11
farklı olarak üçüncü boyut çok incedir ve resmin her tarafında eşittir. Görüntü resim elementi
(piksel) denen minik karelerin yan yana dizilimi ile oluşturulur. Pikselin yüzeyinin, kesit
kalınlığı ile çarpımıyla ortaya çıkan hacme voksel adı verilir. Pikseller, voksellerin ortalama
X ışını zayıflama değerini temsil eder (27) (şekil 4, 5).
ġekil 4, 5: Piksel ve vokselin şematik görünümü (27).
Spiral BT, spiral tarama ile bir hacimden bilgi toplama yöntemidir. Hasta masada
sabit pozisyonda iken masanın gantriye doğru devamlı hareketi esnasında, gantry ve dedektör
sisteminin hasta etrafında 360 derecelik dönme hareketi esnasında tarama yapılmaktadır (slip-
ring teknolojisi). Elde edilen bilgilerden multiplanar rekonstrüksiyon (MPR) ile 3 boyutlu
görüntüler elde edilmektedir. Tek nefes tutma süresinde toraksın incelenmesi mümkündür.
Özellikle solunumdan kaynaklanan artefaktlar asgari düzeye inmekte ve nefes tutamayan
olgular kolayca incelenmektedir. Görüntüler istenilen kesit kalınlığı ve kesit aralığı ile
sonradan oluşturulur. Aksiyal tarama ile elde edilen bilgilere, kesit planının yukarısında ve
aşağısındaki bilgilerin ilave edilmesi (interpolasyon) ile görüntü elde edilmektedir. Kontrast
maddenin bolus tarzında enjeksiyonu ile vasküler anomaliler, anevrizma ve pulmoner
emboliler ayrıntılı olarak gösterilmektedir (28).
Çok kesitli BT‟nin en önemli özelliği, çok sayıda dedektörden oluşan iki boyutlu bir
matriks yapısında olmasıdır. Değişik üretici firmaların farklı kalınlıkta dedektör elemanlarını
içeren dedektör tasarım sistemleri vardır. Dedektör sıralarından veya bunların
kombinasyonlarından alınan kesit bilgileri veri elde etme sistemine aktarılmaktadır (data
acquisition system). Veri elde etme sisteminde analog veriler dijitalize edilmektedir. Gantry
dönüş hızının artması nedeniyle hareketten kaynaklanan artefaktlar belirgin olarak azalmakta
ve kısa sürede daha geniş anatomik bölgelerin taranması mümkün olmaktadır (29) (şekil 6).
12
ġekil 6; a. Spiral BT, b. Çok kesitli BT (ÇKBT) (27).
Sanal endoskopi : Endoskopik görüntüleri andıran bir 3D dönüşüm tekniğidir
(30). Teknik, özellikle kesitler halinde değerlendirmenin güç olduğu içi boş organların ve
tubuler yapıların görüntülenmesinde, iç yüzeyleri bir devamlılık halinde göstermesi,
okuyucuya interaktif müdahale şansı tanıması, çoklu açılardan görüntüleme seçeneği ve 3.
boyut algısı ile değerlendirmede kolaylık sağlamaktadır (31).
BT sanal endoskopi alanındaki çalışmalar ilk kez Vining ve arkadaşları tarafından
sunulmuş olup araştırıcılar gerek trakeobronşial sistem, gerek kolon, gerekse mesane ile ilgili
ilk çalışmalarını sınırlı hasta sayısıyla sunmuşlardır (32, 33). Sonrasında yazılım
programındaki ve dedektör sistemindeki gelişmeler ile tanımlanan görüntüleme yöntemlerinin
rutin kullanımı olanaklı hale gelmiştir. Ancak halen sanal endoskopik görüntülemenin tanısal
değeri tartışmalı olup bir kısım uygulamalar daha çok akademik amaçla yürütülmektedir.
Radyolojik uygulama alanı bulunan sanal incelemeler; sanal laringoskopi, sanal bronkoskopi,
sanal kolanjioskopi, sanal kolonoskopi, sanal sistoskopi, sanal anjiyoskopi, paranazal
sinüslerin sanal görüntülenmesi ile orta kulak, mide ve ince barsaklara yönelik
uygulamalardır. Bunlar arasında gerçek anlamda karşılaştırmalı değerlendirmeler ve rutin
kullanıma açık olan uygulama alanları ise sanal bronkoskopi, kolonoskopi ve sistoskopiyi
içermektedir. BT ile sanal endoskopik görüntüleme aslında bir dizi teknik gelişim sonucu
olanaklı hale gelmiştir. Bunlar arasında en önemli rol slip-ring geometrideki gantri
sistemlerinin geliştirilmesi ve sonrasında spiral taramanın yapılabilmesidir. Böylece hacim
bilgisi elde edilmiş ve bilgisayar yazılımlarındaki gelişmeler ile 3D görüntüleme
sağlanabilmiştir (31).
13
BT ile sanal endoskopik görüntüleme gereksinimleri şu başlıklar halinde sıralanabilir:
1- Spiral veya ÇKBT aygıtı (kısa tarama zamanlı ve multidedektör yapılılarda başarı oranı
yüksektir).
2- İncelenecek yapının uygunluğu (sanal görüntüleme için lümen ve duvar arası kontrast farkı
gerekmektedir. Bu durum hava ya da BT kontrast maddeleri ile orantılıdır.)
3- Solunum, kardiyak ve peristaltizme bağlı artefaktların en aza indirilmesi (nefes
tutturulması , EKG tetiklemeli inceleme ve spazmolitik kullanımı vb.)
4- Uygun 3D görüntüleme programları (surface/volume rendering)
3D sunum için genellikle gölgeli yüzeyel gösterim (surface shaded display-SSD) veya
hacimsel gösterim (volume rendering-VRT) algoritmaları kullanılır.
1- Gölgeli yüzeyel gösterim (surface shaded display-SSD); bilgisayarın hava yolu modeli
oluşturması için operatör tarafından bir eşik değeri girilmelidir. Belirlenen bu eşik değerlere
göre akciğer hava yollarının iç yüzeyi görüntülenir. Bu model oluşturulduktan sonra, geri
kalan datalar silinir. Bu hızın artmasını ve bronkoskop ile eş zamanlı uygulanabilmesini
sağlar (34).
2- Hacimsel gösterim (volume rendering-VRT); Alınan tüm veriler korunur ve
endolüminal imajlar dokuların farklı opasiteleri kullanılarak oluşturulur. Bu yöntemle stenoz
gibi yüzey anormalliklerinin değerlendirilmesi daha zordur. Bir diğer dezavantajı da daha
yavaş olmasıdır. Ancak transbronşial biopsi yerinin planlanmasında daha yararlıdır. Bu
yöntemle hem ekstrabronşial hem endobronşial rekonstrüksiyon mümkündür (35).
Taramada Teknik parametreler;
1- Mümkün olduğunca ince kesitler; Z-aks (longitudinal eksen) çözünürlüğünü arttırmak için
ince kesit kalınlıkları kullanılmalıdır.
2- Üst üste binen (overlapping) kesitler; ardışık kesitlerin belli oranda ortak veriler içermesi
için üst üste binme oranı % 40 civarında seçilmelidir.
3- Uygun masa hızı/kesit kalınlığı oranı (pitch oranı); Z-aks çözünürlüğünü azaltmamak için
1.5 değeri geçilmemelidir.
Dostları ilə paylaş: |