hava yolunun kesildiği,alt,ön servikal bölgede trakeanın cilde getirilmesi sonucu oluşan treakeal stomadan solunumun yapıldığı cerrahi işlemlerdir.

  • Supra-krikoid larenjektomi: Bu yöntem, her iki ses telinde tümör olduğu durumlarda uygulanır. Ses tellerinin büyük bölümü gırtlağın ana kıkırdağı (tiroid kıkırdak) ile birlikte çıkarılır. Ancak onları hareket ettiren kıkırdaklar (aritenoid), hareketleri bozulmayacak bir şekilde yerinde bırakılır.

  • Supraglottik Larenjektomi: Tümörün ses tellerinin üzerinde kalan gırtlak bölümlerinden kaynaklandığı ve ses tellerine uzanmadığı durumlarda uygulanan bu cerrahide ses telleri, gırtlağın temel kıkırdağının (tiroid kıkırdak) alt bölümü ve ses tellerini hareket ettiren kıkırdaklardan (aritenoid kıkırdak) en az bir tanesi yerinde bırakılır. Kalan iki ses teli ve gırtlağın alt bölümünün işlevlerini sürdürmesi beklenir.

Paranazal sinüsler ve burun boşluğu kanseri: Paranazal sinüsler, burun boşluğunun yanında bulunan sinüslerdir. Paranazal sinüs ve burun boşluğunda oluşan tümörlere oluşum yerine göre sinüs kanseri ya da burun kanseri denilebilir.



Tedavi
Sinonazal bölgenin sahip olduğu kemik sınırlar ve orbita ve beyin gibi hayati yapılara olan yakınlık nedeniyle sinonazal malignitelerin tedavisinde eksternal radyoterapi birincil olarak tercih edilen bir tedavi yöntemi değildir. Çeşitli yöntemlerle uygulanabilen cerrahi tedavi rezeksiyonun mümkün olmadığı durumlar dışında hem benign hem de malign lezyonlar için tercih edilen primer tedavi şekildir. Beyin parankim invazyonu ve karotid arter invazyonu gibi ileri evre tümörlerde cerrahi rezeksiyonun mümkün olmadığı durumlar cerrahi tedavi için kontrendikasyon oluşturmaktadır. Nazal kavite ve paranazal sinüs malignitelerinin cerrahisi planlanırken tümörün yerleşim yeri ve boyutları değerlendirilmeli ve cerrahinin şekli, fonksiyonelliğin korunması ve cerrahi sonrasında hastanın görünümü ve rekonstrüksiyonunun nasıl gerçekleştirileceği planlanmalıdır. Cerrahi öncesinde dişler değerlendirilmelidir. Tümöral gingiva dokusunda olan dişlere müdahale edilmemelidir fakat cerrahi alan dışında kalan enfekte dişlerin tedavisi gerçekleştirilmelidir. Cerrahi sonrası oluşması beklenen palatal defektlerin erken dönemde palatal protezler ile rekonstrüksiyonu planlanmalıdır.29 Orbital ekzantrasyon veya burun ve yüz cildinin kapsamlı rezeksiyonlarında da protezlerin planlanması yapılmalıdır. Pediküllü flepler veya serbest fleplerle rekonstrüksüyon gerektirecek kadar büyük defektlerin oluşma ihtimali düşünülmeli ve hasta ve cerrah kapsamlı bir cerrahiye hazırlıklı olmalıdır.

Yüklə 0,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə