Boyun kanserleri



Yüklə 0,97 Mb.
səhifə1/5
tarix26.04.2023
ölçüsü0,97 Mb.
#107042
  1   2   3   4   5
BOYUN KANSERLERİ. mustafaa


BOYUN KANSERLERİ
Baş-boyun kanserleri tüm maligniteler içinde en sık görülen 6. kanserdir. Tüm baş-boyun kanserlerinin %90’dan fazlasını yassı hücreli kanserler oluşturur. Baş-boyun yassı hücreli kanserlerinde (BBYHK) lenfatik metastaz sık olup tanı anında olguların %60’ı lokal ilerlemiş hastalık ve lenfatik metastaz ile başvururlar.

Baş boyun kanserlerinde tedaviye rağmen nüks oranı %30 ila %50 arasında değişmektedir. Nüks görülen hastaların ise %50’den fazlası kurtarma tedavisine rağmen kaybedilmektedir. Klinik uygulamada tedavi genellikle cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiyi kapsamaktadır. Ancak nüks görülen hastalarda bu yöntemler çoğu zaman istenen sonucu verememektedir.


BAŞ VE BOYUN KANSERLERİ NELERDİR
Baş ve boyun kanserleri; ağız boşluğu, nazofarenks (üst yutak), orofarenks, hipofarenks (alt yutak), gırtlak, sinüsler, kulağın bazı bölümleri ve boyundan oluşur. Baş ve boyun kanserleri, vücudun baş ve boyun bölgelerinde oluşan çeşitli kanser türlerini ifade eder.
A ğız boşluğu kanseri: Dudak, dil, diş etleri, yanaklar, ağız tabanı ve damağı kapsar. Dudak kanseri en sık alt dudakta görülmekte ve erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülür.


TEDAVİ
Oral kavite kanserlerinin tedavisi için cerrahi tekniğin geniş ilkeleri tartışılacaktır ve bunlar arasında ağız boşluğuna erişim, mandibula yönetimi, boyun düğümlerinin yönetimi ve ağız boşluğu cerrahi defektlerinin rekonstrüksiyonu yer almaktadır. Cerrahi erişim transoral yaklaşım genellikle premalign lezyonlar ve ağzın ön tabanı, alveoller ve dilin küçük, yüzeysel tümörleri için kullanılır. Posterior yerleşimli tümörler için veya trismus veya yetersiz cerrahi ekspozür nedeniyle sınırlamalar varsa daha invaziv bir yaklaşım gerekli hale gelir.

  • Mandibula yöntemi: Mandibulanın erken kortikal invazyonunu düz radyografi veya ortopantomogramlarla değerlendirmek zordur, ancak BT taramaları daha hassastır. Pratik temelde, mandibular kortekse çok yakın olan tümörler, radyografik olarak gösterilebilen erken kortikal invazyondan bağımsız olarak yeterli bir rezeksiyon sınırı elde etmek için marjinal mandibulektominin düşünülmesini gerektirecektir. Marjinal rezeksiyonun rolü, mandibula gövdesinin vertikal yüksekliği azalmış hastalarda, marjinal rezeksiyon yapıldığında mandibula gövdesinin erken tutulum riskinin ve patolojik kırık riskinin daha yüksek olması nedeniyle sınırlı olabilir. Dişsiz hastalarda yeterli tümör klirensi bu nedenle segmental mandibulektomi gerektirebilir.


  • Yüklə 0,97 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə